61.
the emptiness machine'ı açıkçası beğendim, chester gibi bi' efsanenin ardından insanların parçayı korka korka açtığına eminim.
ama bence abla bu işi kotarmış
chester ile kıyaslamak yerine yeni bir linkin park olarak görmek lazım.
let you cut me open bölümü biraz titretti beni.
ama bence abla bu işi kotarmış
chester ile kıyaslamak yerine yeni bir linkin park olarak görmek lazım.
let you cut me open bölümü biraz titretti beni.
devamını gör...
62.
yeni döneme girmiş efsane grup.
açıkçası chester'ın yerini kimse tutamaz diye düşünerek önyargılı dinledim.
yeni şarkılarına bayılacağımı düşünüyorum çünkü emilynin sesi çok iyi. the emptiness machine yorumuna bayıldım. ama numb, in the end gibi chester'la bağdaştırdığım şarkılarına gitmemiş gibi geliyor sesi.
açıkçası chester'ın yerini kimse tutamaz diye düşünerek önyargılı dinledim.
yeni şarkılarına bayılacağımı düşünüyorum çünkü emilynin sesi çok iyi. the emptiness machine yorumuna bayıldım. ama numb, in the end gibi chester'la bağdaştırdığım şarkılarına gitmemiş gibi geliyor sesi.
devamını gör...
63.
tek diyeceğim şu: allah belanı versin mike.
tanım: müzik grubu.
tanım: müzik grubu.
devamını gör...
64.
harika...
devamını gör...
65.
bir abim olmasının en büyük avantajlarından biri küçük yaşta kaliteli gruplar, güzel filmler ve daha birçok şeyle tanışmak. o kaliteli gruplardan biri de linkin park. çocukluğumdan bu yana hayatımın parçası oldular hep. şarkılarının güzelliğinden bahsetmeme gerek yoktur. chester’dan sonra eski şarkılara sarıldık hep. fakat bu sene yeni bir solistle karşımıza geldiler. saklamaya gerek görmüyorum fazlaca önyargılıydım ve uzun bir süre dinlemedim. şans eseri karşıma çıktığında da fikrimin doğruluğunu teyit ettim. linkin park ches’le linkin park’tı. yeni biriyle benim için başka bir gruplar mesela. hele de eski şarkıları yeni solistin söylemesi çok rahatsız ediyor beni. solisti eleştirmiyorum kendince iyidir elbet burda konu o değil.
devamını gör...
66.
yeni oluşumunu beğenmeyenler gidip nickelback falan dinlesin. yok chester daha iyiydi, yok bu karı da kimmiş cart curt? aga biz bunları tartıştık ve sonlandırdık. artık linkin park'ı iki farklı çağ olarak ifade edip geçeceğiz ama iki çağı da birbirirle kıyaslamadan, ikisinin de harika olduğunu kabul ederek.
bakın beğenmemek elbette sizin hakkınızdır ama emily ile yeni bir tarih yazacak olan linkin park'ı da kaçırmamanızı tavsiye ederim. hatta benim gibi müptezel linkin park tutkunları bazı yapay zeka uygulamaları sayesinde chester ile emily'i aynı şarkıda dinleyip farkını sonradan anlayınca çok daha bi' hüzünleniyor.
gerçekten de aynı hissi yaşadım
şu an sizinle işin dinleyenleri cukkalama boyutunu ya da orijinaline sadık kalma evresini tartışmıyorum, tartışmamalıyız da zaten. bırakın artık şu denyoluğu, bir mimari harikaya bakıp da o binaya kaç ton demir ya da beton gittiğini düşünen tek zımbolar biziz. halbuki bu mimari güzelilğe bakarken bir çok harika detayı kaçırıyoruz aslında. şu anki linkin park'da tıpkı böyle işte. bırakın isimleri, bırakın detayları, bırakın başka insanlarla ya da gruplarla kıyaslamayı. bazı şeyleri olduğu gibi kabul ederek başlarsanız vallahi de acayip keyif alacaksınız bu yeni işten çünkü şu an sizin kafanız hala kıyasta, hala eskide. geçmişe takılıp kalan tek şey dökümanlardır, döküman olmayın.
bakın beğenmemek elbette sizin hakkınızdır ama emily ile yeni bir tarih yazacak olan linkin park'ı da kaçırmamanızı tavsiye ederim. hatta benim gibi müptezel linkin park tutkunları bazı yapay zeka uygulamaları sayesinde chester ile emily'i aynı şarkıda dinleyip farkını sonradan anlayınca çok daha bi' hüzünleniyor.
gerçekten de aynı hissi yaşadım
şu an sizinle işin dinleyenleri cukkalama boyutunu ya da orijinaline sadık kalma evresini tartışmıyorum, tartışmamalıyız da zaten. bırakın artık şu denyoluğu, bir mimari harikaya bakıp da o binaya kaç ton demir ya da beton gittiğini düşünen tek zımbolar biziz. halbuki bu mimari güzelilğe bakarken bir çok harika detayı kaçırıyoruz aslında. şu anki linkin park'da tıpkı böyle işte. bırakın isimleri, bırakın detayları, bırakın başka insanlarla ya da gruplarla kıyaslamayı. bazı şeyleri olduğu gibi kabul ederek başlarsanız vallahi de acayip keyif alacaksınız bu yeni işten çünkü şu an sizin kafanız hala kıyasta, hala eskide. geçmişe takılıp kalan tek şey dökümanlardır, döküman olmayın.
devamını gör...
67.
manga'nın çakması olan grup.*
devamını gör...
68.
(bkz: bebeleri sahneden alalım)
devamını gör...
69.
#3344232 ağzına sağlık james2 kardeş, benim yazacağım her şeyi yazmışsın.
chester bir efsaneydi, zaten kimse onun yerini onun gibi dolduramaz. ama bu emily'i kötü yapmıyor. chester yaşıyor olsaydı, onu atıp emily'i alsalardı, dinlemezdim, yalan yok. fakat chester artık yok maalesef. linkin park da yok olacağına, güzel bir evrim geçiriyor gözümüzün önünde. iyi ki de öyle oluyor. dinlemek istemeyen dinlemesin zaten, çok da umrumuzdaydı.
note for emily (even though she will never read it): go girl! we like you and the new style of our favorite band
chester bir efsaneydi, zaten kimse onun yerini onun gibi dolduramaz. ama bu emily'i kötü yapmıyor. chester yaşıyor olsaydı, onu atıp emily'i alsalardı, dinlemezdim, yalan yok. fakat chester artık yok maalesef. linkin park da yok olacağına, güzel bir evrim geçiriyor gözümüzün önünde. iyi ki de öyle oluyor. dinlemek istemeyen dinlemesin zaten, çok da umrumuzdaydı.
note for emily (even though she will never read it): go girl! we like you and the new style of our favorite band
devamını gör...
70.
anaaa emily e sallamışlar,
lan chester dediğiniz adam link in park gibi benim nezdimde vasattan hallice bir grupta söylemesine rağmen dünyanın en iyi rock/metal vokalistleri arasında ilk 5 e çok rahat girer. bana sorarsanız ilk 3 tür.
işte böyle okkalı bir vokalistin arkasından link in park a erkek kadın kimi getirirsen getir fark etmez zaten sırıtır üstüne de chester gibi bir vokalin yaptıklarını beklemek abesle iştigaldir. zaten yapabilecek insan sayısı 1 elin parmaklarını geçmez.
seviyorsanız dinleyin arkadaşlar. benim için temsil ettiği şey nü metal ile beraber metal müziğin soytarılaşması. ama bu chester ın sağlam vokal olduğu gerçeğini değiştirmez.
lan chester dediğiniz adam link in park gibi benim nezdimde vasattan hallice bir grupta söylemesine rağmen dünyanın en iyi rock/metal vokalistleri arasında ilk 5 e çok rahat girer. bana sorarsanız ilk 3 tür.
işte böyle okkalı bir vokalistin arkasından link in park a erkek kadın kimi getirirsen getir fark etmez zaten sırıtır üstüne de chester gibi bir vokalin yaptıklarını beklemek abesle iştigaldir. zaten yapabilecek insan sayısı 1 elin parmaklarını geçmez.
seviyorsanız dinleyin arkadaşlar. benim için temsil ettiği şey nü metal ile beraber metal müziğin soytarılaşması. ama bu chester ın sağlam vokal olduğu gerçeğini değiştirmez.
devamını gör...
71.
a place for my heat.
in the end 2 favori parçam.
in the end 2 favori parçam.
devamını gör...
72.
yeni oluşumunu beğenmeyenler olarak yerden yere vurulduğumuzu öğrendiğim grup. #3344232
gidip nickelback dinleyelimmiş. olur annem, onu da dinleriz.
işin daha komiği, ilk satırda itin bir taraflarına sokup, ikinci satırda 'sizin de hakkınız beğenmemek tabii' diyerek ortamı yumuşatmaya çalışmak, son satırda tekrar coşmak... tutarsızlık ve çelişki hak getire.
ayrıca, bir şeyi beğenmediğimizde gelip sözlüğün yüksek mercilerinden onay almamız gerektiğini de öğrenmiş olduk.
linkin park’ın yeni dönemine açık olmayı savunuyorsunuz, eyvallah ama bu 'kıyas yapmayın, geçmişi bırakın' söylemi biraz fazla basite kaçıyor. insanlar eleştiriyorsa, bu illa chester’a duyulan bağlılıktan olmayabilir, bunu hiç düşündünüz mü? benim eleştirim çok daha farklı bir noktada mesela: yeni vokalistin sesi falan değil mesele, eski şarkılarda chester’ı taklit etmeye çalışması ve bunu yaparken bir taraflarını yırtması. bu beni irrite etti ve soğudum. bu kadar.
o duygu, o bağ zaten yerine gelmeyecek, bunu kabul ettik fakat o taklit çabası, eskiye olan bir eksikliği kapatma çabasını hissettiriyor. bu da dinleyiciyi ister istemez eskiyle kıyas yapmaya itiyor. kaldı ki, sanat dediğin şey zaten eleştiriyle, kıyasla büyür. eleştiren herkes 'eskiye takılmış' ya da 'anlamıyor' diye yaftalanacaksa, en boktan şeyleri de dinleyip onay verelim ve her konuda fikirlerimiz aynı olsun o zaman.
yeni dönemi sevebilirsiniz, bunda hiçbir sıkıntı yok ve sizin aksinize, ben buna saygı duyuyorum ama tutup da sevmeyenleri 'eski kafalı' diye yaftalayamazsınız. beğenmediğim bir şeyi dile getirmem, geçmişe takılı kaldığım ya da yeniliğe kapalı olduğum, bir doküman olduğum anlamına gelmez. insanların farklı zevkleri, farklı bağları var. seveni dinler, sevmeyeni dinlemez; olay bu kadar basit.
tepkilerinizde bu kadar coşmadan, hakaretvari yaklaşmadan, insanların görüşlerine de biraz saygı duymayı mı öğrenseniz acaba?
gidip nickelback dinleyelimmiş. olur annem, onu da dinleriz.
işin daha komiği, ilk satırda itin bir taraflarına sokup, ikinci satırda 'sizin de hakkınız beğenmemek tabii' diyerek ortamı yumuşatmaya çalışmak, son satırda tekrar coşmak... tutarsızlık ve çelişki hak getire.
ayrıca, bir şeyi beğenmediğimizde gelip sözlüğün yüksek mercilerinden onay almamız gerektiğini de öğrenmiş olduk.
linkin park’ın yeni dönemine açık olmayı savunuyorsunuz, eyvallah ama bu 'kıyas yapmayın, geçmişi bırakın' söylemi biraz fazla basite kaçıyor. insanlar eleştiriyorsa, bu illa chester’a duyulan bağlılıktan olmayabilir, bunu hiç düşündünüz mü? benim eleştirim çok daha farklı bir noktada mesela: yeni vokalistin sesi falan değil mesele, eski şarkılarda chester’ı taklit etmeye çalışması ve bunu yaparken bir taraflarını yırtması. bu beni irrite etti ve soğudum. bu kadar.
o duygu, o bağ zaten yerine gelmeyecek, bunu kabul ettik fakat o taklit çabası, eskiye olan bir eksikliği kapatma çabasını hissettiriyor. bu da dinleyiciyi ister istemez eskiyle kıyas yapmaya itiyor. kaldı ki, sanat dediğin şey zaten eleştiriyle, kıyasla büyür. eleştiren herkes 'eskiye takılmış' ya da 'anlamıyor' diye yaftalanacaksa, en boktan şeyleri de dinleyip onay verelim ve her konuda fikirlerimiz aynı olsun o zaman.
yeni dönemi sevebilirsiniz, bunda hiçbir sıkıntı yok ve sizin aksinize, ben buna saygı duyuyorum ama tutup da sevmeyenleri 'eski kafalı' diye yaftalayamazsınız. beğenmediğim bir şeyi dile getirmem, geçmişe takılı kaldığım ya da yeniliğe kapalı olduğum, bir doküman olduğum anlamına gelmez. insanların farklı zevkleri, farklı bağları var. seveni dinler, sevmeyeni dinlemez; olay bu kadar basit.
tepkilerinizde bu kadar coşmadan, hakaretvari yaklaşmadan, insanların görüşlerine de biraz saygı duymayı mı öğrenseniz acaba?
devamını gör...
73.
gençliğimde dinlediğim sevdiğim, yeni albümleri ile tekrar dinlemye başladığım ve yeni albümlerini ve de solistlerini sevdiğim grup.
yani bazı şeyler olur, deneyimledikçe sever/sevmezsiniz bazılarına da direkt aşık olur/nefret edersiniz. yeni solist emily armstrong benim direkt aşık olduğum bir ses oldu. kendisi de güzel, bir anlamda son dönem celebrity crushım oldu.
yeni albümdeki tüm şarkıları çok beğendim. her gün de en az bir kere dinliyorum ve de çok keyif alıyorum.
yani bazı şeyler olur, deneyimledikçe sever/sevmezsiniz bazılarına da direkt aşık olur/nefret edersiniz. yeni solist emily armstrong benim direkt aşık olduğum bir ses oldu. kendisi de güzel, bir anlamda son dönem celebrity crushım oldu.
yeni albümdeki tüm şarkıları çok beğendim. her gün de en az bir kere dinliyorum ve de çok keyif alıyorum.
devamını gör...
74.
en sevdiğim yabancı gruplardan biridir. başlığı görünce müzik detoksuma ara verme isteği bünyeme yüklendi adeta.
zaten kaç gündür muse gündemde.
yapmayın etmeyin.
zaten kaç gündür muse gündemde.
yapmayın etmeyin.
devamını gör...
75.
yeni teklisi gelen grup. bu şarkı da güzel, bu da loopa girdi devamlı dinleniyor.
emily burada dead sara günlerinden katkı sağlamış şarkıya, o ses öyle hissettiriyor.
emily burada dead sara günlerinden katkı sağlamış şarkıya, o ses öyle hissettiriyor.
devamını gör...
76.
yeni albümlerine ait son teklileri çıkan grup. bu da ayrı güzel, daha duygusal. ne güzel geri döndüler valla.
devamını gör...
77.
uefa şampiyonlar ligi finalindeki gösterileri / mini konserleri çok güzel olan grup.
devamını gör...
78.
28 haziran 2025 ingiltere wembley stadyum konserinde canlı dinlediğim grup.
düşündüm ve evet onları ilk defa canlı dinledim. yaşım itibariyle aslında 2007 miydi neydi rockn cokeda gidip dinlemem gerekirmiş ama o zamanlar her yaz bir yerde çalışıyordum o yüzden gidememem normal.
benim sanırım 4. stadyum konseri oldu. 2si beşiktaş inönü, 1i eski ali sami yen.
tüm biletlerin satıldığı, 90000 kişinin beraber şarkılara eşlik ettiği bir konserdi. her yaştan insan vardı. hem eski hem yeni şarkılara herkes eşlik etti.
seste biraz sorun vardı, özellikle tribün arka taraflar çok şikayet etmiş ama ben mike'ın sesleri hariç çok rahatsızlık hissetmedim, zaten bir de o kadar yüksek sesle konser de dinlememiştim.
grubun enerjisi, şarkılar, her şey güzeldi valla. emily'yi ayrı beğeniyorum zaten, canlı dinleyince daha da beğendim. bir de özellikle konserden önce hiçbir eski linkin park şarkısını dinlemedim emily'den, sadece yeni şarkıları dinledim. o yüzden eski şarkıların hepsi yeni şarkı gibi geldi güzel oldu.
yalnız özlemişim, konser alanında bira satılmasını. su desen ücretsiz koyuyorlardı sürekli plastik bardaklarla yeni su.
konser bitiminde de baya büyük bir alanda trafik kapalıydı. insanları çıkıştan gidecekleri yöne doğru yönlendiriyorlardı o yüzden sıkış tepiş bir durum da olmadı.
ertesi gün notting hillde emily'ye denk geldim. durmadı, dursa gidip foto isteyecektim, stalker gibi peşinde dolandım, sevgilisi ile dolanıyordu bir yerden sonra artık rahatsız etmeyeyim dedim ama üzüldüm de tabi.
neyse seneye olacak konserlerinin de biletleri tükendi gibi ama vip paket vsler duruyor onlardan alacağım sanırım bir daha dinlemek isterim zira ara vermeden.
düşündüm ve evet onları ilk defa canlı dinledim. yaşım itibariyle aslında 2007 miydi neydi rockn cokeda gidip dinlemem gerekirmiş ama o zamanlar her yaz bir yerde çalışıyordum o yüzden gidememem normal.
benim sanırım 4. stadyum konseri oldu. 2si beşiktaş inönü, 1i eski ali sami yen.
tüm biletlerin satıldığı, 90000 kişinin beraber şarkılara eşlik ettiği bir konserdi. her yaştan insan vardı. hem eski hem yeni şarkılara herkes eşlik etti.
seste biraz sorun vardı, özellikle tribün arka taraflar çok şikayet etmiş ama ben mike'ın sesleri hariç çok rahatsızlık hissetmedim, zaten bir de o kadar yüksek sesle konser de dinlememiştim.
grubun enerjisi, şarkılar, her şey güzeldi valla. emily'yi ayrı beğeniyorum zaten, canlı dinleyince daha da beğendim. bir de özellikle konserden önce hiçbir eski linkin park şarkısını dinlemedim emily'den, sadece yeni şarkıları dinledim. o yüzden eski şarkıların hepsi yeni şarkı gibi geldi güzel oldu.
yalnız özlemişim, konser alanında bira satılmasını. su desen ücretsiz koyuyorlardı sürekli plastik bardaklarla yeni su.
konser bitiminde de baya büyük bir alanda trafik kapalıydı. insanları çıkıştan gidecekleri yöne doğru yönlendiriyorlardı o yüzden sıkış tepiş bir durum da olmadı.
ertesi gün notting hillde emily'ye denk geldim. durmadı, dursa gidip foto isteyecektim, stalker gibi peşinde dolandım, sevgilisi ile dolanıyordu bir yerden sonra artık rahatsız etmeyeyim dedim ama üzüldüm de tabi.
neyse seneye olacak konserlerinin de biletleri tükendi gibi ama vip paket vsler duruyor onlardan alacağım sanırım bir daha dinlemek isterim zira ara vermeden.
devamını gör...
79.
canım chester, hayatımın en buhranlı dönemine yarenlik ettiğin için teşekkür ederim. gittiğin yer kalmak istemediğin yerden daha huzurludur umarım.
you, try to take the best of me, go away youuuuuu..
you, try to take the best of me, go away youuuuuu..
devamını gör...
80.
hybrid theory isminde bir tribute grubu var. şöyle söyleyeyim. linkin park ve bu grup geldi diyelim türkiye'ye aynı anda. ben bu gruba giderim. öyle bir solistleri var ki tipinden sesine hepsi chester. oha dedim ya bu nedir? bazı şarkılarda sesi birebir aynı bak birebir.
konser linkini bırakıyorum. inanılır gibi değil.
buradan
konser linkini bırakıyorum. inanılır gibi değil.
buradan
devamını gör...
"linkin park" ile benzer başlıklar
south park
60
kuğulu park
37