hiçbir zaman evlenemeyeceğini anlamak

günümüzde evlilik fuzuli iş. eskiden öküz lazımmış tarlaya millet bol bol çocuk için evleniyormuş. artık çocuk bakmak çok pahalıya geldiği için evlilik de saçma. bir kadının nazını çekeceğime evlenmem daha iyi. karı benim peşimden koşsun.

uzun zaman önce fark ettim. böylesi daha iyi diye düşünüyorum. ama hayırlısı bu işler tabii.

hiçbir zaman hiçbir zaman dememeli insan bence. karşınıza kimin çıkacağı belli olmaz sonuçta. *

bana never say never sözünü hatırlatan başlık.

çok önemli mi bilmiyorum kişisel bir durum. ama isterseniz net evlenirsiniz bu ülke de ya devlet millet valilik el ele verir evlendirir sizi.

heyecanını kaybetmiş insan düşüncesi. evlilik için heyecan duyamamak.

bu başlığı atan arkadaş biyolojik bir problemden dolayı evlenememeyi de kastetmiş olabilir empati arkadaşlar .

evlenmemek değil de evlenememek olduğu için burada toplananların birbirleri ile çözebileceği sorun. kolay gelsin. izdiham yaratmayın...

biraz hüzündür. akla sherlock'un teknede ırene adler'ın mendilini koklayıp suya bırakması gelir.buradan
bu küçük maceradan sonra tekrar yalnız kalmaya işarettir.
evlenmek istiyorum ama kimseye de o kadar güvenemem diye düşünüyorum iki arada bir deredeyim.
'evlenmem' deyince arkadaşlarım 'ben de öyle diyordum bak evlendim' diyorlar. en azından ben hala sözümdeyim tabi.

bu umudunu yitirmek oluyor sanırım.
belli bir duruma saplanıp kalmak kişiyi üzer, hayata karşı isteksizliğini arttırır. evlenirseniz evliliğe göre şekil almanız gerekir. evlenemezseniz de ona göre vaziyet alırsınız, iki durum da bir kurtuluş yahut bir yok oluş değil. her iki durumun kendine göre zorluk ve kolaylıkları mevcut. siz içinde bulunduğunuz anı güzelleştirmeye çalışın, gerisi gelecektir zaten.

şu 20li yaşlarımın başında tam da böyle yaşıyorum. çevremde ki evliliklere, ilişkilere, insanlara bakıyorum hepsi soğuma sebebidir. aslında iki benzer ruhun bir araya gelmesiyle mükemmel bir şey oluşacak olgudan bile bu kadar nefret ettirdiler.

evlenmemek, aşktan uzak kalıp yalnız olmak insanın emin olarak verdiği ama her anda değişebilecek olan bir düşünce.

belki 30 yaşından sonra anlaşılır.

en yakın karşı cins arkadaşınla sözleşeceğinizi anladığın andır aynı zamanda.

ne zaman evlenmeye niyet etsen,karşına çıkan abuk subuk insanlardan ve bu durumun sürekli tekrar etmesinden ötürü insanın içinde oluşan umutsuzluk sonucu anlaşılan durumdur.seçenekleri beğenmeyip e şıkkı hiçbiri ni işaretlemek gibi birşey...

*evliliğin saçma bir şey olduğunu anlamak.

evlenememek ifadesi bir kapasiteden bahsediyor. yani üç sayılık basket atamamak gibi. insanlar evlenme programında diyor ki evi üstüme yap altıma araba çek seninle evleneyim.

elbette bu herkesi kapsamaz ancak orana vurursak % 80 bunun böyle olduğunu kimlerin kimlerle nasıl evlendiğini görerek öğrendim.

çoğu insan arabası olsun özel şöförler gibi aradığımda gelsin alsın beni gezmeye gidelim yiyelim içelim sonra hesabı o ödesin ve beni akşam eve bıraksın ister.

benim gördüklerim böyleydi çünkü maddi açıdan rahat olan erkekler kadınlara daha çekici geliyor.

hiçbir zaman evlenecek maddi duruma ulaşamam diyeni anlarım yani. bunun da çözümü basit. araç kiralayıp kendi aracınız gibi tanıtın param var algısı yaratın. biraz birikmiş parayla evlenene kadar gözünü boyarsınız yani.

ne güzel. kısacık hayatında dert çekmeye gelmediğinin farkına varmış şanslı bir insansın.

evlenmeyin anam. evlenmeyin yavrularım. yiyin için sevişin gezin. evlenince her şey patlıyor.

çevrende olan kötü evliliklerin sırf elalem algısıyla devam ettikçe ne kadar toxic şeyler ortaya çıkıyor diye evliliğe ön yargıyla yaklaşıp sonra da kendi memnunsiyetsizliğinle o algıyı bozmamak isteğin