nafaka

türk erkeğini maddi olarak sömürme sistemi. o yüzden türk kızlarıyla evlenmeyin.

jeff bezos, boşandıktan sonra eşine, 35 milyar dolar değerindeki amazon’daki %4 hisseyi nafaka olarak vermiştir.

(bkz: madafaka)

sami türk mitolojisinde kadınların boşandıktan sonra erkekleri eşşek yerine koymaya kalkmasından sorumlu tanrıçadır. kadınların vampire evrilmesinde rol alır. tüm dullar nafakka'ya aittir.yada nafakka tüm dullara bilemedim. aklı başında erkekler nafakkanın gazabından korunmak için ev ,araba ,mehir,eşya ve bilimum adaklar adayarak korunmaya çalışır.gazabı fenadır.yada başka bir değişle nafaka tanrısı türk kadınıdır...

boşanan erkeğin ayrıldığı eşine verdiği paradır. kadının erkeğe para vermesi kabul edilmez ama erkeğin tahakküm kurma biçimi olarak da düşünülebilir. para verecek konumda olan/ üst olan erkektir, o yüzden parayı da erkek vermelidir algısı ve gerçekliği vardır.

erkek zenginse ve boşanırsa eski karısına nafaka öder,
kadın zenginse ve boşanırsa eski kocasına nafaka ödemez.

her fırsatta eşitliği savunan kadınlar söz konusu durum nafaka olunca neden sus pus oluyorlar.
artık kadınlar da erkekler kadar çalışma hayatının içine giriyor.
mağdur olan kadınlar elbette belli ölçekte yararlanmalı fakat nafaka işine bir düzen gelmesi lazım.

1- eğer kadın aldatmışsa kesinlikle nafakadan faydalanmamalı.
2- nafakanın süresi ev fazla evlilik süresi kadar olmalı.
3- çalışan kadın nafaka alamamalı.
4- devlet işkur aracılığı ile boşanan kadına 2 yıl içinde en az 3 iş bulmalı. eğer kadın kendi iş bulamadıysa ve devletin verdiği işleri de beğenmediyse nafakası kesilmeli.
5- boşanan kadın eğer barınma sorunu yaşıyorsa devlet çözüm bulmalı. (barınma evi vesaire)
5- eğer kadının 0-1 arasında bebeği varsa (aldatma haricinde) her durumda 1 yaş bitene kadar nafakası ödenmeli.
6- nafaka miktarı erkeğin maaşının yarısını geçmeyecek şekilde en fazla en yüksek işsizlik maaşı kadar olmalı.

eğer amaç kadını mağdur etmemekse o zaman devlet kadının barınma ihtiyacını karşılayıp günde 1 öğün yemek verebilir, ayrıca çocuğunun bakım masraflarını belli yaşa kadar karşılayabilir.

burada nafakaya söz söyleyen erkeklerin tamamı kadına şiddetten yana bir faşist ve potansiyel kadın katilidir.
istisnalar olmak üzere, ödenen aylık nafaka erkeğin aylık gelirinin dörtte biri kadar. bunun üstü hakim takdiri olur. 11420 lira asgari ücret alan birisinin vereceği nafaka 2855 lira.
ben bunu veremem, geçinemem diyen bir erkek, ya kestirip akşamları otoyol kenarında otostop çekecek ya da karısını dövmeyecek, karısına sövmeyecek, aradaki ilişkiyi kopma noktasına sürüklemeyecek. bu kadar basit bu denklem.

üff üç kuruş için ne ağladınız yaa. benim babam da böyle ufak hesaplar peşinde koşardı, şimdi kendisinden nefret eden iki kızı var ve tek başına ölecek.

kulaktan dolma yalan yanlış mahalle dedikodularına istinaden zırlayıp duruyorsunuz.
mevcut mevzuatı izah edeyim biraz.
evvela nafaka değil, yoksulluk nafakası.
yalnızca boşanma durumunda değil, yoksulluğa düşmüş ebeveyn de çocuğundan yoksulluk nafakası talep edebilir.
boşanma konusuna gelince:
* boşanma durumunda yoksulluk çekecek olan tarafın talebi üzerine nafaka bağlanır. kadın ya da erkek farketmez. memlekette boşanma nedeniyle yoksulluğa düşenlerin tamamına yakını kadınlar olduğu için yalnızca kadına nafaka bağlanır sanıyorsunuz.
* boşanma durumunda kusurlu olan tarafa talep etse dahi nafaka bağlanmaz.
* nafaka talep eden tarafın bir geliri varsa ve yaşam standardında büyük bir düşüş olmuyorsa nafaka bağlanmaz.
* nafaka bağlanmasına karar verildiğinde nafaka ödeyecek kişinin geliri dikkate alınarak gelirine oranlı miktar tespit edilir.
* ortada bir çocuk varsa sizin çocuğunuzdur. başkasının çocuğuna zaten nafaka bağlanmaz. o çocuğu yaparken büyütüp yetiştirmeyi taahhüt ederek yapmışsınızdır ve yetişkin olana kadar bakmak zorundasınız.
*çocuğa bağlanan nafaka boşanılan eşe bağlanan nafakadan ayrıdır. ayrıldığınız eş nafaka talep etmemişse, ya da yeterli geliri olup nafaka bağlanmamışsa bile çocuğunuza nafaka ödersiniz. büyüyene kadar yapılacak masrafı paylaşmakla yükümlüsünüz. velayet sizdeyse, eşinizin geliri varsa siz de çocuğunuz için nafaka talep edebilirsiniz.
türk medeni hukukundaki nafaka düzenlemesi amerikan filmlerindeki gibi değil yani.

benimki nafaka değil madafaka haha.. ne komik son 6 yıldır cem yılmaz. üst düzey zenginlerin güleceği şakalar hem rahmi koç filan.

nafaka, boşanma olsun olmasın erkekin sağlaması gereken para demek değil mi ya?

dinci kim bar, o daha iyi bilir. çünkü bu islam hukukunda geçen bir durum. nafaka. madafaka benimki haha. rahmi koç filan...

nafaka eşlerin ayrılma kararı sonrası hayatın devamlılığını sağlayabilmek amacıyla getirilen bir uygulamadır. aynı zamanda boşanma nedeniyle eşlerin, çocuklarına ve birbirlerine karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi adına açılan dava türüdür. nafakasız olmayacağı gibi herkesin mutlu olacağı bir nafaka düzeninin de olması önemli diye düşünüyorum.

nafaka kadına ait bir hak değildir; yani kadınlar olarak düşünüyoruz ve biraz kanun biliyoruz. nafaka bir tarafın diğerini boşandıktan sonra maddi olarak desteklemesidir ve süresiz değildir. bu boşanma durumunda bir tarafın maddi olarak zarar görmemesi, hayatını devam ettirebilmesi için verilir. tarafların çocukları varsa velayeti alan her bir çocuk için ayrı ayrı iştirak nafakası talep edebilir. çocuğun bakımına verilen destek, kadının ya da erkeğin hayatının bir döneminde ölene kadar birlikte olmak istediği insana nafaka vermesi kanunlarca belirlenen bir haktır.

çocuk yoksa da bir taraf çalışmıyor, boşanma ile maddi olarak dara düşüyor vs gibi durumlar için yoksulluk nafakası talep edilebilir. süresiz değildir dedik diye buna itiraz edecek olanlara bilgi olsun diye süresiz belirlenen nafaka da şartların değiştiği, kötüye kullanıldığı gibi sürüyle sebeple kaldırılabilir.

ayrıca daha evlenmeden sizinle boşanması durumunda vereceği nafakayı hesap eden hiç kimseye selam dahi vermeyin. bu ülkede bütün ömrünü çocuklarına adamış sonra da son kullanma tarihi geçmiş raf ürünü gibi kapıya atılan tonla kadın var. boşanıyorum artık maddi destek sağlayamam dedikleri kadınların çoğunun iş tecrübesi bile yok. kusura bakmayın ama bu bayağı şereflessssliktir.

deccal zihniyeti

benim ex'lerden birisi, nafaka talep etmiyordu. aslında normalde alması gerekiyormuş ama, ayrıldığı eniştenin o ara durumu olmadığı için almamış. bunu bana çok anlattı. ne kadar "yüce gönüllü" bir kadın olduğunu açıklamak için, bu yaptığı kıyağı (ona göre) sürekli bana anlatıyordu. bu tip kezolomasyon cinsi bol nette. işin o kısmını tartışmaya gerek bile yok. 3 milyar tane kadar leş karı var bu dünyada ama neyse...
ben bu duruma kıl olduğumu belli etmeden vurmuştum buna iç-dış bdsm olarak klasik. (kadın etine dayanamıyorum maalesef. biri ayağını uzatsa insanlıktan çıkıyorum hemen, aç yaratılışlılardanım)

gel zaman git zaman, bu benimkinin acıdığı enişte, zart diye evlendi başka bir kadınla. benim ex de, bu duruma dellendi. ben bu yeni evlilik olayını işittiğimde, kendisinden ayrılalı uzun zaman olmuştu. başka bir kadının tenini şenlendiriyordum o ara demirimle. özele girdiği için bahsedemem bu olaydan tabi ki. (bu konularda etiğim-ahlağım çok sağlamdır övünmek gibi olmasın)



delirdi benim hatun, dava açtı adama evlenmesine kızıp. geriye dönük dünyalar kadar para aldı. evet, "geriye dönük". o tamlamaya dikkat edin beyler. yaşayarak öğreniyoruz bunları hep. böyle kanun varmış lan. çok şaştım ben buna ama belli etmedim.

ben o aralar, artık kavgalı günleri geride kalan ve sakince havadan sudan konuşan olgunluk abidesi eski sevgili pozisyonunda olduğum için, adama dava açmasına yardım edecek bir avukat arkadaş önermiştim kıza. kesinlikle meme beklentim yoktu. çünkü gayet besleyici başka bir meme vardı dediğim gibi. (gerçi normalde memenin fazlası şifadır ama, bununla yeniden muhattap olmamak için, o toplara girmemiştim). ben sonradan, avukatı önerdiğime bile pişman oldum. eski enişteyi kaz gibi yoldular. ırzına ırzına yüklendiler adamın. tek suçu da evlenmek, sevdiceğine mobilyalar almak. yazık böyle adalete ya..

nafakanın eskiye dönük de alınabilmesi beni çok üzdü. bu kanunu çok "meriç" buluyorum kısaca. banka aidatlarını bile almak isteyenlerin önüne binbir zorluk çıkarıyorlar, bunda zorluk yok. "eski kocamı sikcem devlet bey yol verin bana" diyosunuz, vezneden size para sayıyor memur. kanun bunun gibi aşağı yukarı. tam olarak olmasa da, özeti aynı bu.

bu kirli çarka dahil olmak beni kahretti. çünkü ben de meriçlik yaptım avukat önererek. bu konuda kendimi suçladım hep. kendime ceza vermek için bileklerimi kestim 2017'de. şişman kadınlarla birlikte oldum, 350 kilogramdı hepsi, filden hallicelerdi. yüzüme oturup beni ezerek öldürmelerini istedim. korktular, yapmadılar. günlece asıldım evde yapayalnız. gece gündüz asıldım. kalbim kararana kadar jav izledim. bu hatamı vicdani olarak telafi etmek için, bir sürü kötü şey yaptım kendime. hala geceleri uyuyamıyorum. birisi dokunursa hemen sıçrıyorum. (sapım uzun süredir, dokunanım da kalmadı)

düzen çok değişti, buna üzülüyorum. 90'larda tek derdimiz, okul eteği altından çorap üstünden bacak ellemekti ne güzel. ne ara aşk ilişkilerinde bu kadar komplike ve yozlaşmış hadiselere geldik? ben ne ara, eski sevgilimin eski kocasının yeni eşine instagram'dan bakıp, "oo sağlam karıymış" der oldum kendi kendime? ne ara bu kadar insanlıktan çıktık? cidden bunları anlamak zor. beyaz güvercinlerdi kalbimiz, şerefsiz tilkilere döndük. çorap hastası yaptı zaman bizi.

büyümek çok zor arkadaşlar. büyümek, sevda ve seks işlerinde insanı çok ayrı düzlemlere atıyor. bi ara ne güzel yasemin'i sinemada ellerdim habire ya, ne kadar tuhaf.. hiç öyle para pul konuşmazdık. onun tek derdi bacaklarını sıkıp ellerimi arada hapsederek, daha yukarı çıkmamı önlemekti. benim de tek derdim, gıdıklama taktiği ile, bir anda en tepeye ulaşmak ve, su havzasında özgürce kulaç atmaktı. çocuksu bir sevgiydi yaşadıklarımız. bdsm yoktu içinde, nafaka yoktu, dul bir öğretmenin sözlükte ciddi pozlar ile çaktırmadan koca arama sinsiliği yoktu bu güzel elleşme işlerinde. gold diggerlık nedir bilmezdi kızlar. yaso'mun kankası güline yürürdüm ince ince. 4-5 kızı birden devirdiğimi hayal ederdim wc'de. manyaktık, ffm'ciydik ama saftık o yıllarda. tek aşk fırtınam bunun gibi masum şeylerdi.

şimdi hangi hanıma niyetlensem, en az 2 eski kocası oluyor. kime uçkurumu çözüp düldülümü lokumlarına dayasam, 3 saat nafaka maceralarını anlatıyor önce. kadın eti uğruna prensiplerimden kısa süre vazgeçiyorum. "helal olsun aşkım donuna kadar al, haketmemiş senin sevgini o adam" deyip yumuluyorum kendimden geçip. sonra çok pişman olup ağlıyorum. ruhum çok kirlendi bu yalanlarla bee. bu yorgun sevişmelerin verdiği şeytani hamleler, tokatlı-morartmalı çirkin olaylar çok asimile etti beni . yüzü sıyrık, arlanmaz birer kadın öğütücüsü yaptı hayat bizleri. iffet filmindeki taksici cemil kadar kötü insanlar olduk, ne bulsak dayadık hemen sorgulamadan. lanet olsun bu kadın eti güdüsüne. herkes kirlendi. o eski saflık kalmadı kadınlarda da. eskiden sadece, sahil yolunda yürürken kağıt helva yemek isterlerdi . gözlerim doluyor o günlere. baloncu amcadan pamuk şeker alırdık, onu yerlerdi. şimdi komple yiyorlar. tamamen kemiriyorlar adamları tavşan gibi. insan nude istemeye bile korkuyor bu devirde. (ben cesurum bu konuda, genel olarak örnekledim yanlış anlaşışmasın. bana güvenle atabilir herkes. ben edepli olsam da alt benliğim pislik, o bakar bence)

ps: baloncu amca pamuk şeker ve çilekli limonata da satıyordu. dikkatli okurlar burada mantıksızlık bulmasın boş yere. baloncu amca aslında başta sivil polisti. balona düşerdi sabahları meydanda. sonradan, balondan daha iyi kazanınca polislikten ayrıldı, meslek değişti. biraz gereksiz bir bilgi bu. yine de eklemek istedim bilgiye aç dimağlar adına. yasoş da çok sağlamdı. şeffaf tenli ve yer yer damarlı bacaklı kadın seviyom demesi ayıp. cam gibi olmalı bir kadın, kemik gibi sıyrılmalı dokununca.