kadın

havva kizlarindan ,kuyruğu olmayan tek memeli türü.

tehlike.

ilk problem. elmayı niye getiriyorsun arkadaşım

parayla elde edilen canlı türüdür.

kadın insandır. erkek insanoğludur.

iki yumurta kıramayan kadınlar için, size yaprak sarıp mantı açan kadınları harcadınız... 3 bin dolarlık tom ford black kullanan kadınlar için, mum kokulu kadınları harcadınız... yemeğe çıktığınızda sürekli hesabı size kitleyen kadınlar yüzünden, "bu sefer de benden olsun" diyen kadınları harcadınız. "manikürüm bozulur" diyerek ütü bile yapmayan kadınlar için, kirli donunuzu elinde yıkayan kadınları harcadınız... adnan oktar'ın "kedicikleri"ni andıran kadınlar için, "selvi boylum al yazmalım"ın asya'sına benzeyen kadınları harcadınız... yağmur yağınca saçları bozulmasın diye en lüks cafe'ye dalan kadınlar yüzünden, kolunuza girip "beraber ıslanalım" diyen kadınları harcadınız... kuaförden çıkmayan kadınlar yüzünden, saçını süpürge eden kadınları harcadınız... model arabadan aşağısına binmeyen kadınlar için, halk otobüsündeki tek koltuğu sizinle paylaşan kadınları harcadınız... lavinya şiirini vanilyalı dondurma zanneden kadınlar yüzünden, o mahûr beste çaldığında gözyaşları müjgan'la buluşan kadınları harcadınız... "parasız adam gereksiz adam" diyen kadınlar için, "iki gönül bir olunca, samanlık seyran olur" diyen kadınları harcadınız. yavuz şen (mali ve idari işler müdürü)

kadın olmaktan gurur duyuyorum. iki evladı 9 ay karnımda taşıyıp dünyaya getirmekten! onlara sevgimi vermekten! eşim tarafından değer görmekten! özgür olmaktan! kendi ayaklarımın üstünde durmaktan! saçma sapan insanların yaftalarına kulak asmamaktan gurur duyuyorum...

hayata 1-0 geriden başlamaktır.*

kadar ne sevdiysem sevdiler o kadar ettiysem nefret çok kadar o sevdiler ne kadar çok nefret ettiler

pozitif ayrımın her zerresinden faydalanıp halen ezilen edebiyatı yapan,meriç ve ılıklarca abartılı şekilde güzellenen varlık.
milletcek ortamız yok; ya kendimizi ya onları gömüyoruz, normal sevmeyi falan ogrenemedik a...

varlığı bir dert
yokluğu yara.

biz kadınız bayım, ismimiz yok bizim. çiçek, şarap ya da at veya motor değiliz, kadınız sadece. unutmayın bayım; kadının adı yok.
tecavüze uğrayıp yakılanımıza özgecan diyoruz, tecavüzcüsünü öldürdüğü için müebbet yiyenimize nevin. çocuk yaşta evlendirilirsek ünzile oluyor adımız, buna dayanamayıp intihar edersek suzan...
müzik yarışmasına katıldığı için töre cinayetine kurban giden ama ölmeyenimizi mutlu diye çağırıyorlar, sevdiği adama kaçıp töre cinayeti adıyla öldürülenimizi fidan.kadının adı yok bayım. kadının adı yok.sadece hikayesi ve elinden alınmaya çalışılan hayatı var.

erkeği yönetendir.

tekstil
sen başörtüsünü görüyorsun
ben nasırlı elini
sen kadın görüyorsun.
ben işçi
aop

kadın
bir kadının bu kadar gururun ayaklar altında alındığını görmek üzücü olsada burada temel mantığın bence kişinin aşkını anlatırken yaşadığı sevgisizliginde bulduğunu fark ettim. çünkü çocukluğunda annesi tarafından bile sevgi sefkat ve merhamet görmemiş çocuklar sevgiyi aşkı bir başka boyuta aramaktadır
çok sevdiği adamın hiç farkında olmadığı kadın bilinmeyen bir kadından bilinen bir adama yazılan bu mektup evgisiz ve sadakatsiz geçen bir ömrü kaleme almıştır.
sen beni asla asla tanımayan bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan hep ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen
kadının yaşadığı gerçek anlamda aşk mıdır yoksa bir tutku bir takıntı mı bu sorunun cevabını vermekte kararsız kaldım yaşadığı ne olursa olsun çok yoğun duygular

erişkin insanlarda dişi kişiliktir. kadın şifa verir, huzur verir. dokunduğu şeyi güzelleştirebilir. büyüsü vardır, kapılırsın ve alamazsın kendini. cinsiyetiniz ve duygusal bağınız dışında durun ve düşünün, kadın size dokununca güzelleşirsiniz. siz dokununca ise o güzelleşir. biraz daha yazarsam olaylar yanlış anlamaya dayalı gelişir.

bir kaç tatlı sözün esiri.
kim bir devletin istikbalini yok etmek isterse ,kadınlar üzerinden yapar siyasetini