ilginç isimler

mezopotamya uygarlıklarından olan babilliler ve asurlular'ın kraliçesi semiramis'in yunan mitolojisine göre babil'i kurduğu bilinmektedir. bu bir rivayet olup semiras'in babil'in kuruluşundaki etkisinin büyük olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. bir balık tanrıçası ve genç bir adamın kızı olan semiramis'i annesi ormana terk etmiştir. kumrudan gelen diye bilinen semiras'i ormanda kumrular beslemiştir. günün birinde kralın çobanı semiras'i ormanda kimsesiz görmüş ve evlat edinip yanına almıştır. büyüyünce güzelliği tüm ülkeye konu olan semiramis'i fark etmeyen kalmamıştır.

asur kralı ninus, yaptığı seferler sırasında baktriya ile savaşır. günümüzde babil -babylon- olan şehri kuşatır ve eğer kazanırsa en sevdiği iki tanrı olan bab ve ilon'un isimlerini birleştirip buraya babilon adını vereceğini açıklar. semiramis ise kral ninus'un komutanı olan oannes'in herkeslerden gizlice evlendiği eşidir. savaş meydanına kuşanmış bir erkek savaşçı gibi gelip baktrialıları (baktriya halkı) dize getirip alandan geri çekmeyi sadece semiramis başarır. asur kralı ninus ise tanımadığı bu savaşçıyı bulup (semiramis'i) getirilmesini emreder. eşi oannes ise gizlediği güzel eşini göz önüne çıkarmak istemez ama kral onu ölümle tehdit edince semiramis'i kralın önüne getiren eşi "bu cengaver, bir kadındır hükümdarım" demekten başka bir şey yapamaz. kral ninus ise hiçbir itiraza fırsat bırakmadan semiramis'e nikah kıyıp parmağına yüzüğü takar.

aynı zamanda sihir ve büyü yapabilen semiramis, asur kraliçesi olur olmaz (kralla evlendiğinden dolayı kraliçe olmuştur) eski eşi oannes'i güvenilir bir adamına öldürtüp özgürleşir. kral ninus eşi için babil'i inşa etmeye başlar. tüm projeyi-planı semiras'in fikir ve zevkiyle planlayan ninus için varsa yoksa semiramis vardır. semiramis bir gün hayalindeki babil için "ey babil! sen nesiller boyu yok olmayan bir kent olacaksın. yollarının kavşaklarında insanları neşe, görkem ve şehvet karşılayacak. altın kaselerde yakılacak mumlarla aydınlanacak sokakların, erkekler ismini söylerken erkeklerin burun delikleri kalkıp inecek" demiştir. ninus bu sebeple kraliçe semiramis'in büyüdüğü yere olan özlemini gidermek için dünyanın yedi harikası'ndan birisi olan babil'in asma bahçeleri'ni inşa eder. kumdan gelen semiramis olarak da bilinen semiramis bunu asma bahçelerin kum yapısına da borçludur. yapay dağlar, büyük teras, şelale, su mermeri olarak bilinen taş evlerin kat kat yükselmesi ve buralardan akan su semiramis'in özlemini gidermek için tasarlanmıştır (sonraları istilalar yüzünden sönen şehir, babil'in fethiyle tamamen sönmüş ve bir kum dağ haline gelmiştir. bu şehrin içindeki tapınak ve asma bahçe kalıntıları 20. yüzyılda tekrardan gün yüzüne çıkarılmıştır). babil'in asma bahçeleri ile ilgili bir diğer rivayet de; babil kralı ıı. nebukadnezar'ın doğduğu yere karşı sıla hasreti çeken eşi amyitis için yaptırdığıdır. hikaye neredeyse aynı olmakla birlikte mitolojik isimler medeniyetlerine göre (yunan, roma vs) farklı adlarla ama aynı hikayelerle yaşatıldığından biz yine de semiramis ve ninus'un hikayesi diyerek konuyu açıklığa kavuşturabiliriz.

semiramis'i ise zamanla tatmin etmeyen bu kent içinde hükmetme isteği doğurur ve bunun için tek engel kocası olan kral ninus'tur. onu da zehirleyerek öldürür. ülkede yas ilan edilmiştir ve kraliçe semiramis hamiledir. kral ninus'tan olan oğlunu (ninas) bir rakip olarak görür ve hükümdarlıkta ortak istemez. onu uzağa gönderme bahanesiyle öldürtür. babil işgalleri sürerken semiramis zor günler geçirir ve köylü bir çocuğun başarıları, orduyu ayaklandırması konuşulur. kraliçe semiramis ise onu saraya çağırtıp güzelliğiyle etkileme ve ondan fikir alma derdindedir. fakat çocuğu görür görmez oğlu ninyas'ı tanır ve öldürülmeyip saklandığını da öğrenir. anne şefkati ve iktidar hırsıyla oğluyla beraber hükümdarlığı sürdürüp, onu yanından ayırmayan semiramis oğluna tek bir şart koyar "kendisi dışında hayatında başka bir kadın olmayacaktır". bir kıza aşık olan genç çocuk ise çevresinin de kışkırtmasıyla kraliçe semiramis'i öldürmek için plan yapar. fakat semiramis'in tanrısal yetenekleri tüm planlardan haberdar olmasını sağlar. ve bir gece tanrılara "ben herhangi bir kadın değilim, sizin çocuğunuzum ve herhangi bir kadın gibi de ölmem" der. ertesi sabah semiramis'i öldürmek için balkonunun altına rahiplerle gelen oğlu tanrıya dua eder. semiramis'in de balkona çıkıp duaya katılmasını beklerler ama balkonda sadece bir kumru vardır. kumru göklere uçup gider. sarayı altüst edenler kraliçe semiramis'ten bir iz bulamayıp onun göklere uçtuğuna inanırlar. bu sebeple de semiramis'in yaşayıp yaşamadığı hiçbir zaman bilinmemiştir.