kadın erkek eşit mi sorunsalı

kimse kimseyle eşit değildir. tek yumurta ikizleri bile eşit değildir.

eşit olması gereken, karşılığını alabildikleri hakları, sahip oldukları imkânlar ama daha da önemlisi ödevleri ve sorumluluklarıdır.

bu üstünlük yarışması hak ve hukuk bakımından kesinlikle değildir önce bunu belirtelim. herhangi bir seksizm amacı gütmeden, sadece kendi düşündüklerimi söylemek için yazıyorum.

doğrusu hangi cinsiyetin üstün olduğu konusunda bir kanaatim yok. ancak erkeklerin genelde öznel olmayan, çoğunlukla bilimsel konularda daha iyi olduğunu düşünürken, kadınların ise daha subjektif, çoğunlukla da insan ilişkileri gibi duyguya bağlı konularda daha iyi olduğu düşüncesindeyim.

bu bakımdan, her iki cinsiyetin varlığı bir elmanın iki yarısı gibi birbirini tamamlamaktadır. başka bir örnekle somutlaştırmak istersek, bir bina örneği verebiliriz. erkek binanın temelini oluşturan direkler ve sütunlar iken, kadınlar ise bir kapıdakı yada kubbedeki süslemelere benzemektedir. ikisinin de varlığı olmadan güzel ve ayakta duran bir binanın varlığından söz edemeyiz onun için.

ekleme: olley! günlük linç yeme festivalimiz yavaştan başlıyor sanırım.

fizyolojik ve psikolojik olarak eşit değil ancak bu birinin üstün olduğu anlamına gelmiyor. ikisinin de üstün olduğu konular farklıdır. insanca yaşam(maaşlar, araba kullanma, şirketlerinde yönetici olma durumları, gezmek, oy kullanmak, eğitim vs) konusunda eşittirler. bu noktada birine ayrıcalık tanındığı vakit. cinsiyetçilik devreye girer. dünyadaki tüm sorunlarda buradan kaynaklanıyor zaten. farklılığı kabul ediyoruz. eşit değiliz ancak insanca yaşama konusunda eşit olmak zorundayız. yoksa gelişmek konusunda yerinizde saymaya devam edersiniz.

hala mı sorunsal ya hu.

kadın gibi üstün varlığın (?) erkek gibi basit bir varlığa mı?..

kadın erkek eşit değildir, kadın evrimini erkeğe muhtaç bir şekilde geliştirmiştir. hayatta kalma mekanizması erkeklerde avcılık toplayıcılıkken, kadınlarda bulunduğu yere adapte olma üzerinedir. 1970 lere kadar eve ekmek getiren erkek alfa sayılıyordu hatta.

bu ve benzer şeylerden kadınların kendi aralarında güven, onur, şeref gibi kavramlar hiç gelişmemiştir. bunlar erkeğin hayatta kalabilmek için başvurduğu yöntemdir.

@simay benim karım lan'ın kavanoz kapağı açmadığında hemfikiriz değil mi?

işin özü. bu bir takım oyunudur. takım oyuncusu olabilmek meseledir.

kadın, erkek ve arada kalan spektrumdaki herkes eşittir. bunlar insan türünün cinsiyet temelli olarak alt kümelere bölünmesidir. hepsinin farklı özellikleri vardır ancak bu eşitlikleri ilkesine bozmaz. alt gruplara girerek yapılan kıyaslamalar sonsuzdur ve gereksizdir. 1.50 boyundaki uzak doğulu erkekle, ondan fiziksel anlamda çok daha güçlü bir görünüme sahip olan afrikalı, norveçli kadın veya erkek eşit mi sorusu gelir. işin içinden çıkılmaz.
pozitif ayrımcılık ya da daha doğru ifadeyle burada pozitif anlamda destek sağlayarak ayrımcılığa uğrayan tarafın eşit şartlara kavuşmasını sağlamak gereklidir. bu anlamda kadınlar, lgbtq+ , görünür azınlık gruplar, fiziksel ve zihinsel yetenekleri farklı olan insanların toplumda eşit oranda temsili, özgürce ve eşit şartlarda yaşama şansı verilebilmesi için global anlamda destek politikaları vardır. hep kafasına vurulan, dünya genelinde dışlanan, ekonomik gelirinin olmaması durumunda sömürüye açık olan bu gruba yönelik desteklerle eşitlikçi yaklaşım sağlanır ve bu kişilere insani şartlarda yaşama şansı verilir.

eşit değil de birbirini tamamlayan yap-boz parçaları desek yeridir. kadının erkekten üstün olduğu durumlar vardır. erkeğin de kadından üstün olduğu durumlar vardır.

önemli olan üstün olan durumları haksızlık, şiddet kullanmak için değil; orta yolu bulmak, birbirini tamamlamak için kullanmak önemlidir.

kadın ve erkek yaratılıştan farklı olabilir ama ikisi de eşit haklara sahip olmalıdır. haklarımız cinsiyetlere göre ayrılmamalı bir cins diğer cinsten üstün görülmemelidir. nitekim hepimiz insanız, hiç kimsenin başka birinin çekirdek haklarına zarar vermesine hakkı yoktur. devletin en büyük görevlerinden biri de bireyin ve nihayetinde toplumun güvenliğini sağlamaktır.

sorunsal bile değil; o derece eşit!*

yaratılış bakımından farklılar sadece, haklar bakımından eşitlerdir. keşke bunu herkes anlayıp kavrayabilse...

neresi sorunsal bunun. eşittir. bitti.

hak olarak eşit, fiziksel olarak değil bu kadar basit.

her ne kadar eşit olmasını savunsak, istesek de bazen çıkmasa girdiğimiz sorunsal. kesinlikle kağıt üstünde veya hak, hukuk, birey olma konusunda eşittir. fakat yetenek, kabiliyet, fiziksel farklılıklar vb nedeniyle ayrım oluşmak zorundadır.

içtenlikle umarım ki; gün gelir bir erkeğin gece yarısı sokakta kaygısızca gezebildiği gibi kadınlar da gezer...

eşit olmadığını anlayamayanların sorunsalı. yahu ne eşiti? kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi diye böyle başlıkların açılması mı gerekiyor. ah ulu önder atatürk ah! neden şımarttın ki biz kadınları? neden inandırdın? günümüz erkeklerinin başlarına bela olduk bak. ne sövüyorlar bir bilsen arkandan.

(bkz: ironi)

kadın ve erkek ne duygusal ne zihinsel ne fizyolojik olarak eşit değildir, eşit olmak zorunda da değildir. eşit olması gereken haklar ve özgürlüklerdir. bir ülkede kimse cinsiyeti dolayısıyla haksızlığa uğramamalı veya fırsatlara sahip olmamalıdır.

eşit midir? değildir. çünkü eşitliği sağlayamıyoruz. eşit olmalı mıdır? kesinlikle.

bazılarının daha eşit olduğu sorunsal.

orta çağda olmadığımıza göre günümüz şartlarına göre eşittir. ayrıca aklı hala orta çağda kalan embesillerin fikri bir anlam ifade etmez.

bahsedilen eşitlik biyolojik ya da fiziksel eşitlik değil siyasal, ekonomik, hukuki, toplumsal vb. eşitlik. kısacası insan olarak görülme durumu. felsefe parçalamaya gerek yok fiziksel, psikolojik olarak hemcinsler bile kendi arasında eşit değil zaten.

bu konuyu gördükce cildiriyorum. esitlik derken kim hangi konuda esitlikten bahsediyor?
feminizm nedir? nasil ortaya cikmistir? toplumsal cinsiyet calismalari nedir? sosyolojik olarak bakildiginda neler gözlenir? bunlari net bir sekilde bilmiyorsaniz bence komusmamak gerek.

kadin ve erkegin biyolojik olarak ve toplumsal olarak iki türlü sorumluluklari vardir. ama bu sorumluluklar ona toplum tarafindan dayatilan sorumluluklari da icerir. cocuk bakmak, ev isi yapmak, egitimden mahrum kalmak vs vs.

feminizin kadin hareketlerinden dogmustur, ve amerika‘da baslayip fransa ile devam etmistir, ama bazi insanlar sanki bu secme secilme hakki ile türkiye‘de baslamis gibi biliyor, davraniyor. bu cok sacma.

kadin hareketlerini inceledigimizde 3 dalga vardir, hepsi farkli bir alani temsil etmektedir. bu cok uzun bir konu. kisaca kadinlarin istedigi esitlik ; toplumsal esitlik ( ev isleri vs) , kanun önünde esitlik ve is alanlarinda esitlik. bu is kismini cogu kisi farkli yorumluyor. örn: kadin ile erkegin gücü bir degil , erkek isini yapamaz. evet, bir degil. ama kadin hareketlerinin dedigi de zaten bu degil. eger ayni is yerinde, ayni kosullarda, ayni saatlerde calisiyorsak, esit para almaliyiz. amaclari budur.