insanı değiştiren şeyler

yaşayamadıkları.

yaşayabilecekken yaşayamadıkları.

yaşamak istemedikleri...

güvenilen insandan yenen kazık
yaşlanma (daha çok tecrübe)
acımasız hayat şartları
çok yakınından birini kaybetmek
farklı kültür, ülke görmek/tanımak

acı

hayalini kurup çaba sarf edip başaramadıkları kısacası hayal olarak kalma gerçeğinin yüzüne çarpması ve yeni bir kişiliğe bürünüp yeni hayallere yönelirken eski kendini bu uğurda kaybetmesi.

hayal kırıklıkları kesinlikle. her duvara çarpışınızda biraz daha değişiyorsunuz.

acı insanı değiştirir. acı insanın merhametini ve sevgisini öldürüyor.

okuduğu kitap, gördüğü şiir, tanıştığı insan, kaybettiği insan, aşk, zaman, fark etmek, ölümden dönmek, ders çıkarmak, bir film, bir şair, bir radyocu, bir şarkı, bir his, bir bilgi, bir dejavu, kendine kattığı her şey, yetenekleri, karar verdikleri...


gibi şeyler işte..

hastanede yatmak

kişinin karakterini, davranış kalıplarını merkez olarak kabul edersek; kısa süreli travmalar, güvenilen insanlardan kazık yemeler, iki-üç sene aşk yaşayıp ayrılmalar, bir dönem süren ama sonra iyileşen hastalık hali gibi durumlar kişiyi değiştirir ama bu kendi merkezinden dönemsel uzaklaşma şeklinde olur. bir süre sonra merkezin çekim etkisine dayanamayıp eski hale dönülür. yanlış anlamayın, kimsenin travmasını ya da yaşadıklarını küçümsemek için demiyorum bunu. genç yaşımda kesin ölür derken hayata dönmüş birisiyim, bir dönem değiştim ama sonra merkezime geri döndüm ben de.

gerçek değişim içinse merkezin kayması gerekir. merkez ancak uzun süren travmalar, aralıksız ve çok uzun süren aşk, tedavisi olmayan ve hayatı zorlaştıran kronik hastalık, içine düşülen uzun süreli fakirlik ya da zenginlik hali gibi faktörler sonucu kayabilir. meşhur "kafada sürekli aynı noktaya su damlatılması" prensibine dayanan çin işkencesi misali yani. değişim sürekli ve düzenli tekrar gerektirir.

peki yukarıda sayılan hallerin hepsi tamam da, aşk ne alaka? diye düşünüyor olabilirsiniz. dilimin döndüğünce açıklamaya çalışayım. çevre, gerçek dönüşümde en önemli faktörlerden biri. kişinin de çevresinde en dikkate aldığı insan, aşık olduğu insandır. örneğin on yıldır süren bir aşk düşünelim. bu kadar uzun bir süreçte, aşık olunan insanın beğenilen, hayranlık duyulan özellikleri zamanla aşık olan kişiye bulaşmaya başlar. en güzel bulaşıcılık budur, gözünde en güzelin o olması gibi. hayır, kişilikten taviz vermek değildir bu, her gün kendini geliştirebileceğin yönlerini karşı tarafta gözlemlemek bir "window of opportunity" dir aslında. değerlendirip değerlendirmemek kişiye kalmıştır. değerlendiren, merkezini istediği ve beğendiği yöne kaydırabilir. her ilişkiden izler kalır insanlarda ama bu izlerin değişim yaratması için etkileyici bir karşı cinse ve bu yönde çabaya ihtiyaç vardır.

değişime inanmayanlar, açıklamaya çalıştığım uzun süreli etkileri yaşamamış ya da haklı/haksız sebeplerle yaşamaktan kaçınan kişilerdir.

tekrar okudum da baya iddialı yazmışım...

acı insanları değiştirir. keşke acının bizi değiştirmesi yerine acıyı değiştirebilseydik.

gerçekler.. belki hayatımızın çoğu anında kabul edemediğimiz gerçekler.

nefret.*

yaşanmışlıklar, acılar, gerçekler, kadar mutluluklar, sevinçler de insanı değiştirir. hep kötü düşünmeyin la.

her şey. insan değişir iyi ya da kötü değişir. buna teşvik edense hayatını olumlu ya da olumsuz etkileyecek etkenler olmasıdır.

kendisine yapılan ,yanlışlara karşı tavır almasını anlarım.hakta veririm.ama menfaati için ,çıkarları için değişen insanlara zerre kadar saygım yoktur

kendini tanımak, kendini tanıdıkça insanları daha iyi tanımak, iyi insanlar tanımak, kötü insanlar tanımak, korkularınla yüzleşmek, kendinle yüzleşmek ve sana acı getirebilecek bilumum her şey.

kalbindeki ve sırtındaki yara izleridir.

doğum ve ölüm.

bunlara şahit olmak biraz değiştiriyor bence.