kadın

(bkz: islam kültürünün yumuşak karnı : kadın)

nereden baksan yoldaşım. ama öyle ama böyle kardeşim. içimde de dışımda da aradığım eşim.

bir işime yaramıyor ama ben kabul ettim. işine gelmeyen i*neliğe devam edebilir..

karşınızdaki kendisini kaybedip sinirlense de yasindan ve herhangi bir özelliğinden bağimsiz olarak karsisinda kontrollü ve nazik olmaniz gereken varliklar.ben kızmak yerine bulunduğum yerden uzaklasirim.şaka veya dalga amaçlı konusmuyorum bu arada.gerçekten böyle olmalı.

doğurma görevi, onu çoğu hedefinden mahrum bırakıyor...hedefi de olmuyor zaten...
az önce koymuş biri, basmış silikonu, sürmüş ruju...sakine'ye sövüp sayıyor birde...

erkeklerin en buyuk bagimliligi.

melek :)

''bazı kadınların limanı yoktur,
bazıları sadece özgürlükten yaratılmıştır,
ve bazı kadınlar haritasızdır,
çünkü hiç bir atlasa sığmayacak kadar sınırsızlardır...''

*

tarih boyunca kendini kanitlamasina hic firsat verilmeyip sonra sen 1 sey yapamazsin kadin halinle diye orselenmis cinsiyet.

harbiden ha cok paradoksal 1 durum var. hem karim calisamaz, hem lan kadinlar da 1 sey yapamaz denmis. lan kadini calistirmiyon ki kadincagiz 1 sey yapsin !!!

tapın bize.

gece sularda yüzen kadın,
dağınık aklım, düzen kadın,
rüyalarımda gezen kadın,
bazen tanrıça bazen kadın.

k., 2010 sonları.

disi insan

bir tür halusilinasyon. (ne zıkkımsa işte)

süslü.

manipulasyona acik canlilar.

insan soyunun varlığını borçlu olduğu cinsiyet. nokta.

güzel bir şey.

kafana bir şey takmışsın, zaten hep takılı, onunla boğuşurken başlıyor bıdı bıdı bir şey anlatmaya. toka almış, dur getireyim deyip renkli plastik bir toka getiriyor. anlatıyor. ben başka alemdeyim.

"şunu şuradan ayarlasam bunu buraya geçirsem, sabah öyle yaparım, akşam şöyle yaparım" hemen anlıyor dinlemediğini, son aldığıma benziyo ama dimi aşgidom. ne bileyim son aldığını, beni deniyor, son aldığı neydi lan ifademi izlemek istiyor. aynen kuşum. kahkahayı basıyor sonra.

saçı falan çok güzel, göğsüne kuş gibi konuyor insanın, başı çenemin altında, saçlar mis gibi kokuyor. ne güzel kokuyor diyorum, başlıyor kremini, şampuanını anlatmaya. sonda birden başını kaldırıp biraz daha kıvırcık oldu saçlarım baaak diyor. aa evet diyorum ama farkı fark ettiysem şerefsizim. tekrar yatıyor.

"ömer'i ararım, şu işi bir sorarım, yarın maç var fener'e de bi koysak..."

başlıyor bıdı bıdı... aşgidom kazağımla pantolonum çok uyumlu değil miydi bugün? hangi kazak lan. aynen balım sana o renk yakışıyor. aslında yeşil seviyorum ben diyor. yeşil değil miydi lan zaten. sana her renk yakışır çiçeğim diyerek hamle yapıyorum.

teni yumuşacık ne sürüyorsunuz bu deriye diye düşünmeye korkuyorum. bana nemlendirici krem aldı. erkekler hiç sürmyormuş. bir gün kremlenirken gördü gülme krizine girdi. şadırvanda abdes alan dayı gibi sürüyormuşum her yerime. ne bileyim kızım ben!

sakalım böyle çok iyiymiş, hımm böyle mi tutayım diyorum, evet bu ayar çok iyi diyor. ne ayarı balım 1 aydır ellemiyorum suratımı.

"averaj kasmamız lazım, fener sivas'ı yense, eyüp bizi donunda sallasa boku yeriz "

sarılalım yatalım bebeğim.

topuklarından kulak memesine kadar harika bir varlık. sürekli seksoron hormonu salgılıyorlar. atmosfer, stratosfer kadın koktu artık. 0 ve 1'ler arasında bile meme taneleri var sanki. işte bu yüzden deliriyoruz. şu güzel insanlara kötülük yapanları, şiddet gösterenleri bana verseler çok sert cezalandırırım onları. kadınlık olayı ve tüm kadın itemlerine bayılıyorum. oje içerim şu halde. şerbet gelir bize sevilenin ojesi, asetonu. harika insanlarsınız. bir kadına, serte düşmek haricinde dokunan pislikleri delik deşik ederim. kadın mavi okyanusta sırt üstü yüzmek gibi sanki. kadın kozmik bir dalgalanma gibi. ayaklarınıza taş değmesin arkadaşlar. taytınıza yanlışlıkla damlayan çamaşır suyunu içerim. severim ben kadınları. komple.

küçük bir zambak gibi mi? ya da küçük bir papatya mı? olmayan bir çiçek miyim ben? kokusuz ve öyle boş öyle salınan vadinin ortasında. uzak bir diyarda bir mağaranın içerisinde su birikintisindeki nilüfer miyim? hangi çiçek olmak istiyorum ki? ben çiçek olmak istiyorum. bir nergis? bir sardunya yaprağı. bir gül değil belki ama bir mor menekşe? çiçek olmak istiyorum bugün. benim kırılganlığımı bilin diye. dalımdan beni koparmayın diye. hani sizin de güzel burnunuz nefes alsın diye. çünkü evet güzelim. olmayan bir çiçek miyim ben? yaprakları katman katman ve rengarenk? beni gökkuşağına sığdırmaya çalışmadan önce biraz daha mı düşünseniz acaba? çünkü bakın biraz da ışık var. benim gövdem yeşil, parlak yeşil ışıkta… sağlam, belki dikenlerim var bir gülün gibi ama belki dikenlerim var elinizi kanatmadan önce izin isteyen. bugün bir çiçek mi olsam ben? portakal çiçeği… çünkü ferahlık vermek isterim ben de her insan gibi. çünkü ben de ferahlamak isterim yağmurla her çiçek gibi. bugün, bugün hangi çiçek? ya yaseminler mi? ya olmayan dağların artık eteğindeki kırmızı gelincikler mi? olmayan bir çiçek değilim ben. gayet varım ve olduğum gibiyim işte. bugün dalımdan koparmayın beni. sitem içeririm size. güzelliğimi esirgerim, güzelliğimi üstlendim bir kere. siz dediniz olmayan çiçeğe sen çiçeksin diye. başıma taçlar yaptınız iğneli iğde ağaçlarından, pembeler giydirdiniz bana ben açayım diye. açamayan bir çiçek mi olayım ben size bugün. suyumu aldığınız için size mi kızayım? yağmurları indirmeyen sisteminin sorumlusu ben değilim diye haykırayım mı? bugün bir çiçek olmak istemiyorum ama çiçeğim ben biliyorum. çünkü bana dalından kopardığınız çiçekleri sunduğunuzda mutluymuş gibi yapabilen bir paşa sakalıyım, çünkü bir begonvilim soğukta dalları kuruyup baharda tekrar canlanan. ve kökünden kesmek mi istediniz benim dallarımı? direndim değil mi? çünkü bugün direnişimin günü. bana çiçek demeniz ya da dememeniz fark etmiyor. benim ne olduğum belli değil mi? hadi ben çiçeğim siz kimsiniz? siz de bana çiçek diyen çiçeklerden misiniz? yoksa siz bir kaktüs müsünüz? yoksa siz bir fanusun içerisindeki gül müsünüz? mutfak penceresinin önündeki klarkiya mısınız? bulaşıklar yıkanırken sıçrayan sudan nefes alan açık pembe misiniz? siz kimsiniz?

haklarını savunmak adı altında objeleştirilmenin ötesine geçirilip duyar malzemesi evet malzemesi haline gelmiş varlık.