101.
beslenme saatinde sınıfı saran domates, biber, salatalık ve yumurta kokusu. şimdi garip gelebilir ama ilkokulda iken yaşadığım pek çok güzel anının zihnimde tazelenmesini sağlar hep.
devamını gör...
102.
uzun eşek
devamını gör...
103.
ille de giyilen siyah ayakkabı, içine de giydiğimiz bu minnoş çoraplar
devamını gör...
104.
sıra dayağı yemek. fiks olarak birden beşe kadar yedik. allah bereket versin. karnımız bi güzel doyardı.
devamını gör...
105.
106.
sıra dayağı.*
devamını gör...
107.
eve götürüp yikattigimiz sıra örtüsü, mavi önlük, beslenme örtüsü, yerli malı.
devamını gör...
108.
kopya çetemiz vardı. soruların sınıf kitaplığında olduğunu keşfetmiş bir akıllı. kurduk hemen çeteyi. birimiz soruları çalıyor. birimiz evde özel öğretmenine yaptırıyor.
burası çok önemli, herkes kendi başarı düzeyine göre sınavı geçecek kadar doğru yanlış oranı ayarlıyor.
mesela benim matematiğim kötü ona göre bir not alıyorum. birinin daha iyiyse daha çok doğru yapıyor vs.
bir süre sonra anlaşıldı. çetemizi çökerttiler.
*
burası çok önemli, herkes kendi başarı düzeyine göre sınavı geçecek kadar doğru yanlış oranı ayarlıyor.
mesela benim matematiğim kötü ona göre bir not alıyorum. birinin daha iyiyse daha çok doğru yapıyor vs.
bir süre sonra anlaşıldı. çetemizi çökerttiler.
*
devamını gör...
109.
kokulu silgi, boyum kadar beslenme çantası ve yine boyum kadar uzun suluk.
cepheye gidiyor sanki a** hazırlığa bak.
cepheye gidiyor sanki a** hazırlığa bak.
devamını gör...
110.
altına işeyen çocuk, suratsız hademe, çocuklardan nefret eden müdür ve petrol ürünleriyle silinen zemin kokusu. ilkokuldan hatırladığım sadece bu
devamını gör...
111.
112.
cuma günü masa örtülerinin yıkanmak üzere teslimi ve boyun kadar torbayı veline taşırkenki haklı gururun.
devamını gör...
113.
114.
gevrek + ayran.
devamını gör...
115.
mavi önlük ve sürekli yırtık olan yaka
devamını gör...
116.
hoşlanılan kıza salça olan tipsiz göt.
lan bundan her sınıfta vardı, kız da rahatsız olur, ulan cüneyt arkın'lık da yapamıyorsun, kız belki diyecek ki sana ne oluyor? daha platonik anladın mı?
ya ben bunun gelmişini geçmişini ya. lanet kara kedi.
biz efendiliğimizden açılamayız, bu tipsiz olduğu için yol bulamaz, arafta kalırız birlikte, kız biras biraz büyür, gider bir sınıf üstü basketbol oynayamadığı halde ayağında basketbol ayakkabısı olan yamuk burunlu berk'e tav olur.
lan vizyonsuz, kobe bryant mı olacak bu? daha potaya şut yetiştiremiyor giyinmiş iverson gibi, her yeri kolluk, bant bilmem ne...
o çocuğu şimdi bir ortamda görsem var ya, tepkim bu olur :
lan bundan her sınıfta vardı, kız da rahatsız olur, ulan cüneyt arkın'lık da yapamıyorsun, kız belki diyecek ki sana ne oluyor? daha platonik anladın mı?
ya ben bunun gelmişini geçmişini ya. lanet kara kedi.
biz efendiliğimizden açılamayız, bu tipsiz olduğu için yol bulamaz, arafta kalırız birlikte, kız biras biraz büyür, gider bir sınıf üstü basketbol oynayamadığı halde ayağında basketbol ayakkabısı olan yamuk burunlu berk'e tav olur.
lan vizyonsuz, kobe bryant mı olacak bu? daha potaya şut yetiştiremiyor giyinmiş iverson gibi, her yeri kolluk, bant bilmem ne...
o çocuğu şimdi bir ortamda görsem var ya, tepkim bu olur :
devamını gör...
117.
fişler
devamını gör...
118.
beslenme çantası
içerisindeki yumurta
sınıfa yayılan kokusu.
içerisindeki yumurta
sınıfa yayılan kokusu.
devamını gör...
119.
leblebi tozu ve onunla birlikte satılan akışkan şeker ikilisi;???
şekeri yedikten sonra leblebi tozunu yerseniz, leblebi tozunun boğazınıza yapışması kaçınılmaz. ve buna bağlı olarak öksürmek, bu sırada leblebi tozunu püskürtmek; ama yinede okul önünde satılırdı ve öğrencilerde satın alırdı;
milli bayram günleri satılan "horoz şekeri" ve yine "elma şekeri". şahsen ben horoz şekerini daha çok severdim, elma şekerinin ortasında elma bulunurdu, tahta çubuğun elmaya batırılıp kırmızı renkli şeker kazanında etrafının şeker ile kaplanması. elma şekerinde çoğunlukla, elma kısmı yenilmez, şeker tüketildikten sonra elma içinde ki çubuk ile atılırdı. ama horoz şekerirden gramı zayi olmazdı, dişler ile çatır çatır kırmadan uzun bir dil ile tüketim süreci.
güzel yıllardı, herşey saf ve masumdu; şarkıda da geçtiği gibi "biz büyüdükte kirlendi dünya".
şekeri yedikten sonra leblebi tozunu yerseniz, leblebi tozunun boğazınıza yapışması kaçınılmaz. ve buna bağlı olarak öksürmek, bu sırada leblebi tozunu püskürtmek; ama yinede okul önünde satılırdı ve öğrencilerde satın alırdı;
milli bayram günleri satılan "horoz şekeri" ve yine "elma şekeri". şahsen ben horoz şekerini daha çok severdim, elma şekerinin ortasında elma bulunurdu, tahta çubuğun elmaya batırılıp kırmızı renkli şeker kazanında etrafının şeker ile kaplanması. elma şekerinde çoğunlukla, elma kısmı yenilmez, şeker tüketildikten sonra elma içinde ki çubuk ile atılırdı. ama horoz şekerirden gramı zayi olmazdı, dişler ile çatır çatır kırmadan uzun bir dil ile tüketim süreci.
güzel yıllardı, herşey saf ve masumdu; şarkıda da geçtiği gibi "biz büyüdükte kirlendi dünya".
devamını gör...
120.
çöp kovası başında tatlı kahkahalar. hoca anlamasın diye içinde tutma çabasının yanı sıra kalemin açmanın oldukça kısa sürmesi sebebiyle hemen gülüp yerimize geçmeliyiz bilinci. küçük aktarksiyonlar. bu durum her aklıma geldiğinde yüzümde minik bir gülümseme oluşuyor. hayatımın en mutlu yılları gibi sanki umarım ileride daha iyisi vardır ama bununla idare edemem.
(bkz: idare edemem anne idare edemem)
(bkz: idare edemem anne idare edemem)
devamını gör...