küçük şeylerle mutlu olmak
başlık "kuzey yemin ederim bilmiyordum" tarafından 16.11.2020 23:03 tarihinde açılmıştır.
81.
mutlu olmak için fazla beklentisi olmayan ponçik insandır. bu benim. çikolataya tav olurum.
devamını gör...
82.
küçük şeylerle mutlu olmasını bilmek, kanımca, mutlu insanların da en önemli ortak özelliklerinden biridir. küçük şeylerle mutlu olmasını bilmeyen insanlar, paraya, rahata, maddi imkanlara ulaşabilirler ama mutluluğu yakalayamayabilirler.
mutlu insanlar, hayatın küçük zevklerini kaçırmıyorlar ve acele etmiyorlar: hayat hepimiz için dönem dönem monotonlaşır. bir bakıma bazı rutinlerin olması iyidir, bizleri ek efordan kurtarır ama bu hayatın küçük zevklerini kaçırmamız anlamına gelmez. mutlu insanlar küçük şeylerle mutlu olmayı bilirler ve hayatı aceleye getirmezler.
mutlu insanlar, hayatın küçük zevklerini kaçırmıyorlar ve acele etmiyorlar: hayat hepimiz için dönem dönem monotonlaşır. bir bakıma bazı rutinlerin olması iyidir, bizleri ek efordan kurtarır ama bu hayatın küçük zevklerini kaçırmamız anlamına gelmez. mutlu insanlar küçük şeylerle mutlu olmayı bilirler ve hayatı aceleye getirmezler.
devamını gör...
83.
küçükken bakkala falan gittiğimde para üstü 10 krş ya da 25 krş kaldığı zaman bana verirlerdi. dünyadaki en mutlu insan olurdum oysa alacağın bir çikolata ya da sakız. şimdiki çocuklarda haklı bir memnuniyetsizlik var. 5-10 tl versen gidip ne alacak onunla?
devamını gör...
84.
bu söz hep içimi rahatlatır... aslında 16-17 fena bir rakam değil ama yine de rahatlıyor insan.
devamını gör...
85.
tamam hadi gidin 1,60 erkeklerle mutlu olun o zaman.
devamını gör...
86.
küçük şeylerle mutlu olmayıp da ne yapicaz. sanki başka seçenek varmış gibi. ne bileyim eşim bana dese ki kalk hadi miami ye gidelim 10gun tatil yapıp gelelim, onunla mutlu olurum. ama mümkün olmadığı için evde oturup çay kahve içerken mutlu oluyoruz. bilemiyorum bu bence bir seçim ya da "iyi huylu biri" göstergesi değil.
devamını gör...
87.
çok güzel bı şeydir bence genelde küçük şeylerle mutlu olan insanlara küçük sürprizler bile yapılmaz ne yazikki ama yapıldığında da çok kıymet verirler
devamını gör...
88.
bir çizgi film müziği mesela insanı mutlu edebilir mi. edebilir çünkü o müzik çocukluğunun müziğidir. derinlerdeki o çocuk gelir ve dinler onu ve seni de mutlu eder.
devamını gör...
89.
hayatta olmam.
rehafım ne seviyedeyse bir tık üstünü arzuluyorum. dandik dandik şeylerle mutlu olamam. yetinemem.
dünyayı yesem, marsı isterdim.
rehafım ne seviyedeyse bir tık üstünü arzuluyorum. dandik dandik şeylerle mutlu olamam. yetinemem.
dünyayı yesem, marsı isterdim.
devamını gör...
90.
yani boyle başlıklara maruz kalmak istemiyorsaniz eş seçimi dikkat edin. küçük seylerle ugrasip sonra onemli olan işlevi diyip kandirirsiniz kendinizi hanimlar. solucan cükle mutlu olunmaz.
(bkz: başlığı yanlış anlamak)
(bkz: başlığı yanlış anlamak)
devamını gör...
91.
niye?
büyük bi caddede yağmurun altında da yürüsen mutlu olursun kiiiii...
ille katagorize illaaaa...
büyük bi caddede yağmurun altında da yürüsen mutlu olursun kiiiii...
ille katagorize illaaaa...
devamını gör...
92.
en sevdiğin kupada içtiğin bir bardak çay mesela.
devamını gör...
93.
minnak bir kaşıkçı elması mesela bak nasıl mutlu eder beni .
devamını gör...
94.
bazen minik bir ayak bir meme ya da kalça da mutlu eder tabiki ehueheue
devamını gör...
95.
erkekleri ümitlendiren başlıklar.
devamını gör...
96.
hediye karşındakine göre değer alır .
gözünde kıymetli biriyse yazdığı bir notu yıllarca saklayabilirsin fakat gözünde herkes gb biriyse aldığı şeyi 2 sene sonra kim almıştı ya diye düşünmeye başlarsın
gözünde kıymetli biriyse yazdığı bir notu yıllarca saklayabilirsin fakat gözünde herkes gb biriyse aldığı şeyi 2 sene sonra kim almıştı ya diye düşünmeye başlarsın
devamını gör...
97.
98.
vallahi çok bir şey istemiyorum. içimin huzurunu sağlayacak hiçbir şey lüks değil ama tanrının iktisatı bu küçük masrafı bile bana çok görüyor.
devamını gör...
99.
insanların doğasına terstir küçük şeylerle mutlu olmak. hep daha fazlası daha fazlası gittikçe daha fazlasını ister.
devamını gör...
100.
kimler bunu iddia etmişti gerçekten hatırlamıyorum ama, mutluluk bir marketing terimidir diyorlardı.
bana da mantıklı geliyor aslında. mutluluk diye bir kavram gerçek değil. sadece mevcut koşullarda can sıkıcı şeylerin yokluğu durumu var. mutluluğu aslında bu can sıkıcı şeylerin yokluğundaki his olarak tanımlıyoruz. bu da bir noktada "memnuniyet" oluyor aslında hissettiğimiz şey.
işte reklamcılar (biz lanet olası pislikler yani) size ihtiyacınız olmayan lüks bir arabayı satmak için bu mutluluk kavramını uydurmuş olabiliriz. gerçek olmadığı için hiçbir zaman gerçekten ulaşılamayacak bir kavram. bahsettiğim lüks arabayı alınca ek paket de almanı isteriz. hepsini alsan yeni modelini çıkarırız onu satmaya çalışırız gibi.
yani bu mantıksız gelmiyor bana. düşünsene, reklamlarda diyoruz ki "alın bu arabayı işte, ayağınızı yerden keser". endüstri gelişince üretim kapasitesini satabilmek için duygulara oynamaya başladı marka iletişimleri.
aslında belki mutluluk kelimesinin etimolojisini araştırırsam kendimi çürütebilirim. araştırıp yazıcam buraya sözlük.
edit 1: bak şimdi sözlük, ingilizce baktığımda, eski ingilizce hali "hæppy" imiş. şanslı ve kısmetli anlamında kullanılan bir kelime. zamanla bu anlamdan kayarak, bir duygu ifadesi haline evrilmiş anlamı. vaay bu beni destekledi, heyecanlıyım. ama neyi merak ediyorum biliyor musun sözlük, acaba latincede durum nasıl?
edit 2: ispanyolca ve portekizcede mutluluk kelimesi "felix" demek. italyaca felicitá. hepsi kökenini latince "felix"ten alıyor. latinceye kurban olayım zaten. buralarda da anlamı şans ve doğurganlık. yaaa gördün mü sözlük. modern zamanlarda mutluluk tanımımız ile bunların ilgisi o kadar zayıf ki.
edit 3: te allaam türkçe'ye niye bakmadım. türkçeye baktığımda umutlu kelimesinden türediğini görüyorum. onun da kut-kutlu kelimesinden geldiği yazıyor.
edit 4: japoncada shiawase demekmiş mutluluk. birleşik bir kelime. bunun da anlamı "koşulların çok güzel olması, güzel kader, bol şans" gibi şeylermiş.
drop the mic.
bana da mantıklı geliyor aslında. mutluluk diye bir kavram gerçek değil. sadece mevcut koşullarda can sıkıcı şeylerin yokluğu durumu var. mutluluğu aslında bu can sıkıcı şeylerin yokluğundaki his olarak tanımlıyoruz. bu da bir noktada "memnuniyet" oluyor aslında hissettiğimiz şey.
işte reklamcılar (biz lanet olası pislikler yani) size ihtiyacınız olmayan lüks bir arabayı satmak için bu mutluluk kavramını uydurmuş olabiliriz. gerçek olmadığı için hiçbir zaman gerçekten ulaşılamayacak bir kavram. bahsettiğim lüks arabayı alınca ek paket de almanı isteriz. hepsini alsan yeni modelini çıkarırız onu satmaya çalışırız gibi.
yani bu mantıksız gelmiyor bana. düşünsene, reklamlarda diyoruz ki "alın bu arabayı işte, ayağınızı yerden keser". endüstri gelişince üretim kapasitesini satabilmek için duygulara oynamaya başladı marka iletişimleri.
aslında belki mutluluk kelimesinin etimolojisini araştırırsam kendimi çürütebilirim. araştırıp yazıcam buraya sözlük.
edit 1: bak şimdi sözlük, ingilizce baktığımda, eski ingilizce hali "hæppy" imiş. şanslı ve kısmetli anlamında kullanılan bir kelime. zamanla bu anlamdan kayarak, bir duygu ifadesi haline evrilmiş anlamı. vaay bu beni destekledi, heyecanlıyım. ama neyi merak ediyorum biliyor musun sözlük, acaba latincede durum nasıl?
edit 2: ispanyolca ve portekizcede mutluluk kelimesi "felix" demek. italyaca felicitá. hepsi kökenini latince "felix"ten alıyor. latinceye kurban olayım zaten. buralarda da anlamı şans ve doğurganlık. yaaa gördün mü sözlük. modern zamanlarda mutluluk tanımımız ile bunların ilgisi o kadar zayıf ki.
edit 3: te allaam türkçe'ye niye bakmadım. türkçeye baktığımda umutlu kelimesinden türediğini görüyorum. onun da kut-kutlu kelimesinden geldiği yazıyor.
edit 4: japoncada shiawase demekmiş mutluluk. birleşik bir kelime. bunun da anlamı "koşulların çok güzel olması, güzel kader, bol şans" gibi şeylermiş.
drop the mic.
devamını gör...