göbeklitepe

üç beş yıla baraj yapılma potansiyeli barındıran dandik yer.

bir belgeselde, keşfinden önce oralarda çobanlık yapan bir adam "bize çocukken buralarda fazla gezmememizi, o tepeye tuvaletimizi yapmamamızı tembihlerdi büyüklerimiz" demişti. acaba keşfinden önce bir buluntu mu ortaya çıktı? yöre halkı orada tarihin en eski tapınağı olduğunu biliyor muydu bir şekilde? neden çekindiler acaba?

yediklerine dikkat etmesi gereken tepe.

iddiaları bir yerde topladım efenim
buyursunlar

gitmek istediğim ama imkansız görülen yer

fikir verebilir diye paylaşayım. ilgili bir kitaptan alıntı;

mezopotamya’ya ilişkin olarak, belki de diğer arkaik kültürlerden daha fazla, temel tasavvur şöyle tanımlanabilir: gök ile yeryüzünün tam benzeşimi. bunun anlamı yalnızca yeryüzünde olan her şeyin bir biçimde gökte de var olduğu değildir, ayrıca yeryüzünde olan her şeye, gökte tastamam özdeş bir başka şey karşılık gelir; yeryüzündeki bu şey göktekinin ideal bir modelidir. ülkeler, nehirler, kentler, tapınaklar -bildiğimiz gibi tapınak, kozmosun birebir imgesidir- belli bir
kozmik düzeyde de gerçek anlamda var olurlar. örneğin ninova’nın planı arkaik çağda göksel yazıya göre çizilmiştir; yani yıldızların gök kubbede çizdikleri “grafik” işaretlere göre. dicle, anunit yıldızında bulunuyordu; fırat, kırlangıç yıldızında, sippar kenti yengeç takımyıldızında, nippur kenti büyük ayı’da bulunuyordu. bu göksel düzeyde her şey gerçek anlamda vardı – yerdekiler yalnızca onların imgeleriydi; soluk, iğreti imgelerdi bunlar.

babil coğrafya bilimi ilk başta “mistik bir coğrafya” olmuştur; babillilerin düşündükleri biçimiyle dünya haritası göksel dünya haritasının bir izdüşümüydü; gözlemler ile ölçümlerin bir ürünü olmayıp göksel ülkeler ile cennet haritasının yer coğrafyası terimleriyle kopya edilmiş haliydi.

mircae eliade, babil simyası ve kozmolojisi kitabı, syf 21-23

not: 3 ay aralıksız tüm mitoloji külliyatını okuyunca manyak oluyorsunuz. ben oldum, siz olmayın.

biri yerel rehber eşliğinde olmak üzere 2 defa ziyaret ettim ve 1-2 belgesel izledim.
burda yazılanlar haricinde aklımda kalanlar;

- bulunan vahşi hayvan kemikleri ve kemiklerde bulunan sıyrılmamış et parçaları bu avcı-toplayıcı kabilelerin burda şölen düzenledikleri tahmin ediliyor.
- ceylan dişlerinin izotop analizi bu hayvanların yazın avlandığını gösteriyor.
- bölgede hiç insan kemiği bulunamış ama akbaba ve karga gibi leş yiyici kuş kemikleri bulunmuş. göğe gömme ( exkarnasyon!!! ) adetinin uygulanmış olabileceği düşünülüyor. 43. sütun küre tutan/sunan kuş.
- bölgede bulunan taş kaplar içindeki gri tabaka incelendiğinde kalsiyum oksalat’a rastlanmış. bira ve şölen ihitmali.
- siyez tohumlarının farklı versiyonlarının bulunmuş olması bu alanda test ve deneyler yapıldığına işaret ediyor.

edit: finarfin 700 kadar insanın kemiğinin bulunduğu konusunda uyardı!...

bildiğimiz bağlamdaki tarım, din ve hatta toplumun, buradaki devrimle günümüze gelmiş olabildiğine inanılıyor. yani yabancı kaynaklar sürekli buradan bahsediyor. bayağı önemli bir yer insanlık için. tapınak yapıları bakımından stonehenge veya mısır piramitlerinden binlerce yıl öncesinden bahsediyoruz... yani burası keşfedildiğinden beri artık stonehenge'in o kadar da abidevi bir değeri kalmadı dünyadaki birçok tarihçi/arkeolog/antropolog için.

yine de burasıyla ilgili birçok şey de gizemini koruyor. arkeolog ve antropologlara büyük bir "challenge" vadediyor göbeklitepe. tarihin ilk tapınaksal yapısı olduğu düşünülüyor burasının ama bakalım... karahantepe var bir de. orası göbeklitepe'den bile eski olabilirmiş. karahantepe daha bile gizemli şu anda ama daha çok da keşfedilebilmiş/anlaşılabilmiş bir yer değil. gelişmeleri merakla takip edeceğiz önümüzdeki yıllarda. hatta böyle bir yer daha vardı. haberini görmüştüm ama şu anda adı aklıma gelmedi. ekleme: keçilitepe idi galiba adı. sonradan hatırladım ama burası herhalde karahantepe'ye bölge halkının verdiği admış. ancak benim seneler önce gördüğüm ingilizce haberde, "karahantepe and ... (muhtemelen keçilitepe)" deniyordu.

şu andaki bilgilere göre insanlığın ilk tapınağı/tapınakları göbeklitepe'dedir.

isa'dan 10.000 yıl civarı önce, neolitik dönemdeki göçebe, avcı-toplayıcı bir insan topluluğu (veya insan toplulukları) tarafından inşa edilmiştir.

buranın gizemlerinden biri, buradaki tapınakların, takımyıldızlara göre yapılmış olabileceğidir ve bu da gökleri gözlemleyen birtakım mistik insanların bu işin içinde olduğu düşüncesidir. ayrıca buraların, hayvanlardan yardım almadan ve henüz tam anlaşılamamış tekniklerle yapılmış olması ve çevresinde hiç insan yerleşim alanı izlerine rastlanamaması da işe daha fazla gizem katmaktadır. buradaki tapınak kompleksinde doğurganlık, yaşam veya bolluğun/bereketin temsil edildiği düşünülüyormuş zira alandaki hayvan rölyefleri buna işaret ediyormuş.

göbeklitepe ile ilgili en inanılmaz bulunan şey ise... sadece yerleşik hayata geçmiş insan topluluklarının böyle anıtsal yapılar yapabildiği yargısını yerle bir etmesiymiş.

göbekli tepe bulguları ilk kez yaygınbasına yansırken -yani ikibin sekiz dokuz on- ülkede 'f tipi' örgütlenme de başını kaldırmaya başlamıştı.
o zaman ilgimi çeken bir atama yapılmıştı.
göbekli tepe çalışmalarının başına fetöcü olduğu açık olan ve konu ile ilgili geçmişi -liyakati- olmayan bir tip kazı başkanı olarak atanmıştı. basında bu yer alınca önceden hiç ilgilenmediğim bu taşlara dikkat kesilmiştim.
'burada bir şey var, bir gizem, bir örtülesi sır var olmalı bu örgüt siyasi işi gücü bırakıp arkeolojiyle ilgilenmez' demiştim.
hala merak ederim orada ki sırrı.
var da sadece ben bilemiyom önemini.

önce yazayım yavaş yavaş türkçü zırtolar burada yaşayanlara türk demeye başladılar , anadolu' bizimdir ayağına tabi cahilliklerinden.

göebekli tepe olayının arkeolojik tarafı biz metaryalistler için tapınma bulguları ve bu tapınakta ki tapınmanın tarihidir ki tek yaratıcının dininin - ibrahimi din- tamamen boş olduğunun kanıtıdır.
ibrahimi din dünyanın 10 öncesinde var edildiğini ve tek yaratıcıya tapınmanın bu tarihte ve bilhassa ortadoğu'da başladığını iddia eder.
bilimin bulduğu milyarlarca yıllık fosil ve kalıntıları ,ayrıca ilk insan lucky'nin ,ondan önce permiyen sürüngenlerinin, dinozorların ,400 milyon yıllık deniz yaşamının ,homospiens ve modern insan kanıtlarının hep illusion-yanılsama olduğunu söyler .

insanın cennetten 10 bin yıl önce kovulduğunu adem'in dünyada tek yaratıcıya ilk tapan insan olduğunu iddia eder ki ,göbeklitepe'de ki tapınak bunun yalan olduğunun ispatıdır .

yahudi tanrısı ilk tanrı olduğunu söyler ve 10 bin yılda 124 bin (bu rakam değişebilir) elçi geldiğini ve öncesinde dünyada hiç bir şey olmadığını her şeyi tek yaratıcının yaptığını iletmiştir . ibrahim'den önceki peygamberinde tek yaratıcı dinini müjdelediğini inanmayanların cehenneme gideceğini yada cezalandırılacakları bir yere , inananların sonsuz mutluluğun olduğu yerde-cennet- olacağını söyler.
gülen cemaati bu yüzden burayı kaybetmeye çalışmıştır , baş haham ,papa ve evangelist kilise(ler) talebi ile .ama beceremediler ..
yani bu arkeolojik yapı ibrahimi din ve yaradılışı çökermiştir.
göbeklitepe 2004'de falan bulunsaydı üzerine beton dökerlerdi.

abd'de hiç tartışılmıyor papa ve hahamlar susuyor ,el ezher yorum yapmıyor ,imamalar zaten konu cahili.
yakında üniversitelerde tartışılmaya başlayacak ,esas o zaman olacak her şey.

sadece tevrat değil incil'de çuvallamıştır.
(bkz: https://www.sanliurfavakfi....).

bu akşam yahudi takvimiyle eski yıl bitiyor, 5765 yılı başlıyor. (bu takvim tevrat'a göre dünyanın yaradılışını esas alır.)
göbekli tepe 12,000 yıl öncesi.

türkiye'nin dünyanın merkezi olduğunu gösteren bir başka kanıttır.

dünya ekonomik formu yöneticisi klaus schwap denen deccal uşağının isteği üzerine kazı çalışmaları durmuş hatta üstünü kapatıyorlarmış.

neden bunu kabul ettiler diye sormuyorum sebebi çok açık şekilde belli, asıl soru şu orada ne var ve neyi gizlemek istiyorlar?

(bkz: https://www.aa.com.tr/tr/te...).

tapınak olduğunu iddia edenlerin dayanağı nedir?
ama yöreyi kazan arkeolog desteksiz ve mesnetsiz biçimde tapınak olduğunu iddia etmiştir.
o devirde tepenin başına tapınak yapmanın hiçbir sebebi yoktur.
yapının ne maksatla yapıldığı bilinmemektedir
binaya teknik açıdan bakarsak duvarlar ve taşların kesimi; burayı marangozluktan iyi bir şekilde anlayan birileri tarafından inşa ettiği düşünülebilir. yani yapıdan çıkarılabilecek önemli sonuç yapanların mağara adamı olmadığı, çadır yada yada kulübelerde yaşayan ahşap işlerinde usta kimseler olduğudur. ha keza etrafında yeraltında bir köy olabileceği ve kazının etrafa yayılması isteği en az bir arkeolog tarafından dile getirilmiştir.
bir başka ilginç sonuçta 10 bin sene öncesinin iklimidir, betimlenen bazı hayvanlar daha yağışlı yarı tropik iklim varlığına işaret etmektedir.
tepenin başında çukur kazılarak yapılan bu yerin üstündeki kimi sütunların t şeklinde olması çatı veya branda benzeri şeylerle bir kısmının yada tümünün eskiden örtülü olduğunu düşündürebilir. muhtemelen üstü açık bir yapı değildi. ilginç bir başka ayrıntıda içerdeki sütunların kolayca indirip kaldırmaya yarayacak biçimde yapılmış olmasıdır.
özetle hiçbir inşaat deyeyimi olmayan çadırda yaşayan 50 tane köylünün biraraya gelip burayı yapması olanaksızdır.
marangozluk yada taş ustalığını meslek olarak yapan ve çeşitli teknikleri bilen birinin elinin değdiği, her ne kadar hiçbiri bugüne gelmemiş olsada, ahşap yapıların olduğu bir devire işaret ettiğini düşünmekteyim.