2601.
tahmini saat 3 gibi uyurum, sabah iş var ve geç yattığım için pişman olacağım, neden böyle bir şey yapıyorum bilmiyorum, neyse bir sigara içip kaçıyorum. *
devamını gör...
2602.
"ölmek için artık çok gencim" yazmışım yıllar önce.. ne demek istediğimi bilen söylesin
devamını gör...
2603.
düşlerimden sakındım sevdayı esen rüzgarda aradım, kaybolan gülüşümde buldum ben huzuru yeşerecek umutlarıma sakladım
zeynep
devamını gör...
2604.
gecemi karanlık bir gökyüzünü izleyerek değil de taze dökülmüş damlalarından kurtulan, bulutların terk etmekte olduğu mavi ve grinin
birleşimini düşleyerek kapıyorum.

gözümü açsam karanlığa bakıp siyahı göreceğim ama istemiyorum.
devamını gör...
2605.
önce beni kötü insanlarla karşılaştırdın sonra kötü yaptın. sonra yenildim. sonrada kötüyüm diye beni terkettin.
devamını gör...
2606.
kırılma noktası
2013 yılından beri, kimseye gönülden bağlanmadım.zaten inancımıda yitirmiştim .
taaki 2017 yılının nisan ayına kadar, ilk kez uzaktan gördüm onu ilk başlarda pek bir şey hissetmedim.
bir kaç gün içinde birşeyler oldu durduk yere aklıma takılmaya başladı, tesadüfen yanında geçerken parfüm kokusu burnuma geldi. aslında rock müzik dinlediğim hâlde kafamın içinde murat dalkılıç'ın
la fontaine parçası yankılandı.
hep aynı saatte, görmeye başladım ,her gördüğümde sol yanım sızım sızım sızladı.
belki de benim için kırılma noktasıydı.
devamını gör...
2607.
dünya
küre şeklinde bir
tilt oyuncağı gibi
oldukça da tasarlanmış tarafımızdan
çok mu farklı yuvarlanıyoruz?
çok mu farklı gidişat?
çocuk tilti çoğumuzun yuvarlağı
yuvarlanacağı
uygun boşluğa yerleş
ve sakın rahat olma
kafanız rahat olsun
yeteri kadar yuvarlak doğmadık diye
hayıflanmayın
ya geçmişiniz ya soyunuz
yuvarlanacak yuvarlanacağı kadar
ve inanın
hiç olmadığımız kadar tilt olacaksınız
her seferinde

22.06.22
devamını gör...
2608.
insan hayatı boyunca bir çok kişiyle karşılaşır. pek çok kişiyle kesişir yolu. ancak bu insanların çok küçük bir kısmı bir yer edinir. bu kesişme kısa süreli de olabilir uzun da. bunun bir önemi yok. zaman, şartlar ve birlikte geçirilen zamanlarda neler yapıldığı bunu belirler. hayatta karşınıza çıkan bu kişiyi gördüğünüz an bunu bilmeniz imkansızdır. bir an gelir ya arkanızda bırakır bir daha hatırlamazsınız ya da hayatınızda bir yer verir, onu bambaşka bir yere koyarsınız. o bambaşka birinin yaptığı kadar da iç acıtan başka bir şey olamaz.
devamını gör...
2609.
bir güldün güneş doğdu,sokak aydınlandı, kuş havanın serinliğine aldırmadan yerdeki su birikintisinde yıkandı. tavuk suya gagasını daldırıp sana baktı yutmak için, bülbül en güzel namesi ile öttü, kelebeğin ömrü uzadı,ağustos böceği bir şarkıyı tersten söyledi, karınca yükünü bırakıp seni seyretti. kumru eşini farklı sevdi, günebakanlar yüzünü sana döndü. ağaçlar çiçek açtı, gül senin kokunu saçtı.
birde günaydın desen neler olurdu acaba?
devamını gör...
2610.
haziranın 21'i doğum gününden bir gün evvel...
yarın bir yaş daha yaşlanmış olacam. bu gün çok inanılmaz derecede yoruldum. her şey üstüme çok geldi. çalışmak zor... çalışmak zorunluluk! çok yoruluyorum, çok...
sabahları enerjik oluyorum günün sonuna doğru enerjim sömürülüyor. belki de buna ben izin veriyorum. vermemem lazım. ne kadar yorulsam da yorulduğumu göstermiyorum. hayatımın her anında güçlü görünmek zorundayım. bu herhangi bir iş olsa bile düştüğüm gözükmemeli. bazen başım dönüyor ancak ben bunun da kimsenin görmesini istemiyorum. düşecek gibi hissediyorum. gerçekten de halim kalmadı hiç bir şeye!..
devamını gör...
2611.
çekilmez bir insan oldum uykusuz aksi nalet.. ve bunu hiç sevmiyorum. bu aralar daha da bir sıkıcıyım artık rol icabı bile gülemiyorum etrafımdaki insanlarıda üzüyorum iyice toksik insana döndüm. umarım bitmeyen sınavlar ve havalar yüzündendir.
devamını gör...
2612.
okusanız intihar edeceğiniz defterdir.
devamını gör...
2613.
toplum normlarından daha farklı bakışa ve düşüncelere sahip olmak toplum tarafından sürekli eleştirilme hakkı doğuruyor. herkes gibi düşünüp yaşamadığında düşüncelerin ve davranışların bir kusur gibi atfediliyor. en basit örnek yapmakta olduğunuz mesleğiniz. eğer mesleğinizde herkes gibi davranışlar sergilemiyorsanız, fazla duyarlı, fedakar ve hassas yaklaşımlar sergiliyorsanız herkes tarafından eleştiriye maruz kalabiliyorsunuz.
devamını gör...
2614.
tükenmez derde düştüm halım keşmekeş,
bir yar aldım, kalbi, ruhu leş,
içim kan ağlıyor ama dışım serkeş,
goethe giren şemsiye açılmaz...

tabiata gitsem doğa ana dışlar,
içki içsem alkolizmim yine başlar,
günah çıkarsam tanrı beni suçlar,
göze giren yaştan kaçılmaz...

cünibiyim tekmil i alem düşmanım,
geldiğime geleceğime pişmanım,
kayboldu hükümsüzdür gülüşlerim,
özü bölen meyden içilmez...
devamını gör...
2615.
birden iki çıkmaz, ne büyük yanılgı.
devamını gör...
2616.
iyimisin…
iyi falan değilim kötüyüm her zaman olduğu gibi kendimi yanlız tek başıma hissediyorum kendi yaralarımı kendim tek başına kapatmaya çalışıyorum, çalıştım oldumu bence olmadı
birde üstüne üstlük daha fazla yara açıldı vücudumda, bedenimde ve en önemliside kalbimde* kaptamadığım tek şeyde o oldu kalbimdeki yaraları kapatamadım yapamadım beceremedim hiç bir şey beceremediğim gibi
kendimi o kadar yanlız hissediyorum ki yanlız değilsin diyenler bile o saniyede yanlız bıraktılar , söyledikleri şeyde yalan gibi hissediyorum eğer doğru olsaydı*dedikleri, kendimi o kadar yanlız hissetmezdim
hiç bir zaman demediler niye kendini bu kadar yanlız hissediyorsun beri diye.
sormalarını isterdim ama beklediğim soru gelmedi asla. üzerime geliyorlar her şey den sıkıldım herkesten sıkıldım ama yanında olmalarını istediğim kişiler yok gerçi olsalar ne fark eder ki değişen hiç bir şey olmayacak beni mutlu edecek kimse yok mu?
beklediğim mesaj gelecekmi kimden geleceğini bile bilmezken ,sadece mutsuzluk kaplıyor yanlızlık kaplıyor içimi *
devamını gör...
2617.
şu anda,
bir karar verme aşamasındayım
bir daha karar verme ile vermeme arasında
devamını gör...
2618.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2619.
tozlanmış klavyemle iyi geceler diliyorum öncelikle,

uzun zamandır yazmayınca bir ciddiyet geliyormuş, öyle slalom giremedim önceden yaptığım gibi. zoruma giden son bir şeyler kalmış diplerde, deşmeden anlatmak isterim ama zor. neyse deneyeyim, sıkıldığın yerde okuma kardeşim. şuan senin keyfini düşünemeyeceğim. kuyruk acısı mı, yürek sızısı mı ne boktan bir duygu lan bu. derdim; seçilmek. kelimeye sardım durup, durup. komple cümlesi de var bunun. hatta iki cümle.

"göremedin mi? onu değil, seni seçtim diye böyle yapıyor." öncelikle, göremedim. kendi karmamın iyiliği için dahi olsa, seni içimde affedip, senin için her şeyin en iyisini dilemiyorum ve affetmiyorum. sana gelsin bir takım küfürler! sonrasında eğer o seçim oluştuğu an'ı görseydim beni o saniye kaybederdin.

"onu değil, seni seçtim" ne bir iltifat ne de bir savunma sayılamaz nezdimde. ben seçilmem, seçerim kafasında değilim, yanlış anlaşılmasın. bizim onunla bir geçmişimiz var ve eğer yaşadıklarımızdan sonra güzel bir yüze karışıyosa o kafa, ben bunu kabul edemem.

"göremedin mi? onu değil, seni seçtim" neden mesela? baktın kadın evli ve kocasıyla uğraşmak istemediğin, zorluğa gelemediğin için mi? karakterim için mi? hoş sohbetim için mi? aramızda ki kimya yüzünden mi? o kadar birbirimize vermediğimiz mektuplar yazdık, boşa gitmesin manevi emeklerimiz diye mi? benim güzel yüzümün huyu suyu hatrına mı beni seçtin? her şeyin başında ben seni seçmemiştim biliyorsun. ben seni yanımda istemiştim. manevi her şeyim tamamdı. yalın'ın dediği gibi bi' tek sen eksiktin. beni sevmeni isterdim, seçmeni değil. artık rakı masasında, hüzünlü bir şarkıda üzüleceğim burukluğum bile olmanı istemiyorum. bi' takım yazıklar oldu ve artık "ne yeni bir aşk avutur bizi, ne de geçmişin izi".

hoşça kalma örtmen.
devamını gör...
2620.
melisa çayımı yaptıktan sonra balkondaki salıncağıma oturdum, yeni yağmış yağmurun ıslattığı yollara ve kapkaranlık denize baktım.

belli bir noktaya kadar mesafeyi, yalnızlığı ve bireyselliği seviyorum. toplumun tanımadığı anlamdan yola çıkarak sosyal bir insan olmadığımı belirtmeliyim. kendi dünyamda mutluyum açıkçası. gelecek hedeflerim arasında benden başka birinin yerinin olmadığı fark ettim.

ama...

bazı anlarda tuhaf bir boşluk hissi oluşuyor içimde. etrafıma bakıyorum. bana zor gelen şeylerin insanlar için ne kadar kolay olduğunu görüyorum. bunların en başında aşk ve arkadaşlık geliyor.

duygusal anlamda hayatıma aldığım iki insana da platonik duygular hissettim. biri üç sene sürdü, diğer geçtiğimiz nisan ayından beri devam ediyor. ikisiyle de aramda bir şeylerin olma ihtimali yoktu. varoluşumdan dolayı karşımdaki insanların kategorisinde değildim zaten.

bundan dolayı onları suçlayamam elbette.

diğer insanlara bakıyorum. birine "yürümek" ya da sevgili yapmak ne kadar kolay insanlar için. ben bu yalan dünyada aşkı yaşadım. belki yaşadığım için şu an etrafımda olan ilişkilerin, gerek arkadaşlık gerekse sevgili, birçoğu bana samimi gelmiyor.

bundan dolayı kendimi suçlayam elbette.

peki kim suçlu? ortada bir suçlu var mı? cevap yok arkadaşlar. belli bir yaştan sonra* insanların aslında hayatında boşa yer kapladığını anlıyorsun. arkadaşlarının sayısı azalıyor, herkesle arana mesafe koyuyorsun ama bu aşk illetine yine de düşüyorsun.

en sonunda hiç evden çıkmayacağım. gerçi o zaman da kesin bir kuryeye falan aşık olurum ben. *

çayım soğumadan bitireyim, iyi geceler efenim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim