1.
özellikle klasik türk edebiyatında* uzun öykülü şiirlerin yazıldığı nazım şeklidir. iki mısralık beyitlerden oluşmaktadır. çok uzun olabildikleri için her beyiti kendi arasında kafiyelidir. aa,bb,cc... şeklinde başlar, beyit sınırı yoktur.
mevlânâ celâleddîn-i rûmî'nin çok meşhur mesnevisi bu ismi bir nazım şeklinden çok mevlana'nın eseri gibi algılanmasını sağlamıştır.
mevlânâ celâleddîn-i rûmî'nin çok meşhur mesnevisi bu ismi bir nazım şeklinden çok mevlana'nın eseri gibi algılanmasını sağlamıştır.
devamını gör...
2.
tanzimat edebiyatı' na kadar türk edebiyatında hikayenin yerini tutan türlerdendir.
devamını gör...
3.
''ikişer ikişer, ikili olarak'' anlamına gelen sözcüktür.
devamını gör...
4.
arapça kökenli olan bu kelime arapça'da kullanılmaz. fars edebiyatında doğup bize oradan geçmiştir. memleketinde ise firdevsi'nin şehname'si ilk ciyaklamalarıdır.
bizdeki ilk örneği ise: tabii ki kutadgu bilig'tir. genel kültür olarak kitabu evsaf-ı mesacidi'ş şerife adlı anadolu sahasında yazılmış olan ilk eserin - yazarı ahmet fakih- de mesnevi tarzıyla yazıldığını bilmeniz bir gün işinize yarar belki kim bilebilir...
başka örnek isteyenlere ise klasik edebiyat her zaman cevap verir: aşık paşa'nın garipname'si, yunus emre'mizin risaletün nushiyye'si de mesnevi tarzındadır.
3 bölümü vardır ve bunlar: giriş: zorunlu değildir ama genel kullanımdır. besmele, tevhid, münacat, naat, dört halifeye övgü, yöneticilere övgü, eserin ithaf edildiği kişiye övgü ve sebeb-i telif şeklindedir.
2. asıl bölüm: agaz-ı dastan başlığıyla asıl hikaye buradadır. mesnevi arasında ahenk sğalamak amaçlı kaside ve gazelleri gördüğümüz de olur. nasıl görürüz peki? şöyle: kahraman konuşmalarını yazarımızın paşa gönlü isterse gazel şeklinde verebilirken bunlara da agaz-ı dastan, agaz-ı kıssa ve agaz-ı kitab adı verir. ağzı olanın konuştuğu güzel bir bölüm olarak akıllarda kalabilir.
3. bitiş: hatime başlığıyla dua, övünme, eserin adı ve yazılışı, yayımevi, yayımevi patronuna övgü ve vergilerden yakınma ile, mesnevinin künyevi bilgilerinin verildiği yerdir.
anadolumuzda, rum diyarımızda ilk mesnevi yazarı ise: hamdullah hamdidir. fuzuli'nin hamsesinin olduğu yanlışına da şerh düşelim ve yok diyelim.
ilk en büyük ultra manyak galaktik imparatorluk eserimiz ise: garibname'dir.
bizdeki ilk örneği ise: tabii ki kutadgu bilig'tir. genel kültür olarak kitabu evsaf-ı mesacidi'ş şerife adlı anadolu sahasında yazılmış olan ilk eserin - yazarı ahmet fakih- de mesnevi tarzıyla yazıldığını bilmeniz bir gün işinize yarar belki kim bilebilir...
başka örnek isteyenlere ise klasik edebiyat her zaman cevap verir: aşık paşa'nın garipname'si, yunus emre'mizin risaletün nushiyye'si de mesnevi tarzındadır.
3 bölümü vardır ve bunlar: giriş: zorunlu değildir ama genel kullanımdır. besmele, tevhid, münacat, naat, dört halifeye övgü, yöneticilere övgü, eserin ithaf edildiği kişiye övgü ve sebeb-i telif şeklindedir.
2. asıl bölüm: agaz-ı dastan başlığıyla asıl hikaye buradadır. mesnevi arasında ahenk sğalamak amaçlı kaside ve gazelleri gördüğümüz de olur. nasıl görürüz peki? şöyle: kahraman konuşmalarını yazarımızın paşa gönlü isterse gazel şeklinde verebilirken bunlara da agaz-ı dastan, agaz-ı kıssa ve agaz-ı kitab adı verir. ağzı olanın konuştuğu güzel bir bölüm olarak akıllarda kalabilir.
3. bitiş: hatime başlığıyla dua, övünme, eserin adı ve yazılışı, yayımevi, yayımevi patronuna övgü ve vergilerden yakınma ile, mesnevinin künyevi bilgilerinin verildiği yerdir.
anadolumuzda, rum diyarımızda ilk mesnevi yazarı ise: hamdullah hamdidir. fuzuli'nin hamsesinin olduğu yanlışına da şerh düşelim ve yok diyelim.
ilk en büyük ultra manyak galaktik imparatorluk eserimiz ise: garibname'dir.
devamını gör...
5.
"...bazen kalbim kinle doluyor,
acı ve öfkeyle,
öfkemin tadı ağzıma geliyor,
içime beyaza düşen bir leke gibi şüphe düşüyor,
işte o vakit koşup rumi’nin mesnevisini açıyorum,
kendimi hatırlamak için, hatırlamak gizli bir ibadet benim için."
acı ve öfkeyle,
öfkemin tadı ağzıma geliyor,
içime beyaza düşen bir leke gibi şüphe düşüyor,
işte o vakit koşup rumi’nin mesnevisini açıyorum,
kendimi hatırlamak için, hatırlamak gizli bir ibadet benim için."
devamını gör...
6.
ders alınırsa mevlana gibi olunabilecek hededir, hödödür.
devamını gör...
7.
şirk denemeleri ve iftiralar içeren çöp.
örnek:
"mesnevi, alemlerin rabbi'nden inmedir."
örnek:
bu, ne yıldız bilgisidir, ne remil, ne de rüya. tanrı, doğrusunu daha iyi bilir ya, tanrı vahyidir! sofiler bunu halktan gizlemek için gönül vahyi demişlerdir.
örnek:
yavrum, veliler de tanrı çocuklarıdır. onlar ortada olsun, olmasın. tanrı mallarını canlarını korur, onların ahvalinden haberdardır. sakın noksanlıklarını bulup aleyhlerinde gıybet etme. onlar için kin güden onların öcünü alan tanrıdır. tanrı dedi ki: bu veliler benim çocuklarımdır. [mesnevi, cilt 3, beyit: 79-81, sayfa 7, milli eğitim basımevi 1995]
örnek:
mustafa'yı ayrılık derdi kapladı, daraldı mı kendisini dağdan atmaya kalkardı. cebrail, ‘’sakın yapma. kün emrinde sana nice devletler takdir edilmiştir’’ deyince yatışır ve kendini atmaktan vazgeçerdi. sonra yine ayrılık derdi gelip çattı mı yine gamdan, dertten bunaldı mı kendisini dağdan aşağı atmak isterdi. bu sefer cebrail görünür, ‘’ey eşi olmayan padişah, yapma bunu’’ derdi. [mesnevi, cilt 5, beyit: 3535-3539, sayfa 288, milli eğitim basımevi, istanbul 1995]
örnek:
"mesnevi, alemlerin rabbi'nden inmedir."
örnek:
bu, ne yıldız bilgisidir, ne remil, ne de rüya. tanrı, doğrusunu daha iyi bilir ya, tanrı vahyidir! sofiler bunu halktan gizlemek için gönül vahyi demişlerdir.
örnek:
yavrum, veliler de tanrı çocuklarıdır. onlar ortada olsun, olmasın. tanrı mallarını canlarını korur, onların ahvalinden haberdardır. sakın noksanlıklarını bulup aleyhlerinde gıybet etme. onlar için kin güden onların öcünü alan tanrıdır. tanrı dedi ki: bu veliler benim çocuklarımdır. [mesnevi, cilt 3, beyit: 79-81, sayfa 7, milli eğitim basımevi 1995]
örnek:
mustafa'yı ayrılık derdi kapladı, daraldı mı kendisini dağdan atmaya kalkardı. cebrail, ‘’sakın yapma. kün emrinde sana nice devletler takdir edilmiştir’’ deyince yatışır ve kendini atmaktan vazgeçerdi. sonra yine ayrılık derdi gelip çattı mı yine gamdan, dertten bunaldı mı kendisini dağdan aşağı atmak isterdi. bu sefer cebrail görünür, ‘’ey eşi olmayan padişah, yapma bunu’’ derdi. [mesnevi, cilt 5, beyit: 3535-3539, sayfa 288, milli eğitim basımevi, istanbul 1995]
devamını gör...
8.
bu yaza damgasını vuran ilahinin çıkış noktasıdır. tüm muhafazakar düğünlerde çalınmış ve eşliğinde kafa sallanmıştır.
devamını gör...
9.
mesnevi, eski arap dünyasında bir hırdavat dükkanıdır sevgili sevgidaşlar. mesn evi. yani hırdavatçı.
mesn evinden derz aldım, doldurdum granitleri adlı ilahiyi dinleyerek haklılığımı teslim edebilirsiniz.
mesn evinden derz aldım, doldurdum granitleri adlı ilahiyi dinleyerek haklılığımı teslim edebilirsiniz.
devamını gör...