161.
herkesin sevmediği bir yiyecek.
devamını gör...
162.
başlığını görmemle aşermeme sebep olan sokak lezzeti. ilk fırsatta bir kokoreç bira yapmak şart oldu. *
devamını gör...
163.
mirkelam'ın eğlenceli şarkısına adını vermiş yiyecek.
devamını gör...
164.
istanbul'da en iyileri hep anadolu yakasında yenir.
devamını gör...
165.
denizli akçeşme'de yenilesidir.
devamını gör...
166.
corona döneminde hasret kaldığım yiyecek.
devamını gör...
167.
bir lezzet sanatı.
devamını gör...
168.
çok özlüyorum ya. bir seni bulamadım.
devamını gör...
169.
bayılırımdır buna; yanında da ayran olacak! bazı ustaları adeta süper seri bir baterist gibi aksaklı ritmik darbelerle doğrar pişmiş bağırsakları.
devamını gör...
170.
(bkz: sensiz olmaz)
devamını gör...
171.
akşam yiyince hararet yapıyor, gece kalkıp su içip öyle yatılıyor.
devamını gör...
172.
en yakın arkadaşımın evine denizli’ye gittiğimde ailesi benim için kokoreç yapmıştı. ilk defa o zaman yedim ve cidden çok güzel bir lezzetti. kesinlikle denemelisiniz. bu kadar geç yedim diye kendime çok kızdım o derece.
devamını gör...
173.
devamını gör...
174.
mafyası olan yiyecektir. öyle her ocağı olan, ben bunu tezgahımda yaparım diyen yapamaz. önce uyarılır, sonra makattan şişlenirsiniz. akıllanmazsanız bir dahaki sefere sizin barsaklarınızın yolu da kokoreç tezgahına düşer.
bir zamanlar ankara'da suyun başını inci baba denilen mafya patronu tutmuştu. kim kokoreç satacak, ne kadar satacak o belirler, buna karşılık da zabıtaya ve diğer çakallara karşı koruma sağlardı.
şimdi kimin elinde bilmem.
bir zamanlar ankara'da suyun başını inci baba denilen mafya patronu tutmuştu. kim kokoreç satacak, ne kadar satacak o belirler, buna karşılık da zabıtaya ve diğer çakallara karşı koruma sağlardı.
şimdi kimin elinde bilmem.
devamını gör...
175.
istanbul'a yunanlı meyhaneciler getirmiş. yunan sözlüklerinde kokretsi diye geçiyor. rumca değil arnavutça. şaşırmıyoruz çünkü 20.yy başlarına kadar atina'nın aşağı tabaka sokak kültürü arnavut kültürü idi.
arnavutça'da bağırsak kızartmasına denk gelen bir sözcük yok. ama mısır ve koçanı için kokerroz, bulgarca ve sırpça da kokoroz mısır demek. mısır gibi sıralı olmasından dolayı bu anlam verilmiş olabilir.
arnavutça'da bağırsak kızartmasına denk gelen bir sözcük yok. ama mısır ve koçanı için kokerroz, bulgarca ve sırpça da kokoroz mısır demek. mısır gibi sıralı olmasından dolayı bu anlam verilmiş olabilir.
devamını gör...
176.
normalde irkciliga yakin birisiyim ama bu arkadasi kim icat ettiyse allah razi olsun. ozellikle izmir'deki bosnak dayilara selam olsun
devamını gör...
177.
yediğim en güzel b*k kim ne derse desin.
devamını gör...
178.
severiz. temiz ve lezzetli yapılırsa daha da güzel olur. bazı şeyler duymuştum ne kadar temizlenirse temizlensin biraz pislik her zaman kalıyormuş içinde. ama yemesi çok güzel ne olursa olsun xp.
devamını gör...
179.
insanların boklu diye tabir ettiği, ancak kalın değil ince bağırsaktan yapıldığı için içinde bok diye tabir edilen dışkı bulunmayan yemek.
devamını gör...
180.
çok lezzetli baharatla ve biber turşusuyla efsane giden bir türk yemeği.
türk mutfağı kadar güzel başka bir mutfak yok. kaç tane ülke gezdim turist olarak bir tanesi türk mutfağı kadar zengin değil.
ayrıca bu yemeği ilk defa orta asya boyları bulmuştur bir yanlışı düzeltelim.
millet olarak ağzımızın tadını biliyoruz çok şükür.
türk mutfağı kadar güzel başka bir mutfak yok. kaç tane ülke gezdim turist olarak bir tanesi türk mutfağı kadar zengin değil.
ayrıca bu yemeği ilk defa orta asya boyları bulmuştur bir yanlışı düzeltelim.
millet olarak ağzımızın tadını biliyoruz çok şükür.
devamını gör...