kış günü tişört giyen insan

şişmandır.

anlamadığım insan tipi’dir.

kışın soğuğunda incecik t-shirt ile nasıl üşümüyorlar? üstüne nasıl hasta olmuyorlar acaba?

yani bence müthiş bir psikopatlık evresi.. ciğer filmi çektirip bir baktırmaları lazım.. yani zatürre- grip vb gögüslerine inmiş mi diye?

o kadar soğuğa maruz kalıp, hasta olmadıklarını şahsen düşünmüyorum.

kuzey yarım kürede yaşıyordur.

düzenli spor yaptığım dönemde yapabildiğim eylemdi. spor kaynaklı olsa gerek insan gerçekten üşümüyor. uyuşukluk arttıkça üşüme seviyemiz de artıyor sanırım.

benimdir.
kazak nevi üst giysiler rahatsız ettiği için, tişört ve pamuklu bir hırka ile beraber kışı geçiririm.

hasta olacak olan insandır. bünyesine, bağışıklık sistemine ne kadar güvenirse güvensin en iyi ihtimalle üşütüp boğaz ağrısı çekecektir.

adanalıdır bu, tanırım.

önemli olan kendine yakışanı giyebilmis olmasıdır. pastel renkler gidiyorsa muhtemelen bunu delice bir farkedilme arzusu ile yapıyordur. fosforlu bir tişört ise hmm demelisiniz. benim gibi siyah tişört ile geziyorsa bundan size nedir tabi. isteyen istediğini giyer, fukaranın düşkünü beyaz giyer kış günü.

zengindir.
columbia mont alırken* satıcıya dedim ki: "bu mont tam üstüme göre ama içine kazak giyince sıkar, bir büyüğüne mi baksak?" eleman:"hanımefendi bu montun içine tişört giyilir. çünkü bununla üşümezsiniz. ev, araba, gittiğiniz yer zaten sıcak olur, montu çıkarıp devam edersiniz" diye beni ezikledi.
bir de türkiye'nin sayılı zenginlerinden bir adamı yakinen görüyorum sürekli. adamın arabası hiç kontak kapatmıyor. nereye giderse gitsin, orada ne kadar kalırsa kalsın o araba çalışır durumda kliması açık halde onu bekliyor*.
sonuç olarak kış günü tişört giyen insanlar zengindir. evi sıcak, arabası sıcak, gittiği mekan sıcak, üşümüyor ki. sadece geçişlerde montunu üstüne alır, tamam işte.

benim bu.
bahsedildiği gibi aşırı bir zenginliğim de söz konusu değil.
yıllarca doğa sporlarıyla uğraştım, belki oradan alışkanlıktır, kolay kolay üşümüyorum.
hatta tıbbi hiç bir dayanağım olmadan, soğuğun bünyeye iyi geldiğini düşünüyorum.
ben üzerimde incecik bir montla gezerken yanımda atkı bere gezen insanlar her kış 2-3 kere hasta oluyorlar.

ayrıca, hava çok soğuk ve özellikle rüzgarlıysa (işte o üşütür) sıralama t-shirt/polar/mont yaparım.
t-shirtün üzerine kolayca çıkarabileceğim bir şey ya da.
yukarıdaki satıcı çok doğru bir şey söylemiş.
çoğumuz 24 saatin 20 saatini ev/araba/ofis üçlüsünde geçiriyoruz. 24 derece ofiste kazakla oturmanın hiç bir anlamı yok

lisede afet bir sarışın vardı, "tamam" dediğinde yapmıştım kafe çıkışı. hayvan gibi de kar yağıyordu.

eğer konu mont altına başka şey giymemekse, o senelerdir sabit. artık montlar kaliteli, türkiye de eskisi kadar soğuk değil. içine başka şey gerekmiyor.

dışarıdaysa izmir'de* yaşıyor olabilir; içerideyse* ısınma parasını kendi ödemiyordur.

evsiz yaşlı bir amca olabilir.

yaşam formu olarak doğal gazlı ortamlarda takılan insan kişisidir. dışarı çıkarken montunu giyer. mekana gelince tişörtle hayatına devem eder.

kadınların sütyen giymemesi kadar normal bir hadise.

lisede sınıfım niyeyse hep böyleydi. bense hep sibirya'dan gelmiş gibi dolaşırdım

kış günü giymek hayaldir. çok sıcak bir günde bile mümkün değildir. şu an ceket giyip gezmeyi deneseniz mesela.

aralık sonuna kadar ve şubat başından itibaren giyerim. tabi üstünde ince bir hırka olur.
ay bi dakka söylemeyi unuttum, ben yaşıyor antalya vilayetinde.

acun ılıcalı olabilir

erkek arkadaşım

adam 4 mevsim yalnızca tişört ile yaşıyor. kar yağınca giydiği incecik bir ceketi var, o kadar. bir insan, kar yağdığında hiç mi "bu ne soğuk" demez ya... bir kerecik, bir.

kar yağıyor, ben kat kat giyip kollarımı indiremez hale geliyorum. o kısa kollu tişörtle.

kıskanmak için başka sebep aramama gerek yok.