mevlana’nın gay olduğu iddiası

normal bir insanın gay olması kadar normal olan bir durumdur. anormal olan bu durumu değişik bir şeymiş gibi düşünmektir.

araştırdığım metinlere göre bahsettiği aşkın allah aşkı olmadığı çok açık görünüyor ama bu durum umurumda değil.
kendisini okurum severim analiz ederim düşünürüm. hangi cinsle yatağa girdiği pek umurumda değil.

tasavvufi aşk tanımı ve dünyevi aşk tanımı birbirinden oldukça farklıdır. tasavvufta aşk maddi bir objeden çoğunlukla insandan yola çıkılarak yaratıcıya yani bu şeyi yaratana ulaşmak olarak tanımlanır. yaratıcının yansımasıdır çünkü yarattıkları. yaratılana duyduğunuz duygular sizi bunun asıl kaynağına yaratıcısına götürür. dünyevi aşk da bizim çok daha vakıf olduğumuz dürtülere dayalı aşktır. ortada bir aşk varsa mevlana ve şems tebrizi arasında ki kaynağınız elif şafak'ın aşk romanıysa ve benzer diğer kitaplarsa bunlar hiç de sağlam bir kaynaklar değildir, bu kişilerin cinsel yönelimini açıklamaz. çünkü aşk bu şekilde yorumlanamayacak kadar geniş bir duygudur.

seveni de sevmeyeni de çoktur..
cinsel tercihi kendini ilgilendirir..
ve merhuma az saygı göstermek bu kadar zor olmamalı?!?!
homofobik bir başlık..

aynı yanılgıya o zamanın insanları da düşmüştür. şems ve mevlana’nın ilahi aşkını anlamayan insanlar bazen öyle şeyler söylediler ki şems incindi ve yolları ayrıldı. mevlana'nın o hasretiyle yazıldı man o to. çünkü şems mevlana'nın yüreğindeki allah aşkını gördü, ona yoldaş oldu. aralarındaki ilahi muhabbet ise aşktı, allah aşkı.

o zamanları bilmeyenlerin görmezden geldiği gerçek. heteroseksüel bir erkek başka bir erkeğe aşk mektupları yazmaz gençler. "orada öyle demek istemiyor" falan da demeyin. islamda nedense bu çok var. kuran'da "kadınlarınızı dövün" diyor, bizimkiler orada öyle demek istemedi diyor. ulan bu islam neden hep dolambaçlı yolları tercih ediyor? ne demek istediğini açık açık yazsa, ucu açık cümleler kurmasa daha kolay değil mi? "kafirleri gördüğünüz yerde öldürün" yazıyor, hâlâ "orada öyle demek istemedi" diyorsunuz. hani kuran "apaçık" bir yol göstericiydi?

neyse konudan çok uzaklaştım. mevlana da geydi, gülistan ve bostan'ı yazan şeyh sadi de geydi. şeyh sadi de teni bembayaz bir oğlanın dudaklarına yapışıp, onu kucaklamayı öyle bir anlatmış ki inanamazsınız. açın okuyun.

başka başlıkta mevlana’nın kafir olduğunu iddia eden yazar, burada gay olduğunu iddia etmiş. mevlana’nın fetö’cü olması başlığını da bekliyoruz kendisinden.

mesneviyi okuyun anlarsınız idda mıymış gerçek miymiş*))))

gay değil ya da isterseniz siz gay deyin ama kendisi hem cinsinde yaratıcısını görmüş bir zattır. ruh da cinsiyet olmaz. tanrının varlığını, ilahi aşkı ruhunuzun aynasını kendi cinsinizde de görebilirsiniz. bu terimler fiziki hayat için geçerli ruhlar için değil.

velev ki öyle, peki bundan bana ne?

onu bunu bırak da mevlana da bizi görecek mi onu söyle...

'benim sırrım değildir feryâdımdan uzak,

herkeste yoktur onu anlayacak göz ve kulak.'

yıllar önce bana söylediklerinde inanmadığım ancak şimdi okuduğumda kahkaha attığım ve neden olmasın ki dediğim iddia.

mevlana bisexuel bir bireydir hadi eyw

küçüklüğümden beri kafamı kemiren ama aslını öğrenmemin imkansız olduğu iddiadır. gerçek olduğuna da canı gönülden inanıyorum. gay olması tabiiki bir problem değil, olmamalıda. lakin bunun doğru olduğunu varsaydığımda şu da aklıma düşmüyor değil; mevlanayı seven birçok müslüman neden eşcinselleri yargılayıp kınıyor? gözünüzün önünde mevlana gibi bir örnek varken (ki bu örneğin eşcinsel olma olasılığı oldukça yüksekken) dini bahane edip zorbalık yapmanız niye?

evet yine sizi çok ilgilendiren bir konuyla beraberiz. size ne arkadaşım bundan.

mevlanay la şemsi okududugumda benimde aklımdan geçen şey bu olmuştu sonra bi kaç farklı kaynaktan daha okudum aklımdan aynı şeyler geçti .....
üstünde durmamıştım beni ilgilendiren şey duyguylardı kimle oldugu degil.

iddia ispatı gerektirir, ispatı olmayan iddia , iftira olur.

boşuna 'gel, gel, ne olursan ol yine gel,. ister kâfir, ister gay...' dememiş.

şemsi tebriziye yazdigi siirler dolayisiyla gay oldugu düşünülüyor. bence farkli bir sevgi onlarinkisi, allah aski vb bir sey

elif şafak’ın ‘aşk’ adlı romanını okuyunca acaba dediğim durumdur. ama bu aşk o aşk mı bilemedim.