enteresan bir teknik adam. bugün oynanacak austri wien maçı onbirine lemos'u yazmış. sezon başında istemiyorum bu adamı dediğini başından okuduk ama ya yalan haber ya da lemos'u kakalamak için formayı veriyor. dur bakalım, yarın anlaşılır.
devamını gör...
son 5-6 sezonu değil, en net şekilde takip ettiğim benfica dönemi üzerinden anlatacağım teknik direktör.sl benfica yani hem portekiz'in 2 hem de avrupa futbolunun gelmiş geçmiş en başarılı 20 futbol takımından birisi olan(diğeri de porto) birisi ile 2009-2010 ve 2014-2015 sezonları dahil olmak üzere toplam 6 sezonda, yerel anlamda kazanılabilecek toplam 18 kupanın 9'unu kazanmış, uefa avrupa ligi'nde ise 2012-2013 ve 2013-2014 sezonlarında finalde kaybetmiştir. jorge jesus'un eline, ligin en güçlü iki kadrosundan birisini her yıl kurarsanız, size 3 sezonda elde etme ihtimaliniz olan 9 yerel kupadan(3 lig, 3 kupa, 3 süper kupa) en az yarısını kazandırır. 2009-2015 arasında kazandığı 3 lig şampiyonluğu yanında 5 portekiz lig kupası da bunun en büyük örneğidir. jorge jesus tek bir kupa odağı değil, 3 temel kupanın 3'ünü de hedefleyen ve sezon içinde en azından birisini mutlaka kazanmak gibi bir takıntısı olan teknik direktör. hatırlarsanız, 1959-1970 yılları arasında 6 lig şampiyonluğu(toplamda ise 8 yerel kupa) kazanan ve ligi domine eden fenerbahçe'ye karşı, o dönem toplamda 9 tane yerel kupa kazanan (3 lig 4 türkiye kupası) metin oktaylı galatasaray'dan daha önce bahsetmiş, bugünkü kupa alışkanlığının en büyük sebebinin o dönemki zihniyet olduğundan bahsetmiştim. kupa kazanmak ve müzeye kupa koymak, sadece lig şampiyonluğundan ibaret değildir. jj, lig şampiyonluğu değil, 3 kulvarda da şampiyonluk kovalamak üzerine kariyerini inşa eden bir teknik direktördür ki türkiye'ye sadece 1 yıllığına ve yalvar yakar gelme sebebi de tam olarak budur. kupa koleksiyonunda suskun kalmak istemeyip, bilmediği bir coğrafyada 3 yıllığına riske girecek kadar saçma bir insan değildir. sezon sonunda 2 yerel kupa ile giderse tamam ancak 0 kupa sonrası arkasına bile bakmamak için kapı gibi tek yıllık sözleşmeyi yaptırmıştır. çünkü çok zeki bir kariyer planlamacısıdır. onu benfica'da uzun süre tutan(6 sezon) bu kupa kazanma hırsı ve kupaların gelme sıklığıdır. eğer ilk 3 sezon o kadar kupa kazanmamış olsa, (9 kupanın 4'ü) devamında 3 sezon daha devam etmez ve 9 kupanın bu sefer 5'ini kazanmazdı. oradan hemen ayrılırdı. bu tip teknik direktörler sahadaki oyuna değil, öncelikle müzedeki kupaya bakarlar çünkü oradan beslenirler. orası boş kalırsa arkasına bile bakmaz jj tipi teknik direktörler.

jorge jesus; josep guardiola, jurgen klopp ekolünden değil, carlo ancelotti ekolünden bir teknik direktör. ülkenin en büyük iki camiasından birisine gider, orada mucize yaratmaz, orada sıradanı gerçekleştirir. dinamikleri ortaya çıkarıp takımın başarı alışkanlığını standardize eder. benfica'ya gidip başarılı olmadığı bir avrupa'da başarı kazanmaz, zaten iki tane şampiyonlar ligi olan bu camiada avrupa kupası kazanmaya çalışır. türkiye'ye gelip, ülkenin en fazla şampiyonluk kazanmış iki camiasından birisine gelir. yani sıradanı devam ettirmektir görevi. mucize yaratmak değil; tıpkı ancelotti'nin mucize yaratmadan genetiklerini kullanarak real madrid ile rahatlıkla kupaya uzanması, mucizeler yaratmadan futbolun en basit taraflarını kullanarak başarıyı sıradanlaştırması gibi.

geçiş oyunu teknik direktörü olan jorge jesus, hiçbir zaman oyunu domine etmek gayesi gütmez. oyunun boşlukları, oyunun açıkları üzerinden direkt bir oyunla rakip kaleye gitmeyi amaçlar. genellikle kaybettiği karşılaşmalarda 2-3, 3-4 gibi skorlarla kaybeder, kazandığı karşılaşmalarda ise 4-3 ya da 4-0 gibi rakibi kıstırdığı ve tıkadığı 0 gol yediği ya da 3'ten fazla gol yediği, kalesinin yol geçen hanı olduğu ama kazandığı maçlar oynatır.

oyunlarının merkezinde genellikle brezilyalı, portekizli futbolcuları kullanır. eğer bu da olmazsa hiç sürprize yer vermez ve yine bir güney amerika ülkesi olan uruguay, arjantin gibi ülkelere başvurur. bunun bir numaralı sebebi mikromilliyetçiliği-milliyetçiliği değil, en uzun süre sahada kalan, senede 50-55 karşılaşma sınırına kadar çıkabilecek futbolcular olan brezilya portekiz ekolü(ya da güney amerika ekolü) futbolcularıdır. özellikle brezilyalı futbolcuların bir numaralı özelliği antrenman değil, maçlarla maçlara hazırlanmak gibi bir alışkanlığa sahip olmalarıdır. bilenler bilir, brezilyalı futbolcunun forma girmesi oynadığı maç fazlalığı ile doğru orantılıdır. antrenmanda hasta olduğu için yer almasa bile, 10 maç üst üste oynayan ve artık oynama alışkanlığı kazanmış brezilyalı futbolcu artık maç temposunu çok ağır bir sakatlık olmadığı sürece kaybetmez ve sezonda en az 40-50 maç oynar. bunun ülkemizde bir numaralı olmasa da önde gelen örneği, galatasaray taraftarının yakından tanıdığı ve bildiği felipe melo'dur. her sezon hatırlarsanız sezon öncesi kamplarında 5-10 kg fazla ile gelen, yüksek ihtimal alkol, kötü alışkanlık ne varsa sahip olan melo, iş sezonun eylül ayına geldiği anda ise maç oynamaya başlar, her sezon eylül-nisan ayları arasında doğru dürüst maç bile kaçırmadan oynar ve sezon sonunda tatile çıkar. keza birebir aynı şekilde mehmet aurelio; sezonlar boyu oynadığı fenerbahçe'de 2003-2004 ve 2007-2008 sezonları arasında 5 sezonda 3 lig şampiyonluğu kazanmış, melo gibi dönemini domine etmiş ve mevkisinin bir numarası olmuştur.

jj, oyununda sezonda 50 maç oynayacak bu tip bir futbolcu bulur. sonra bütün takımı sezon içerisinde 2-3 haftada bir rotasyona sokar fakat bu oyuncusu(ları) her zaman sabittir. ortaya koyduğu bir pergel etrafında yuvarlaklarını çizer. alanını genişletir bir pergelin etrafa açılarak yuvarlaklarını çizmesi gibi. bu oyuncu tercihi de bu sezon çok belli ki arao isimli brezilyalı futbolcudur. 20-21'de sezonda 52 maç, 19-20'de sezonda 52 maç, 18-19'da 47 maç oynamış. hem geçtiğimiz sezon yani 2021-2022 hem de 2017-18 sezonunda 20 küsür maça çıkmış. jj de analiz konusunda olağanüstü bir insan olduğu için, toprağı sayılan bu futbolcuyu alıp, hemen üst satırda örneğini verdiğim pergel olarak kullanmaya, yuvarlakları onun etrafında genişletmeye karar vermiş. gerek geçtiğimiz sezon gerek 17-18'deki az maç performansına rağmen.

amatörce yaptığımız pergel aforizması sonrasında gelmek gerekir ki, pergelin genişleteceği, jj'nin en önemli diğer mevkileri olan sağ bek(evet yanlış duymadınız) ve sol bek mevkilerine.

futbolda filozof ve oyunla derdi olan teknik direktörlerin çıkış noktası, iki tane bek oyuncusundan birisinin üzerinden oyun kurmaktır. bu, futbolun gün gibi ortada olan ancak "bu sezon kaç gol atmışız? kim atmış? 10 numara ve forvetimiz bizim krallarımızdır. biat edin" şımarıklığı ve cehaletinde kaybolmuş olan futbolseverlerin birçoğunun gözünden kaçan bir düzendir. jose mourinho*, josep guardiola*, jurgen klopp, zinedine zidane*, diego simeone* gibi başarılı, kupa canavarı teknik direktörler oyunlarını kurarken ya bir tane çok çok güçlü, sezonda 60 maç oynayan savunmacı bek kullanarak gücünü savunmadan alır ya da topu benim diyen orta saha oyun kurucuları gibi kullanarak oyundaki rakip baskılarını en aza indirgeyerek hemen ileri sahaya yerleşmeye, oyunu bekler üzerinden kurmaya çalışır. jj, karşılaşmalarda yüksek gol oranını tuttururken, kupalar kazanırken, maçlarda farklar atarken bunu bekleri üzerinden yaptığı çok süratli geçiş oyunları ile kolaylaştırıyordu.

bu sezon, jj'nin maxi pereira'sı(benfica dönemi sağ beki) kim olacak? 3 sezon üst üste jj ile sezonda 40 maç oynayan pereirasını buldu mu? henüz bunun cevabını hiç kimse bilmiyor. bunun cevabını bulmak için de sezonun 20. maçını beklemek lazım. fenerbahçe'de sezonun 20. maçında, rotasyonlar olsa dahi sahada 20 maç boyunca en uzun süre kalan bek oyuncusu kimse, jj arao'nun yanında o futbolcuyu iskeletin en temel 2. parçası olarak görüyor, onun sırtına yükün çoğunu atıyor demektir.

oyun merkezi, bekler üzerinden çok süratli geçiş oyunu derken, sezonun en çok konuşulacak (olumlu ya da olumsuz) en uçtaki 3 futbolcusuna geldi sıra. fenerbahçe, bu sezon şampiyon olursa, şampiyonluk 50 golle gelmeyecek. şampiyonluk sıkıcı şekilde gelmeyecek yüksek muhtemel. fenerbahçe şampiyonluğu kaçırırsa, az gol attığı için kaçmayacak, çok atıp çok yediği için kaçıracak. çok gol attığı, ancak daha fazlasını atamadığı ve gol kaçırma rekorları kırdığı için kaçacak eğer kaçarsa. bu sezon, eğer 2 temel kupada - ki 3 temel kupa olamaz, bunu deme sebebim, daha sonra başka bir yazıda ağzımda küfürlerle anacağım tüm dünyadaki 40 yıllık berbat süper kupa sistemi dolayısıyla jj iki kupa kazansa dahi süper kupa maçında başka takımın teknik direktörü olacak - başarı gelirse fenerbahçe'nin en ileri 3'lüsü belki de bir daha hiçbir zaman görmeyecekeri gol tutulması sayesinde olduklarından çok daha üst seviye görünecekler. fenerbahçe taraftarı da şampiyon olursa bir sonraki sezon hayatlarının gol sayısı anlamında en kötü sezonunu yaşayabilirler. çünkü bu olası şampiyonluk sonrası gelecek hiçbir teknik direktör, takımı bu sarhoşluktan uyandırıp, gol sayısı anlamında bu seviyede ayağa kaldıramayabilir varsayımını ortaya atabilirim. şampiyonluk denilen şey zaten türkiye'de pek gol sayısına bağlı bir şey değil.



bir üst satırdaki varsayımlar sonrası ileri 3'lünün durumuna bakış atmak gerekirse; git gelli, topun evelenip gevelenmeyip en uca aktarıldığı ve özellikle rakibin sindiği, rakibin kilidinin açıldığı karşılaşmalarda bilardo gibi rakip kale önü pozisyonlarına girecek bir takım olacak. bu sezon takımında pergeli(arao) bulduğuna göre, pereira'sı ve cardozo'sunun bulunması gerekiyor. jj'nin ilk 4 sezonunda 45 maç ortalaması ile oynayan ama son sezon 30 maça çıkan ve bu sürede 1 şampiyonlar ligi çeyrek finali, 2 avrupa ligi finali, 1 avrupa ligi yarı finali, bir avrupa ligi çeyrek finali gören cardozo gibi bütün hücum yükünü sırtına bindireceği futbolcunun kim olacağını da futbolseverler ekim döneminin sonuna doğru göreceklerdir.


kariyerinde her zaman yarışmacı olmuş, camianın nabzını ölçerek ona göre o sezonluk bir şey inşa eden ve bina beğenilince de devam edilen jj'nin işte bu sebepten dolayı futbolseverler takımı şampiyon yapacağına net şekilde güvenemiyor. tıpkı zamanında pereira karşısında(11-12, 12-13) kaybettiği iki lig şampiyonluğu gibi, taraftarın tatmin olduğu bir senaryoda bile şampiyonluğun en ufak garantisi yok ki fenerbahçe taraftarı son 5 yıldaki galatasaray, beşiktaş konumunda değil, daha sessiz olan taraf. herkesin sahadaki oyundan çok sonuca, kupaya bakması daha olası. jj de buraya güzel oyun oynatmaya değil, kupa koleksiyonuna ekleme yapmaya geldiğine göre bu büyük çelişki (kupa isteyip daha garanti futbol oynatmamak) herkesi sezonun sonucunu görmek için heyecanlandırıyor.

yazıda belirttiğim üzere, kaleci dışında iki bekten birisi, orta sahada garanti gördüğü futbolcu, forvette garanti gördüğü futbolcunun üzerine bütün yükü yükleyip, kalanlarla bir rotasyon sezonu geçirecek jesus. bunun sonucunda ne olacağı da tamamen onun karakterinin bu mücadelede neler yapacağına, köşeye sıkıştığında bu sefer nasıl sonuçlar alacağına bağlı.

2009-2010 ve 2014-2015 sezonları arasındaki 6 sezonluk benfica kariyerinde 3 lig şampiyonluğu, 5 lig kupası, 1 lig süper kupası, 2 uefa avrupa ligi finali,1 uefa avrupa ligi yarı finali ve 1 şampiyonlar ligi çeyrek finali ile gaitan-cardozo-luisao üzerine kurduğu düzen onun 1 sezon değil, doğal olarak 6 sezon devam etmesini sağlamıştı. bu sefer son bir lanet olası iş mi demiş olacak ve film mutlu sonlanacak klişe filmlerdeki gibi, yoksa filmin başında barda dayak yiyen adam mı olacak bütün futbolseverler görecek. çok saygı duyduğum bu insan, burada başarısız olsa bile benim saygımı hiç kaybetmeyecek.
devamını gör...
bir “skib bıraktı” vakası daha.

fener akıllanmaz. fener adam olmaz. elinde ismail kartal gibi bir cevher varken onu yolladı, yerine getirdi uyduruk bir isim. sezonun ortasında da bunu vitor gibi şutlayacak. sonra da yönetim istifa

boşuna fener şampiyon olamaz demiyoruz. aman, fenerliler düşünsün.
devamını gör...
ali koç ve ekibi yönetimde oldukça kimi getirirsen getir başarılı olamayız. vitor 3'lü oynatıyor diye yollandı ama yine aynı taktik ile oynuyoruz. bu takım 3'lü oynamayı beceremiyor! ismail kartal ile yola devam edilmeliydi. aman neyse bana ne? balotelli en az 2 tane atar bize.
devamını gör...
seviyorum merkez.
rakip takımda olan her başarısız hamleyi seviyorum.
devamını gör...
ben, bu abiye biraz fazla kredi açtım. hatta bu sene şampiyon olamasada; görevde tutulmalıdır. öyle ya da böyle takımı iyi oynatma gayretinde olan iskender isimli abimizdir, alemde (spor camiası) bir ağırlığı olan aksaçlı bir büyüğümüzdür. ben, oynattığı ya da daha doğrusu "oynatmaya" çalıştığı futbolu seviyorum abi.

ha, başarılı olur olmaz bilemem. ama en azından "yan pas" yapmaktan "uyku" getirici bir formatta oynatmıyor takımını. belli ki kafasında bir oyun ve sistemi yaşıyor kafasında. ulen, "kim" reis de kalsaydı var ya, en azından defansif anlamda kafamız rahat olacaktı valla. neyse, benim bu dayıdan yana umudum var, bekleyip göreceğiz.
devamını gör...
2010'dan 2020'ye kadar her sene kupa kazanmış teknik direktör.
devamını gör...
final maçları sendromu dışında, bu işi bilen kaliteli teknik hocadır. mamafih, böyle adamların oyun karakterini sahaya yansıtabilecek kadro tercihleri de bir o kadar önemlidir. benim gördüğüm, şu aşamaya kadar çok da istediğini alamamış, kötünün iyisine mecbur bırakılmıştır. fenerbahçe gibi yönetiminden taraftarına, limitleri aşınmış bir kulüpte, iyi bir süreç yönetimi ortaya koyması, iki mağlubiyette harcanmaması gereken bir hocadır. bugün avrupa ve dünya futbolunun birçok yıldızının da kendisinin tedrisatından geçtiği düşünülürse arda güler gibi genç yeteneğe fırsat, emre mor gibi yetenekli ama mentali ve oyun zekası düşük birine katkıları çok olacaktır.
devamını gör...
son ads maçında çok bilmiş medyatik yorumcuların büyük kısmının takımı 4-1-3-2 oynattığını zannettiği hocamız.
oysa takım onyekuru'nun bulduğu açıklara ve lemos'un hemen ferdi'nin arkasına başarısız da olsa sağ stoper olarak konuşlandığı şekline bakarsak bence takım direkt 3-5-2 oynadı/k.
ya da 3-5-1-1 diyelim.
ofans zaten serdar ve valencia ile ikili, orta saha da gayet 5'li idi.

neyse şu an anladığım ve takip ettiğim hocanın 3-4-3 ve 3-5-2 varyasyonlarını zaman zaman denediği ve duruma göre de 4-1-4-1 denemeleri yaptığı. ve her şekilde golü bulduğu ama pozisyonlar da verdiği maçlar silsilesi izledik.
bazısında daha stabil ve dirençli idik, bazılarında daha az. bakalım temel oyununu nereye evriltecek.
defansif defoları kotarabilirse bu iş olur ama orada da yönetimden istediği adamlar mı alındı, yoksa herkes kafasına göre mi takılıyor,
işte bundan halen pek emin değilim açıkçası.
şimdilik bu kadar.

not: sosyal medya ve tv ulemalarına çok fazla takılmayın. ne başarı onların yorumları ile gelecek, ne de onların " alimane " futbol bilgileri ve anlatımları sayesinde başarısız olacağız eğer olursak.
iş hocanın her şeyi oturtmasına bağlı ve daha bir 4 haftamız var, 8. hafta ile birlikte temel taşlar oturur takımda.
devamını gör...
tespitler doğru ama son 12 senedir 10.cu haftada takım oturur diye kendimizi avutuyoruz. yahu vitor 'u 3'lü oynattı diye linç etmedik mi? aralarında ne fark var? fiziksel olarak farklar ve takım ruhu eklendi o kadar. 3'lü oynayan takımlara ve defans hatlarına bakın. ne demek istediğimi anlayacaksınız.
devamını gör...
neredeyse tüm fenerbahçelilerin bir isteği vardı "intikam" kiev'den intikam için yanıp tutuşan fenerliler an itibarıyla maç günü için yanıp tutuşuyor.
devamını gör...
kısa sürede sistemini oturtmuş görünüyor. böyle giderse yıllar sonra iyi futbol izleyeceğiz keyifle. hatta 1 yıllık sözleşme az, daha fazla kalması için gerekirse aziz yıldırım ile ikna odasına sokulsun (bkz mehmet topuz).

fenerliyiz olm çabuk gaza gelecez elbette. ne sandın?
devamını gör...
şöyle bir rennes maçı sonrası fotoğrafını bırakalım...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
16.yy'da korsan gemisinde kaptanlık yapan adam tipi olan teknik direktör.
devamını gör...
taraftarın gönlünde şimdiden taht kuran ama arda'yı dalga geçer gibi maçın bitimine 50 sn kala oyuna alıp çocuğun yüzünü düşürdüğü için tahtı altından çekme isteği uyandıran (en azından bu akşamlık yarın geri otursun) td.
devamını gör...
t: umuyorum sezon sonu takımı şampiyon yapacak portekizli td.
ertesi sene kalır veya kalmaz bilmiyorum ama şampiyon olunmasa dahi kendisiyle 3 yıllık sözleşme yapmak lazım.

ergenler zaten bilmez ama biz yine de buraya başka bir bilgi daha bırakalım mevcut oyuna paralel olan.
91-93 yıllar arasında (beşiktaş'ın en istikrarlı olduğu yıllar) bizi çalıştıran jozef venglos aynı bu felsefede oyun oynatan ve çok atan bir kadro ile yoluna devam etmişti. 2 sene bir 2.lik bir de 5.lik aldık ama yine de o oyunu asla unutmam ve muhtemelen o 2 sezon 25 maça falan gittim kadıköy'e.
(yıllarca konuşulan 2-2'lik bjk maçı dahil)
sürekli hücum eden ve gayet keyif veren bir takımdı o takım.
her iki sezon haliyle başarısızlık olarak addedilse de yanlış değilsem o 2 sezonda ligin en çok gol atan takımı biz olmuştuk.
felsefeyi anlayın diye söylüyorum, ki tanju çolak gibi de bir medya malzemesi ve problem varken takımda.
(aylarca sadece 10 numaralı forma meselesi konuşuldu)
tabi yazdıklarımın üzerinden 30 sene geçti ve dünyada ve tr'de futbol gelişti, değişti, biyonikleşti.
şu an jesus hiç bir konuda basına malzeme vermiyor ve sadece işine odaklı ve takımı inandırmış.
kötü sonuçlar da alınır elbet kimse robotik bir takım beklemesin ama desteğini de esirgemesin.
konu bundan ibaret, hocanın rüştünü ıspata ihtiyacı yok, buna ihtiyacı olan fenerbahçe tribünleri, onlar/biz takımın arkasında olduğumuz an sorun yok benim gözümde, yeterki medya maymunlarının gazına gelinmesin.
entry bu kadar.
devamını gör...
bir yerde okumuştum "bir teknik direktörün takıma katkısı %10 u geçmez" deniyordu. maçlar bana göre de teknik kapasitesi yüksek skora direkt katkı eden futbolcularla defansif sezileri güçlü hamle stoperlerle ve ofansif mantalitede beklerle kazanılır. bu dengeyi kurabilmek de teknik direktörün sanırım %10 katkısıyla alakali. jesus bir iki oyuncu haricinde tamamen kendi kafasındaki oyuncularla bir takım kurdu. aziz başkan döneminde olmayacak işler yedi yıllık şampiyonluk hasretinin bitmesine en fazla ihtiyacı olan adam ali koç doneminde oldu. jesus istediği oyuncuyu aldırma garantisi verilmeseydi fenerbahçe ile anlaşıp kendi kariyerini riske atmazdi. kafasındaki oyunu oynayabilecek futbolcular aldirdi. onları da şimdilik iyi idere ediyor. kimseyi (sanıyorum bruma hariç) dislamiyor takım içi dengeleri gözetip avrupa maçlarında 7 maç oynamış futbolcuyu ligde 3 maç oynatıp bir başka oyuncu için tam tersini de yapabiliyor. herkese forma veriyor. bir tek göz bebeğimiz arda güler hariç. bence onda da haklı.
bu sene fenerbahçe'yi bu şartlarda rahat şampiyon yapacaktır. tamamen kendi inisiyatifiyle kurulmuş kadro başarısının temeli.
devamını gör...
tam bir lider karakter. bir kere adam cesur. dünyada ilk 30 dakikada 3 gol yiyen hemen her takımın hocası daha fazla yememek için hamle yapar. aman 5 olmasın sonra nasıl açıklarız diye korkar. bu adamın zerre korkusu yok. rennes gibi çok ters bir takıma karşı bu baskıyı kurmak, oyunu rakip sahaya yıkmak, dördü yer miyiz diye düşünmeden saldırıp başarılı olmak her babayiğidin harcı değil. ha bazen bunu yaparken maçta 5lik olursun ama en azından korkaklık etmeden 5lik olursun. saygım sonsuz. bu bir zihniyet meselesi ve kendisinin zihniyetine büyük saygı duyuyorum.

bir söz de taraftara; artık günah keçisi aramaktan vazgeçip maça ortak olun. yazıklar olsun bu mudur fenerbahçe taraftarının kadıköy baskısı. tribünün dört bir köşesine "inanmayan taraftar defolsun gitsin" diye pankart asılması lazım. yeni besteler yeni sloganlar lazım. bu takım, bu hoca hak ediyor bunu. yolun sonu ne olursa olsun hak ediyorlar. azıcık hakkını verin. hemen sinmeyin 1 gol yedik diye. daha fazla destek olun. ayıptır bu.
devamını gör...
sabırsız ve çabuk gaza gelen fenerbahçe taraftarı başını yemezse ikinci bir derwall vakası olabilir.

şampiyon olur olamaz onu bilemem ama adamı rahat bırakırlarsa fenerbahçe 'yi galatasaray 'ın zamanında yaptığı gibi yüzü avrupa'ya dönük bir takım yapar.
devamını gör...
nam-ı değer iskender büyük.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"jorge jesus" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim