kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı
başlık "benim adım bibi" tarafından 17.11.2020 07:16 tarihinde açılmıştır.
21.
öyledir. john steinbeck’in kahvaltı isimli kısa hikayesi de şahittir.
memet fuat çevirisinden o bölüm:
“.... sıcak hamurun kokusu yayılınca adamların ikisi de derin derin kokladılar. genç adam yavaşça, "tanrım," dedi. yaşlı adam bana dönüp sordu: "kahvaltı ettin mi?" "hayır." "hadi, öyleyse bizimle birlikte ye." bu iyi haberdi. sandığın yanına gidip yere çöktük. .... kadın pastırma tabağı ile ekmek dilimlerini, bir kâse et suyunu, bir tas kahveyi sandığın üstüne koyup kendi de bir uca çöktü. .... tabaklarımızı doldurduk, ekmeklerimizin üstüne salça sürdük, kahvelerimize şeker koyduk. yaşlı adam ağzını iyice doldurdu; çiğnedi, çiğnedi, yuttu. "allah için güzel," dedi. ağzını gene doldurdu. genç adam, "on iki gündür iyi yiyoruz," dedi. hepimiz hızla, çılgınca yedik. tabaklarımızı tekrar doldurduk. iyice doyup ısınana kadar bu böylece sürdü. sıcak, acı kahve boğazımızı yaktı. son damla kahveyi, telvesiyle birlikte, toprağa döküp maşrapalarımızı bir daha doldurduk. güneşin ışıkları kırmızımsı bir renge bürünmüştü; sanki havayı daha çok soğutmuş gibiydiler. adamlar döndüler; yüzleri doğmak üzere olan güneşten gelen renklerle aydınlandı. bir an yaşlı adamın gözlerinde dağın arkasında yükselen ışığın parıltılarını gördüm. sonra ikisi de maşrapalarındaki kahve telvelerini toprağa döküp ayağa kalktılar. .....”
memet fuat çevirisinden o bölüm:
“.... sıcak hamurun kokusu yayılınca adamların ikisi de derin derin kokladılar. genç adam yavaşça, "tanrım," dedi. yaşlı adam bana dönüp sordu: "kahvaltı ettin mi?" "hayır." "hadi, öyleyse bizimle birlikte ye." bu iyi haberdi. sandığın yanına gidip yere çöktük. .... kadın pastırma tabağı ile ekmek dilimlerini, bir kâse et suyunu, bir tas kahveyi sandığın üstüne koyup kendi de bir uca çöktü. .... tabaklarımızı doldurduk, ekmeklerimizin üstüne salça sürdük, kahvelerimize şeker koyduk. yaşlı adam ağzını iyice doldurdu; çiğnedi, çiğnedi, yuttu. "allah için güzel," dedi. ağzını gene doldurdu. genç adam, "on iki gündür iyi yiyoruz," dedi. hepimiz hızla, çılgınca yedik. tabaklarımızı tekrar doldurduk. iyice doyup ısınana kadar bu böylece sürdü. sıcak, acı kahve boğazımızı yaktı. son damla kahveyi, telvesiyle birlikte, toprağa döküp maşrapalarımızı bir daha doldurduk. güneşin ışıkları kırmızımsı bir renge bürünmüştü; sanki havayı daha çok soğutmuş gibiydiler. adamlar döndüler; yüzleri doğmak üzere olan güneşten gelen renklerle aydınlandı. bir an yaşlı adamın gözlerinde dağın arkasında yükselen ışığın parıltılarını gördüm. sonra ikisi de maşrapalarındaki kahve telvelerini toprağa döküp ayağa kalktılar. .....”
devamını gör...
22.
tek başına kahvaltı yapmazsın ,zevk vermez.hani mutluluk verirdi? kahvaltıyı sevdiğin ile yaparsan ya da kalabalık maaile yaparsan güzel olabilir.
devamını gör...
23.
kiminle yaptığına göre değişir dediğim başlık.
devamını gör...
24.
hafta içlerini bilmem ama hafta sonları uzun uzun yapılanın kesinlikle bir ilgisi var..
devamını gör...
25.
26.
var tabi mutluluk: kahvaltı .
devamını gör...
27.
kuş gibi olup aç uyananların, bir kaç fincan çayla derdini tasasını unutanların anlayabileceği bir olay.
bu sabahta kahvaltımı yaptım mutlu oldum elhamdulillah.
bu sabahta kahvaltımı yaptım mutlu oldum elhamdulillah.
devamını gör...
28.
özellikle de deniz kenarında arkadaşlarla yapılan serpme kahvaltının yoksa diğerleri hep rutin
devamını gör...
29.
bence haftasonu yapılan aile kahvaltıları kesinlikle mutluluk kaynağı.
devamını gör...
30.
tıraş.
bunu memleketteki milyonlarca işçiye ya da mavi yakalı gibi çalışan beyaz yakalı arkadaşlara anlatalım isterseniz. birçoğumuz sabahın köründe gözümüzde çapak elde poğaça vişne suyu ile kerkiniyoruz işe. düşünsene en sevimli halini takınmışşın ve yıllardır fabrikada çalışan kırk yaşındaki adama o poğaçasını yerken, kahvaltının mutluluk ile bir ilgisi var dimi ustam diye soruyorsun... bunu dedikten sonra kaç bence ordan.
pazar günü iş değişir tabii. kalkarsın kahveni yapar muhabbet kuşunun yanlarını okşarşın o sırada evin en küçüğüne "kalk ulan ekmek almaya git!" diye bağırırken bir yandan menemen malzemelerini hazırlarsın... bak bu mutluluktur işte. hem uzun bir kahvaltının ardından trt'de western kuşağı vardır...
bunu memleketteki milyonlarca işçiye ya da mavi yakalı gibi çalışan beyaz yakalı arkadaşlara anlatalım isterseniz. birçoğumuz sabahın köründe gözümüzde çapak elde poğaça vişne suyu ile kerkiniyoruz işe. düşünsene en sevimli halini takınmışşın ve yıllardır fabrikada çalışan kırk yaşındaki adama o poğaçasını yerken, kahvaltının mutluluk ile bir ilgisi var dimi ustam diye soruyorsun... bunu dedikten sonra kaç bence ordan.
pazar günü iş değişir tabii. kalkarsın kahveni yapar muhabbet kuşunun yanlarını okşarşın o sırada evin en küçüğüne "kalk ulan ekmek almaya git!" diye bağırırken bir yandan menemen malzemelerini hazırlarsın... bak bu mutluluktur işte. hem uzun bir kahvaltının ardından trt'de western kuşağı vardır...
devamını gör...
31.
evet, negatif yönlü bir ilgi.
devamını gör...
32.
bir kupa kahve varsa olmalı…
devamını gör...
33.
hele ki pazar kahvaltısıysa tadı bambaşka olur
devamını gör...
34.
yok işte zorlama güzel kardeşim. zeytin çekirdeğini sözcü gastesinden yaptığım soframa tüpürürken haberleri okuyup "ülkemiz haggaten de bok gibi olmuş" diyeceğim.
devamını gör...
35.
ben bu yüzden mi mutsuzmuşum ya? kalkar kalkmaz kahveye dadanıyorum çünkü.
devamını gör...
36.
kahvaltı demişken;
köy kahvaltısı diye, çok yoğun bir tabak hazırlanması. gerçek köy kahvaltısı, ev ekmeği (yufka) arasına dürülmüş çökelek peyniri (yağsız peynir) ile bir bardak çaydır. veya sütlü-bulgurlu çorbadır. gariban bir köylü, bir haftada yiyeceği kahvaltı bedelini tek kahvaltıda harca(ya)mayacaktır.
kahvaltıya genel olarak gelecek olursak, hafta içi alelacele işe yetişme telaşı ile bir göz telefonda (daha doğrusu saatte) yapılmaktadır; ancak haftasonu yapılan kahvaltı mutlulukla ilgisi olabilir; çünkü zaman olması nedeni ile emekte verilmektedir ve tadı damakta kalabilmektedir.
köy kahvaltısı diye, çok yoğun bir tabak hazırlanması. gerçek köy kahvaltısı, ev ekmeği (yufka) arasına dürülmüş çökelek peyniri (yağsız peynir) ile bir bardak çaydır. veya sütlü-bulgurlu çorbadır. gariban bir köylü, bir haftada yiyeceği kahvaltı bedelini tek kahvaltıda harca(ya)mayacaktır.
kahvaltıya genel olarak gelecek olursak, hafta içi alelacele işe yetişme telaşı ile bir göz telefonda (daha doğrusu saatte) yapılmaktadır; ancak haftasonu yapılan kahvaltı mutlulukla ilgisi olabilir; çünkü zaman olması nedeni ile emekte verilmektedir ve tadı damakta kalabilmektedir.
devamını gör...
37.
ogrenme hikayem cok uzun ve guzel ama sizi hic ilgilendirmez o yuzden size ozet geciyorum.
arkadaslar peynirde bir enzim var bu vucuda girdiginde endorfin salgilatiyor tum sebebi bu.
suraya neler yazardim ama neyse.
arkadaslar peynirde bir enzim var bu vucuda girdiginde endorfin salgilatiyor tum sebebi bu.
suraya neler yazardim ama neyse.
devamını gör...
38.
yalnız yapılınca pek ilgisi olmuyor. ben hazırlayınca da olmuyor. annem ,babam ya da eşim hazırlamalı. çok mu arsızca oldu
devamını gör...
39.
doğru orantılıdır.
kahvaltı yapmadım mutsuzum. ama şöyle bir şey de var; zaten mutsuz olduğum için kahvaltı yapmadım.
yaniiii mutluluğun kahvaltı ile ilgisinin olması daha hoj gibi.
-bugün mutlu musun?
+kahvaltı yaptım abi.
-ooo daha ne olsun yiğidim.*
kahvaltı yapmadım mutsuzum. ama şöyle bir şey de var; zaten mutsuz olduğum için kahvaltı yapmadım.
yaniiii mutluluğun kahvaltı ile ilgisinin olması daha hoj gibi.
-bugün mutlu musun?
+kahvaltı yaptım abi.
-ooo daha ne olsun yiğidim.*
devamını gör...
40.
ofiste oturdum çılgınlar gibi gelen gidene giydiriyorum içimden, beni eskiden tanıyan biri geçti . bu halimle zor hatırlar. ooo dedim sen tanıma zaten, tanısan ne olacak...
birine de düdük gibi bluetooth kulaklık takmışsın ne oldu çok mu havalı diye giydirdim.
sebep?
kahvaltı yapmadım.
birine de düdük gibi bluetooth kulaklık takmışsın ne oldu çok mu havalı diye giydirdim.
sebep?
kahvaltı yapmadım.
devamını gör...