21.
yakın zamanda farkındalığı yüksek bireylerin yaşamayı mantıklı bulduğu, geriye kalan cahil kesiminde terk etmek istediği, özgürlüğün sonsuz olduğu yaşam alanı.
devamını gör...
22.
zordur, yaşamadım ama çok şahit oldum; daha önceki işim gereği ülkemin birçok köyünü gezme fırsatım oldu...
sobalı ev romantizmi yapan kişilerden olmadığım için bana göre değil diyebilirim...
sobalı ev romantizmi yapan kişilerden olmadığım için bana göre değil diyebilirim...
devamını gör...
23.
iğrençtir köy evleri zor temizlenir tabi o köyde yaşayan çoğunluk medeni değildir o yüzden evi temizleme yemek her şey kadın ve kızına kalır olurda siz medeni iseniz o iğrenç insanların çenesinde erkekler kılıbık kadınlar eli maşalı gibi sıfatlar size armağan edilir bunun yanında her yerden çıkan 55+ kadınlar her şeye burnunu sokar, namus bekçiliği görevi üstlenir, mevlüt olsa en önde gidip ölenin dedikodusunu yapacak kadınlar grubu tabi bunun yanından onlardan da beter dedikodu yapan her şeye burnunu sokan ve illa o motorlu testerelerini sabahın 7 sinde kullanmak için bir neden bulan kocaları , 15 yaş üstü iseniz haha evlenme yaşı gelmiş diyen 90+üstü teyzeler . yaşıtınız kişiler varsa onlarla arkadaşlık kurarsın bu güzel çünkü herkes aynı kişilerden hoşlanmıyordur ortam iyidir tabi zorlukları var yaşıt veya 1-3 yaş büyük erkek yaşıtın varsa aileni dolduruşa getiren teyze mi dersin ayıp günah diyenler mi kapalı isen işler daha da zor oluyor ve en beteri evlenmemiş oğlu olan kadınlar deyip bu yazıyı sonlandırmak istiyorum .
devamını gör...
24.
köy güzellemesi kadar içimi sıkan pek az şey vardır. çok harika olsaydı şehirlere doluşmazdı insanlar.
devamını gör...
25.
iş güç olmayacaksa ben varım. tarlaya gitmem şimdiden söyleyeyim.
devamını gör...
26.
zenginlerin vazgeçilmez aktivitesidir. fakir fukara adam şu saatten sonra kalkıp köye gidemez. köyde yaşayabilmek için en az 6k gelirin olması şart. (4 kişilik bir aile için) sevgili gariban sözlük yazarları lütfen köy güzellemesi yapmayın. çünkü ömründe kışın hiç soba temizlememiş, odun kırmamış,karda mahsur kalmamış insanların köy güzellemesi yapması samimiyetsiz geliyor.
devamını gör...
27.
fazlasıyla köyde yaşadım. paran varsa ve araban varsa köy güzel ama para yok araba yok her şey iki elin ve bir beline olacaksa köy çok zor.
devamını gör...
28.
köyde yaşayanlara saygı duyarım da benlik bi olay değil gerçekten. şimdi yazın memlekete gittim, bizim bahçeler tarlalar falan var işte babaannemden kalma. tarlaların ilerisinde de köy var orada tarlada çalıştığım zaman kaldım da vallahi sıkıntıdan patladım geceleri ayol. galiba şehir ışıltısına alışmışım sakinlik pek gelmiyor bana. yalnız çok sessiz azizim her yer, kafa dinlemek için birebir lakin ben sessizliği sevmiyorum işte.
devamını gör...
29.
bugün sabah bir cilvesini yaşadığım yaşantı. arabam cartayı çektiği için bugün zebahınan işe doğru yürüyeyim dedim, sabahın 7 si, in cini silkiyor. karşıma 5 tane zebellah gibi köpek çıktı, elimde pc çantası hava buz, 4 ünün ortasından "korkusuzca" geçtim, sonda kalan bir tanesi genç bir şey, yüzüne bakmadan geçtim, tam yanına vardığımda yarı saldırır yarı oyun oynar tavırda üstüme doğru atladı, pc çantasını siper edip savuşturdum ama bırakmadı hem yürüyorum hem de onu çanta vasıtası ile yanımda tutuyorum, baktım olmayacak, hiç yapmayacağım şeyi (bir canlıya vurmak) yaptım, ağzının üstüne ayağımdaki botla bir oturttum, viyyyk viyykkk etti kaçtı, hala vicdanım sızlıyor.
devamını gör...
30.
sakinliği yeter.
devamını gör...
31.
tarrak gibi yaşantıdır. sabah akşam aç susuz çalış, her şeyden mahrum, emeğin karşılığını alamadığın, sömürüye dayanan kepaze bir hayattır.
köye sadece pikniğe, yürüyüşe falan gidiyorsan güzel gelir. sen sabah 5 te kalkıp hayvanları yemlemeye başla bakalım güzel mi?
köye sadece pikniğe, yürüyüşe falan gidiyorsan güzel gelir. sen sabah 5 te kalkıp hayvanları yemlemeye başla bakalım güzel mi?
devamını gör...
32.
tam şimdi en tatlı olandır.
çünkü, sanılanın aksine, köyler kışın daha rahattır.
iş güç yoktur, kediler gibi sobanın yanında tembellik yapılan zamanlardır.
ağaçlar çıplaktır şimdi, kuşlar gözükür, yerler rengarenk yaprak doludur.
özledim ya.
hadi gitmiş gibi yapalım.
ben sobayı yakarım, ekmek yaparım,kestane çay vb.
patates atarız fırına.
geldi mi kokusu?
çünkü, sanılanın aksine, köyler kışın daha rahattır.
iş güç yoktur, kediler gibi sobanın yanında tembellik yapılan zamanlardır.
ağaçlar çıplaktır şimdi, kuşlar gözükür, yerler rengarenk yaprak doludur.
özledim ya.
hadi gitmiş gibi yapalım.
ben sobayı yakarım, ekmek yaparım,kestane çay vb.
patates atarız fırına.
geldi mi kokusu?
devamını gör...
33.
davulun sesi uzaktan hoş gelir dedirten yaşantıdır.
sabah karga bir şeyini yemeden işe başlanır, belki hava kararına kadar ya da çalışanın pestili çıkana kadar devam edilir ve bu istisnasız her gün tekrar eder. bugün ne iş yapıldı diye sorulsa hiçbir şey gösterilemez. zor hayattır, ömürden yer bitirir.
temiz hava solumak , şirin hayvanlarla oynamak, lezzetli doğal gıdalar tüketmek, kısa süreli tatil yapmak için tamam iyidir, hoştur ama uzun vadede gerçekten çekilmez.
köyde yaşayıp bu hayata adapte olmuş ve bunu seven insanlara çok büyük saygı duyuyorum.*
sabah karga bir şeyini yemeden işe başlanır, belki hava kararına kadar ya da çalışanın pestili çıkana kadar devam edilir ve bu istisnasız her gün tekrar eder. bugün ne iş yapıldı diye sorulsa hiçbir şey gösterilemez. zor hayattır, ömürden yer bitirir.
temiz hava solumak , şirin hayvanlarla oynamak, lezzetli doğal gıdalar tüketmek, kısa süreli tatil yapmak için tamam iyidir, hoştur ama uzun vadede gerçekten çekilmez.
köyde yaşayıp bu hayata adapte olmuş ve bunu seven insanlara çok büyük saygı duyuyorum.*
devamını gör...
34.
şehrin kalabalığından gürültüsünden işten güçten bıktığımız zamanlarda aklımızdan geçen ilk şeylerden biridir köy yaşantısı.
mandra filozofu seyretmiş olanlar, köylerde çekilmiş diziler ve filmleri izleyenler ekranda gördükleri sahnelere aşık olup vurulurlar.
köyler ile bir bağı olanlar ise senede bir hafta on gün ailesinin akrabasının yanına gidip biraz özlem giderdikten sonra gerisin geriye şehre dönüp kaosun kalabalığın içine dalar, bu enerji şarjıyla uzun bir süre idare eder. ne kadar süre derseniz köyden bagajlarına doldurup getirdikleri salçalar, konserveler, bulgurlar, yağlar, ballar bitinceye kadar.
hemen herkes köydeki organik yaşamın hastasıdır. kümesten yumurta, inekten süt, dalından meyve, bahçeden sebze.
fakat bunların gerçekleştirilmesindeki emek ve gösterilen özveri alınteri pek düşünülmez yada düşünülmek istenmez.
şehir insanlarından çok çok küçük bir yüzdesi radikal bir kararla köye döner bunların bir kısmı gözünü karartıp köy yaşamına adapte olur diğer kısmı ise boyunun ölçüsünü alıp gerisin geriye şehre döner.
bir kısım ise şehre yakın bir köyden bir yer alır biraz köyde biraz şehirde yuvarlanıp gider. c şıkkı dediğimiz bu grup daha revaçtadır. hem pastam dursun hem karnım doysun. şehirden kopmadığı gibi canı isteyince de köyünde kafa dinler.
köyde yaşıyorsanız ilk olarak birkaç tavukla hayvancılık faaliyeti başlar. hem bana arkadaş olsun hem de bahçeyi, tavukları korusun diye köpek sahibi olunur. biraz kendine güven gelince sabahları da sütümüzü sağalım yoğurtta yaparız peynir de yaparız diyerek birkaç koyun yada keçi sahibi olunur. hımm bu koyunlarda çok yem yiyiyor hazıra dağ dayanmıyor falancanın boş tarlasını icar alalım yonca dikelim, fi dikelim diyerek hayvancılıktan çiftçiliğe de adım atılır. bu arada mevsim sebzeleri vs ekip dikmeden olmaz. soğan, sarımsak, bakla fasulye, domates, biber, patlıcan, muhtelif yeşillikler vs derken gün ve işler artık tan yeri ağarırken başlar ama hava kararsa da bitmez.
yapılacak işlerin ertelenmesi gibi bir lüks yoktur. her şeyin zamanında yapılması gerekir. hayvanların sağılması, yemlenmesi, sulanması peşinde çobanlık yapılıp güdülmesi çünkü hayvan bakmak çocuk bakmaktan zordur ağzı var dili yoktur laf söz anlamaz ne söylersen söyle dinlemez hep gütmek ister. tarla bahçe işleri de en az hayvan bakmak kadar güçtür. sulaması, çapalaması, gübrelenmesi, ilaçlanması vs.
genel hatları yaşam bu döngüde gider köyde.
şehirdeki gibi, hadi kepengi kapatalım veya haftasonu mesai yok falanca yere kahvaltıya gidelim filanca yere gezmeye gidelim bara cafeye sinemaya denize gidelim bunlar köyde hayal olur. köyde kepenk hiç kapanmaz yeri geldiğinde gece bile kar kış tipi yağmur çamur hani kıyamet kopsa kepenk açıktır. hayvanları olumsuz hava şartlarından korumak onlara sahip çıkmak önceliklidir.
emekli olup köye gidip yaşayabilirsiniz geçinmek için sabit bir geliriniz vardır.
hem şehirde eviniz var hem köyde eviniz var biraz orada biraz burada yaşayabilirsiniz. zaten sabit bir gelirinizde vardır sıkıntı olmaz.
ancak bu iki sınıfın dışındaysanız geçiminiz köydeki ekip biçtiğiniz tarlalara ve yetiştirdiğiniz hayvanlara dayalı ise hayat oldukça zordur. o dükkanın kepengi hiç kapanmaz.
mandra filozofu seyretmiş olanlar, köylerde çekilmiş diziler ve filmleri izleyenler ekranda gördükleri sahnelere aşık olup vurulurlar.
köyler ile bir bağı olanlar ise senede bir hafta on gün ailesinin akrabasının yanına gidip biraz özlem giderdikten sonra gerisin geriye şehre dönüp kaosun kalabalığın içine dalar, bu enerji şarjıyla uzun bir süre idare eder. ne kadar süre derseniz köyden bagajlarına doldurup getirdikleri salçalar, konserveler, bulgurlar, yağlar, ballar bitinceye kadar.
hemen herkes köydeki organik yaşamın hastasıdır. kümesten yumurta, inekten süt, dalından meyve, bahçeden sebze.
fakat bunların gerçekleştirilmesindeki emek ve gösterilen özveri alınteri pek düşünülmez yada düşünülmek istenmez.
şehir insanlarından çok çok küçük bir yüzdesi radikal bir kararla köye döner bunların bir kısmı gözünü karartıp köy yaşamına adapte olur diğer kısmı ise boyunun ölçüsünü alıp gerisin geriye şehre döner.
bir kısım ise şehre yakın bir köyden bir yer alır biraz köyde biraz şehirde yuvarlanıp gider. c şıkkı dediğimiz bu grup daha revaçtadır. hem pastam dursun hem karnım doysun. şehirden kopmadığı gibi canı isteyince de köyünde kafa dinler.
köyde yaşıyorsanız ilk olarak birkaç tavukla hayvancılık faaliyeti başlar. hem bana arkadaş olsun hem de bahçeyi, tavukları korusun diye köpek sahibi olunur. biraz kendine güven gelince sabahları da sütümüzü sağalım yoğurtta yaparız peynir de yaparız diyerek birkaç koyun yada keçi sahibi olunur. hımm bu koyunlarda çok yem yiyiyor hazıra dağ dayanmıyor falancanın boş tarlasını icar alalım yonca dikelim, fi dikelim diyerek hayvancılıktan çiftçiliğe de adım atılır. bu arada mevsim sebzeleri vs ekip dikmeden olmaz. soğan, sarımsak, bakla fasulye, domates, biber, patlıcan, muhtelif yeşillikler vs derken gün ve işler artık tan yeri ağarırken başlar ama hava kararsa da bitmez.
yapılacak işlerin ertelenmesi gibi bir lüks yoktur. her şeyin zamanında yapılması gerekir. hayvanların sağılması, yemlenmesi, sulanması peşinde çobanlık yapılıp güdülmesi çünkü hayvan bakmak çocuk bakmaktan zordur ağzı var dili yoktur laf söz anlamaz ne söylersen söyle dinlemez hep gütmek ister. tarla bahçe işleri de en az hayvan bakmak kadar güçtür. sulaması, çapalaması, gübrelenmesi, ilaçlanması vs.
genel hatları yaşam bu döngüde gider köyde.
şehirdeki gibi, hadi kepengi kapatalım veya haftasonu mesai yok falanca yere kahvaltıya gidelim filanca yere gezmeye gidelim bara cafeye sinemaya denize gidelim bunlar köyde hayal olur. köyde kepenk hiç kapanmaz yeri geldiğinde gece bile kar kış tipi yağmur çamur hani kıyamet kopsa kepenk açıktır. hayvanları olumsuz hava şartlarından korumak onlara sahip çıkmak önceliklidir.
emekli olup köye gidip yaşayabilirsiniz geçinmek için sabit bir geliriniz vardır.
hem şehirde eviniz var hem köyde eviniz var biraz orada biraz burada yaşayabilirsiniz. zaten sabit bir gelirinizde vardır sıkıntı olmaz.
ancak bu iki sınıfın dışındaysanız geçiminiz köydeki ekip biçtiğiniz tarlalara ve yetiştirdiğiniz hayvanlara dayalı ise hayat oldukça zordur. o dükkanın kepengi hiç kapanmaz.
devamını gör...
35.
6 ay sonra kaçacak delik ararsınız
not: köy insanı öyle sizin belgesellerde ki gibi melek falan değillerdir haberiniz olsun.
not: köy insanı öyle sizin belgesellerde ki gibi melek falan değillerdir haberiniz olsun.
devamını gör...
36.
köy yaşantısı değil ama ekonomik refahla birlikte kasabada yaşanabilir. köyde temel gıda gibi ürünleri tamamen kişinin kendinin yapması zorunluluğu vardır ve bu hayata adapte olamayan birisi de yaşayamaz.
devamını gör...
37.
bir kere okul gezisiyle gitmiştim köye. turistik bir bölgeydi gittiğimiz yer. "köy" diye anılıyordu ama değil gibiydi. ne hoş bi cümle. anılıyordu ama değil gibiydi? sanki aslını biliyorum da. neyse. köy yaşantısı mı bilmiyorum ama hediyelik eşyalar satılıyordu ve anneme bir broş almıştım oradan. el yapımı. saçma bi şekilde o broşu asla bu gibi takıya falan değer vermeyen bir kadın olmasına rağmen çok sevmiş çok korumuştu. çok beğenmişti. köyle ilgili tek anım. size; "hatçegillerin inenin südünü sağdım da içtim gari" falan demek çok isterdim ama böyle bi tecrübem hiç olmadı. fıkralarla türkiye şivesini de yaptığıma göre bu güzel pazar akşamını sonlandırmanın vakti geldi uy haçan? da? köyü olan bi bey varsa bana köy hayatını uzun uzun yaşatabilir.
devamını gör...
38.
şimdi köy var köy var ajejekeej.
devamını gör...
39.
güzellemesi fazlaca yapılan yaşantı ama düşünüldüğü gibi mükemmel ve kolay olmadığına, epey zorlukları olduğuna bizzat şahit olduğum anılar yaşadım. birkaç sene önceye kadar ağustos sonu ya da eylül başı gibi, yani tam olarak bu zamanlarda bizim için buluşma noktası olmuştu babaannemlerin köyü. sonbahar gelmeden aile olarak yazın bitmesi şerefine toplanırdık. ki en kötü deneyimimi yaşayana kadar. bi’ akdeniz akşamları kadar olmasa da gayet hoş ve serin akşamları/geceleri vardır. yine bu akşamların birinde eve geçerken -karanlık olduğu için ve de önümü göremediğim için- yanlışlıkla bir kurbağaya basıp ezdiğimi fark ettim (köy genel olarak sulak bir alana sahipti. e kurbağaların da yaşam alanı bu tür bölgeler olduğu için akşam saatleri oldu mu ortalıkta cirit atarlar. eğer yeterince karanlıksa, düz yolda yürürken onlara basmak an meselesi yani) *
“bir karıncayı bile incitmemek” gibi nahifçe bir hayat felsefesi olan benim için çok ağır bir travma oldu bu durum hâliyle. kurbağa katili olmuştum ıssız bir köyde. gözümü her kapadığımda o an geldi gözümün önüne birkaç gün boyunca. neyse daha fazla abartamayacağım, bütün bunların bir sonucu olarak mümkün olduğunca bir daha gitmemeye ya da günübirlik ziyaretler yapmaya çalıştım canım köyümüze.
“bir karıncayı bile incitmemek” gibi nahifçe bir hayat felsefesi olan benim için çok ağır bir travma oldu bu durum hâliyle. kurbağa katili olmuştum ıssız bir köyde. gözümü her kapadığımda o an geldi gözümün önüne birkaç gün boyunca. neyse daha fazla abartamayacağım, bütün bunların bir sonucu olarak mümkün olduğunca bir daha gitmemeye ya da günübirlik ziyaretler yapmaya çalıştım canım köyümüze.
devamını gör...
40.
imrenmiyorum. insan benliğinden mutsuzsa, cenneti versen memnun kalmaz.
mesela ben şirince aşıkıyım. hani orası turistik bir yer artık, doğru. lakin ben de engin daldan murt yemem. bizim oraya sevdamız maya takvimi şirince mevzusundan evvel.
orada inanılmaz mutlu oluyorum. yine kendimizce bir çevre edinmişiz, gören bakan herkesle bir merhabamız oldu.
beni oraya koysalar, o aşık olduğum yerden 2 ayda sıkılırım. köy hayatıymış, arnavut kaldırımlı sokaklarmış, rum mimarisiymiş, yok 5 metre toprağım olsun biber miber ekleyim, hatta anam anam anam garip anam dediğim meryem'den bile sıkılırım. yürümem yollarında, çıkmam bülbül dağına, işte sana geldim demem.
ben, kendimle mutsuz bir adamım. ben mutluluk ve huzura düşmanım. elde edemediğim şeylere, uzaktan uzağa aşıkım.
şu dünyada bir kız çocuğumuz, akşam vakti günün nasıl geçti canını sıkan bir şey oldu mu? diyeceğimiz kimse olmamış. ne yapayım bu dünyadaki cennet yeri? amaaann.
mesela ben şirince aşıkıyım. hani orası turistik bir yer artık, doğru. lakin ben de engin daldan murt yemem. bizim oraya sevdamız maya takvimi şirince mevzusundan evvel.
orada inanılmaz mutlu oluyorum. yine kendimizce bir çevre edinmişiz, gören bakan herkesle bir merhabamız oldu.
beni oraya koysalar, o aşık olduğum yerden 2 ayda sıkılırım. köy hayatıymış, arnavut kaldırımlı sokaklarmış, rum mimarisiymiş, yok 5 metre toprağım olsun biber miber ekleyim, hatta anam anam anam garip anam dediğim meryem'den bile sıkılırım. yürümem yollarında, çıkmam bülbül dağına, işte sana geldim demem.
ben, kendimle mutsuz bir adamım. ben mutluluk ve huzura düşmanım. elde edemediğim şeylere, uzaktan uzağa aşıkım.
şu dünyada bir kız çocuğumuz, akşam vakti günün nasıl geçti canını sıkan bir şey oldu mu? diyeceğimiz kimse olmamış. ne yapayım bu dünyadaki cennet yeri? amaaann.
devamını gör...