güne başladığınız şarkılar

haluk levent-elfida

pilli bebek-olsun
sabahlarıma bazen ayrı bir hüzün bazen de ayrı bir heyecan katar

agnes obel- riverside

mabel matiz - tuzla buz

sagopa kajmer baytar

kitap okuma grubumuzla ne akla hizmetse afrika edebiyatından güzide örnekler okuyoruz. gaza geleyim diye spotify'a "african music" yazdım. aha bunu dinliyorum *

güne başlanılan şarkı buysa, devamı nasıl olur bilemem.
*


tüm sevenlere, almanya'daki teyze oğlu ve kızına, rize'deki hala kızıma, izmir'deki babamın hep var olduğunu söylediği ama asla görmediğim kuzenlerime gitsin.
bir de sana gelsin .
**

böyle başladım. crystal castles tam olarak bir anılar treni gerçekten. sessiz bir sabaha uyandım ve kafamda bu parça çalıyordu. hava da soğuk. sevilmeyen zamanlar geldi.

rabbim spotfy'nin ilhamını beni düşünerek vermiş. bana verseydi o ilhamı, üşenip uygulamayla uğraşmazdım. neyse bi şekilde ol demiş ve olmuş. nereye varmak istemekteyim? ağğbii ben müzüksüz yaşayamam. ama olmuyor işte uyanır uyanmaz aklıma bi şarkı açmak gelmiyor. uyandıktan bir saat sonra bile uyumanın yollarını arıyorum.

şayet şartlar normal olsaydı eminim ambient electronic bişeyler açardım.

boş küme.

sabah kalkar kalkmaz kafam müzik kaldırmıyor. spora başlarken yavaş yavaş ısıtılan kas ve eklemler gibiyim. gün ilerledikçe her şey yerine oturuyor. müzik sonraki iş...

kreator - violent revolution

spor a başlarken
skillet -monster

ya sadece sizin degil bazen baskalari tarafindan maruz kalinan sarkilardir da ayni zamanda. dun sabah kutuphaneye gidecektim. motive olayim diye kahve almaya bi yere girdim. iste beklemeye basladim adam daha makineyi acmadigi icin. once sezen aksudan vazgectim calmaya basladi sonra biliyorsun aldi yerini. ben beklerken tribe girdim abi. ne gerek var sabah sabah boyle sarkilar calmaya. ne motivasyon kaldi ne istek yani beni orda yatirip sey yapsa daha az acirdi canim. burdan isletmecilere sesleniyorum yapmayin etmeyin* onceden dolmuscularda sık sık yasiyodum efkarli sarkilar sabahin korunde. simdi de bu* neyse yani kisacasi enerjik ya da neseli bisi degilse dinlemeyin siz de kendiniz. uzulerek gune baslanir mi ya........

hiç fena gitmiyor

sabah sabah müzik mi olur. çay olur simit olur patates kızartması varsa harika olur.

barış manço - eğri eğri doğru doğru

şunu söyleyerek başlıyorum:
she sifts flour on the roof
she sifts flour on the roof
chubby chubby breasts
chubby chubby breast
the breasts’ uprisen
the breasts’ uprisen
the buttons can’t be fasten
the buttons can’t be fasten
cruel cruel cruel oh bride bride
cruel cruel cruel oh bride
there are fifty stars in the sky
there are fifty stars in the sky
all the fifty are known, known known
the beauty which can be loved is obvious from her laughter
cruel cruel cruel oh bride bride
cruel cruel cruel oh bride

jakuzi - koca bir saçmalık.
nasıl birisin
beni böyle üzebilirsin
sanki her şeyi denedin
kalabilirsin, pekala gidebilirsin
daha değersiz hissettiremezdin

son zamanlar yaptıklarıma bakma n'olursun
benim aklım başımda değil..
sana söylediklerimi kafana takma n'olursun
onlar ipe sapa gelir şeyler değil..

bu ara kafam pek kaldırmıyor yoksa bayağı videolar izler müzikler dinlerdim şimdiyse sessizce oturmalarım daha çoklaştı.
galiba kafamdaki sesleri susturamıyorum
hep bir planlar falan.
ben eskiden fazla düşünmeden de durabilirdim
şu inşaat sesleri de bir bitmedi.
çok gürültülü, fazlaca
bu kadar desibel sağlıksız değil mi?
keşke sesleri kısabilsek çevrenin.
çok insan çok araba çok inşaat çok fazla ses.
bir de kafam hiç durmuyor.
olacağına varır deyip çıkamıyorum öyle işin içinden artık.
ve galiba bu yüzden ne kadar uyursan uyuyayım hiç uykumu alamıyorum.
bu çok korkutucu.
hayatın renkleri solmuş ve buna alışmışım.
şu hilti neden susmuyor
beni mutlu eden bir şey kalmadı diye televizyonla uyuşturuyorum değil mi kendimi?
aha. hoşgeldim. evet fark etmemişim.
e şimdi ne olacak?
uyandığımda beri aklımda olan sigarayı yakayım bari tam şu an.
bu koltuk da o kadar rahatsız ki.
senelerdir değiştirelim dedim bi s*k olmadı
ben bu koltuğu satıyorum agalar.
karar verdim.
evet bunu yapacağım.
belki de artık uzanacak yerim kalmaz ve hayata zar zor karışabilirim daha fazla.
kedinin de tuvaletini temizlemem lazım
cam mam açalım çok bunaldım diyeceğim de şu lanet inşaat..
ah be güzelim, iyice çöktün sende ne yapsak sana ya?
neyse sigarayı bitir, motive edici bir şarkı aç ve kedi kumu temizle.
hayatım simsten ne de farksız.
bir de babamlara laf ederdim. belki de adam benim gibi depresyondadır.
bilemiyorum. herkesi suçlamak ve anlamak arasında gidip geliyorum.
öyleyse şunu diyelim mi?
herkes haklı bu iş'te

kaan boşnak - şeyhim beni ışınla



çok garip bir şekilde yıllar sonra karşıma çıktı, sen bana ne anlatmak istiyorsun…

08.04.2024