halkın tepkisizlik sebebi

satılmış medya ve kurbağa deneyi:

korku imparatorluğu. milleti iyice korkuttular kimse de sesini çıkaramıyor çünkü çıkarsalar hemen anında haklarında dava açılacak ya da gözaltı kararı çıkacak…
bunlar hep korku azizim. ha bir de her şeye rağmen biatçı kitle var bak, onlara laf söylemek istemiyorum değmezler…

çünkü herkes bir başkasından hareket bekliyor.
bu başlık birçok sözlükte'de, tweette de, sosyal medyada da karşımıza çıktı.

ee peki sosyal medyada tepki gösterileceğine sebep aranacağına '' biri '' çözüm bulsa ya.
herkes tespit peşinde. yok şundan yok bundan. sen,o, bu, bu halktan değil mi?
iğneyi kendimize batırsak bir de. '' biz '' halk olarak ne yapıyoruz diye?
bu işler öyle twitter'dan change.org'dan olacak işler değil.

sosyal medya protestosu sokak protestosuyla bir tutulamaz.
ayrıca sokakta başlayan kitlesel bir protestoyla ( eğer bu protesto, bazı örgütlerin fırsat bu fırsat diyerek sokağa çıkmasıyla başka bir meseleye dönüştürmediğini varsayalım. çünkü zamanında ne olduğunu gördük.) hiç kimseye bir şey olmaz.

örgütsüz bilinçsizlik.

(bkz: şuursuzluk)

öldük çoktan. ondan tepki veremiyoruz.

yorgunluktan olabilir. bu ülkede bu şartlar altında yaşamak insanları bitiriyor. bir de ülkenin büyük çoğunluğu zaten imtihan deyip sorgulamadan koyun gibi yaşıyor. aklı başında olan kesim de, yavaş yavaş bazı şeylere tepki vermemeye başlıyor.

dilerim ki bu günler geçer gider ve hiç yaşanmamış gibi hissederiz.

sebebi basit en ufak hükumet aleyhi tepkinizde terörist ilan edilir feto pkk dhkpc mensubu olduğunuz gerekçesiyle içeri atılmanız işten bile değildir.

korku toplumu yaratıldığı için. "birisini öldürme, korkut" demişler. korkudan örgütlü bir biçimde ses çıkaramıyoruz. tek tek ses çıkaranlar var elbette ama örgütlü olunmadığı sürece bir işe yaramayacaktır.

markete girince çığlık atasım geliyor ama susuyorum delirdi demesinler diye.
bu da bir nevi toplumsal baskı.

878954 yıl boyunca monarşiyle yönetilmeleri, fukara yaşam şartlarına alışkın olmaları, haklarını kendileri kazanmadıkları için yarın öbür gün elinden alındıklarında olacakları kestirememeleri, kimsenin birbirine güveni olmadığından ötürü örgütlenmekten kaçınmaları, bilinçaltlarında devlet baba algısı yatması ve 15747 sebep daha.

bu halkın tepki vermesi garip olurdu zaten.

çok basit ve öngörülebilir bir sebebi var , birlik olamamak.
bu da senelerdir birileri tarafından verilen örgütlü emek ve çaba sonucu o cu şu cu bu cu diye ayrıştırılmış olmamızdan kaynaklanıyor.

o kürt bu arap olmaz, o alevi asla olmaz onunla konuşma bunu yapma saçma sapan ayrıştırmalar yapıldığı ve halkta karşılık bulduğu için şu an birlik olup da yenen haklarımız olduğunda ses çıkaramıyoruz. aradan çatlak sesler çıkıp suçlu duruma düşer şu an ki halimizden beter oluruz diye, evde ekmek bekleyenler ya da kendi yaşamımıza olan sorumluluğumuza kendi elimizle balta vurmuş oluruz diye tek tek tek susuyoruz.

(bkz: kanıksamak)

(bkz: güven)

insanlar benim yerime birileri gidip hakkımı arasın istiyor. tabi kağıt üzerinde milletin vekaletini oy ile alanlar var amahahhzahsss pardon gülmeden yazamadım.

halkın sandıkta verdiği kararları gözden geçirince halka da güvenemiyoruz. peki neyin kavgası için kendimi feda edeyim?

hadi anayasamızın 34. maddesi olan önceden izin almadan, silahsız saldırısız toplantı ve gösteri düzenleme hakkını kullanalım. farz-ı misal bu sözlükte halk tepkisiz ağbi yhaa diyenler olarak toplanak allah diyek şeklinde anlaşalım. bir kere yarısı katılmayacak. katılırım diyenlerin yarısı sonra yan çizecek. yola çıkanların yarısı çaktırmadan tüyecek. en son kalanlardan da bir cacık olmayacak. araya karışan bi kaç ne olduğu meçhul tip örgüt sloganı filan atacak alayımızı paketleyecekler. ben bu halka güvenir de tepki verir miyim? lanet olsun değmez. ilk kez fakirlik çekmiyorum. mücadelem bireysel olarak zamların ve vergilerin rektal tuşesi ile devam etsin bundan iyidir.

özellikle günümüzde yaşanan ağır ekonomik şartlar karşısında her ne kadar bu lafı sevmesem de fakirlik ve şükür edebiyatı demek istiyorum. 60 yaşına gelmiş bir insan emekli maaşıyla geçinemeyip bulaşıkçılık yaptığında kaç sene çalıştım bu yaşta geçinemiyorum diye hesap soracağına ,gençler iş beğenmiyor ben bulaşıkçılık yapıyorum derse ve toplum bu insanlardan oluşuyorsa tepkisizlik kimseyi şaşırtmasın. fakir olmak övünülecek bir şey değildir hele şükür edilecek şey hiç değildir.

hangi birine tepki vereceğimizi şaşırdığımız için kalakaldık bence. bir khk ile önce hangi olaya tepki vereceğimizi açıklarlarsa bi yerden başlarız.

yukarıda arkadaşların saydığı sebeplerin yanında toplumsal bellek de bu konuda baya ağır basıyor. özellikle 1960-1980 arası dönemdeki olaylar ve akabinde 12 eylül’le kapanış, bu halkta o döneme şahit olsunlar veya olmasınlar derin yaralar ve korkular oluşturdu.

1980 darbesinden sonra toplumsal muhalefetin ve örgütlü yapıların üzerinden silindir gibi geçildi. en basitinden sarı sendiklar kuruldu beslendi korundu. özal ile birlikte gelen liberalizasyon ile modern insan kendini kurtaran koyun oldu. emekçi insanlar abd nin yeşil kuşak projesi ile din ile biat eden ve şükreden kişiler haline getirildiler. sadaka kültürü ile dilenci toplum yaratıldı. insanlar hak aramanın aptalca olduğunu düşünmeye başladı.

ama bu halk 15 ve 16 haziran direnişlerini, büyük madenci yürüyüşünü hadi olmadı gezi eylemlerini yaratan bir halk.

avukata verecek para yok.

kanıksama, korku filan değil bu. temeli kültürdür. kül-tür! yüzyıllardır süregelen kültür.

sorun arıyorsanız, toplumun dünyayı anlamlandırma değerlerine bakın. reaksiyoner olarak da atıp tutmayın.

açık konuşmak gerekirse umrumda olmaması senelerce söyledik ne oldu? gidip kurbanlık koyun gibi aynı iktidar ve muhalefeti seçtiler. sonuç bu?

2010 da yetmez ama evet diye hukuk sisteminin dibine dinamit cakilirken bunun yanlış olduğunu söyleyen bizlere demediklerini bırakmadılar,

feto konusunda uyardık orduyu bu kansizlara peşkeş çekmek için balyoz da ergenekon da sadece izlediler ses çıkartanlara demediklerini bırakmadılar.

o çok övülen 2002 - 2008 zamanı borçla refah olmaz betona değil sürdürülebilir yatırımlara yönelin dedik ekonomi bozguncusu olduk.

2013 te lan yapacağınız işi silkeriz diyip sokağa çıktık öldürüldük oh olsun dediler.

sonrasında kendi buyuttukleri terör örgütü darbe yapmaya kalktı bu ülkenin 1000 vatandaşı yaralandı 226 vatandaşı öldürüldü, bu ülkenin şerefli askerlerinin başını serefsizler kesti ve ceza bile almadılar. sonrasında olan saçmalıkları biliyorsunuz.


kısaca 20 yılda el ele ülkenin anasını bellediler ses çıkartan her cenahtan denmedigi kalmadı sonuç ortada iktidar muhalefet fark etmeksizin her konuda haklı çıkıp her kesimden yemediği laf kalmayan o kesim var ben ve benim gibiler.

biz artık gemisini yürüten kaptaniz servetimizi yurtdışına çıkarttık burada para kazanacağımız işler yapıyoruz sokakta aç gezen dayı da, yetmez ama evetci şarkıcı da, ülke nin halı de belli şeyler hariç umrumuzda değil.

biz paramiza bakarız siz ne yaparsınız o sizin sorununuz.

biz sizi uyardık!... hem de yıllarca!...