müşteri her zaman haklıdır

kesinlikle katılmadığım önermedir. sözgelimi, müşteri bir kıyafet dükkanında giysileri paramparça etse ve ben buradan gidiyorum hadi eyvallah dese dükkan sahibi gitsin yaaa müşteri her zaman haklıdır mı diyecek ? yoktur öyle bir şey tabii ki.

absürt bir örnek olmuş azizim ortama göre değişkenlik gösteren önerme diyelim buna.

öyle ütopik bir örnek olmuş ki başlığın haklılığına gölge düşmüş. hakkı korunmalı anlamında müşteri haklıdır özet bu.

anlam veremediğim, sorguladığım, mantığıma sığmayan bir söz. her zaman müşteri haklı olmaz. mesela veresiye aldığı malın parasını ödemeyen bir müşteri haklı olamaz. satıcıya hakaret edip giden müşteri için haktan bahsedilmez. satıcıyı bezdiren, sıkboğaz eden müşteri için hak geçer kural değildir. müşterinin haklı olduğu hususlar olur ama müşterinin sınırı aştığı durumlarda haktan bahsedilmez. ha şöyle olur, "müşteri hakkı" diye bir kavram vardır, tüketici hakkı misali haksızlığa uğradığı zaman devreye girer. satıcı her zaman haklı olmayacağı gibi müşteri de aynı şekilde her zaman haklı olmaz.

müşterilik tanımı altında çalışanı hakir gören, onu toplum içinde küçümsemeye çalışan ve aldığı üç kuruşluk ürün için firmadaki tek görevleri satış yapmak olan çalışanlara saçma sapan sözler savuranı görürsem avlarım.
bana yapanlar olduğunda da avladım. benim bulunduğum ortamda yapanı da avlarım.
nezaketli olmaktan kimse ölmemiş.
kimse sizin o pis ağız kokunuzu çekmek zorunda değil. önceliğiniz insanlık olsun.
geriye kalan her şey çözülür.

afedersiniz bazı müşteriler g*tün teki, bende cadaloz olduğumdan bağırıyor diye beni şikayet etmişler.sen beni terslersen ben seni i*in ibiğine sokarım, öyle cazgırlığa böyle cazgırlık anam.

haksız olduğu yerde birinci kural geçerlidir diyerek müşteriyi çalışanın tepesine bindirirler. misal birisi topuk sesimden rahatsız olduğu için beni müdüre şikayet etmişti. çok gülmüştük, bazıları eğlendiriyordu bizi.

her zaman değilse de genellikle haklıdır, haklı olmalıdır. çalışan bir adım geride durmalıdır. oturup müşteriyle kavga etmek, işi büyütmek olmaz.

bu mottoyla çalışan bir iş yerinin personeli olmak çok zordur. işinden olmamak için haklıyken bile susarsın. müşteri her zaman haklı değildir ama iş verenlerin çoğu yavşaktır.

maalesef.

kadim bir patron diyordu ki, "maaşınızı ben değil, müşteri veriyor."

gerçek manada hak aranmaz, müşteri haklıdır, haksız da olsa.

eğer o müşteri ben değilsem ".... ler o müşteriyi" dediğim durumdur.

garson bir sabah müşteri olarak gelse ve patronuna buranın patronu kim dese ve azarlasa haklı olacak mesela. anlamlı bir şeymiş.

(bkz: ironi)

haklı insanın anca müşteri olabildiği bir dünyanın angaryasını ifade eden söz. işin yoksa haklı ol iki saat.. çok kazançlı iş değil anlayacağınız, günü kurtarır paraya dayalı ekonomilerde haklı olmak.

işletmelerin, esnafın kısacası ticaretle uğraşan her kişinin ilkesi olması gereken söz. çünkü müşteridir mal sahibinin orda bulunma sebebi.

satış yapılana kadar geçerli olan, sonrasında tarih olan durum.

ürkek bir ceylanın tekinsiz adımlarıyla işyerine gelen müşterinin alış-veriş yapması ya da hizmet satın alması için güvenini kazanmak hedefi doğrultusunda, oradaki yetkili kişinin güler yüzle velinimetine zerk ettiği etkili bir morfindir. rahatlatıcı ve yatıştırıcı etkisi vardır.

aylar önce kadıköyde bir kafede olay yaşandı. havin (twitterda lgbt bireyi adı altında terör örgütü sempatizanlığı yapan insan) gittiği kafede bir posteri görüp yırtıyor. garson gelip napıyorsunuz gibisinden tepki gösterince, garsonla tartışmaya giriyorlar. havin kafeden çıktıktan sonra twitterda kafenin ismini yazarak ve ben lgbt bireyi olduğum için böyle oldu diye olayı anlatıyor. akşamına 100 lerce lgbt destekçisi kafenin önünde protesto gerçekleştiriyor. sonradan işletme kamera görüntülerini yayınlıyor. ve olay aydınlığa kavuşuyor. olay şuan kimsenin aklında değil, 1 günlük olaydı. ama öncekine göre kafenin müşteri sayısı azalmış mıdır, evet. onun için müşteri her zaman haklıdır. he deyip geçmek gerekir. çünkü aptal aptal kavga çıkarır başınızı ağrıtır, he deyin geçin en azından başınız ağrımaz.
not: lgbt bireyi olan hiçkimseye düşman değilim, yanınızdayım. ama böyle terör örgütü sempatizanlığı yapan bir insanı muhattap bile almam.

büyük kolpadır. diğer yandan musteri de har zaman haklı değildir kardeşim. geçiniz.

harry selfridge bu sözü söyledikten sonra : "müşteri zevk meselelerinde her zaman haklıdır". başka bir deyişle, bifteklerini ketçaba batırmak istiyorlarsa haklıdırlar ancak bu, eti tadamadıkları için bunu bedavaya aldıkları anlamına gelmez. eğer ekose pantolonu çizgili bir gömlekle karıştırmakta ısrar ediyorlarsa haklıdırlar, sadece tatsızdırlar.

ama daima son aşamada satıcının istediği olur.. sonuç mu..? müşteri haklı haklı hakkın rahmetine kavuşuncaya kadar durumda asla değişme olmaz. ve müşteri hakkı, 'lan ben daima haklı oluyorum da, bu benim niye hiç işime yaramıyor diye haklı haklı düşünmeye başlar.. (nolur başlasın artık.)