101.
bu akşam limana döndükten ve akşam yemeğinden sonra gerçekleştirdiğim eylem.

aslında, iş değiştirmek pek işime gelen bir şey değildir. bir kere alışmış olduğun düzen ve kişileri geride bırakıp, bir gize karar kılmaktır. risklidir. yine de aldım bu kararı çünkü ciddi iletişim problemi olan bir ortam ve bunun yanında düzenli bir kaos döngüsü var. her şey sürpriz, her şey anlık. standardı, standart oturtamamak olan bir tekne :d. haliyle benim için oldukça yorucu. yıllardır bu mesleği yapıyorum, bedensel olarak yorgunluk değil kastım, bu çok küçük bir detay bizim işte. bu teknede insanın zihni yoruluyor. muhatap bile olmak istemediğim insanlar olduğuna karar verdim en sonunda ve bu akşam kendisine de belirttim.

daha iyi bir iş bulduğumu vedahi zaten bunu beklediğimi; şimdi böyle bir fırsat varken de değerlendirmek ve ayrılmak istediğimi söyledim işverene. tabii ki hoşuna gitmedi bu durum. normal olarak bozuldu, bir şeyler saçmaladı önce sonra dedi ki: "pat diye söyledin"... bunun nesini alıştıra alıştıra söylemem gerekirdi bilmiyorum ama zannetmeyin ki duygusal bir ortam var, beni aileden sayıyor da bunu diyor... yok öyle bir şey. konuşurken doğru düzgün insanların yüzüne bile bakmaz kendisi. sanki sevgiliyiz de keyif sigarası yakarken "ben başkasını buldum, senden ayrılıyorum" dedim. triplere bak.

neyse, iyice izah ettim ve çarşamba ayrılacağımı söyledim. dedi ki:"ben bunu bi' düşüneyim"... hayırdır sen de mi işi bırakıyorsun diye sormalik tam... sen neyi düşünüyorsun, ben düşündüm, kararı da verdim, gidiyorum.

hayır, o düşünecek. bakış açısına bakar mısınız? hayatının akışı ile alakalı karar alıyorsun,adam onu bile kendisi lutfediyor zannediyor... tosun paşa filmindeki hamam sahnesi geldi aklıma. elime maşrapa olmasa da tavayı alıp "sen düşünemezsin!" diye indiresim geldi.

belki de "ben bunu bi' düşüneyim" derken tam olarak kendisi de bana bu tarifeyi uygulamış olabilir tavasız, maşrapasız.

neyse, sabah ola hayrola.
devamını gör...
102.
böyle bir 'şey' evet varmış, uygulanıyor muş.. ancak sanırım bizim iklimimiz uygun değil ki, bu topraklarda yetişmiyor.. nasıl yenir veya nasıl avlanır, hatta nedir.. nerenin ilçesidir bizde bilen yok malesef..
devamını gör...
103.
onurlu bir duruş eylemselliğidir.
devamını gör...
104.
ettim. iyi mi ettim? kendim için evet, borçlarım için hayır. bundan sonraki planım mı ne? var planlar. aslında şunu biliyorum: daha kötü ya da daha iyi olabilir ama asla aynı şeyler olmayacak. bu beni rahatlatıyor. akıl karı olmayan bir tarafı da var ama aynı duruma düşenler anlayacaktır.

bazen işin doğası sandığımız şeyler aslında gece uyuyamama ya da çalışmadığımız saatlerde bile kendine hiçbir şeyi layık görememedir. bazen iskolik olduğunu zannedersin aslında mobbingin farkında değilsindir. o iş bitmeden çıkmak istemiyorum dersin, kendinden beklentin bu değildir oysa. sen öylesine bir yerde bir akşamüstü birası ya da bir sade soda içmek istiyorsundur. öyle istediğini zannedersin. hayat.
devamını gör...
105.
iş işteyken aranır ve istifa edildiğinde işsiz kalınmamalıdır. başka bir firma vs ile anlaşmadan istifa etmeyiniz. eğer başka bir iş bulamamış ve çalıştığınız yerde duramayacak kadar kendinizi kötü hissediyorsanız burada kritik nokta devreye girer. birikim. kenarida mutlak surette sizi birkaç ay idare edecek bir birikiminiz olmalı.
ne bileyim altın alamasanız bile kenara atıp unutacaginiz miktarda para ile mobil bankanızdan hisse alın.

bu hayatta düşeni s..ler sevgili yazarlar. hatta kemerini ilk çözecek olanlarda aileniz olur genelde. o yüzden g..ü sağlama alacak bir miktar kenarda acil fonu olarak dursun.
devamını gör...
106.
bazen de mecbur kalırsın. bir ara kayıp arama programlarında çalışıyordum. hani çok meşhur olduğu dönemlerde kayıplar aranıyordu. tabi o zamanlar şimdiki kadar sosyal medya yoktu. facebook vardı .
tabi işin içine girince bakıyorsun ki millette ne dramlar var. ülkemizde ne kadar çok kayıp vakası var. hatta bence bunların belki yarısı kaçırılmış çocuklar . evden kaçanlarda çok.
işte medyanın gücü de büyük aslında. eli kolu uzun. şöyle bir vakayı bile bulduğumuzu hatırlıyorum. hani askeriye de geçici taburlar olur. askerlik yapanlar bilir. bazen askerliği bu geçici taburlara çıkar. bunlar bazen amasya bazen bolu vs böyle bir şehirde olurlar.
bir gurup var böyle kahramanmaraş a geliyor.
bu olay tabi 1970 sonları ya da seksen ortalarında oluyor. tam hatırlamıyorum yalan olmasın.
işte bu geçici tabur geliyor . o bölgede de yörük mü desem çingene mi . belki de köylülerden birileri var fakir ve çadırda kalıyorlar .
bu çadırda kalan fakir ailenin bir kızı oluyor. ve buna bakamayacaklarini bildikleri için. o askerlere vermek istiyorlar. o askerlerden bir komutan çocuğu alıyor. çocuğu olmuyormuş zaten.
ve yıllar geçiyor. o aile bir şekilde iyi duruma geliyor. ve kız çocuklarını bulmak istiyor.
ben bakıyorum telefona çok dikkat çekici tabi .
çünkü komutan kim. adı yok sanı yok. birlik o bölgeden bir birlik değil.
çocuğun adı yok kimliği yok. adı ne olmuş olabilir.
neyse kısaca sonunu diyim bulunuyor tabi. o kadar işte medyanın eli kolu uzun isterse yapabilir.
herkesi her şekilde kandirabilir. her yerde adamları olabilir.

böyle böyle bir çok vaka geliyor tabi. ben hazırlıyorum dosyaları. ekibimiz var herkes başka bir tarafa bakıyor. başka bir olaya bakiyor. tabi bu kayıp işleri riskli işlerde. hem bambaşka işler çıkıyor işin içinden terör gibi. veya siyasi insanlar arıyor ne oluyor diye.
bazısı diyor bırakın bu işi aileye ümit vermeyin .
bazen emniyet diyor ne yapıyorsunuz hayırdır.
çünkü tvciler kendini başka başka tanıtıyor ya muhtara vs halka (hahaha her numara var diyorum)

insanlarda dram çok acı çok. bir de bu kayıp kişileri bulacağız diye aileye haber verince . aile de ümitleniyor tabi. bazen gecenin bir yarısı arıyor seni ağlayarak. bir anne arıyor . aha al başına belayı. dualar ediyolar.
fakat medya sektörü zor medya reytinge bakar.
tam bulacağımız az kalan bir kayip vakası oluyor. diyolar bu reyting getirmez . atıyorlar çöpe.
ee ben onların ailesine söz verdim. söz vermedim belki ama tamam dedim. üstelik çok az kalmıştı bak çok az. bulabilirdik.

allah o reytingin belasını versin. işte böyle böyle o kadar çok dosya çöpe gitmeye başladı ki.
benim dengem bozuldu. o kadar acının içinde hissiz bir insan olamadım. çok az kalmış bulabileceğimiz kişileri aramadık. ailelerine telefonları açmadık. ümit verdik onlara acılarını deştik . bıraktık onları öylece.
tabi buna güç yetmezdi hepsini bulmaya hepsini aramaya . tamam ama az kalanlar . sırf reyting getirmez diye bıraktıklarımız.
en son evinin önünde kaçırılmış bir çocuk dosyasında işin içine çok çok farklı şeyler girdi ve onu da çöpe atınca. ben ehhh dedim dayanamıyorum parası batsın istifa ediyorum.
psikolojim bozulmuştu resmen. hala hatirladigim şeyler var. mailim de ailerle olan konuşmalar dosyalar vardı sildim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"istifa etmek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim