mardin

hayaller martin, gercekler mardin gulum lafinin kaynagi olan sehir.

3. kez kayyum atanan ilimiz...batman ve halfeti ile devam etmişler...
ya sabır....ya sabır....

mardin adı süryanice "merdin" sözcüğüne dayandığı kabul edilir. merdin "kale" anlamındaki "merda" sözcüğünün çoğuludur. kelimenin özgün biçimi ise farsça "insan" anlamına gelen "merd".
farsçadan süryaniceye arapçaya ve türkçeye geçen kelime türkçede mert biçimin alıp yiğit ve güvenilir kişi demektir. süryani dilinde sözcük "korunaklı güvenli bölge"anlamı yüklenir. böylece sözcük "insan"dan "güvenilir kişi"ye oradan " güvenli bölge"ye yani "kale"ye doğru ilginç anlam gelişmesi gerçekleşir.
kaynak: prof dr hatice şirin-sözcük hikayeleri

ayrıcada türkiyede en çok görmek istediğim şehirdir. süryani çöreği getirmişti arkadaş mardinden bir kilo yemiştim. buralarda bulamadım.

kadim bir şehir, 3000 senelik tarihi var ve amed in ortası, ve amedin en güzel seyredilebildiği yerlerden biri, ikincisi de nemrudun tepesinden. şimdikilerin çoğu oradan buradan gelip yerleşmiş kişiler. gerçek mardinlilerde
ya yurt dışına, yada büyük şehirlere göçmüşler, halkının biraz kaba saba olması sizi şaşırtmasın. mümkünse keşmekeşten, paragöz insanlardan kurtulun ve şehirin dışına çıkın, kızıltepe ye doğru ve o kadim şehri ve o yüzlerce yıllık yaşanmışlıkları duymaya, hissetmeye çalışın. mezopotamyayı, amedi göçleri, göçlerle gelen yüzbinleri, o hayatları, umutlar, yeni yaşamları ve hatta hazreti ibrahimin ve çocuklarının oralarda dolaştığını, yaşamlarını hayal edin. iyi bir deneyim olacak, iyi gelecek iyi. ya nisan mayıs, ya da ekim en iyi zaman, söylemişmiydim, oradakilerin yerlilerin hay huyuna, bazen kabalaşmalarına kafanızı yormayın, onlarla çok az alakanız olsun, onlardan kurtulun ve binlerce sene evveline yönelin, belki bir köşeden dedenin dedesini, bir at veya deve sırtında anadolu coğrafyasına yorgun argın ama büyük umutlarla giriş yaparken göreceksin. amed mezopotamya..... binlerce yıllık insan varlığının tam ortası.

notingen ; amed ve mezopotamya kürtlerden önce de vardı, oralar kürtlerin babasının malı değil, bazı geri zekalı ırkçılarda binlerce yıllık türk yurduna ''aaaayyy küüürrtttt ayooooollll'' yapıp nasıl bir geri zekalı olduklarını ispat etmeye çalışıyorlar, lan oğlum 1071 resmi tarih, hükümetler uydurmuş, 2000 yıldan fazladır buradayız, kimimiz gelmiş buraya uymuş ermeni olmuş, kimisi ortadoks vs vs. kürtler bizden sonra geldi, nasıl amedi kürt ettiniz, edeceksen trabzonu ve rizeyi et, zaten kürtten bir farklarıda yok, cahil cahil konuşmayın. amed bir bölgenin adıdır, bir şehirin değil.

şu türküsüne bayıldığım, iki sene önce tanıştığım/gezdiğim şehir.
open.spotify.com/track/6n4g...

çok merak ediyorum. bir gün ben de gideceğim inşallah. :)

memleketlerin en güzeli, mezopotamya'nın ışıldayan şehri.

büyülü şehir.

her iki evden birinde büyü yapılır. inanmıyorsan sor zilan'a.

geçen düğünde gelinin boş boğaz anası laf soktu yengeme. yengem, düğünden döner dönmez 'kısırol' büyüsü yaptı geline.

noolcak şimdi? iki yıla kalmaz, çocuğu olmadığı için o eve kuma girecek. hele kuma hamile kalır bir de erkek bebe verirse. artık bizim allı gelin, morlu gelin olacak. evde bir yük, bir fazlalık, böcek muamelesi görecek. hayatı zından edilecek. yılsın ya da ölsün diye düşünülecek.

ama büyülerin de etki zamanı var. illa ki bir zaman bitecek büyünün etkisi. o zaman kocası da üstüne varmaktan caydıysa ne olacak? hala kısır denecek baş geline. ama eve giren çıkandan biri, ahlaksızın teki, üstüne gelir de uçkur çözerse baş geline; bu sefer hamile kalacak.

al sana yeni bir kıyamet! kaderini karartan boş boğaz anası hiç bilmeyecek olup bitenlerin nedenini.

düğünde yengeme alaycı bir sesle ''kız size yarım takmadık mı biz, aha ha ha haa'' demeyivereydi ne olurdu sanki. yarım da takmamışlardı halbuki. sırf alay etmek için söylenmiş, boşboğaz insan lakırdısı.

kara bahtılım, kem gözlere kem sözlere geldi.

günahı yoktu, mardin'de olmaktan başka. coğrafyan kaderin. hep mardin'den...

mardin'e gidelim, diyordu, sen mardin'i seversin diyordu. bir akşam önermişti, şaraplı, bir tepe varmış mardin'de, manzaralı...

evin, evindar.

çok sıcak memleket

beton yığını..
sarı şehir.

ülke olarak büyücülükte de vizyonsuz olduğumuzu gözler önüne seren şehir.

elalem abramelin büyüsü yapar, böyle sunak hazırlar, tütsü ve yağ yakar. bizde kaşığı birbirine ters bağlayıp 'kısırol' büyüsü yapıyorlar. puh!

işin ironik kısmı islamiyette büyücülük açıkça yasaklanmış bir günah olmasına rağmen en çok muhafazakar yerlerde yapılıyor.

tanım sayısı çok manidar, büyü bozulmuş oldu.

hiç gitmedim. uzak bir şehir. anca filmlerden gördüğümüz kadar işte. inş. memleletin her bir köşesini gezmek nasip olur bizlere de bir gün.