güneş kremi

avene in cildinizin rengini alan güneş kremini çok severek kullanıyorum.

cildi uva veya uvb ışınlarına, ya da her ikisine karşı korumak ya da sağlıklı bronzlaştırmak üzere geliştirilmişi kozmetik ürünü.

evet, kozmetik ürünü dedik çünkü henüz devlet tekeline alınıp, eczanelerde ssk ve bağkur denkleminde sağlık için satışa sunulmuyor. devletin halkı, güneşten korumak gibi bir amacı yok ki özel kullanım olarak görülerek, eczane ve dermatoloji kliniklerinden de özel fiyatlara temin edilebiliyor. elbette ki bu, şimdilik böyle. eğer böyle giderse güneş kremi de sağlık için devlet tarafından yapılandırılıp sağlık kanununda düzenlemeye dahil edilebilir, diye düşünüyorum.

bb ve cc krem formları, 20 factor, 50 factor olanlar ve bir de ekstra bronzluk verenlerin, çok daha tercih edilir olmasına karşın, şimdilerde artık 50 factor yetmediği gibi 100 factor de yetmeyecek gibi görünüyor. zira güneş artık yakıcı değil, tamamiyle kavurucu.. .

marka olarak, dermoskin ve avene'i gayet rahat kullanıyorum. garnier'ın da çocuklar için olanı tercih edilebilir ancak alerjik bünyesi olanlar dikkatli kullansın. daha çok, bi dermatologa danışılarak alınması, daha yararlı olacaktır.

t:cildi zararlı güneş ışınlarından koruyan krem.
6 taksit şeklinde öderseniz can yakmaz belki.
not: güneş kremi iç yanmasına iyi gelmez.

makyaj bazı olarak da kullanılabilir. ama çok sürünce vıcık vıcık oluyor. abartmayın.

yaz, kış kullanılması gereken krem. erkenden yaşlanmak istemiyorsanız sürüp sürüştürün.

güneş yanıklarına ve cilt kanserine tedbir amaçlı sürülen krem olarak tanımlanır.

eski dönemlerde ise güneş kremi yokken zeytinyağı veya başka maddeler kullanılmıştır. güneş kremi genelde beyaz tenli insanlar tarafından kullanılır, beyaz ten güneşten çabuk etkilenmektedir. uzmanlar kullanılması gerektiğini belirtmişlerdir.

her an sürün çok faydalı şöyle böyle diyenler var. kullanmayın cildinizi daha kötü yapar diyenler var. eskiden çok kullanmazdın ama bayadır düzenli kullanıcıyım ve yüzümde deli gibi çil çıkmaya başladı kollarımda da aynı şekilde. bilmiyorum sebebi güneş kremi mi ama bir tık işkillenmiyorda değilim.

kıymetini kullanmaya başladıktan sonra anladığım cilt bakım ürünü. geçen yaz güneş altında koruyucusuz kaldıktan sonra alnımda ve yanaklarımda beliren lekelerden sonra anladım kullanmam gerektiğini. son 7 aydır havada güneş olsun olmasın farketmeksizin sinoz lekeli ciltler için olan güneş kremini kullanıyorum, eski lekelerim neredeyse tamamen geçti ve yeni tek bir lekem oluşmadı sözlük. bu güne kadar güneş kremi kullanmadığım günlere yanıyorum. siz siz olun ne gerek var diye düşünmeyin sözlük çünkü lekeyi geçirmek oluşmasını engellemekten daha zor.

lobisinin olduğunu düşündüğüm cilt bakım ürünü.

la roshce posay özellikle başı çekiyor ama la roshce posay'ın iki çeşit ürünü var biri bende kaşıntı yaptı. o yüzden gittim bioxin markasının kremini aldım. şimdilik memnunun. sivilce yapmasın diye akne eğilimli cilt tipine göre olanını aldım. bunun haricinde, geçen yılda yine yerli bir marka olan dermoskin'nin güneş kremini kullanmıştım. la roshce posay'a göre daha uygun ve ben de sivilce yapmadı. c vitamini serumunu sabah uygulayıp sonra güneş kremini kullanıyorum. fark var mı bilmiyorum. üç aydır uyguluyorum en azından iyi hissettiriyor.

sivilce yapmaması için akşam eve gidince yüzününüzü güzel güzel yıkayıp silmeniz gerek. ben ya ben cilt bakım tavsiyesi veriyorum.

benim bu konuda anlamadığım nokta şu:

iki saatte bir yenilememiz gerekiyor, zaten kar kış dinlemeden her gün kullanacağız. la bu minicik minicik niye üretiliyor o zaman? nemlendiriciden çok kullanacaksak bu dozajlar ne?

ikincisi de bu kadar yeniledik, her gün kullandık. ulan gün sonunda bir de iki aşamalı temizleme falan? hayırdır la?

noluyo oğlum, gerçekten şok içerisindeyim. ben günde 1 kere sürerim, akşam da makyajımla beraber çıkarırım. varsın 40 yaşında 40 gibi gözükeyim yeter da.

yaz aylarında parfüm yerine kullanılabilecek en güzel şey bana göre. nivea marka olanların kokusunu oldum olası sevdiğim için sürekli kullanıyorum, en kaliteli parfümden daha yaygın ve kalıcı kokuyor.

koruyucu krem dememişler nedense adına. güneş mi sürüyoruz ficudumuza ak?

güncel fiyatlardan sonra ben artık güneşten rabbime sığınarak korunacağım.

kullanmıyorum. eskiden güneş kremi mi vardı, insanlara hiç de bir şey olmuyordu. ananem 65 yaşında, hayatında hiç güneş kremi kullanmadan bugünlere kadar gelmiş, nefes alabiliyor gayet. cilt kanseri de olmamış. üstelik her yaz tarlada çalışıyormuş bu kadın güneşin altında. ne cilt kanseri oldu, ne başka bir şey. yüzü de çok sıkıntılı değil yani, 65 yaşında olduğu için yaşlandı normal olarak. inanmıyorum etkilerine falan da. bilimsel milimsel inanmıyorum. yok güneşin zararlı etkileri, yok suyun zararlı etkileri bilmem ne. yakında oksijene de bir şey bulurlar, aldığımız nefesi de parayla satarlar. bıktım yemin ederim. tüm kadınlar bir anda bakım ürünü almayı bıraksa kaç tane sektör, firma batar. bu şartlar altında kimsenin bana gerekli, hayat memat meselesi diye sattığı şeyi alamam.

çok saçma bir krem. yapmış çocuklar ama güneşe nasıl sürüleceğini düşünmemişler. o kadar uzun fırça mı olur? bir püskürtme yöntemi olmalıymış. kremi süremediği için öfkeden çıldırıyor güneş ve yazın geldiği şu günlerde püskürüp duruyor.

biraz daha çalışıp güneşin tapusunu almak daha mantıklı. o derecede gereksiz pahalı kendisi.

bu mereti kullanmak iyi hoş da arındırmak başa bela. gözeneklere dolar, tek bir temizleme ürünü ile defolup gitmez. neymiş efendim çift fazlı temizleme gerekmiş. bunun için kimin neye vakti var?

su bazlıyı zar zor kullanırken önce yağla temizleyecekmişim ardından su bazlıyı kullanacakmışım. nooo. bu yüzden kendisi ile olan ilişkimize ara verdik.

çok zor çok. ne zaman kullanmaya kalksam güzelim cildimi dünya kadar sivilce basıyor. güneşe karşı savaşında yüzüme gözüme kolaylıklar. daha da güneş kremi yok.

atalar ne güzel demiş: güneş balçıkla sıvanmaz.

kızılötesi foton dalgaları duvardan bile geçiyor, alooo?

sahne şu. böyle şeyler için kremleyeceğin bir adet sözlük hanfendisi. ortama neşe katar.

sahil kenarı ve cin.

şezlongları krem sürme bahanesiyle yakınlaştırıyorum birbirine. yat kızz diyorum. uzan, kafama göre kremleyeceğim seni diyorum..

şişenin yarısını boca ediyorum bel bölgesine, sırtına. butlarına.. ürperir de hemen kesin. soğuk bir krem çünkü. ayy dediği an krem şişesini kafasına tıklatıyorum 'gıkın çıkmasın'

off ne yoğururdum. ne aşka gelirdim faktöriyel 50li. isterse ultraviyoleye karşı deli gibi korurdum onu.

kreme, cin'e ve aşka doyardık mis gibi. kremalı aşkım benim. süt mısırım.

erkeklerin de sürdüğü ve sürmesi gereken bi şey. elin hollandalısı sokağa güneş kremi musluğu koyuyor biz krem sürmenin çağrıştırdığı toplumsal baskıyla uğraşıyoruz. aşın artık bunları.