küresel ısınmaya alternatif çözümler

küresel ısınma sonucu su kaynaklarımız tükeniyor ve su fakiri olma yolunda gidiyoruz . biz de küçük de olsa birey olarak önlem alabiliriz.

muslukları tasarruflu olanlar ile değiştirmek.
su kaçağı ve su sızıntılarına tamir etmek.
duş süresini ideala yaklaştırmak.
arabaları daha az yıkamak.

daha çok var aklıma geldikçe yazarım,sizlerde yazın unutmayın tek dünyamız var. ben yapsam ne olacak demeyin yapın.

üstteki yazar arkadaşın da dediği gibi ben yapsam ne olacak demeyin. sadece banyodaki el yıkama musluğunun altına küçük bir leğen koyarak ve bu suyu tuvalete dökerek evimizdeki su tüketimini 1 ayda 15 metreküpten 11 metreküpe indirmişliğimiz var. 3 senedir böyle, kaba bir hesapla en az 144 ton suyu kurtardık.

ekstra örnek olarak kişisel araçları mümkün olduğunca az kullanmak bunun yerine toplu taşıma kullanmak örnek verilebilir.

kişisel karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik önerilerdir.

çöplerin geri dönüşümlü olanlarını geri dönüşüm kutularına atmak yoksa ayrı bir poşette poşetlemek.
su ve elektrik ile ilgili olanlar yazılmış eklememe gerek yok.
hem sağlık hem küresel iklim değişikliğini azaltmak için yürümek, bisiklet ya da toplu taşım kullanmak
araç satın alırken elektrikli ya da hibrit arabaları tercih etmek
türkiye'nin kyoto sözleşmesini imzalaması için gündem oluşturmak var olan eylemliliklere destek atmak

hepimiz kutup ayısıyız

evde conta değiştirerek su sıkıntısını çözebileceğini düşünen insanların varlığını göstermiştir. zaten genelde böyle insanlarda bir suçluluk ve sorumluluk duygusu yaratmaya çalışır bu çevreci do-gooderlar. bireysel su tüketimi toplam su tüketimi çok çok cuzi bir miktarıdır. şurada entry yazdığında harcanan su miktarı belki sifonu çektiğinde giden sudan fazladır. bir fincan kahve içtiğinde harcadığın su miktarı ise çok daha fazladır. hele hele internetten sipariş verdiğinde harcadığın su miktarını düşünemiyorum bile. su tüketimi en fazla tarım ve sanayide olur, bireysel kullanımda değil. üstelik jevons paradoksu diye bir şey vardır, ona da bir bakmanızı tavsiye ederim.

acil bir şekilde karbondioksit miktarının azaltılması gerekiyor yoksa 200 milyon yıl önce mezozoik dönemin sonunda meydana gelen canlı türlerinin yok oluşunu yaşayacağız.

tenteyle güneşin üstünü örtmek olabilir.
(bkz: bill gates)

kişisel olarak uygulanabilecek olanlar dışında, bilim insanlarınca da önerilen ama kabul görmeyen bazı yöntemler.

1- karbon tutma yöntemi

bu yöntem, fabrika atıkları içerisindeki karbondioksit gazını sıvılaştırıp yer altında biriktirmeye dayanıyor. teoride makul gibi görünse de yer altındaki sıvının orada sabit durup durmayacağı konusu tartışmalı. yerin altındaki su kaynaklarına sızıp onları zehirleme ihtimali var ve üstelik son derece pahalı bir yöntem. dolayısıyla büyük ihtimalle çoğu fabrika sahibi tarafından yanaşılmayacak bir yöntem. zira kloroflorokarbon gazını kullanmayı bırakarak küresel ısınmadaki olumsuz katkıları azaltabilecek olan bu fabrika sahipleri, diğer gazların kullanımı daha maliyetli olduğundan sera gazına olumsuz katkı yapmaya devam etmişti. yine de yönteme sıcak bakan fabrika sahipleri de var. başlangıç maliyeti 100 milyon dolara yakın olduğundan büyük bir katılım olmayabilir bu harekete.

2- atmosfer kirleticiler

volkanik patlamalardan yola çıkılarak yapılmış bir öneri... bu tür patlamalarda gökyüzü yüklü miktarda toz ve gazla kaplanır ve eğer büyük bir patlamaysa, dünya genelindeki sıcaklıkların düşmesine neden olabilir. yöntem, atmosferi kirletecek birtakım gazları atmosfere roketler yardımıyla salıvermek üzerine kurulu. böylece bu "kirleticiler" güneş ışığını atmosferin üst tabakalarından, dünyaya fazla ulşamadan geri yansıtacak ve ısınmayı önleyecek. fakat bunun da olası bir kuraklığı tetiklemesi gibi muhtemel yan etkileri var. ayrıca her yıl düzenli olarak yapılacak bu işlemin maliyeti 10 milyar dolara yakın.

3- genetik mühendisliği

bu çalışma alanı, canlıların genleri üzerinde yapılabilecek değişiklikler aracılığıyla yeni yaşam formları üretmeyi mümkün kılabilir. böylece eğer sadece karbondioksit ve diğer sera gazları ile beslenen bir canlı formu "yaratılabilirse" havanın temizlenmesine katkıda bulunulabilir. özellikle de özel olarak geliştirilmiş ağaçlar bu iş için ideal olabilir. ancak yine olası bir yan etki var: hızlıca büyüyecek ve yayılacak olan bu türün, bitki örtüsü içerisindeki diğer bitki türlerine baskın gelerek onları yok etmesi. bu da besin zincirinin bozulması ile beraber başka bir küresel felakete yol açabilir.

4- deniz yosunu ve alg nüfusunu artırmak

okyanuslarda karbondioksitle beslenebilen bazı canlılar var. bunların sayısı artırılabilirse, karbondioksit emilimi de artırılabilir. fakat bunu yapabilmek için denizlere birtakım atıkların bırakılması gerekiyor. bu da atıkların ve diğer maddelerin boşaltılmasıyla deniz kirliliğinin önlenmesine ilişkin londra sözleşmesi'ne aykırı sayılıyor. hatta bu amaçla yapılan bir deneyin durdurulması da istenmişti.

buradan çıkarılacak özet şu; bazı önlemler maliyet olarak son derece pahalıya patlıyor ve olası yan etkilerin, önlemlerden önceki durumun daha da kötüye gitmesine neden olma ihtimali var. bu nedenle, küresel ısınmada geri dönüşü olmayan noktaya gelmeden dünya çapında önlemler alınması, her ülkenin de buna uyması gerek. şu anki gibi devam edersek, sonrası büyük ihtimalle çok geç olacak.

üremeyi durdurmak.

osurmamak olarak dalga geçmelik durum. zararlı karbon salınımlarının büyük çoğunluğu dev şirketler tarafından yapıldığı için öyle araba kullanmayı bırakalım ehe ile çözülebilecek bir problem değildir bu arkadaş. öyle olduğunu düşünüyorsanız osurmayın, o da çözecektir problemi....

insan nüfusunu azaltmak. başka türlü olmaz.

öncelikle artık bilim dünyasında global warming yani küresel ısınma demiyoruz. bu tanımı 5-6 yıl önce değiştirdik ve global climate crisis yani küresel iklim krizi demeye başladık.

karbondioksit gazı salınımıyla ilgili veriler şüpheli olan çözümlerdir. bazı bilim insanları karbondioksit gazı salınımının sera etkisini arttırdığını savunsalar da bazı bilim insanları karbondioksit yoğunluğu fazla olan bölgelerde bitkisel gelişimin de arttığını gözlemliyor. yani bitkiler karbondioksiti havadan çekerek özümseme reaksiyonlarında kullanıyor bu yüzden havadaki karbondioksit yoğunluğu arttıkça bu durum bitkilerin gelişimlerini olumsuz etkilemiyor. aksine vejetasyon artıyor.

karbondioksite savaş açan ingiltere'de gazlı içecek ve bira fabrikaları krize girmişti. çünkü gazlı içeceklerin içine karbondioksit gazı dışarıdan enjekte ediliyor. bu da kayda geçsin. benim yazmak istediğim tez konularından biridir.


küresel iklim krizine en büyük katkıyı abd ve çin yapıyor. bizim gibi gelişmemiş ülkelerin ciddi bir etkisi yok bu konuya. türkiye'nin iklim olarak asıl sorunu tarım topraklarının çoraklaşması, yer altı temiz su kaynaklarını kaybetmesi ve ormanlarını kaybetmesidir.

bu küresel iklim değişikliği sizin düşündüğünüz gibi bişey değil. dünya tarihinde pek çok kez olmuş. hatta birisi moğol istilası döneminde olduğu için moğollar avrupa'ya girememişler.
bunlarla birlikte google, youtube, twitter gibi şirketler hem covid-19 aşı çalışmaları hem küresel iklim krizi hem de abd başkanlık seçimleri konularında taraflı davranarak sosyal mühendislik yapmaktadır. yani bu konularda internet sandığınız gibi güvenilir bir bilgi kaynağı değil. ancak çapraz okumalar yaparak bu teorilerin eksik ve güçlü yanlarını göz önüne serebilirsiniz. ama bunu söylediğinizde de sansüre uğrarsınız.

atmosfere salınmış co2'yi geri emmek için yürütülen bazı çalışmalar var. en mantıklısı bu gibi geliyor.

kazan her zaman kaynayacak zaten.

don't look up.

dairesel soğuşma.