mardin

mardini mardin yapan şu tarih gibi hüzün kokan sokaklarıdır

yıllar önce yolum düşmüştü bu şehre..egenin göbeğinden gelmiş askılı elbiselerim şortlarimla bütünleşmiş biri olarak ön yargılarımla 'doğuya gidiyorsun kızım azıcık usturuplu giyinmelisin'diye dolabın altında kalan ne kadar tişört varsa valize takmıştım..terminalde inip şehri gezdikten sonra nasıl kozmopolit bir şehir olduğunu çan ve ezan sesinin birbirine karıştığını insanların kafası dahi kaldırıp bakmadığı görünce mezopotamya ya olan aşkım daha da arttı.

eğer ki vaktiniz varsa imkanlarinizi zorlayıp gidin bu sehre..kartal yuvasında bir dibek kahvesi içip sonsuza uzanan bozkırı seyrederken kulağınıza dolan eşsiz ezgilerle ne demek istediğimi cok daha iyi anlarsınız

şahmaran...

elektrik hatlarını yenilemek için giden ekiplere çoğu kadın olan köylüler saldırmış.

www.orbit-haber.com/mardint...

mardin gezmeye doyulamaz bir şehirdir. güneydoğu anadolu bölgesi'nin en görülesi şehirlerindendir.gerek tarihî gerekse kültürel açıdan son derece zengin bir şehirdir. köklü bir tarihe sahiptir.

demografisini mardin araplarınının, kürtlerin, mültecilerin ve çok az da süryanilerin oluşturduğu şehir. bana göre gaziantepi saymazsak güneydoğu anadoludaki en modern şehirdir.

şu kpss yi bir halledeyim, ağustos sıcağında sana geleceğim.

hayalimdeki ;görmek istediğim yegane şehir!

gidip gördüm günü birlik olarak gittim. evet güzel bir şehir gezilip görmek lazım beyaz suya da gidin orası da güzel ve son olarak latifiye camisinde foto çekin güzel fotoğraflar çekiyorlar orada çalışanlar. aslında mardin'in her köşesinde güzel fotoğraflar çekilir.

tarihi evleri, taş konakları, cami, medrese ve kiliseleriyle adeta bir açık hava müzesini andıran güneydoğu kenti. mardin, güneydoğu gezisi yapmak isteyenlerin, en çok gezme hayallerini süsleyen kadim bir kent. tepe yamaçlarında otantik evlere sahip ve motorlu aracın giremediği dar ve fantastik sokaklarda eşeklerin dolaştığı ve böylelikle daha bir ilginç, daha bir albeni oluşturan bir kent.

mardinli birine rastladığınızda, mardin'de ikamet eden biriyle konuştuğunuzda o kişiyi mutlaka tarihi taş evde yaşadığını düşünürsünüz. halbuki her mardinli taş konak ve evlerde oturmuyor. sözü edilen, dizi platosu olarak kullanılan, turizm programlarında, seyahat kanallarında gözümüze çarpan o tarihi taş evler, eski mardin diye anılan mıntıkada bulunuyor. zira, kentin merkezini artuklu ilçesi oluşturuyor. artuklu ilçesi de diğer anadolu kentlerinden farksız bir biçimde küçüklü büyüklü binalar, apartmanlardan oluşuyor. yani, kentin taş yapılardan oluşan otantik dokusu, bütününe dağılım gösterememiş ve özellikle taş mimarisi, kentte bir zamanlar çok sayıda olan ermeni kökenli inşaat ustaları tarafından yapılmıştır. bu tarihi taş yapıların arasından basamaklı ve dar sokaklar zaman tüneline sokuyor ve zevkli bir kaybolma hissine sebep oluyor.

kahverengi şehir. kahperengi ayrılık sonrası burnumda tüter. ancak rüyanın birinde giderim de çocukluğumun yanağından makas alırım. ah mardin, mardinim, ilkim ve ahirim, şehrim şehristanım, nereye gidersem gideyim kalbimde taşıdığım, çocukluğumun anavatanı, arapça nağmem, mahrecimdeki ses izim.

tarihi ve yemekleri çok güzeldi.

kürt insaatci diyari.

çok güzel bir şehirdi.

ev

eski ev.

merak ettiğim ve bir gün mutlaka gitmek istediğim, tarihi bir şehir.

midyat ilçesinin estel bölgesinde/kesiminde bir süre yaşayıp çalıştığım şehir. midyat'a aşığım ancak mardin'in merkezini çok tanımıyorum. yani ilk gittiğimde otobüsle orada durmuştum. birkaç resmi işimi halletmiştim. o kadar. nusaybin gibi birkaç ilçesini de gezmişliğimiz var.

abartıldığını düşündüğüm bir şehir. gözümle görmesem böyle düşünmezdim muhtemelen. herkesin çok merak ettiği tarihi taş evlerin bulunduğu bölüm 'eski mardin' olarak adlandırılıyor. sosyal medyanın katkısı ile de her gün yerli-yabancı birçok turistin akınına uğruyor. dar sokaklar, taş/kerpiç evler, kavurucu güneşten esmerleşmiş 'otantik' çocuklar ve başında puşi ile gezip estetik fotoğraflar çeken bolca insanın bulunduğu bir il.

gecesi gerdanlık gündüzü seyranlık.

yıllaaaaar önce mor gabriel'de namaza benzeyen şekilde ibadet eden süryanilerin videosunu görmüştüm. cehaletten ötürü müslüman sanıyordum onları da xd gidip görmelik 1 şehir.