21.
kendisi baba tarafından yarı çinli olan aktör.
gereksiz bilgi: ismi hawai kökenli olup, anlamı hawai dilinde rüzgar esintisi demektir.
gereksiz bilgi: ismi hawai kökenli olup, anlamı hawai dilinde rüzgar esintisi demektir.
devamını gör...
22.
oyunculuğunu değil de karakterini çok seviyorum. o nasıl bir duruştur hayata karşı be adam!
devamını gör...
23.
oldukça hoş, karizmatik bir oyuncudur. bunca seneye rağmen nasıl yaşlanmadığı hala aklımda büyük bir soru işareti olarak durur. oynadığı filmler ve oyunculuğu kişiden kişiye göre beğeni seviyesi değişse de benim için birçok oyuncuya bedeldir. ayrıca sağlam bir duruşu vardır, karakteri olgundur. bu da sanırım tecrübe ettiklerinden gelir.
devamını gör...
24.
gününün bir kısmını toplu taşımada geçirip ona buna yer veren aktör. insanın sanatıyla mı yoksa insanlığıyla mı anılması gerektiği konusunda kafa karıştırıyor bu adam. matrix kariyerinde her ne kadar mihenk taşı olsa da; point break, speed, göl evi, hardball, kasımda aşk başkadır, şeytanın avukatı gibi iyi filmleri de mevcut olduğundan, hem sanatı hem de insanlığıyla sürekli el üstünde tutuluyor, bu seviyeye çıkabilen insan sayısı da oldukça az sanırım.
devamını gör...
25.
2 eylül doğum gününmüş neo kardeşim. doğum günün kutlu olsun.
devamını gör...
26.
57 yaşına girmiş , film dünyasının ibrahimoviç i.
devamını gör...
27.
mütevazı yaşam tarzı ile takdiri hak eden şahıstır.
sanki tevazuunun bir ödülü olarak mükemmel filmlerde oynama şansı yakalamıştır. yoksa aslında oyunculuğu pek parlak değildir.
çap çap yürümesi en karakteristik özelliğidir.
sanki tevazuunun bir ödülü olarak mükemmel filmlerde oynama şansı yakalamıştır. yoksa aslında oyunculuğu pek parlak değildir.
çap çap yürümesi en karakteristik özelliğidir.
devamını gör...
28.
1964 doğumlu hiç yaşlanmayan aktör. bir erkek, her yaşında da mı yakışıklı olur efendim? efendiliğiyle, mütevaziliğiyle ve pek tabi yakışıklılığıyla gönlümüzde taht kurmuştur. annesi ingiliz ,babasının çin kökenli olması, gözlerinin hafif çekikliğinin sebebidir efendim.
bir kaç reklam filmi, ufak tefek roller derken , bill ve ted’in maceraları filminde isminden söz edilmeye başlandı. oliver stone ‘ın meşhur filmi müfreze - platoon filminden teklif almış ve reddetmiştir. red nedeni ise çok ironik: filmin içerdiği şiddet sahneleri* . keçinin sevmediği ot burnunda biter misali, oyunculuk kariyerinin çoğu şiddet sahneleri içeren filmlerden oluşuyor.
speed filmindeki oyuncu arkadaşı sandra bullock ile sonrasında the lake house filminde buluşacaktır. speed’den sonra the devil's advocate ile artık zirvedeydi. ama biz onu tabi matrix serisiyle biliyoruz. tabi bu rol ilk ona teklif edilmedi. bu rol için teklif verilen oyuncular :
will smith, nicolas cage, brad pitt, val kilmer ve johnny depp idi. iyi ki kabul etmemişler diyorum; hepsi tabi ki iyi oyuncu ama neo’ya en iyi uyan kişi sanırım oydu. neo’nun hapı yutmadan önceki hali, yalnızlığı, başına buyrukluğu tam olarak onun gerçek hayatını yansıtıyordu çünkü.
matrix gibi seri olan, john wick filmiyle artık aksiyon filmlerinin yüzü olduğu tescillendi. constantine filminin de serisini bekledik ama elimiz boş kaldı maalesef.
farklı türde oynadığı knock knock filminde, aksiyona uydurduğu yüz ifadelerini de değiştirdiği , daha farklı bir oyunculuk sergilediği görülür. kendisini çok severim, hiç bir filmini de kaçırmam o ayrı ama itiraf etmem gerekirse , bir anthony hopkins değildir ya da robert de niro değildir. oyunculuğunu göklere çıkaramam ama verilen roller tam ona uygun olduğu için, oyunculuğu da filmlerde sırıtmamıştır.
1999 yılında sevgilisinin düşük yapması ve sonrasında trafik kazasında ölmesi, kardeşinin lösemi ile mücadelesi onu fazlasıyla üzmüştür. sevgilisinin ölümü , sonrasında aşk hayatına da küsmesine ve ciddi bir birliktelik yaşayamamasına neden olmuştur. matrix’ten elde ettiği gelirin büyük kısmını set görevlilerine dağıttığı ve bir çok derneğe bağışta bulunduğu biliniyor.
kazandığı bu kadar paraya rağmen mütevazi hayatına devam etmesi, kimi zaman sokaktaki evsizlerle zaman geçirdiği bilinmektedir. umarım davranışları ve mütevaziliği bir çok kişiye örnek olur diyorum. şuraya da meşhur fotoğrafını bırakayım.
bir kaç reklam filmi, ufak tefek roller derken , bill ve ted’in maceraları filminde isminden söz edilmeye başlandı. oliver stone ‘ın meşhur filmi müfreze - platoon filminden teklif almış ve reddetmiştir. red nedeni ise çok ironik: filmin içerdiği şiddet sahneleri* . keçinin sevmediği ot burnunda biter misali, oyunculuk kariyerinin çoğu şiddet sahneleri içeren filmlerden oluşuyor.
speed filmindeki oyuncu arkadaşı sandra bullock ile sonrasında the lake house filminde buluşacaktır. speed’den sonra the devil's advocate ile artık zirvedeydi. ama biz onu tabi matrix serisiyle biliyoruz. tabi bu rol ilk ona teklif edilmedi. bu rol için teklif verilen oyuncular :
will smith, nicolas cage, brad pitt, val kilmer ve johnny depp idi. iyi ki kabul etmemişler diyorum; hepsi tabi ki iyi oyuncu ama neo’ya en iyi uyan kişi sanırım oydu. neo’nun hapı yutmadan önceki hali, yalnızlığı, başına buyrukluğu tam olarak onun gerçek hayatını yansıtıyordu çünkü.
matrix gibi seri olan, john wick filmiyle artık aksiyon filmlerinin yüzü olduğu tescillendi. constantine filminin de serisini bekledik ama elimiz boş kaldı maalesef.
farklı türde oynadığı knock knock filminde, aksiyona uydurduğu yüz ifadelerini de değiştirdiği , daha farklı bir oyunculuk sergilediği görülür. kendisini çok severim, hiç bir filmini de kaçırmam o ayrı ama itiraf etmem gerekirse , bir anthony hopkins değildir ya da robert de niro değildir. oyunculuğunu göklere çıkaramam ama verilen roller tam ona uygun olduğu için, oyunculuğu da filmlerde sırıtmamıştır.
1999 yılında sevgilisinin düşük yapması ve sonrasında trafik kazasında ölmesi, kardeşinin lösemi ile mücadelesi onu fazlasıyla üzmüştür. sevgilisinin ölümü , sonrasında aşk hayatına da küsmesine ve ciddi bir birliktelik yaşayamamasına neden olmuştur. matrix’ten elde ettiği gelirin büyük kısmını set görevlilerine dağıttığı ve bir çok derneğe bağışta bulunduğu biliniyor.
kazandığı bu kadar paraya rağmen mütevazi hayatına devam etmesi, kimi zaman sokaktaki evsizlerle zaman geçirdiği bilinmektedir. umarım davranışları ve mütevaziliği bir çok kişiye örnek olur diyorum. şuraya da meşhur fotoğrafını bırakayım.
devamını gör...
29.
üzümlü kek.
devamını gör...
30.
annesi ingiliz, babası çin asıllı bir hawaiili olan, lübnan doğumlu, kanadalı aktör.
portekizlilik de varmış biraz ve avustralya'da da bir süre yaşamış.
abd'den hiç bahsetmiyorum bile.
portekizlilik de varmış biraz ve avustralya'da da bir süre yaşamış.
abd'den hiç bahsetmiyorum bile.
devamını gör...
31.
filmine atıfla, hiç gerçek olup olmadığını anlayamadığı bir rüya görüp görmediğini merak ettiğim 2 eylül 1964 doğumlu kanadalı aktör.
benim için hep neo olarak kalacak.*
john wick, constantine, matrix gibi başyapıtların vazgeçilmez ismi.
benim için hep neo olarak kalacak.*
john wick, constantine, matrix gibi başyapıtların vazgeçilmez ismi.
devamını gör...
32.
dün constantine yeniden izledim. bu herif gençliğinden beri ışığı cebinde taşıyormuş zaten.
devamını gör...
33.
adam gibi adamdır. keşke abim olsa. o kadar çok severim.
devamını gör...
34.
ölü doğan kızı eğer hayatta olsaydı şimdi keanu reeves'in hayatı nasıl olurdu diye bazen merak ettiğim aktör.
acaba hem çocuğunu, hem sevgilisini hemde kardeşini kaybetti, onların acısını unutmak için mi bu kadar çok filmde oynadı diye merak etmiyor değilim... john constantine.
acaba hem çocuğunu, hem sevgilisini hemde kardeşini kaybetti, onların acısını unutmak için mi bu kadar çok filmde oynadı diye merak etmiyor değilim... john constantine.
devamını gör...
35.
ilk tanıma göre bir nevi küçük emrah ama dünyaya göre muhteşem bir aktör.
devamını gör...
36.
john wick filminden tanıdığım aktör.
devamını gör...
37.
çocukluğumda bill & ted's excellent adventure filmiyle ilgimi çekmiş, sonrasında speed ve johnny mnemonic filmleriyle iyiden iyiye radarıma girmiş olan aktördür. the matrix filmiyle ise en tanınan oyunculardan biri olmuştur. iyi bir oyuncu mudur tartışılır ama neo rolüne cuk oturmuştur kendisi; bunu tartışanın kurşunlarından kaçarım. yani değmez bence oğlum/kızım; neden böyle göreceli bir şeyi tartışalım ki, di mi ama.
devamını gör...
38.
hayran olduğum nadir insanlardan. dün john wick 4'e gittim sevdiklerimle ve hiç ama hiç sıkılmadım. 3 saat nasıl geçti anlamadım. dövüş sahneleri, müzikleri harikaydı. tabii bunda keanu reeves'in etkisi yadsınamaz. yıllar geçmesine rağmen hâlâ enerjik hâlâ karizmatik ve yakışıklıydı. ben yaşlandım adam yaşlanmadı yaa
devamını gör...
39.
reis 2019 daki 3.filmden sonra gördüm ki yaşlanmış biraz daha. üzüldüm ama adam o yaşta fiziksel olarak çok iyi durumda.ben onun yaşına gelince bastonla gezmezsem iyi diyorum.
john wick ile yeniden doğan abimiz.
john wick ile yeniden doğan abimiz.
devamını gör...
40.
adını hatırladığım tek aktör *
devamını gör...