hiç gelmeyecek birini beklemek

gelmeyeceği gerçeğini tamamen kavradıktan sonra mümkün olmaz. kişi alışır ve başka maçlara oynar çok da dramatize etmeye gerek yok aşk ömrü kısa bir duygu bana kalırsa olsa olsa bir kaç yıl sonra hatıra düşüp dudaklara tebessüm olur beklenen.

hiç gelmeyeceği biliniyorsa, beklenmez…

beklenmez derken; beklememelisiniz anlamında değil, o beklenti oluşmaz anlamında söylüyorum. o beklentinin oluştuğu yerde de ‘hiç gelmeyecek biri”nden bahsedilemez. zira, o beklenti umutlanmanın ta kendisidir. umudun olduğu yerde de, ‘imkansızlık’ harflerin yan yana getirilmesi ile oluşturulmuş bir kelimeden başka bir şey ifade etmez…

beklemek…
zaman kaybıdır… beklenen geldiğinde telafi etmek elbette mümkündür. zaten telafi edilemediğinde de kavuşmak değil, hayal kırıklığı olur… zaman kaybetmenize değmeyecek hiç kimseyi, hiçbir şeyi beklememekte fayda var. daha doğrusu hazırlıklı olmakta, etraflıca tüm ihtimalleri değerlendirmekte fayda var. çünkü hepimiz tercihlerimizin sonucunu yaşıyoruz ve buna da hayat diyoruz.

tercih ettiğimiz beklemek bize mutluluğun değil mutsuzluğun da kapılarını açabilir. bunu en baştan kabullenip, bu ihtimalle barışın ve öyle bekleyin…

hiç gelmeyecekse ölüdür.
ölüyse de siz onu değil o sizi bekliyordur dediğim hadise.

evlenmeden umudunu kesmemektir hastalıklı bir durum tabi.

alexander sorloth'u bekliyorum...

kalbime söz geçiremiyorum bahanesine sığınmayın. kendinizi, hislerinizi kontrol altına almayı öğrenin. insanlar kötü ve çıkarcı. yapamam demeyin. ben yaptım.

olsun, o dönmem dedi ama ben beklerim dedim bir kere.

sanırım, bunun sebebi aklımızı kurcalayan ihtimaller. belki o kişiyle farklı bir hayat yaşama ihtimali içimizi kemiriyor, neden peki? şu an yaşadıklarımızdan tatmin ol(a)madığımız için.

belki haklıyız, hayatımızın fırsatını kaçırdık.

belki de kötünün arkasındaki iyiyi göremiyoruz, aslında böyle olmalı ve hiç gelmemeli.

hayat bu, türk filmi değil. bir sürü imkan var ve emin olun yanınızda olmak isteyen oluyor. eğer sizinde yanında olmak istediğiniz biri varsa ve şu an bu satırları okuyorsanız, durmayın.

gidin, anlatın kendinizi. şanslıysanız, ne ala.

işler istediğiniz gibi olmazsa da aklınızda soru işareti kalmaz.

çünkü, belirsizlik öldürür.

beklersin yine de.

aşk bunun adı. çaresiz ve acı bir bekleyiş.

(bkz: godot'yu beklerken)

bekleyen değil bekleten tarafım.

gelmeyeceği bellidir. halen stalklarım neler yaptığına. sanatçı kişiliğini konuşturuyor yine. benim derbeder ilhamım. sayesinde çok güzel düşüncelerde hislerim belirdi hiç tatmayacağım. hayat bu. bazen bazı anlamlı şeyler backstageler de dönmez. ya da yüz yüze gelsen de o duygular senden o kadar üstündür ki bir şehvete kanmaz. usturuplu bir arzudur. bol bol yazdırır, düşündükçe yüzünü aydınlatır. gülümseten bir takım anılardır.

hiç gelmeyecek çünkü öyle biri yok.

beklenen kişiyi unutturacak bireyin gelişine kadar gerçekleştirilen eylem, otofaji.

(bkz: otofaji)

(bkz: godot'yu beklerken) )

keske bilincdisima hukmedebilsem de artik beklemesem. beynimin arkasinda trojan gibi durmadan calisiyor. ya gordugum hersey bunu hatirlatiyor ya da hatirlatan seyleri bilincaltim gormeyi tercih ediyor. inanilmaz yorucu bir durum

çok acı...