81.
klasiklerden sonra rus edebiyatına devam motivasyonu veren güzel insanlarından yuri oleşa'nın, en bilinen nefis romanıdır. adamlar yazmak için yaratılmış yeminle. (üç şişman adam da iyidir. bence yani). bayinizden ısrarla okuyunuz.
(eşya beni sevmez. mobilya bana çelme takmaya çalışır. cilalı bir köşe bir gün beni tam anlamıyla ısırmıştı. yorganla hep karmaşık bir ilişkim olmuştur. bana verilen çorba, hiç soğumaz. eğer herhangi bir çerçöp – bozuk para ya da düğme – masadan düşecek olursa, yerinden oynatılması zor bir mobilyanın altına yuvarlanır. yerde emeklerim ve başımı kaldırınca, dolabın bana güldüğünü görürüm.)
mavi pantolon askıları yanlardan sarkıyor. yatak odasına gidiyor, masada kelebek gözlüğünü buluyor, aynanın karşısında takıyor ve odama dönüyor. burada, odanın ortasında durup pantolon askılarının ikisini de aynı anda, sanki omzunda ağırlık kaldırırmış gibi kaldırıyor. bana tek söz söylemiyor. uyuyormuş gibi yapıyorum. güneş, pantolon askısının metal şeritlerinde alev alev iki öbek halinde toplanıyor. (eşya onu seviyor.)
saçını taraması, sakalıyla bıyığını şekle sokması gerekiyor. saçı çok kısa kesilmiş, bıyığı küçük – burnunun hemen altında. büyük, şişko bir çocuğa benziyor. bir şişe alıyor eline; cam tıpa cıvıldadı. avucuna kolonya döktü ve kolonyayı kafasına sürdü – önce alnından ensesine, sonra ters yöne doğru. sabahleyin iki bardak soğuk süt içiyor: dolaptan sürahiyi çıkarıyor, dolduruyor ve oturmadan içiyor.
onu ilk gördüğümde aklım durmuştu. ne yapacağımı, ne düşüneceğimi bilememiştim. karşımda gri takım elbiseli, kolonya kokan, zarif bir adam duruyordu. dudakları diri, hafif dolgundu. züppenin biri olduğu belliydi.
(eşya beni sevmez. mobilya bana çelme takmaya çalışır. cilalı bir köşe bir gün beni tam anlamıyla ısırmıştı. yorganla hep karmaşık bir ilişkim olmuştur. bana verilen çorba, hiç soğumaz. eğer herhangi bir çerçöp – bozuk para ya da düğme – masadan düşecek olursa, yerinden oynatılması zor bir mobilyanın altına yuvarlanır. yerde emeklerim ve başımı kaldırınca, dolabın bana güldüğünü görürüm.)
mavi pantolon askıları yanlardan sarkıyor. yatak odasına gidiyor, masada kelebek gözlüğünü buluyor, aynanın karşısında takıyor ve odama dönüyor. burada, odanın ortasında durup pantolon askılarının ikisini de aynı anda, sanki omzunda ağırlık kaldırırmış gibi kaldırıyor. bana tek söz söylemiyor. uyuyormuş gibi yapıyorum. güneş, pantolon askısının metal şeritlerinde alev alev iki öbek halinde toplanıyor. (eşya onu seviyor.)
saçını taraması, sakalıyla bıyığını şekle sokması gerekiyor. saçı çok kısa kesilmiş, bıyığı küçük – burnunun hemen altında. büyük, şişko bir çocuğa benziyor. bir şişe alıyor eline; cam tıpa cıvıldadı. avucuna kolonya döktü ve kolonyayı kafasına sürdü – önce alnından ensesine, sonra ters yöne doğru. sabahleyin iki bardak soğuk süt içiyor: dolaptan sürahiyi çıkarıyor, dolduruyor ve oturmadan içiyor.
onu ilk gördüğümde aklım durmuştu. ne yapacağımı, ne düşüneceğimi bilememiştim. karşımda gri takım elbiseli, kolonya kokan, zarif bir adam duruyordu. dudakları diri, hafif dolgundu. züppenin biri olduğu belliydi.
devamını gör...
82.
bazı insanlarda aşırı olan.
ben seven insan kıskanır diye düşünenlerden değilim.
bunun kültürel kodlamalar ve öğrenilmişlikler olduğuna inanıyorum.
bir gün işyerinden bir çocukla flortoesiyoruz.
sigara molasina kapıya çıktım 5 dakika. yan şirketten bir çocuk geldi, benle sohbet etmeye başladı.
benimkinin nasıl bir radarı varsa yanımızdan geçti, bana rahatsız bir bakıs atti. mesajı aldım, yerime döndüm.
bana sonra dedi ki: başka erkeklerle konuşmayacaksin.
bir sene boyunca bir erkeğe merhaba bile demedim. gönlü olsun da;)
ben seven insan kıskanır diye düşünenlerden değilim.
bunun kültürel kodlamalar ve öğrenilmişlikler olduğuna inanıyorum.
bir gün işyerinden bir çocukla flortoesiyoruz.
sigara molasina kapıya çıktım 5 dakika. yan şirketten bir çocuk geldi, benle sohbet etmeye başladı.
benimkinin nasıl bir radarı varsa yanımızdan geçti, bana rahatsız bir bakıs atti. mesajı aldım, yerime döndüm.
bana sonra dedi ki: başka erkeklerle konuşmayacaksin.
bir sene boyunca bir erkeğe merhaba bile demedim. gönlü olsun da;)
devamını gör...