lisede bir üst sınıftaki bir çocuktan hoşlanıyordum. tek taraflı olduğundan da emindim o yüzden hiç söylemeyi düşünüyordum. elimden geldiğince de farketmemesi için çabalıyordum. bir kez konuşma fırsatım olmuştu sadece. o anın da karikatürünü çizdim defterime sınıftan bir gerizekalı görmüş, defteri çocuğa göstermiş. bütün sınıfın önünde bana "ben çirkinlerden hoşlanmam" diye bağırmıştı.
devamını gör...
değer verdiğini söyleyen insanın küçük sebeplerden terk etmesi.
değer veren insan küçük şeyleri büyütmez . *
devamını gör...
üniversitede bilmeden hoşlandığım çocuğun dedikodusunu sevgilisine yapmıştım. kız o kadar nefret etmiş ki benden sınavda arka sırasında ben varım diye imza kağıdını bile uzatmamıştı.
devamını gör...
önceden yaşadığın utanç verici anları hatırlamak.
devamını gör...
ben üzülüp dururken,herkesin hiç birşey olmamış gibi davranıp hayatına devam etmeleri.mutsuzluğuma sebep olanların zerre umurlarında olmamak.
devamını gör...
çilek reçelinin içinde çilek aramak
devamını gör...
kadere bak , kimler kimlerle berabere denilen o anlar .
devamını gör...
bir anda kaybolan kitap okuma isteği. haftalarca sürmesi de cabası.
devamını gör...
başlık düzenleme bildirimi.

içim sıkılıyor, içim daralıyor. elim kırılsaydı da bu kadar başlığa yazmasaydım dedirtiyor.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
burun tıkalıyken sigara içmeye çalışmak.
devamını gör...
çok sevdiklerinin telafisi olmayan bir kayıp yaşaması.
devamını gör...
hastanedeydim bugün. heyete gireceğim yetişirse arkadaşa dedim ki gel de bir ihtiyaç olursa halledersin ben sıramı beklerken. tabi rica ederek. daha gireceğim başka doktorlar da var ondan sonra heyet. neyse geldi çocuk ulan sıra geçmiyor. sıra gelme hızı o kadar yavaş ki istanbul trafiği ışık hızı gibi kalır. neyse çocuk dayanamdi ilk bir saatten sonra "aga ben dışarıda takılacam, dumanlanirim falan" dedi ve gitti. akşama kadar mesajlastik görmedim bile. zaten hastaneyi görünce daralma gelir buna. neyse sıra beklerken bir stajyer doktor geldi farklı bir bölümden dedesini getirmiş. dedesi gezerken o da benim arkadaş gibi etrafta dolanıyor. bir soru sordu bana doktor içeride mı diye. cevap verdim. dedim ki hemşire mısınız? stajyer doktorum dedi. son senemdeyim falan. ben de yavsicam ya sordum insanları düşündüğün için mı bu mesleği seçtin yoksa para için mi? gülerek şaka ayağına soruyorum. laf lafı açtı baya muhabbet ettikten sonra pet bardakta çay getirdi içiyoruz. öyle tatlı muhabbet ki benim zaten sıra gelmiyor. akp den önce sağlık sistemi şöyleydi diyen dayı cikarsa allahina kavustururum bu arada. neyse efenim hatun minyon, beyaz tenli, balık etli, sarı saçlı (dip boyası gelmiş) böyle yatakta evire çevire oyna işte. hani söyle 10 dk daha sohbet etsem akşam kahve içelim mı diyeceğim öyle kıvama geldi. 1,5 yıldır sahalardan uzağım. bendeki gerilim enerjiye dönüşse 8 şiddetinde deprem açığa cikaririm. fakat yine de soğukkanlıligimi koruyorum. iste tam o sırada ortada gözükmeyen odun arkadaşım ellerimi birbirine carpip haydi bitti mi dedi arkamdan çıkıp. gel gel sana bisey göstericem zaten sırana da daha var deyip çekti götürdü beni. dışarıda bana diyo ki aga hatuna bak taş gibi. dedim allah senin cezanı versin niye knk diyor bana. sinirden yatırıp s****sim geldi bunu. ama sonuçta benim için gelmiş çocuk nankör değiliz. içime attım soğuk bir şekilde. akşam akşam yine sapım. neyseki işlerimi bitirdim. yazıklar olsun.
devamını gör...
dolmuşta yorgun eve dönerken birinin yüksek sesle ve kahkahalarla konuşması beni en çok hayattan soğutan şey.
devamını gör...
burun tıkanıklığı
devamını gör...
bir haftada 20 net düşen deneme netleri vallahi yıldım
devamını gör...
kendini çok bilgili gösteren ama aslında hiçbir şey bilmeyen insanları dinlemek zorunda kaldığım anlar. biri beni kurtarsın diye çığlık atmak geliyor içimden çoğu zaman jsdhiudiwdiwidihd
devamını gör...
sesi güzel olan kişinin benim sesim güzel değil diye şarkı söylememesi ve sesi güzel olmayan kişinin şarkı söyleyeyim var diyerek şarkı söylemesi :/
devamını gör...
her zaman arkanızda olduğunu düşündüğünüz insanların, arkanızda durma sebebinin destek olmak olmadığının farkına varmaktır.
devamını gör...
işten çıkmış "çok şükür" bugün de bitti hele bi eve gidem de oturam şeeeyle bi ayağımı uzatam" düşünme. düşünme.
-zırrrrr.
-aaa telefon çalıyor efendim hanım?
- akşam misafir çağırdım şunu şunu şunu( x17 defa ) alıver.
- yaw yazsana telefondan aklımda tutamam ben.
-pfff tamam. (bak bu birinci kısım)
sonra markete git park yeri boş ama girecek her yere adamlar hızlıca girip çıkmak için önüne gelecek şekilde parketmiş. neyse az ileri park edeyim yürürüm sağlık olur. yaptığı işten gram zevk almayan tezgahtar personele aldığın manav eşyalarını tarttırıp senin annen var mı? bakışını alıp( sin kaflı yazamadım) bir sonraki alacağını almaya gidersin. (bak bu iki)
-afedersiniz toz şeker nerede göremedim de?
-ouwwww abi sen yanlış gelmişsin. şuradan git üç reyon sonra sağa dön terlikler var. pembeleri indirimde peluşları çok rahat ama sen direk devam et. manav reyonununa varmadan balık reyonunun karşısında.
-teşekkür ederim sepetim şurada dursa hemen alıp gelsem.
- koy abi sıkıntı yok.
gider gelrsin sepet yok. aaa bizim sepeti almış gidiyor.
-beyfendi bu sepeti ben doldurmuştum.
-evet bende bunları alacaktım sağolasın.
-beyfendi kendiniz yeni sepet yapsanız. bunlar bana ait de.
-ya kardeşim orada boş duruyordu bu sepet.
-beyefendi şeker almaya gittim. geldim siz almış gidiyorsunuz. insan demez mi acaba kim bıraktı?
- yok boştu ben aldığımda.
zorla kendi sepetinizi alırsınız. (bak bu üç)
5 kasa vardır. 2 si çalışır. haliyle kuyruk olur. terliksi hayvan! ay ne sevimsiz gelir önüne girer. bak konuşuyo birde.
-ya benim şu iki poşet var ödesem çıksam.
lan girdin zaten önüme kasiyer kız poşetlerde etiketi okutmaya çalışıyor.
- benim için sorun değil fakat arkadaki insanlardan da izin almalısınız.
-taaam taaam kaç lira ablacım.
-17.5 tl
-kart
-dokunmatik var mı?
-bilmem var herhalde.
-şuraya.
- ....
- yetersiz limit dedi abi.
- bidaha denesek ablacım.
- para yok sanırım içinde abi.
-dur cüzdanda nakit vardı.
poşetleri koy.cüzdanı çıkar. zuladaki 20 lirayı çıkar. uzat. para üstünü al git.
(kaç oldu bu 4 mü)
-sıradaki.
teker teker alınan erzak uzatılır. dıt. dıt. dıt. aaaaa bu dıtmadı. etiketi yok bunun.
-abi salatalık tarttırılmamış.
-ne demek herkeşe benden çay. nası tarttırılmaz diğerleri neredeymiş. neden tartmışlar.
- bunları tarttırmanız lazım. acele ederseniz bekleyen çok.
kusura bakmayın ben o o.rman.u çocuğu tartan manava dedim ki teker teker karıştırmayalım. koşa koşa git. tartım yapan insanlardan rica minnet bir poşet için izin iste koşa koşa gel.
(kaç etti)
poşetleri al çık.
neyse binaya yaklaştın. park yeri buldun. ellerinde poşetler. 20 +20 40kg çantayı omzuma asayım. poşetleri elime almadan arabanın anahtarını elimde dursun poşetleri yere koymadan kitler çıkarım. herşey güzel tam kapıya yaklaşıyorsun site saknlerinden birisi dıtdıtdıt şifreyi girip içeri girer (aha kapıyı tutar bende hemen gecerim, şifreyi girmeye uğraşmayalım.
-daaaan kapı suratına (ahhhh senin ananın bacısıyla olan ilişki teyzem mi lan o benim)
severim kapısınıda komşusunu da. (kaç oldu bunla)
öyle işte.
-istediğin herşeyi aldım sanırım.
-kabartma tozunu unutmuşsun. ufff ben napıcam şimdi ya.
-teşekkür edebilirsin mesela.
devamını gör...
hayalini kurduğun bir şeylerin artık hayalini kuramamak ve/veya o hayalin artık imkansızlaşması
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"hayattan soğutan durumlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim