güçlü kadınların ortak özelliği

kalın duvarları vardır.

jartiyerlerinde bıçak taşıyabilmeleri.

duygularını yaşayabilmeleri

yeteneklerinin farkında olmaları ve bunları gerektiğinde kimseden cevaz almadan kullanabilmeleri.

zorluklarla tek başlarına azimle yılmadan mücadele edebilmeleri.

hayallerinin peşinden gidebilmeleri.

sadece kendilerine değil topluma ve çevrelerine de faydalarının dokunması.

ve tüm bunları yaparken kadınlıklarından vazgeçmemeleri...

geçmişten bu güne kadar her zaman toplumlandan dışlanır kendileri. bilmezler ki sonucunda daha çok güçlü olurlar.

güçlü bireyler seklinde basligin duzeltilmesi ve hatta cinsiyetci soylemlerden kacinilmasi gerektigi kanaatindeyim. feministler nerdesiniz adam olduruyolar burda :)

güçlü kadın olmak ya da güçlü erkek olmak demek herkül gibi dolanmak değildir.
zaaflarını hassas noktalarını ne istediğini bilerek hareket etmektir. yalnızlık hissedersin yorulursun düşersin güçlü olmak her şeyin üstesinden gelmek de değildir bunları bilerek her şeyi göze alarak yaşayabilmektir. bir şeyin illa sonunu göreceğim diye çabalamak değil nerde bırakacağını bilmektir.
herkes kendine yetebilmeli tabii bunlar zaten olması gerekendir ama yoluna gerektiği zaman ve durumda yeni birini de dahil edebilmektir. güçlü insanlar ne istediklerini ne yapmaları gerektiğini ve ne zaman yapmaları gerektiğini bilen insanlardır. her şeyi başarmaya tek yaşamaya çalışan insanlar değillerdir diye düşünüyorum ben.

başka kadınlara galip gelebilmeleri. bugün bir mahkeme kaleminde bekleyen kadın yakınıma öfff püff eşliğinde hizmet verdiler. kendisinden sonra gelmiş olan başka bir kadına oturması için serin bir yerdeki koltuğu gösterip sırasını da bir öne alaraktan.

müdahale edecektim ki vazgeçtim çünkü koltuk değneği zaten görünüyordu kadın yakınımın...diğer hanımefendi bunu göre göre geçip kuruldu klimalı salondaki koltuğa.

işte o içeri geçen kadın, güçlü. çünkü hemcinsinden öncelikli bir adliyedeki mahkeme kaleminde bile. he sorsan ne adaletsizlikler yaşıyordur falan işte.

valla ben birini tanıyorum güçlü kadınım ben kararlarımı kendim veririm diyip evliliğe giderken nişan atıp akabinde evde kaldı. bir insan her yönden güçlü olamaz herkesin zayıf bir yönü vardır. güçlü kadından ziyade güçlü insan zayıflıklarını benimsemiş sindirmiş insandır. instagramda gördüğünüz hayatlara özenip başkalarına şekil olsun diye iş yaparsanız zararlı çıkarsınız. kadınları uyarıyorum şu dakkadan sonra izdivaç peşinde olanların işi çok zor.

başlarına dünya yıkılsa yinede gülümsemeyi bırakmamalarıdır

kendi alanlarında başarılı olmalı.

bu bana inanılmaz çekici geliyor.

toplumda kadınlara empoze edilen "güçlü kadın" imajının maalesef ki kadınları güçlü değil, zamanla depresif hale getirdiğini düşünüyorum * çünkü güçlü kadın denilince, her işi mükemmel yapan, ev, iş, çocukların bakımı, eğitimi vb. tonla sorumluluğu tek başına üstlenen süper bir kadın imajı çizilmeye çalışılıyor ve böylelikle kadınlar, manipüle ediliyor bence... ben de senelerce güçlü kadın olacağım diye diye yoğun çalışma hayatı, çocuklar, evlilik vb. derken kendimi kaybetme noktasına geldim. sonra anladım ki güçlü kadın, kendini tanıyan, duygularının sorumluluğu üstlenen, sınırlarını bilen kadınmış. nerede ne yapacağını bilen, her şeyi halletmeye çalışan değil, yeri geldiğinde işleri delege etmeyi de bilen, duygularıyla dost, kendisiyle barışık olan kadınmış.

toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini içselleştirmeyi reddetmeleri... selam olsun onlara !

gücünü kendinden almaları.sevgi dilenmemeleri.

aslında güçsüz olmalarıdır.

bilemeyiz minik ponçikolar.

ben çok kolay ağlayabilen ama bunu çok zor gösteren biriyimdir. birilerinin yanında ağlamayı tercih etmem. mutlaka ağladığım insanlar oldu ama daha çok öyle insanlar olmadı. en böyle kırılıp gücendiğim anlarda gülerim. tek kaldığım an yüz üstü atarım yatağa kendimi ağlamak için. biri ölür, ya derim ölecek tabii çok acı çekiyordu kurtuldu, akşam odama geçer sabaha kadar ağlarım. çabucak ağlayan ya da toplum karşısında çekinmeden ağlayan kadınların benden daha güçlü olduklari aslında biraz düşününce ulaşılabilir bir gerçektir. birilerinin yanında ağlamak güç gerektirirken ben o kadar güçlü değilim.

ancak meseleye başka bir noktadan bakarsanız ağlamayı ertelemek farklı güç gerektiren bir mevzudur.

ya da mesela ben geri adım atamam. birileri karşıma geçip tehdit ederken inadına tahrik ederim o insanları, siz kimsiniz diye yıkarım ortalığı. karşımdan çekildikleri ana kadar durduramazlar. dışardan güçlü gibi görünen ben geri adım atabilecek kadar güçlü değilim. yaklaşan tehlikeyi önceden anlayıp geri çekilen, tamam güzel abicim haklisin diyen kadın kendini böylesi koruyacak güce sahiptir. meseleye başka yerden bakarsanız ben de geri adım atmayıp boga gibi kırmızıya koştuğum için güçlüyüm. ancak geri çekilen kadın benden daha akıllı. o çok net.

büyüdüğü ailenin içinden bir aşk uğruna çıkan, hiç tanımadığı başka insanlara ailem diyen, görümce elti kaynana falan acayip tiplerle uğraşırken bi yandan çocuk büyütüp çalışma hayatına devam etmek güç gerektirir. bunların hiçbiri ile uğraşamayacagını anlayıp aşık olduğun adamla vedalaşmak başka türlü güçlü olmak demektir. ya da sana daha dün boklu diyen teyzenin uzattığı eli öpebilmek güçlü bir affetme haliyse o kadına öpsün diye elini uzatmak daha kibirli bir güçtür. tüm gemileri yıkıp çekip gitmek güç ister, ne olursa olsun orada kalıp sevgi için mücadele etmek başka türlü güç ister.

yani bence her insanın kendine özgü güçlü tarafları var. ben çok uğraştım uslu, masum, söz dinleyen biri olayım, olamadım, gücüm yetmedi. ya da bizim özlem abla var, benim tam tersimdir, kim ne derse yapar, sorun çıkmasın diye hep uğraş halindedir, usludur, o da bana özeniyor. ben ona özeniyorum. çok özeniyorum. çünkü öyle biri olmanın ne kadar büyük bir çaba ve güç gerektirdiğini biliyorum. o da benim gibi olmanın çok güç gerektirdiğinin farkında.

bu nedenle sevgili minicikler, net bir şey söylemek zor diyebiliriz. biz zannediyoruz ki kendimizde olan özellikler olması gereken, oysa başka türlü olmak güç gerektirdiği için böyleyiz. düşündünüz mü bunu?

şimdi buradan gidiyorum. hoşşa ğalın.

dış görünüşüne önem verirler. ne olursa olsun bir çözüm yolları vardır,kolay ağlamazlar,ne yaşarlarsa yaşasınlar bir ders çıkarırlar.

çoğunun birçok hayal kırıklığı sonucunda kendini yaratması.

sürekli ağlamaları, yakınmalar ve şikayetleri ile meşhurdurlar.

sözde şikayet etmezler hiçbir şeyden ama dokusanız size 15 tane şikayet ve mazaret sayabilir ve şovu pek severler.

biz bu tip modellere "kendini güçlü zanneden" kadınlar diyoruz.

gerçek güçlü kadınlar ön yargı yapmazlar ve daha önemlisi bol beleş şov yapmazlar.

kavanoz kapağını açabilmeleri.