1.
2.
rica ederim markete bi uğrasın. herhangi bi markete gitsin raflara şöyle bi baksın. hala kararsızsa aynı zamanda kör, vicdansız ve salaktır. hakaret etmiyorum. salaklık bir durumdur. acıklı bir durumdur.
diyete gireceğim tamam mı, spora tekrar başlayacağım, üç dört aydır hiçbir şey yapmıyorum, beş altı kilo fazlam var, son son biraz şımartayım kendimi istedim, normalde sipariş veririm gelir ve meblağa pek bakmam açıkçası. sadece üç küçük şeye 110 lira verdim. üç parça ürün ve hiçbiri altından yapılma değildi. ıvır zıvır. küçücük ürünler. ben tek yaşayan bi adamım şekerim. ne bi aile var bakmam gereken, ne okuttuğum bir çocuk ne kira ne sorumluluğum altında bir eş. giderim sıfıra yakın. sigaram alkolüm gece hayatım vs yok. sıfır. hiçbir sorumluluğum da yok. buna rağmen herhangi bir marketin raflarına bakıp; "bu insanlar nasıl geçiniyorlar" demediğim an olmuyor. bunu demeyen ağır vicdansızdır. saf bir kötüdür o. samimi söylüyorum. çocuk okutan, kışın ortasında soğukta oturan, faturalara maaş yatıran insanlar var. bu insanlar daha iyisini hak ediyorlar. "derin yoksulluk" denen o şey bizim senelerce uğraşmak zorunda kalacağımız devasa bir sorun. açlık hiçbir insanın sınanmaması gereken bir beladır. böylesine aza mahkum ettiğiniz bu milletin sadece coğrafi avantajı bile onu ihya etmeye yeterdi. kendi kendine yetebilen bir ülkeden düştüğümüz haller ileride daha yüksek sesle anılacak. böylesine müthiş bir yoksulluk acaba hiç tecrübe edilmiş miydi bilmiyorum. babam bazen kendi gençlik hatıralarını anlatıyor. biçok avrupa ülkesi gezmiş, müthiş bir gençlik yaşamış, fotoğrafları öyle renkli ki, kostümleri, ortamları, insan çeşitliliği... delirirsiniz. oğlu olarak ben babamın yaşadığı hayatın zerresini yaşamadım. ne enerjim vardı ne isteğim. gencecik çocuklar siyaset konuşuyorlar. sokakta bi mikrofon uzatıyosun çocuk 18-19 yaşlarında ama sesi titriyor anlatırken. öyle böyle bir kırılma değil bizim yaşadığımız. fox'un haberiydi sanırım, iki üç ay oluyor, yurt meselesi vardı gündemde bir kıza soruyorlar nasıl geçindiğini, kız diyor ki; "cebimde iki lira var, ekmek alırsam çay alamayacağım çay içersem ekmek alamayacağım" iki lira arkadaşlar. iki lira. iki liranın hesabını yaptırdığınız çocuklardan siz bilim, sanat bekleyemezsiniz. önce karnını doyurmak zorunda o çocuk.
ben hakikaten çok üzgünüm. bunu nasıl ifade edebileceğimi asla bilmiyorum. ama hakikaten, tüm kalbimle, hakikaten tüm yüreğimle çok üzülüyorum. böylesine bir iflası hak ettiğimizi düşünmüyorum. toprağı kazsan oradan bir hikaye çıkıyor, hakikaten bereketli topraklar ama kısır bir karanlığın içinde debeleniyoruz. bizim bambaşka şeyler konuşuyor olmamız gerekirdi. açlık sınırında değil şımararak yaşamamız, eğlenmemiz, delirmemiz gerekirdi. düşünerek biçok şey yapılamaz örneğin düşünerek sevişemezsiniz. düşünerek eğlenemezsiniz. düşünerek deliremezsiniz. düşünerek sadece yorulursunuz. biz çok düşünüyoruz. düşünmek zorunda bırakılıyoruz. çok eminim biçoğunuzun yarını bile belirsiz. bu ayıp değil. günah da değil. senin suçun da değil. bu sana reva görülen hayat. çocuğun senden daha kötü şartlarda yaşayacak. borçlu doğacak orası kesin. hiç geçmeyeceği köprülerin borcunu ödeyecek. hepimizin sırtında öyle dev yükler var ki. kararsızlık kolaya kaçmanın, vicdansızlığın, insafsızlığın bir örtük halidir. çaresizlikten kendi hayatından vazgeçen o gencecik çocukların kararsızlık lüksü bile yoktu. şunu asla unutmamak gerekir; insanlar gibi milletler de tarih tarafından yargılanırlar. zulmü böylesine abartmış bir yığın için iyi günler bi hayal olmamalı. inan daha çok kötü günler göreceğiz.
diyete gireceğim tamam mı, spora tekrar başlayacağım, üç dört aydır hiçbir şey yapmıyorum, beş altı kilo fazlam var, son son biraz şımartayım kendimi istedim, normalde sipariş veririm gelir ve meblağa pek bakmam açıkçası. sadece üç küçük şeye 110 lira verdim. üç parça ürün ve hiçbiri altından yapılma değildi. ıvır zıvır. küçücük ürünler. ben tek yaşayan bi adamım şekerim. ne bi aile var bakmam gereken, ne okuttuğum bir çocuk ne kira ne sorumluluğum altında bir eş. giderim sıfıra yakın. sigaram alkolüm gece hayatım vs yok. sıfır. hiçbir sorumluluğum da yok. buna rağmen herhangi bir marketin raflarına bakıp; "bu insanlar nasıl geçiniyorlar" demediğim an olmuyor. bunu demeyen ağır vicdansızdır. saf bir kötüdür o. samimi söylüyorum. çocuk okutan, kışın ortasında soğukta oturan, faturalara maaş yatıran insanlar var. bu insanlar daha iyisini hak ediyorlar. "derin yoksulluk" denen o şey bizim senelerce uğraşmak zorunda kalacağımız devasa bir sorun. açlık hiçbir insanın sınanmaması gereken bir beladır. böylesine aza mahkum ettiğiniz bu milletin sadece coğrafi avantajı bile onu ihya etmeye yeterdi. kendi kendine yetebilen bir ülkeden düştüğümüz haller ileride daha yüksek sesle anılacak. böylesine müthiş bir yoksulluk acaba hiç tecrübe edilmiş miydi bilmiyorum. babam bazen kendi gençlik hatıralarını anlatıyor. biçok avrupa ülkesi gezmiş, müthiş bir gençlik yaşamış, fotoğrafları öyle renkli ki, kostümleri, ortamları, insan çeşitliliği... delirirsiniz. oğlu olarak ben babamın yaşadığı hayatın zerresini yaşamadım. ne enerjim vardı ne isteğim. gencecik çocuklar siyaset konuşuyorlar. sokakta bi mikrofon uzatıyosun çocuk 18-19 yaşlarında ama sesi titriyor anlatırken. öyle böyle bir kırılma değil bizim yaşadığımız. fox'un haberiydi sanırım, iki üç ay oluyor, yurt meselesi vardı gündemde bir kıza soruyorlar nasıl geçindiğini, kız diyor ki; "cebimde iki lira var, ekmek alırsam çay alamayacağım çay içersem ekmek alamayacağım" iki lira arkadaşlar. iki lira. iki liranın hesabını yaptırdığınız çocuklardan siz bilim, sanat bekleyemezsiniz. önce karnını doyurmak zorunda o çocuk.
ben hakikaten çok üzgünüm. bunu nasıl ifade edebileceğimi asla bilmiyorum. ama hakikaten, tüm kalbimle, hakikaten tüm yüreğimle çok üzülüyorum. böylesine bir iflası hak ettiğimizi düşünmüyorum. toprağı kazsan oradan bir hikaye çıkıyor, hakikaten bereketli topraklar ama kısır bir karanlığın içinde debeleniyoruz. bizim bambaşka şeyler konuşuyor olmamız gerekirdi. açlık sınırında değil şımararak yaşamamız, eğlenmemiz, delirmemiz gerekirdi. düşünerek biçok şey yapılamaz örneğin düşünerek sevişemezsiniz. düşünerek eğlenemezsiniz. düşünerek deliremezsiniz. düşünerek sadece yorulursunuz. biz çok düşünüyoruz. düşünmek zorunda bırakılıyoruz. çok eminim biçoğunuzun yarını bile belirsiz. bu ayıp değil. günah da değil. senin suçun da değil. bu sana reva görülen hayat. çocuğun senden daha kötü şartlarda yaşayacak. borçlu doğacak orası kesin. hiç geçmeyeceği köprülerin borcunu ödeyecek. hepimizin sırtında öyle dev yükler var ki. kararsızlık kolaya kaçmanın, vicdansızlığın, insafsızlığın bir örtük halidir. çaresizlikten kendi hayatından vazgeçen o gencecik çocukların kararsızlık lüksü bile yoktu. şunu asla unutmamak gerekir; insanlar gibi milletler de tarih tarafından yargılanırlar. zulmü böylesine abartmış bir yığın için iyi günler bi hayal olmamalı. inan daha çok kötü günler göreceğiz.
devamını gör...
3.
anketlerde hep kararsızlar dağıtılıyor.
hiçbir seçimde kararsızlar eşit olarak dağılmazlar. istatistik bilimine aykırıdır.
genellikle de iktidar partisine "meylederler"
hiçbir seçimde kararsızlar eşit olarak dağılmazlar. istatistik bilimine aykırıdır.
genellikle de iktidar partisine "meylederler"
devamını gör...
4.
mansur yavaş ya da ekrem imamoğlu aday olmazsa aralarında olacağım grup.
devamını gör...
5.
ülkedeki dandik siyaset anlayışından bıkmış olan seçmendir.
devamını gör...
6.
şu aralar pek bir kıymete binen, dahil olduğum seçmen türüdür. hmm. bilemiyorum belki reise oyu basarım, şaaak! diye.
devamını gör...
7.
bence "kararsız" falan değil, mevcut tüm siyasetçilerin bok olduğu düşüncesinde gayet de kararlı seçmendir. boka basmak istemiyoruz zorla mı.
devamını gör...
8.
neyin kararsızlığını yaşadıklarını merak ettiğim seçmen türüdür, hala kararsız olmamaları için bu ülkenin başına daha neler gelmesi gerekiyor mesela uzaylı saldırısı falan mı olması lazım.
devamını gör...
9.
kararsız siklon gibidir.
devamını gör...
10.
oy pusulasının her noktasına mührü basma ihtimali yüksek seçmendir. anarşiği makbul.
devamını gör...
11.
şu ekonomik ortamda , ülkemiz suriyeli - pakistanlı -afgan göç saldırısı altındayken bu neyin kararsızlığı anlam veremiyorum .
devamını gör...
12.
kimsin lan sen kararsız seçmen
devamını gör...
13.
farklı farklı yaklaşımları olan seçmendir.
-bir şeylerin değişeceğine olan inancı kalmayan, seçmen olmamayı tercih eden kesim. bu gruba kelebek etkisinin anlatılması gerekiyor. hiç bir şey yapmayarak değişim bekleyemeyiz.
- seçmen günün şartlarını ağır buluyor ve değişmesini istiyorsa değişim şart diyerek ana muhalefete oy verir. ana muhalefet oyları genelde tepki oyudur. iktidar koltuğuna kök salanları bertaraf etmek, yarışı kızıştırmak ve partileri iyi işler çıkarmaya zorlamak anlamına gelir. yakın oy oranlarıyla devamlı iktidar mücadelesinde olan birden fazla partinin rekabeti her zaman seçmenin en fazla fayda aldığı modeldir. durgun su bile kurtlanır, devinim şarttır.
3 - seçeneklerin azlığından şikayetçi seçmen barajı geçmeye en yakın olan partilere oy verip mecliste daha fazla partinin temsil edilmesine olanak tanır. çok renklilik, en fazla oy alan bir kaç partinin aralarında top çevirip durmasını engeller.
4 - mevcut iktidar partisine oy veren seçmen koşulları beğenmiyor ama yine de daha çok oy alırsa iktidarın daha fazla çalışacağını düşünüyor olabilir. ya da şu andaki iktidar yüzünden bile olsa devletin zor zamanlar geçirdiğini bu yüzden desteklenmesi gerektiğini düşünüyor olabilir. aslında bu görüş oldukça tutarsız. iktidarın oy oranları ile aldığımız fayda doğru orantılı değil. hatta ters orantıyla, azalan oylar yani dolayısıyla iktidarı kaybetme korkusu, tembelleşmiş çürümüş mekanizmaları uyarır.
-bir şeylerin değişeceğine olan inancı kalmayan, seçmen olmamayı tercih eden kesim. bu gruba kelebek etkisinin anlatılması gerekiyor. hiç bir şey yapmayarak değişim bekleyemeyiz.
- seçmen günün şartlarını ağır buluyor ve değişmesini istiyorsa değişim şart diyerek ana muhalefete oy verir. ana muhalefet oyları genelde tepki oyudur. iktidar koltuğuna kök salanları bertaraf etmek, yarışı kızıştırmak ve partileri iyi işler çıkarmaya zorlamak anlamına gelir. yakın oy oranlarıyla devamlı iktidar mücadelesinde olan birden fazla partinin rekabeti her zaman seçmenin en fazla fayda aldığı modeldir. durgun su bile kurtlanır, devinim şarttır.
3 - seçeneklerin azlığından şikayetçi seçmen barajı geçmeye en yakın olan partilere oy verip mecliste daha fazla partinin temsil edilmesine olanak tanır. çok renklilik, en fazla oy alan bir kaç partinin aralarında top çevirip durmasını engeller.
4 - mevcut iktidar partisine oy veren seçmen koşulları beğenmiyor ama yine de daha çok oy alırsa iktidarın daha fazla çalışacağını düşünüyor olabilir. ya da şu andaki iktidar yüzünden bile olsa devletin zor zamanlar geçirdiğini bu yüzden desteklenmesi gerektiğini düşünüyor olabilir. aslında bu görüş oldukça tutarsız. iktidarın oy oranları ile aldığımız fayda doğru orantılı değil. hatta ters orantıyla, azalan oylar yani dolayısıyla iktidarı kaybetme korkusu, tembelleşmiş çürümüş mekanizmaları uyarır.
devamını gör...
14.
her zaman seçimi belirler. hele bu seçim gibi her şeyin kafa kafaya olduğu seçimlerde hep peşinden koşulan tayfadır. son hafta kafaları aydınlanır.
devamını gör...
15.
ne düşündüğünü gayet iyi anladığım seçmen türü. sadece tek derdi bu ülkeyi seviyor olmasıdır. nereye baksa aynı şeyi görüyordur.
devamını gör...
16.
benimdir.
seçenek çok olduğundan değil, seçeneksiz olduğumdan oluşan durumdur.
insanı seçeneksiz bırakıyorlar açıkçası.
hangisini düşünürsen düşün, yok ama buna da oy verilmez ya diyorsun.
bilemiyorum sözlük, kötünün iyisi olsa onu seçeceksin ama o bile yok malesef.
umarım denilen gibi son günlerde bir aydınlanma yaşarım.
seçenek çok olduğundan değil, seçeneksiz olduğumdan oluşan durumdur.
insanı seçeneksiz bırakıyorlar açıkçası.
hangisini düşünürsen düşün, yok ama buna da oy verilmez ya diyorsun.
bilemiyorum sözlük, kötünün iyisi olsa onu seçeceksin ama o bile yok malesef.
umarım denilen gibi son günlerde bir aydınlanma yaşarım.
devamını gör...
17.
iktidarın bunca yaptıklarına rağmen hala kararsız ise, iktidar partisinin ona layık gördüğü hayata razı geliyor demektir. yani kimin yanında olduğu bellidir aslında.
devamını gör...
18.
19.
kararsız seçmen kamuoyu araştırma şirketlerinin palavrasıdır.
kararsız seçmen yoktur. sadece kararını açıklamak istemeyen seçmen vardır.
kararsız seçmen yoktur. sadece kararını açıklamak istemeyen seçmen vardır.
devamını gör...