normal sözlük için öneriler

kişisel iletide formatlı yazım desteklenmiyor.

(bkz: sebebi neydi ki)

böyle bir başlık bir sözlükte ne zaman akışa sabitlenir işte o gün sozlugun bitiş süreci tamamlanmis demektir..

panda rozeti getirin

bana biraz kıyak geçiniz

engellediklerimizin yazdıklarını portakalda da görmesek, kendileri bizim için tamamen yok olsa keşke. bir hayal sanırım :')

yazar alımlarında biraz daha dikkatli olmakta fayda var. başının sonunun yeri belli olmayan saçma sapan cümleler kuranlar mı dersin, kelimeleri sağından solundan çeşitli noktalama işaretleriyle kafasına göre bölenler mi dersin, ne ararsan var. biraz dikkat edilse mi artık böyle şeylere?

ekşi sözlük, ilk zamanlarındaki yazar seçimlerinde gösterdiği sıkı ve kuralcı tutumu sayesinde ekşi sözlük oldu. anket başlıklarını, formatsız başlıkları, kural tanımaz tanımları sineye çektik*. sırada türkçe yazamayan insanlara tahammül etmek mi var artık?

başlıklat için kelime engelleme gelsin. misal ben bekaret yazan başlık görmek istemiyorum akışta.

şöyle yapılsın böyle yapılsın

uzun bir tanım yazıp yanlışlıkla çıkış yapıldığında tanımın silinmesi çok hazin. bazı sözlüklerde olduğu gibi, sayfa yenilense bile tanımın, kendimiz silmedikçe ya da gönder'e basmadıkça silinmemesi çok iyi olurdu diye düşünüyorum.

bıktın bizden iko ama bu olay cidden can sıkıcı olabiliyor.

bir de birinden bahsedildiğinde bildirim gitse mesela bahsedilen kişiye. bu biraz daha keyfî ama yapılabilse şahane olurdu.

chatgpt kullanarak uzun tanımların altına özet ekleyelim.

“sözlük ile ilgili öneriler” başlığı altına şiddetli şekilde savunarak yazdığım bir olguydu sözlüğün bir uygulaması olması ve tüm kullanıcıları safariyle giriş yapma eziyetinden kurtarmak.bugün, artık bir uygulamaya sahibiz. kullanıcıları dikkate alan bir sözlük ekibinin olması güzel. uygulamada ufak tefek yazılımsal sıkıntılar var. uygulamayı kullanırken küçük pürüzler oluşturuyor ama bunlar zamanla rayına oturtulur. daha yeni oluşturulmuş sanal bir platform’a sahibiz. minimal aksaklıklar çok normal.

gelelim ikinci önerime; bence bizim sözlüğün kişiselleştirme yapabildiğimiz bir “ bookstore” nun olması lazım. bookstore insanlarda genelde kitap ve kırtasiye ihtiyaçlarınızı alabildiğiniz, sadece o kuruma’a özel d&r bozması bir alan gibi izlenim veriyor ama değil.

üyesi olduğunuz kuruma ait her türlü lisanslı ürünü alabildiğiniz, geniş kategorilere sahip bir online/ fiziksel alandır bookstore.

dolayısıyla ben en azından normal sözlüğe ait kupaları, sözlüğün rengini baz alan ( turuncu / beyaz baskılı) t-shirtleri ve touchpad ve minimal diğer aksesuarları alabildiğimiz online bir eklentinin sözlüğün kenarına köşesine eklenmesini isterdim. en azından t-shirt ve kupa sipariş etme şansımız olmalı. bu sözlüğe olan bağlılığı güçlendirir ve insanların burada yaptıkları şeyin gerçekten bir paylaşım olduğunu anlamasını sağlar.

dışarıda bireysel ve bağımsız olarak bunları bastırabileceğimiz bir sürü aracı firma mevcut. çokta uygun fiyatlara güzel baskılara sahip olabiliyorsunuz ama maksat kurumun kendisinin bu fikri destekleyip, bu fikri hayata geçirmesi.topluluk ruhu böyle olgularla güçlendirilir.

bu yüzden her üniversitenin, takımların ve diğer grup oluşumlarının hep t-shirtleri, ceketleri, kupaları var. ben kendi okulumun bookstore’unu soydum. daha yeni 2 farklı renk t-shirt aldım. olay tamamen bağlı olduğun kurumun ruhunu korumak ve parçası olmak.

neyse, finalimiz : kısaca app inanılmaz pratik oldu! güzel oldu! yaşasın app!
app is high, safari is low!

tüm parayı varı yoğu mobil uygulamaya gömdünüz belki fakat şu cümle sonlarına otomatik olarak nokta koymayı gerçekleştirmek bu kadar zor olmamalıydı

turşu suyunun iyisini anlatan başlık.
öyle, yalan mı?..
tanımların hepsini (!) okudum. aşağı yukarı şöyle;

- ama unutma saadet, turşu suyunun iyisini, ben bilirim, limonla olur!
+ sirke!
- limon!
+ sirkeeee!
- limon!..

bi kornişona nutella sürmedikleri kalmış. bekara hatun boşaması kolay tabi.*
çaylaklarda düzgün türkçe isteyenler falan var. yahu şaka gibi... babasıyla karısını paylaşan bi tane adam, yazar (!) yapılmış, ilgili entry silinmiş, adam hala yazar (!)... böyle sözlüğe girip çıkıyor falan. biz de dua ediyoruz, adam dm'ye bırakıp, aklımızı oynatmasın diye... siz hala türkçe de, bilmem ne de? ohoo, işimiz iş.

benim size, yeni bi önerim var: nickimi doğru okuyamayan yazar yapılmasın. evet, tamamen duygusal olmayan objektif bir istek. ne var?.. hayır, utanmadan bir de bunları, radyo yayıncısı falan yapıyorsunuz. ayıptır yaa, bu kadar da olmaz ki canım. halihazırda nickimi doğru düzgün okuyan iki radyocu vardı, biri gitti. diğeri de gider bu gidişle ben söyleyeyim. eski nickine geri dön halych falan, bunlar hoş şeyler değil. sanki onu çok mu düzgün okuyordunuz? bu gözler, eski nickimi hinsim diye okuyanı bile gördü. e yuh!..



son olarak ciddi birkaç istek yazıyorum ki tanım boş geçmesin:

1. yoldaş dahil, tüm moderatörlerin gizli gezinme özelliği kapatılsın, bu durumda başlıklar coşuyordu, hatırlatırım. insanlar tanım girsin, forumsal başlıklar akmasın diye falan değil, sanki şimdi çok mu tanım (!) giriliyor. *

2. yazar alımlarında, birilerinin fake'i olan yazarlara dikkat edilip alınmasın. vpn kullanıyorlar falan değil, yazım tarzı ve usluptan direkt ayrıştırılıyor, yazar oldukları anda dm'de bitiyor bunlar, yapmayın.

3. nickaltı tanımlarından, hakaret olayları kaldırılsın, ortam biraz seviyelensin. kim olursa olsun, sırf sansürledi diye küfürlü tanım girilmesini doğru bulmuyorum, burası ulu değil; kendinize gelin.

4. parfümdür, kremdir, makyaj malzemesi, o, bu tanımı girdiğimizde, ki ekşi'de çok var ve google'da en çok aranan şeylerin başında geliyor, sansürlenmesin ya da abuk subuk dalga geçenlerin tanımlarına bi kota konsun canım, bu ne? aaaa. siz dalga geçeceksiniz diye tanım da mı girmeyelim?* süslü'ye gidin falan. bunlar ayıp şeyler.

5. son olarak akışın içinden geçilmesin, lütfen. ciddi bi tanım giriyoruz biri gelip resmen akışı viran eyliyor. çoğu giden yazarın, ortak düşüncesi de buydu ama pek dikkate alınmadı sanırım. bu da, dikkate alınır/alınmaz beni alakadar etmez. ben yazayım da, içimde kalmasın.*

veeeee tatlı (!) tanımımı şununla sonlandırıyorum; 6 litre pırıl, 10 liraydı; 4 litre pırıl, 21 lira 90 kuruş * türkiye uçuyormuş, nereye uçuyor? aklınızı başınıza devşirin diyorum ve huzurlarınızdan ayrılıyorum.
buradan

yoldaş’a kayyum atansın.

yoldaş a kayyum atanır mı bilmem ama aklı sıra kendince bir liste yapıp sağa sola sataşan kavga çıkarmak isteyen iftira edip her tür hakareti yapanlar önce bir şutlansın. o kıt akıllarıyla bilgi almaya çalışıp ruh hastalıklarını yayanlar bir gitsin.
sürekli nik degistirip gelip fake hesap alıp insanları sözlükten soğutuyorlar. ben zaten pazartesi kafa izni alacaktım zaten ama kalanlar için sıkıntı.

edit. halitcydiae den bahsetmiyorum asla ben görmedim onun yazısını .kendisi değer verdiğimiz bir kardeşimizdir. ben baskasını diyorum. onlar kendilerini biliyor.

abi seri tanım silme niye yok ya

biliyorsunuz çünkü kimsenin durmayacağını.

inat ettim lan. 3,3 tüm tanımlarını sileceğim.

toplamda 3 yılda fazla sürüyor. vazgeçtim

yönetim katı çok yumuşak. sert olmalılar yoksa bunlarla başa çıkamazlar. birbirini pohpohlayan işe yaramaz yazar takımı çok güçlü çünkü işe yarar olanların çoğu gitmiş, kalanı da salmış. şimdi, senin bunların hakkından gelmen için sert olman şart. klavyesine vura vura öğreteceksin. öğrenmek istemiyorsa da şutlayacaksın. vallahi bi' şey kaybetmezsin.

vaktiyle kullanıcı adım "yoldaş" diye beni yazar yapmayan yönetim şimdi kimleri kimleri yazar diye yazdırıyor.
insan gerçekten hayret ediyor

yukarıdaki girdiyi çok haklı buluyorum.
engellediğiniz her yazarı görmemek adına yoldaşa bir miktar para bağışlamanızı öneririm.
bu kadar kafaya takmayın, demokraside çareler tükenmez.

t: öneri sunacak kadar bilgili ve ilgili değilim,haşa.*

radyo yayınlarını tekrar başlatın.
profiller açıldığında hangi yazarın dinlenmesini istediği müzik varsa o çalsın.profiline giren yazarlar dinlesin.

kapatılsın.