#televizyon dizileri #popüler diziler #final yapan diziler

öne çıkanlar | diğer yorumlar

201.
eski sevgilim tarafından önerilmiş, benim de ilk kez izlediğim yabancı dizidir. marshall eriksen, lily aldrin, robin scherbatsky, ted mosby baş karakterdir. dokuz sezon olmasıyla çoğu insan zorlansa da bitirince bayılırlar. bkz: ben.
dizinin şarkıları bile muhteşem! let's go to the mall, sandcastles in the sand, it was love ve marshall versus the machines.
devamını gör...
202.
kelimenin tam anlamıyla. legen .. wait for it .... dary. legendary !! bir dizi
devamını gör...
203.
bu kadar uzun sezon devam edip ve hiç sıkılmadan kendini izleten güzel bir dizi. bizden farklı da olsa güzel arkadaşlık hikayesi cok keyifle izlediğim bir dizi.
devamını gör...
204.
sonuna kadar izlediğim ilk sit-com dizisiydi. akışı, arkadaşlıklar falan filan iyiydi ama son bölümleriyle gözümden epey bi düştü. bir de karakterlerin gerçek hayatta görüşmemeleri beni içten içten üzen bir durumdur.
devamını gör...
205.
sözlüğe yeni gelen çaylakların buluşma mekanı olan başlık.

edit: ben de bir zamanlar çaylakmışım.
devamını gör...
206.
bugün 7. kere başladığım, en sevdiğim ve bana çok şey katan, bazı insanların friends özentisi olduğunu söylediği ama bence alakalarının bile olmadığı dizi
devamını gör...
207.
bölümlerine denk geldikçe izlediğim dizi. pazar günü kahvaltı yaparken oyalanmak için öylesine ilk bölümünü açtım. bugün 3. sezonu bitirdim. başka bir şey söylemek istemiyorum.
devamını gör...
208.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
209.
yine can sıkıntısından bana evrenden bir mesaj getirsin diye, her hangi bir bölümünü açıp izlediğim dizi.


“because maybe it's dumb to look for the signs from the universe! maybe the universe has better things to do. ı mean, dear god, ı hope it does. you know how many signs ı've gotten, that ı should or shouldn't be with someone? and where has it gotten me? maybe there aren't any signs. maybe... maybe a locket's just a locket, and... a chair's just a chair. maybe we don't have to give meaning to every little thing. and maybe we don't... maybe we don't need the universe to tell us what we really want. maybe we already know that. deep down. “
devamını gör...
210.
hastasıyım ama öyle böyle değil. bu dizinin muhabattini yapacak bff'em olsa keşke.
devamını gör...
211.
benim için sitcomların zirvesidir. her sahnesinden ayrı zevk alırım ama barney karakterinin oynadığı sahneler ayrıca zevklidir.
devamını gör...
212.
hayatınızda ne yaparsanız yapın onları görecek arkadaşlarınız yoksa yaptıklarınız efsanevi değildir.

barney stinson
devamını gör...
213.
lily, marshall' ı haketmedi.
devamını gör...
214.
şu dizinin adını ne zaman duysam eski platoniklerimden birini hatırlatıyor.
en az onun kadar dandik ve kalitesiz bir dizi.
devamını gör...
215.
her canım sıkkın olduğunda bıkmadan izlediğim tek dizi
devamını gör...
216.
bazı bölümler diyorum bu kadar iyi espiri senaryolar nasıl yazıyorlar.
devamını gör...
217.
çok severek izlediğim bir diziydi. ancak sonundan nefret ettim. o kadar güzel alternatif içinden bu kadar kötü sonu nasıl buldular şaşıyorum.
devamını gör...
218.
yapılan esprilere kahkahalarla güldüğüm dizidir ama dizide çok üzüldüğüm bir şey var. robin-barney ve ted-tracy ilişkisini çöp ettiler. ayrıca marshall dizideki en harbi karakterdir.
devamını gör...
219.
not legen wait for it (dizi netflix’ten 31 aralık itibariyle kaldırılacakmış) dary not legendary.
devamını gör...
220.
you son of a me repliğiyle beni benden alan dizidir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"how i met your mother" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim