21.
ankaradakiler arnavut ciğeri yiyor bilginize. versem yer mi acaba diye düşünmeyin diye dedim
devamını gör...
22.
düneğen yol üstünde otomobil kazasına kurban gitmiş, yolda yatan bir güvercin gördüm. hayata bak, uçan bir yaratıksın ama sana araba çarpıyor ve ölüp yola düşüyorsun.
nadir de olsa otomobil çarpıp ölen güvercinler oluyor.
üzücü.
nadir de olsa otomobil çarpıp ölen güvercinler oluyor.
üzücü.
devamını gör...
23.
çok masum hayvanlar değildirler, kül kedisi masalında kötü kalpli 2 üvey ablanın gözlerini delerek yerler.
devamını gör...
24.
çağırsam uyanır mı?
devamını gör...
25.
kanatlı fare.
ayrıca ben hayatımda bu kadar beyinsiz bir yaratık görmedim. bir sürü "eve girme" anılarından birini anlatayım;
zaman 1-2 sene öncesi. zaten olayın öncesinde, bu gerizekalılar girmesin diye balkona file takmıştık. zamanla bu filede, hemen hemen yumruk büyüklüğünde bir delik açıldı.
neyse, odamda oturuyorum, tam iş yeni bitmiş, oyun açmışım.
yan taraftaki mutfaktan, panik içinde, flap flap flap diye kanat sesi duyuyorum. anlıyorum artık. "hsktr... yine." diyorum sadece.
kabullenmiş bir şekilde mutfağa gidiyorum.
bu beyin özürlü moron o delikten girmiş, şimdi geri çıkamıyor. panik yapıyor tabi. daha da çok fileye dolanıyor. neyse zorla ayağını kurtarıyorum bir şekilde. ama hayvan resmen deliriyor. ölecek vajinasına koyayım korkudan.
neyse, bari kendi çıksın diyerek ona yol yapıyorum. tüm kapıları kapatıyor, sadece salon ve mutfak kapısını açık bırakıyor ve salon penceresini açıyorum.
arada 15 metre mesafe var. yolunu bulup gidecek değil mi?
değil.
bu bilal gitmiş, hala filedeki delikten çıkmaya çalışıyor.
kırmızı vileda sopasıyla dürte dürte antreye kadar götürüyorum, aradan kaçarak geri mutfağa uçuyor, her yere çarpıyor, fileye takılıyor.
tekrar sopayla dürte dürte götürüyorum, yine kaçıyor. yok abi allahın salağını salonun açık penceresine yönlendiremiyorum.
halbuki başını 45 derece çevirse, dibindeki açık pencereyi görecek.
en sonunda yoruluyorum. tüm kapıları kapatıyorum, ve mutfağın karşısındaki apartman kapısını açıyorum. mutfaktan çıkınca tam karşıda ve 2 metre mesafede.
en sonunda tekrar dürte dürte mutfaktan çıkarıyorum, kapıdan uçup gidiyor.
1 saat civarı uğraştırıyor, ter içinde kalıyorum.
ancak artık apartmandakilerin problemi, beni ilgilendirmiyor.
ayrıca ben hayatımda bu kadar beyinsiz bir yaratık görmedim. bir sürü "eve girme" anılarından birini anlatayım;
zaman 1-2 sene öncesi. zaten olayın öncesinde, bu gerizekalılar girmesin diye balkona file takmıştık. zamanla bu filede, hemen hemen yumruk büyüklüğünde bir delik açıldı.
neyse, odamda oturuyorum, tam iş yeni bitmiş, oyun açmışım.
yan taraftaki mutfaktan, panik içinde, flap flap flap diye kanat sesi duyuyorum. anlıyorum artık. "hsktr... yine." diyorum sadece.
kabullenmiş bir şekilde mutfağa gidiyorum.
bu beyin özürlü moron o delikten girmiş, şimdi geri çıkamıyor. panik yapıyor tabi. daha da çok fileye dolanıyor. neyse zorla ayağını kurtarıyorum bir şekilde. ama hayvan resmen deliriyor. ölecek vajinasına koyayım korkudan.
neyse, bari kendi çıksın diyerek ona yol yapıyorum. tüm kapıları kapatıyor, sadece salon ve mutfak kapısını açık bırakıyor ve salon penceresini açıyorum.
arada 15 metre mesafe var. yolunu bulup gidecek değil mi?
değil.
bu bilal gitmiş, hala filedeki delikten çıkmaya çalışıyor.
kırmızı vileda sopasıyla dürte dürte antreye kadar götürüyorum, aradan kaçarak geri mutfağa uçuyor, her yere çarpıyor, fileye takılıyor.
tekrar sopayla dürte dürte götürüyorum, yine kaçıyor. yok abi allahın salağını salonun açık penceresine yönlendiremiyorum.
halbuki başını 45 derece çevirse, dibindeki açık pencereyi görecek.
en sonunda yoruluyorum. tüm kapıları kapatıyorum, ve mutfağın karşısındaki apartman kapısını açıyorum. mutfaktan çıkınca tam karşıda ve 2 metre mesafede.
en sonunda tekrar dürte dürte mutfaktan çıkarıyorum, kapıdan uçup gidiyor.
1 saat civarı uğraştırıyor, ter içinde kalıyorum.
ancak artık apartmandakilerin problemi, beni ilgilendirmiyor.
devamını gör...