kül

cem adrian mark eliyahu ortak yapımı güzel bir şarkı.

içimde bir şey kanıyor
keskin bir vefanın yarası sızlıyor
yüzümde bir şey soluyor
aynı değil umudun rengi kayboluyor

kalbimde bir yerde bir orman yanıyor
bıraktığın şarkılar sahipsiz susuyor
şiirler hep dargın, dualar şifasız
ömrüme mıhlanmış bir cümle

kül olur kalbindeki zamanla
yana yana yana yana...

aslında cem adrian ile mark eliyahu'nun şarkısı ile ilgili tanım girecektim ancak daha önceden girildiği için aynı isim ve güzellikteki feridun düzağaç şarkısını bırakıyorum.

buradan

aşk canını yaktı demek
bense sevda küllerini
her dolunay gecesinde
gökyüzünden topluyorum
onulmaz dert gibi değil, bulunmaz deva gibi
kaybetmekten korkarak başucumda saklıyorum
özlemekten uyandığım sabahlar bitecek diye
yitirmekten korkarak başucumda saklıyorum
bir tek sesim kalsa
onu da rüzgâr alsa
yârin yanağına değmeden olmaz
ah bu sevda tekmiş
koca ömrüme yetmiş
göklerde aranır yerde bulunmazmış
buluta yükü sorulmazmış
şurada olmayan ev var ya
işte bizim evimizdi
önünden her geçişinde hep aynı çocuğun sesi
büyük olur derler ya hep büyük düşlerin kırıkları
saklaması zor olurmuş izlerini

bir (bkz: cengiz kurtoğlu) şarkısıdır. buyrun

aynı zamanda suzan hacigaripe ait nahif bir şarkıdır. tam her şeyin kül olduğuna inandığınız bir anda kulaklığınızı takıp gökyüzünü izlerken dinleyebileceğiniz bir şarkı. unutmayın her şey kül olduktan sonra yeniden doğar. zümrüd-ü anka gibi...


sözleri:
üzülmek vardı sonunda her şeyin
bir üzülüp, bir susmak vardı
bir de gece vardı sabahı olmayan
ve sen vardın hiç gelmeyen

ay tutulur, güneş tutulur da
insan insana tutulur mu hiç?

tutmaz oldu ellerin ellerimi
bakmaz oldu gözlerin gözlerime
yandı bitti kül oldu her şey
artık gelsen de bir gelmesen de.

yandıktan sonra arta kalan toz.
bir üflesem dağılıverir rüzgara.
küllerinden doğmak ister insan ama madde izin vermez.

iki noktayı rüzgar alıp götürse geriye kalan kelime kul, ilginç.

doğmak, yeniden doğmak, küllerinden doğmak, rahim, geç yunanca'ya eklektos'un ta dip anlamını da üstleniyor kül kelimesi.

ya yanlışsa tüm bilinenler?
ya ille de yanmak gerekmiyorsa yeniden doğuş için?
cevap anahtarı kimde bu dünyanın?

kül, ruh artığı anca, o da bitince.

aşk canını yaktı demek
bense sevda küllerini
her dolunay gecesinde
gökyüzünden topluyorum
onulmaz dert gibi değil, bulunmaz deva gibi
kaybetmekten korkarak başucumda saklıyorum
özlemekten uyandığım sabahlar bitecek diye
yitirmekten korkarak başucumda saklıyorum
bir tek sesim kalsa
onu da rüzgâr alsa
yârin yanağına değmeden olmaz
ah bu sevda tekmiş
koca ömrüme yetmiş
göklerde aranır yerde bulunmazmış
buluta yükü sorulmazmış
şurada olmayan ev var ya
işte bizim evimizdi
önünden her geçişinde hep aynı çocuğun sesi
büyük olur derler ya hep büyük düşlerin kırıkları
saklaması zor olurmuş izlerini
bir tek sesim kalsa
onu da rüzgâr alsa
yârin…

demsiz olan bize yakışmaz şarkısı, demi olmayan hiçbir şey bize yakışmıyor zaten, test ettim onayladım..
yazmışım ama şarkıya değil başlığı bi de?

of ne güzel devrildi türkçe!
neyse, devam!

oysa o zaman da vardı bu şarkı?
o zaman da içinde "şurada olmayan ev var ya işte bizim evimizdi" diyordu fd??
o zaman "bir tek sesim kalsa, onu da rüzgâr alsa" diyenim yoktu diye mi acaba, mümkündür, öyle olsun çünkü, desin lütfen. hemen yarın desin, sabah olsun!
ben de ona yükünü sormam, sadece taşımasına yardım ederim?
olur mu?
sevdiğin / sevdiğim kadar güzel şarkı!

sabah çamurumuzu içerken konuşalım mı bunu tekrar? *

demli versiyon spotify

edit : sabahı bulmadan geldi.*

edit 2 : belamı sikti gitti.

öldüğümüzde krematoryumda yakılsaydık ardımızda kalacak olandı: biraz kül biraz duman. gerçi o durumda da sonuçta suya toprağa karışacaktık.

çok sevgili cem adrianin bu aralar çok revaçta olan şarkısıdır. her dinlediğimde kalbimi büzüştürüyor, nedendir bilmem.

cemcim her şarkın bu kadar güzel olmak zorunda mi hayatım. bir sarkinda kötü olsun n'olacak ki.

buyrunuz şarkıyı bırakayım;

cem adrian'ın bir şarkısı. ağlamak, hüzün bir şarkıya dökülse ancak bu kadar dökülebilirdi bence.

cem adrian sesiyle bizi büyülüyor her zamanki gibi.lakin bu şarkının akım olması ve yapılan videolarda travma kadar şiddetli olaylarının paylaşılması üzüyor beni.

entipüf sebeplerden biterse kocaman bir aşk; "kül olur kalbindeki zamanla... yana yana yana yana... "

cem adrian'ın çok güzel ekmeğini yediği şarkısı.

her yerde karşınıza çıkabilir bu şarkı. hüzünlü olsun diye çekilen saçmasonik bir tiktok videosunda, köpeğini kısırlaştırmaya veterinere götürüp,ağır anestezi altındaki köpeğin baygın bakışlarının videosuna bile bu şarkıyı koymuş sahibi.

ılla her şeyde olduğu gibi bununda bokunu çıkarın.bu tarz insanlar yüzünden sevdiğim şarkıdan soğudum.

cem adrian & mark elijahu ortak yapımı. bugün ne kadar üzüldüm. çok benlik değil ama dinlerken derslerde sadece araştırma olarak gördüğümüz yaşanmışlıklar geliyor. bazen çok fazla acı var, dayanamıyorum diyerek canına kıyan dicle koğacıoğlu'nu o kadar iyi anlıyorum ki...

düşündükçe yanıp kül olmamak imkansız. işte bu şarkı benim için böyle bir şey.

'içimde bir yerde bir orman yanıyor...' en etkileyici sözüdür. içimde bir orman yanıyor evet hissediyorum fakat nerde? çözemiyorum. o yüzden söndüremiyorumda. onunla birlikte bende yanıyorum.

feridun düzağaç şarkısı olanı canlı dinleyerek öğrenmiştim. çok güzel söylüyor evet.

suzan hacıgaripoğlu'nun söylediği şarkı

aynı zamanda merve özbey tarafından seslendirilen şarkı.
devran albümünün en güzel parçalarından biri bence.

"ayrılığın acısı
sorulur mu yanana?
aşka düştüm düşeli
kül oldu bahtım kara"

merve özbey'in yorumladığı güzel bir cengiz kurtoğlu şarkısı.