kadın erkek eşit mi sorunsalı

farklı olan eşitleriz. topluma baktığımda kadını düşman gören acınası bir kemik kitle ile bu kemik kitlenin etkisine tepki olarak var olmuş erkek düşmanı - bence daha acınası - bir kitle görüyorum. evet birinci grup yani cahil olduğunu bilen cahiller daha kalabalık ancak, ikinci grup yani bir şeyler bildiğini sanan kara cahiller daha tehlikeli. bu gruptaki insanların ağızlarından erkekler böyledir, şöyledir gibi genellemeler duyarsınız. bunun bitmesi çoğunlukla yeşilden ihtiyaçlarını karşılayan bir erkek bulmalarına rastlar.

bunun dışında ataerkil toplumda kadın olmanın handikapları vardır evet. sokakta akşam 10-11'den sonra kadın oranının belirgin şekilde düşmesi bir örnektir buna. bir cenah tarafından hayatlarına karışılması, karışılmaya çalışılması mide bulandırıcı geliyor. ancak aynı ataerkil toplumda erkek olmanın daha büyük handikapları vardır. özellikle sorumluluklar yönünden. ataerkil yapının getirdiği bir durum bu. erkeğe zararı daha büyük.

geçenlerde bir olaya tanık oldum, onu anlatmak isterim. bir kafede kamu mesaisinin başlamasını bekliyorum. karşımdaki masada bir çift oturuyor, muhtemelen o dairenin memurları. konuşmalarına kulak misafiri oldum. kız oğlana dedi ki "aşkım x* mesaj atmış, günaydın demiş; sen mi ilgilenirsin yoksa ben kendim mi cevap vereyim?" dedi. ya cidden bu ne şimdi? adamdan ne yapmasını bekliyorsun? "benim sevgilime günaydın demişsin mıho, gebeer!" mi desin? gitsin dövsün mü? nedir bu erkekleri sokmaya çalıştığınız durum? midemi bulandırıyor bu.

ben mutlak cinsiyet eşitliğini savunuyorum. savunmakla kalmıyor, yaşıyorum da. mutlak cinsiyet eşitliği diyerek maskülenizmi de feminizmi de reddediyorum. ikisi de yok olmadan dünya rahata eremeyecek. maskülenizm zaten gariban, hiç akademik taraftarı yok denebilir; ama feminizm adından utanmadan bazı sözlüklere kadın ve erkek eşitliğini savunan görüş olarak yazılacak kadar yalan bir tehlike. eşitlikse istediğiniz kadıncılığı erkekçiliği bırakıp, eşitliği savunacaksınız. ve ataerkil yapıyı anaerkil yapıya dönüştürmeden yıkacağız. başka oluru yok.

1984 (bkz: 1984) kitabında eşitlik herkesin kırmızı saçlı olması gibi bir şeydi. ımkansizdi. ışte bazı cin fikirliler de ayni görüşte hem de 2021de. kadin erkeği geçtim. acaba erkek erkek eşit mi, kadin kadin eşit mi, burdaki insanla kabilede yaşayan insan eşit mi. eşitlik diye tutturulan mesele hak eşitliğidir diyelim. hala günümüzde sen kadinsin ama o erkek diye maaşı daha fazla alan erkekler var. cunku eve erkek bakar mantığı herkesi esir almis. arkadaşım bekar(erkek) ama evlilerden sonra izin alabiliyor devlet kurumunda. cunku onların çocukları var, aileleri var. kadınlar hala kapalı toplumlarda açık açık sigara içemiyor cunku ayip sadece kadina.eğitimi gereksiz görülüyor. cunku birileri çıkıp en kutsal meslek kadınlar icin anneliktir diyor. ya da erkek korkmaz, ağlamaz bir varlık olarak robotlasiyor. boyle bir toplumda bırakınız esitligi adaleti yaşam hakkı yok yahu. hani herkes eşit ama bazi hayvanlar daha esit diyor ya (bkz: hayvan çiftliği)bu dönemde de parası olan daha esit, black mirrorun (bkz: black mirror) ilk bölümünde prenses kaçırıldı diye ülke ayağa kalktı. diger insanlar icin olur muydu, sanmam. aynisi bizim ülke icinde geçerli. tvitirdan bir seyler yazdi diye ters kelepçe götürülen insanlar da gorduk. niye oldurulen kadınların katilleri icin bu denli kapsamlı çalışılmadi. tepki devletiyiz resmen. kim tvitterda tag başlattı. bir-kac gun gündem oluyor sonra bitti. kadin erkek eşitliği bazıları icin o kadar ütopik ki ya da distopik. en kötüsü hala kadin doktora , bakin hemşire diyen, daha kötüsü doktor bey diyen insanlar var. erkeklerı el üstünde tutuyorlar. tersi de olabilir erkekleri surekli aşağılayan bir guruh da var. simdi sorarım boyle bir ortamda eşitlik gercekten adaleti sağlar mi? savunduğum ne pozitif ayrimciliktir ne de baskasi. sadece eşitliğe inanmıyorum. ınsanlarin yarattığı bir kavram çünkü. ve nerden tutulursa elde kalıyor. bukalemunu bilir misiniz? ortama gore şekil degistirir iste bu ülkede bu toplumda da bu kavram ortama gore şekil değiştirir. çalışırken ayni saat dilimi çalışırsın esitsin, paraya geldi mi erkek fazla alır? kadin eve katkı sagliyor mantığı. cocuk yaparken esitsin , ama cocuk oldu mu sadece kadın bakmalı. kadin mesaj attı mi olur ya erkek mesaj atsa slm yazsa tacizci olabilir. ıki bilim insani gider asi bulur. erkeği doktor yazarlar da kadin icin eşi yazarlar. bakin en esit mesele ölümdür. bizim apartmanda biri oldu. bilmem kim beyin eşi öldü yazdılar. tum bina kadının adını biliyoruz. ama oyle bilmem kim beyin eşinden ileriye bile gidemiyoruz. erkekler icin de durum değişmez erkek ağlamaz, erkek krem mi sürer (duyuldu) , erkek sakız çiğnemez yok erkek ilk adımı atar , hesabı hep öder, evlilik masrafları da ona , eve de bakmak zorunda. yani diyeceğim o ki 2+2 beş eder. 4 bulanın vay haline.

kadının daha üstün olduğu gerçekliğinin yanında eşit olması gereken haklardır cinsiyet değil.

düşünce ve varoluş olarak eşittir efendim, ama türkiye şartlarında bu denge ne derecededir tartışılır.

ahmak erkekler salak kadınlar eşitliği

peki bu sorunsal mı sorunsalı?

müge anlı'nın dediği gibi "eşit falan değiliz. kadın erkeği doğurur, erkek kadını doğuramaz".

insanlar eşittir. bu ülkemizde pek söz konusu değildir ama unutmayalım tek ağızdan
insanlar eşittir..

bakın şimdi herkesin beyni yokmuşçasına anlamak istemediği o şeyi size açıklayayım. kimse fiziksel olarak eşit değildir. bunun kadın veya erkek olmakla alakası yok. ama haklar ve hukuklar önünde her insan eşittir. insanların "eşittir" söylemi , toplum tarafından da sosyal statü olaral eşit konumlanması gerektiğini düşündüğündendir. sosyal statü olarak, hak ve özgürlükler olarak, kanun önünde eşitiz. eşit olmak zorundayız. tartışılan şey fiziksel eşitlik değil.

değildir. saçmalık bir slogandır. ayrıca değil olması erkeği üstte veya altta yapmaz. değildir işte. kafaya çok takmayın, gaza gelmeyin.

en uyuz olduğum tartışmalardan birisidir bu. erkekler arası eşitlik var mı, kadınlar arası eşitlik var mı? sanki her yerde eşitlik var. örneğin herkesin iyi eğitim alma hakkı var dediğimizde eşitliğe yönelik adım atmış oluyoruz ama bu hak var diyoruz da herkes iyi eğitim alıyor mu?
babası zengin olan erkek/kadın ile fakir olan eşit mi ki hiçbir koşulunu bilmediğimiz erkek ve kadın diye tanımladığımız iki şahıs eşit olsun diye çabalıyoruz.
varsayalım ki komünist rejimlerdeki gibi herşeyi eşitledik sonuç iyi oluyor mu? en kritik soru da buydu, eşitlik hayal ettiğimiz mutluluğu getirmez. doğanın kanunlarına ters çünkü.
son not: yazdıklarım kadın ve erkek meselesinden ziyade eşitliğe dair genel bir bakış. onun dışında haklar ve imkanlar konusunda hukuken ayniliği savunuyorum ama ayniliğin eşitliği getireceğine inanmıyorum. getirse dahi bence burdan insanlık mutlu çıkmaz.

eşit değil çünkü kadın fevkaladenin fevkinde.

ülkemizde erkeklerin daha üstün ve güçlü olduğu düşünülür. ama unutmayın ki siz erkekleri de kadınlar doğuruyor. böyle düşününce erkeğin üstün olması gibi bir durum söz konusu olamaz. doğurma gibi asla sahip olamayacağınız kutsal ve mükemmel bir güce sahibiz.

(bkz: sözlükte gereksiz başlık artışı)

bu konunun anlaşılabilmesi için geçmişteki üretim biçimlerinin ve emeğin rolünün iyice araştırılması gerekir.kisa kesecek olursak, artık kol gücünün egemen olduğu üretim biçimlerinden gittikçe uzaklaşıyoruz.kadinlar da zihin gücünün öne çıktığı bu dönemde, zorunlu olarak erkeklerle eşit konuma geliyor ve gelecek.

okuyarak anlamak önemli ama..
kör olmamakta gerek..
görüp üzerine düşünebildiğiniz ve tartışa bilinen her konu her anlamda..
bakmak ile görmek arasındaki en bariz farkı ortaya koyan sorunsal sanırım..
bir çok anlamda kesinlikle eşit değil..
ve asla da olmayacak..

masal saati sona erdi...

kadın erkek eşitliği denilince akla anatomik yapının gelmesi gülünç.
zira bizim savunduğumuz istediğimiz eşitlik,
sosyal ve ekonomik eşitliktir.
fiziksel yapının aynı olmadığını eşekler bile biliyordur. (eşeklere bi lafım yok severim eşekleri)
bu saçma sapan örnekleri vermeyin artık.

hayır eşit değildir. dünya var olduğundan beridir de eşit olmadılar. bu gidişle de olamayacaklar. keşke bunu demek zorunda olmasaydım ama görünen köy kılavuz istemez.

dünyanın her yerinde erkek hegemonyası ön plana çıkmıştır. nadir de olsa bu durumun yaşanmadığı elin parmağı kadar olduğu yerlerde vardır ama genel olarak çoğunluğu ele aldığımız da erkek hegemonyası daha güçlü bir şekilde ön plandadır.

erkekler, kadınlara göre bir çok alanda daha fazla egemenliğe sahiptir. bu da eşitlik dengesini alt üst eden etkenlerden bir tanesidir.

ülkemiz de erkek hegemonyası anlayışına sahiptir. bu anlayışın var olma temeli, geçmişten bugüne gelen geleneklerimiz ve yine toplumun geçmişten günümüze hiç değişmeden gelen erkek torun beklentisi gibi düşünceler, erkek-kadın eşitliğine parga vuruyor. günümüzde erkek torun anlayışı belki eğitim seviyesi yüksek bölgelerde önemsiz olsa da ülke genelinde hala bu anlayış kendini korumaktadır.

kafa sözlük yazarları olarak kadın-erkek eşitliğinin bilincinde ve farkında olsakta, biz erkekler ve kadınlar bu tarz sözlük ortamlarında ve/ya sosyal medya platformlarda ne kadar kadın ve erkek eşit desekte toplumun gözünde erkek hegemonyası tabulaşmıştır. özetlersek, kağıt üzerinde kadın ve erkek eşittir ama toplum içinde maalesef böyle bir eşitlik söz konusu değildir.

yıl 2021,corona herkesi öldürüyor bizse hala eşitliği çözemedik diyip utandıran durumdur. dünya kül olana kadar bu zihniyet umarım değişirdir,içinde yaşayacak bir dünya hala olurdur bu eşitlik kabul edildiğinde umarımdır.

hala daha çözüm bulunamamış , ortak bir nokataya varılamamış havada asılı kalan düşünce ibaresi ..