mehir

mihr:anlaşma, sözleşme.
mihrden türemiş olup islam hukukuna göre nikahla beraber kadının belirlediği ve alacağı maddi hediyedir.

medeni kanunla nikahlanmak ve mahkemeyle boşanmak, islam'a uygun bir evlilik yapmaya engel değildir.

bugünlerde nafakanın kölelik olduğunu ve erkeklerin sömürüldüğü gibi bazı söylemler var gündemde. hatta evlenmeden önce evlilik sözleşmesi yapmayı düşünenler bile var.* e allah da öyle diyor zaten.

bu arada nafaka derken, erkeğin eski karısına ödediği nafakadan bahsediyorum. yoksa çocukların geçimi, çocuk anneyle kalsa bile tamamıyla babaya aittir. anne dilerse kendi malından harcayabilir ama sorumlu değildir.

ayrıca evlendikten sonra kadının ve çocukların geçimi tamamen erkeğe aittir. kadının aileyi geçindirme gibi bir sorumluluğu yoktur ancak isterse çalışabilir, ailesine sadaka olarak malından/parasından bağışlayabilir. bu sorumluluk değil, ekstra yapılan bir eylemdir. erkek kadının geçimini sağlayıp kendi yediğinden, giydiğinden, kendi standartlarını ona da yaşattıktan sonra parasıyla ne yapacağı ancak kendini ilgilendirir. kadının tüm parası yalnızca kendini ilgilendirir. eşler dilerlerse kendi aralarında anlaşabilirler.

şimdi aile içi para dağılımını konuştuğumuza göre mehir'e gelelim.

mehir nedir?
nikah esnasında erkeğin kadına ödediği para yahut maddi değeri olan maldır.

 nikahtan önce belirlenir, belirlenmemişse bile nikahla beraber kadının emsal mehir alma hakkı vardır. (akrabasından kendi dengi olan kadının aldığı miktar)

mehir genel olarak şu şekilde sınıflandırılabilir:
1.mehr-i müsemma
    a.muaccel (peşin)
    b.müecccel (tarih belirleyerek)
2.mehr-i misil 

1.müsemma:
bu, nikâh sırasında veya daha sonra eşlerin karşılıklı rıza ile belirledikleri mehirdir.

a.muaccel: peşin olarak ödenmesi gereken mehirdir.
b.müeccel: belli bir tarihe kadar ödenmesi gereken mehirdir. şayet o tarih gelmeden boşanma kararı alınırsa boşanırken verilmesi gerekir.

2.mehr-i misil
kadın şayet mehrini nikah esnasında belirtmediyse misilleri ne kadar mehir almışsa o kadar mehir hakkı sayılır. (baba tarafından emsal akrabası x gram altın aldıysa yahut o dönemde, o toplulukta eşdeğerleri ne kadar aldıysa)

ayrıca kadın, eşine mehrini bağışlayabilir. mehir maddi bir değeri olan mal-mülk olmak zorundadır. bir yüzükten kilolarca altına kadar değişebilir. mehir istemekte kısıtlama getirilmemiştir.  nikahta kadın mehrini belirtir. ister boşansın ister boşanmasın mehrini alır. eşi onu sevindirdiğinde ya da direkt gönlünden geçip sadaka niyetiyle mehrinin bir kısmını yahut tamamını eşine bağışlayabilir.

bilgi eksikliği olduğunu düşünen varsa portakal atabilir.

mihir, mehir amaç aslında kadını korumaktır. olası bir boşanma durumunda kadını 3 ay geçindirecek miktarda olmalıdır. bu miktar erkeğin maddi durumundan tutunda kadının harcama alışkanlıkları göz önüne alınarak yapılır.
bunun sebebi ise kadın boşandıktan sonra 3 ay evlenmemedir. bunun sebebi ise herhangi bir gebelik durumundan emin olmaktır. iste bu 3 aylık süreçte kadın kendini idare edebilecek miktar göz önünde olunmalıdır.

boşanırken milyonluk bir mal varlığı bıraktığımdan eski karımın aklına gelmeyen hede; ihtiyacı olan kadınların analarının helal sütü gibi hakkettikleri dini nafaka.

islam öncesi arap adetlerinden biridir. islam dini de bu adeti az bir rötuşlayarak* devam ettirmiştir.

peygamberimiz, hz. hatice ile evlenince mehr i muaccel ile mehr i mueccel belirlenmiştir.

farsça kökenli bir kız ismi.

(bkz: ay) anlamına gelir.

mehir:
kadının evlenmeden önce erkekten istemeye hakkı olan mal veya paradır.

mehirin amacı:
erkek ile boşanırsa ya da bir şekilde yalnız kalırsa hayatını idame ettirmek, böylece kimseye muhtaç kalmamak.

mehir miktarının sınırı:
mehirin sınırı yoktur. az önce bahsettiğimiz gibi bir kadın kötü senaryoda kendi hayatını idame edebilecek kadar istemelidir. fazla da isteyebilir az da isteyebilir. mehire sınır koyulamaz. kadın isterse bir servet talebinde de bulunabilir. hz. ömer mehiri sınırlamak istediğinde bir kadın "yüklerle mehir vermiş olsanız dahi, ondan hiçbir şeyi geri almayın. (nisa 20)" ayetini okuyarak mehire sınır koyamayacağını söyler. hz. ömer ise bu ayet üzerine talebinden vazgeçer.

mehir üzerinde erkeğin söz hakkı var mıdır:
hayır ne erkeğin ne de başka birinin mehir üzerinde söz hakkı yoktur. islam kadın erkek gözetmeksizin mülkiyet hakkını savunur. kimseyi kimsenin malına ortak yapmaz. herkes kendi malından istediği gibi tasarruf eder.
bununla birlikte erkeğe ek olarak kadınla evli kaldığı sürece yiyecek, giyecek, barınma ve bir miktar da geçimlik para verme yükümlülüğü getirmiştir.
kadın ise evlilik boyunca eve hiçbir mali katkıda bulunmak zorunda değildir. kendisi ve çocukları için de çalışmak zorunda değildir.

sonuç:
görüldüğü üzere adam gibi şu dini öğrenip uygularsanız evlilik müessesi sağlam ve doğru temeller üzerine oturtulacak ve ömür boyu nafaka gibi insanları zor durumda bırakan zırva beşeri kanunlarla insanlar evlilikten korkutulup kaçırılmayacak.

bunun gibi hayatın diğer tüm alanlarında da insanoğlunu en iyi tanıyan yaratıcının koyduğu kanunlar ancak gerçek adaleti sağlayabilir.


edit: aşağıda birisi mehir için kadının metalaşması demiş. kendisini nafaka denen zırva için ne düşündüğünü merak ediyorum.

islam dinin de kadın için hak olan mal veya para.

ancak yanlış anlamayın ama herkes işine geldiği kadar müslüman. islam dini savurganlığı, israfı, gösterişi de hoş karşılamıyor. bunları yaparken müslüman değilsin ama mehire gelince müslümansın.

diğer bir husus islam evliliği teşvik eden, kolaylaştırmaya çalışan bir din. istediğin kadar mehir iste ama sen evlenmeyi zorlaştırdığında islama göre ne kadar doğru yapıyorsun?

islam kadına bunu hak görmüş ama alt sınır olarak da 10 dirhem gümüş (30 gr = 660 lira) belirlenmiş. deve yüküyle verin dememiş.

neyse sonuç olarak ne yaparsanız yapın.
islam, maniküre bu kadar para harcayın, pediküre bu kadar para harcayın demiyor. her damat adayı geline dyson süpürge, philips airfryer alsın demiyor. bunları isterken islam mislam yok. fakat iş mehire gelince islam bunu emretmiş yapmak zorundasın deniliyor.

mehiri yüksek tutmak erkeğe değil, kadına zarar verir..
gözü para pulda olan kadınla zaten evlenilmez.

evlenirken mı yoksa boşanırken alınıyor hâlâ anlamadığım maddi kazanç.*

az önce duyduğum bir terim. sanırım evlenilirken yapılan maddi bir kazanç tam olarak bilmiyorum.

bir tür başlık parasının arapçası.. bir arap geleneği. kadının fiyatlandırılıp metalaştırılmasına giydirilmiş, teminat, tazminat güzellemesi.. özeti: parasını verip kadını alabilir, bırakabilirsiniz. hatta her seferinde birkaçını birlikte.. tıpkı bir araba gibi. parayı veren düdüğü çalar olayı.. ama sorarlarsa, peehh bee kadını nası da düşünüyo dersiniz..

islâm dünyasının önemli bir kısmında uygulanma imkânı bulan hanefî görüşünü dikkate alırsak islâm hukukunda mehirin kadını hem evliliğe ısındırmak hem de ona belli bir malî güç kazandırmak düşüncesiyle getirilmiştir. özellikle kocanın sahip olduğu tek taraflı boşama yetkisini kötüye kullanması durumunda kadın böyle bir malî imkâna fazlasıyla ihtiyaç duyacaktır. boşanma hakkının suistimal edildiği bölgelerde mehir miktarının yüksek tutularak bu suistimale belirli ölçüde engel olunması da mehirin kadına ve evlilik birliğine kazandırdığı bir başka avantaj olmaktadır.

mehirin mahiyeti ve çeyiz konusunda mâlikîler hanefîler’den farklı düşünmekte ve mehiri âdeta evliliğin kuruluş harcamalarına kocanın önceden yapmış olduğu bir ödeme olarak kabul etmektedirler. çünkü onlara göre kadın almış olduğu mehir karşılığında ve onunla orantılı bir çeyiz hazırlamak mecburiyetindedir.

imam nikahı kıyılırken erkeğin kadına ödediği başlık parası.

böyle bi şey olduğunu yeni öğrendim. gerçi tam anlamadım. boşanma durumunda tamam. ölüm durumunda eşin ailesinden ya da nikah olmadan önce de alınıyormuş meğer. imam nikahı sırasında herkesin duyacağı şekilde söyleniyor diye canlandı gözümde. öyleyse ayıp...

neyse, evlensem de büyük ihtimal imam nikahı yapmayacağım için beni ilgilendirmeyen durum.

yoğurtlu bir kürt yemeğidir.