21.
bazı kokular vardır, burnunuza değil, doğrudan ruhunuza dokunur. içinizi temizler, zamanı yavaşlatır, sizi kısa bir süreliğine de olsa bulunduğunuz yerden alır, çok uzaklara götürür. bazen bir çocukluk sabahına, bazen bir annenin kucağına, bazen de sevdiklerinizle sessiz bir akşamüstüne…
lavanta kokusu mesela… içine biraz mor, biraz dinginlik, biraz da anneanne yastığı sinmiştir. temiz çarşaf kokusuyla karıştığında, çocukluk uykularını hatırlatır. uykuya dalmadan önce hissedilen o güvende olma hissini… lavanta kokusu, sanki "her şey geçecek" der gibi fısıldar.
sonra yağmur sonrası toprak kokusu gelir… ıslak toprak, hayatın yeniden başladığını anlatır. yağmur damlalarının toprağa düşerken çıkardığı o hafif buğu, insana yaşadığına dair tuhaf bir sevinç verir. bu koku, geçmişi unutturmaz ama acıyı hafifletir. toprak gibi, her şeyi içine çeker; sonra yeniden filizlenmesine izin verir.
vanilya kokusu da huzur verir. sıcacık bir mutfakta pişen kurabiyelerin kokusu gibidir. sevildiğini hissettiğin bir evde geçen akşamları hatırlatır. kalbe ait bir şeydir; çok gösterişli değildir ama oradadır, tanıdıktır. vanilya kokusu, sanki birinin saçını okşar gibi yumuşaktır.
bazen de sabun kokusu... özellikle beyaz sabun. temizliğin, saflığın ve yeniliğin kokusudur. yeni yıkanmış çamaşırlar gibi... çocukluğunuzda büyüklerin size “temiz insan” dediği anları getirir. o sabun kokusu, hem geçmişin hem de umutla dolu bir geleceğin işaretidir.
bazıları için kahve kokusu... sessiz bir sabahın sesi gibidir o. henüz herkes uyanmamışken mutfağa yayılan o koku, günün en yumuşak başlangıcıdır. kahve kokusu, sadece bir içeceğe değil, paylaşılmış sohbetlere, beklenmiş insanlara ve suskunluk içindeki sıcaklıklara aittir.
ve elbette kitap kokusu... eski bir kitabı açarken duyulan o hafif naftalinli, tozlu koku. bilgi değil, zaman kokar. bir başka insanın zihnine girmek üzere olduğun o ilk anda alınan nefes gibidir. kağıdın kokusu, yalnızlığı anlamlı kılar.
bazen de bir insanın teni... parfüm değil, sabun değil… sadece onunla özdeşleşmiş o eşsiz, anlatılamaz koku. yanında değilken bile özlenebilen, giydiği kazaktan günlerce çıkmayan bir iz. huzurun en kişisel hâlidir belki de.
çünkü koku, sadece burunda değil, hatıralarda yaşar.
ve bazı kokular, insanın kalbini temizler, ruhunu dinlendirir.
bazı kokular eve benzer.
bazı kokular… insanın kendine dönmesini sağlar.
lavanta kokusu mesela… içine biraz mor, biraz dinginlik, biraz da anneanne yastığı sinmiştir. temiz çarşaf kokusuyla karıştığında, çocukluk uykularını hatırlatır. uykuya dalmadan önce hissedilen o güvende olma hissini… lavanta kokusu, sanki "her şey geçecek" der gibi fısıldar.
sonra yağmur sonrası toprak kokusu gelir… ıslak toprak, hayatın yeniden başladığını anlatır. yağmur damlalarının toprağa düşerken çıkardığı o hafif buğu, insana yaşadığına dair tuhaf bir sevinç verir. bu koku, geçmişi unutturmaz ama acıyı hafifletir. toprak gibi, her şeyi içine çeker; sonra yeniden filizlenmesine izin verir.
vanilya kokusu da huzur verir. sıcacık bir mutfakta pişen kurabiyelerin kokusu gibidir. sevildiğini hissettiğin bir evde geçen akşamları hatırlatır. kalbe ait bir şeydir; çok gösterişli değildir ama oradadır, tanıdıktır. vanilya kokusu, sanki birinin saçını okşar gibi yumuşaktır.
bazen de sabun kokusu... özellikle beyaz sabun. temizliğin, saflığın ve yeniliğin kokusudur. yeni yıkanmış çamaşırlar gibi... çocukluğunuzda büyüklerin size “temiz insan” dediği anları getirir. o sabun kokusu, hem geçmişin hem de umutla dolu bir geleceğin işaretidir.
bazıları için kahve kokusu... sessiz bir sabahın sesi gibidir o. henüz herkes uyanmamışken mutfağa yayılan o koku, günün en yumuşak başlangıcıdır. kahve kokusu, sadece bir içeceğe değil, paylaşılmış sohbetlere, beklenmiş insanlara ve suskunluk içindeki sıcaklıklara aittir.
ve elbette kitap kokusu... eski bir kitabı açarken duyulan o hafif naftalinli, tozlu koku. bilgi değil, zaman kokar. bir başka insanın zihnine girmek üzere olduğun o ilk anda alınan nefes gibidir. kağıdın kokusu, yalnızlığı anlamlı kılar.
bazen de bir insanın teni... parfüm değil, sabun değil… sadece onunla özdeşleşmiş o eşsiz, anlatılamaz koku. yanında değilken bile özlenebilen, giydiği kazaktan günlerce çıkmayan bir iz. huzurun en kişisel hâlidir belki de.
çünkü koku, sadece burunda değil, hatıralarda yaşar.
ve bazı kokular, insanın kalbini temizler, ruhunu dinlendirir.
bazı kokular eve benzer.
bazı kokular… insanın kendine dönmesini sağlar.
devamını gör...
22.
(bkz: kitap kokusu)
devamını gör...
23.
naftalin kokusu.
rahmetli annemin ıhlamur çeyiz sandığını anımsatır bana.
rahmetli annemin ıhlamur çeyiz sandığını anımsatır bana.
devamını gör...