kadın filozof olmaması

krotonlu theano
aspasia
hypatia
hildegard
marguerite porete
sienalı katharina
christine de pizan
ısotta nogarola ve liste uzayıp gider. tarih boyunca sandığınızın aksine kadınlar sadece doğurup yemek yapmamışlardır. ataerkil düzenin uzun süre dünyayı bırakmamasından mütevellit kadın yazarlar, şairler, filozoflar hep gölgede kalmış hatta saklanmışlardır. uzak bir örnek olmayan j.k. rowling bile harry potter kitaplarını yayınlarken kadın olduğu belli olmasın diye bu isimle basmıştır kitaplarını. bu konuyla ilgili virginia woolf kendine ait bir oda’yı okumanızı şiddetle öneriyorum.

yok arkadaş yok. yüzlerce errkek filozof ve bilim adamının yanında beş altı kadın filozofun lafı olmaz. siz bunun tersini savundukça tarih boyunca boyunduruk altında yaşayan kadınların acısını görmezden gelmiş oluyorsunuz. kadınlar 20. yüzyıla kadar normal bir insan statüsünü bile gelemediler.

(bkz: entry nick uyumu)

hypatia: eğer hypatia ve babası theon olmasaydı batlamyus, öklid ve diğer yunanlı matematikçilerin eserleri günümüze ulaşmayacaktı. kendisi ve babası batlamyus’un astronomi kitaplarını düzenlediler ve yorumladılar. pagan olması sebebiyle taşlanarak öldürüldü.

aspasia: platon, sokrates'in hitabeti aspasia'dan öğrendiğini belirtir. bu kadar önemli bir filozof olmasına rağmen fahişelikle itham edilmişti.

theano:“düşünmeyen bir kadın olmaktansa başıboş bir at olmak daha iyidir” sözünü söylemiş, bilinen ilk kadın filozoftur.

hipparkhia: eşiyle birlikte cinselliğin ayıp bir şey olmadığını ve sevginin gereği doğal bir şey olduğunu anlatmışlardır. eşiyle evlenebilmek için rahat bir hayatı bırkamış dönemin ünlü çiftlerinden birisi olup toplum dayatmalarını reddetmişlerdir.

yıl 2021, evleniriz doğururuz diye akademiye almak istemeyen proflar var. o dönemde neden kadın filozof yoktu diye sormak biraz şey değil mi? komik. biz daha bu çağda bile insan yerine konulmak için bir yerlerimizi yırtıyoruz. yapmayın gözünüzü seveyim.

felsefe düşünme işidir. düşünebilmek için de aklını meşgul edecek sorunlar olmamalıdır. maalesef kadınlar şimdi bile bu rahatlığa sahip değildir. yüzyıllardır eğer bir kadın kendi kendine yetebiliyorsa, farklıysa cadı diye yakılmıştır. okullardan uzak tutulmuş bütün varlığını sadece çocuk doğurma ve kocasını memnun etme üzerine kurmak zorunda bırakılmışlardır. bunun sonunda kadınlar yüzyıllardır hayattan uzak tutulmuştur. virginia woolf adlı kadın yazar kitaplarında bundan sıkça bahseder. o dönemler kadınlar bir erkek profesörün izni olmadan kütüphaneye giremezmiş, eserlerini ancak bir erkek kimliğiyle yayımlayabilirmiş (bkz: jane austen) işte kadın filozofların az olmasının sebebi bu.

biraz google'a bakarsanız m.ö yaşamış hypatia adında bir kadın filozof görebilirsiniz. biraz araştırınca aslında yine erkekler gibi her çağdan bir kadın filozof görebilirsiniz. eğer araştırırsanız günümüzden bile bir kadın filozof bulabilirsiniz. kadın filozof vardır ama ataerkil düzenden dolayı isimleri fazla anılmaz.

yeterince araştırmadığı belli olan birey beyanı. felsefenin cinsiyet eşitsizliğinin en yoğun yaşanan alan olduğunu söyleyen insan çoktur ve haklılar da. tarih boyunca erkeklerin egemenliği altında kalan kadınlar bazen susturuldu, bazen takma isimlerle çalışmaya zorlandı. ama buna rağmen bu lise 3 felsefesi dışında felsefe eğitimi almayanların kullandığı bilgi doğru değil. tarihin her döneminde kadın filozof ve düşünürler oldu hatta bazıları erkeklerden bile fazla takdir gördü.

ihtiyaçlar hiyerarşisine göre oldukça olağan bir durumdur. ataerkil düzen nedeniyle kadınlar hiçbir zaman kendini gerçekleştirme aşamasına kadar gelememiş ve her zaman bu sistem tarafından temel ihtiyaçlar düzeyinde tutulmuştur. bu konuda kadınları suçlamak akıl tutulmasıdır. virginia woolf kendine ait bir oda kitabında neden asla kadınlardan shakespeare çıkamayacağına dair bizi aydınlatmıştır. okumanızı tavsiye ederim.

bu konu hakkında güzel bir bilgi alabilmeniz için fatmagül berktay'ın tek tanrılı dinler karşısında kadın isimli kitabını önerebilirim. orada erkeklerin kadını nasıl gördüğünden ve filozof olarak almamasının temelinden bahsediyor.

bunu diyen de felsefeden bahsediyor dünya işte.

(bkz: türk filozof olmaması)

araştırma yapmadan böyle yargılara varmanızı doğru bulmuyorum zira google üzerinden kısa bir araştırma - gerçek anlamıyla kısa- ile bulabilirsiniz. buradan

filozof düşünür demek.
diyeceklerim bu kadar.

vardır da kesin cadı olarak yakılmışlardır. bu başlığı açan arkadaş freud fln okumaya devam edebir cidden!!

(bkz: yeni bir sözlük olalım derken ekşi sözlük olunan yer)

kadının adı nerde var ki felsefede olsun :( yakarak yok sayarak emeğinin çalarak ışığını söndürmüşlerdir.

geneli, erkeğe ve çocuklarına ve ana babalarına hizmet etmekten köle gibi kullanılmaktan, ne düşünmeye ne resim yapmaya ne de başka şeyler yapmaya vakit bulamamışlardır. vakit bulabilenler arasında iyi filozoflar fazlasıyla vardır.

1. miletli aspasia, sokrates'ten ders almıştır. felsefe ve retorik bilgisinin cok derin olduğu söylenir. aristophanes ve xenophon'un eserlerinde kendisinden söz edilir.

2.hypatia, önemli bir filozof olmasının yani sira astronomi matematik alanlarıyla da ilgilenmistir. üstün zekasi ile dikkat çeken hypatia, ünlü matematikçi theon'un kızıdır. platon düşüncelerini ( asil gerçek görünen degil onun ardından bulunandir) savunduğu varsayılır.

3. bingenli hildegard, mistisizm akımının ( dinin metafizik kısmını konu alır) en onemli temsilcilerinden biridir.

4.marguerite porete mistik düşüncenin temsilcilerinden biridir. yazdığı kitabındaki( yalın ruhun aynası) düşüncelerinden dolayı yakılarak öldürülmüştür.

bu kadın filozoflar sadece şuan aklıma gelenler. dahası da var...

kadınlarin her alanda parmagi vardır.

(bkz: hannah arendt)
(bkz: judith butler)

ataerkil kafa bunu da ayrıştırıyor. daha hangi konularda kadını ezmeye çalışacaksınız?

olmadığını söyleyip desteklediğiniz fakat bilgi eksikliğinizi gösteren başlık. cahillik demiyorum zira okulda felsefe öğretmeni bile sayamamıştı bir iki tanesini.