normal sözlük yazarlarının karalama defteri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
başlık "makedonyalı" tarafından 08.11.2020 16:43 tarihinde açılmıştır.
3241.
olur öyle arada
devamını gör...
3242.
saat 03:29 yaklaşık on beş dakika önce uyandım uykumdan, diş ağrısına benzer bir kalp ağrısıyla, öyle keskin, öyle ani...
insanı uykusundan eden...
önce geçsin diye bekledim, bir sağa döndüm bir sola, baktım oluru yok, doğruldum oturdum, karşımdaki duvarı seyrettim, koyu karanlık gecede...
duvarın göründüğü filan yoktu aslında...
o duvarı seyrederken yenmeye çalıştığım, kalbime ağrı diye saplanan özlemimindi, gecenin üçünde beni uykumdan eden özlemin...
yenemedim...
sonra ne mi oldu?
en sevdiğin, bana da çok sevdirdiğin o kadının dizesiyle cevap vereyim;
"sokakta kuş ölüsü bulmuş çocuk gibi ağladım..."
elim telefona gitti,aramak istedim, arayamadım...
bende oturdum ağladım...
eskiden olsa arardım, "özledim" derdim, şimdi diyemedim...
ben de oturdum ağladım...
sensiz yaşayıp da, sana anlatmak istediğim, söylemek isteyip de söylemediğim her şey için oturdum ağladım...
ne çok isterdim çıkıp sana gelmeyi, karanlıklardan aydınlığa çıkıvermeyi,
yapamadım...
ağustos sıcağında üşür mü insan?
ben üşüyorum...
"her şey serbest üşümek yasak" demiştin oysa...
öyle çok özledim ki seni,
öyle çok,
öyle çok,
öyle çok,
muhattabı olmayınca kelimelerde tükendi işte,
gidiyorum sevgilim, bu gece de sensizliğe dönüyorum...
bir gece karanlığında aklına gelivermek ve o gecede buluşuvermek ümidi ile...
12.08.2020
insanı uykusundan eden...
önce geçsin diye bekledim, bir sağa döndüm bir sola, baktım oluru yok, doğruldum oturdum, karşımdaki duvarı seyrettim, koyu karanlık gecede...
duvarın göründüğü filan yoktu aslında...
o duvarı seyrederken yenmeye çalıştığım, kalbime ağrı diye saplanan özlemimindi, gecenin üçünde beni uykumdan eden özlemin...
yenemedim...
sonra ne mi oldu?
en sevdiğin, bana da çok sevdirdiğin o kadının dizesiyle cevap vereyim;
"sokakta kuş ölüsü bulmuş çocuk gibi ağladım..."
elim telefona gitti,aramak istedim, arayamadım...
bende oturdum ağladım...
eskiden olsa arardım, "özledim" derdim, şimdi diyemedim...
ben de oturdum ağladım...
sensiz yaşayıp da, sana anlatmak istediğim, söylemek isteyip de söylemediğim her şey için oturdum ağladım...
ne çok isterdim çıkıp sana gelmeyi, karanlıklardan aydınlığa çıkıvermeyi,
yapamadım...
ağustos sıcağında üşür mü insan?
ben üşüyorum...
"her şey serbest üşümek yasak" demiştin oysa...
öyle çok özledim ki seni,
öyle çok,
öyle çok,
öyle çok,
muhattabı olmayınca kelimelerde tükendi işte,
gidiyorum sevgilim, bu gece de sensizliğe dönüyorum...
bir gece karanlığında aklına gelivermek ve o gecede buluşuvermek ümidi ile...
12.08.2020
devamını gör...
3243.
#2316250
artık bir kafes arkadaşım yok. yalnızım. tek başıma. eskiden olduğum gibi. zaten ben hiçbir zaman sosyal bir canlı olamamıştım. bkz. #1208943. insanlara zarar vermekten korkmayan vahşi ve kaotik bir karakterim. sadece bunu çok güzel maskeliyorum.
***
içinde bulunduğum bir garip ruh hali var. uzun zamandır normalimden daha agresif ve daha tahammülsüzüm. çakmakla yaklaşınca patlayacak ipragaz tüp gibiyim belki. bu kadar sinirli olmak hoşuma gitmiyor. ne istersem yapıyorum, ne canım çekerse onu alıp yiyip içip istediğim yerde istediğim zaman istediğim kişiyleyim. yine de yaranamıyorum kendime. sanırım beynim regl oluyor, ben de düzenli aralıklarla bunu çekiyorum. başka bir açıklamam yok hakim bey.
artık bir kafes arkadaşım yok. yalnızım. tek başıma. eskiden olduğum gibi. zaten ben hiçbir zaman sosyal bir canlı olamamıştım. bkz. #1208943. insanlara zarar vermekten korkmayan vahşi ve kaotik bir karakterim. sadece bunu çok güzel maskeliyorum.
***
içinde bulunduğum bir garip ruh hali var. uzun zamandır normalimden daha agresif ve daha tahammülsüzüm. çakmakla yaklaşınca patlayacak ipragaz tüp gibiyim belki. bu kadar sinirli olmak hoşuma gitmiyor. ne istersem yapıyorum, ne canım çekerse onu alıp yiyip içip istediğim yerde istediğim zaman istediğim kişiyleyim. yine de yaranamıyorum kendime. sanırım beynim regl oluyor, ben de düzenli aralıklarla bunu çekiyorum. başka bir açıklamam yok hakim bey.
devamını gör...
3244.
bir insanın kazanılması veyâhut kaybedilmesi çok güçlü cümleler. mesela "iyi ki varsın" da aynı şekilde: alelâde bir söz değil bence. herkese karşı dökülmemeli dudaklardan. insan kazanma ve kaybetme konusu da öyle. ben sadece hayatımdan çıkmasını istemediğim insanlarj biliyorum. kalmasını istediğim. henüz doymadığım. belki de hiç doymayacağım...
devamını gör...
3245.
karanlık bir günümde içimde bir sızı ile uyumaya çalışırken de, mutlu geçen bir günümün esrikliği ile içim kıpır kıpır iken de, gece herkes uyurken alanıma ilişkin yarım saat çalışmanın verdiği huzuru bana veren başka bir şey yok.
başında isteksizlik, bitse de gitsek modlari dikkati başka şeye vermeler ancak sonradan yavaşça içine çekilmek. genellikle basit ve önümüzde duran cevaplari yok sayiyoruz da başka cevaplar ariyoruz daha ulvisi daha kompleksi. yok aslinda çalışacaksin ve okuyacaksin değerli bilgileri, emek sarfedilenleri, eğitilmiş bir zihinden çıkanlari. arada huzur bulmak için yapılacak şey de değil onu sistemleştirmekten* başka çarem de yok. niye kendime eziyet edeyim ki vicdan azaplari niye öğrenmenin tatli hazzini görmezden geleyim ki, niye kendimin daha iyi bir versiyonu daha özgüvenlisi olmayayim ki?
öğrenciliğimde yeterince yapmadıklarımı yapıyorum diye düşünürdüm ancak yaşam boyu öğrencilik durumu var imiş ve bu şikayet edilesi bir durum değilmiş te.
işte uykumdan kalkip 40 dk çalıştım ve bendeki etkisi bu oldu.
başında isteksizlik, bitse de gitsek modlari dikkati başka şeye vermeler ancak sonradan yavaşça içine çekilmek. genellikle basit ve önümüzde duran cevaplari yok sayiyoruz da başka cevaplar ariyoruz daha ulvisi daha kompleksi. yok aslinda çalışacaksin ve okuyacaksin değerli bilgileri, emek sarfedilenleri, eğitilmiş bir zihinden çıkanlari. arada huzur bulmak için yapılacak şey de değil onu sistemleştirmekten* başka çarem de yok. niye kendime eziyet edeyim ki vicdan azaplari niye öğrenmenin tatli hazzini görmezden geleyim ki, niye kendimin daha iyi bir versiyonu daha özgüvenlisi olmayayim ki?
öğrenciliğimde yeterince yapmadıklarımı yapıyorum diye düşünürdüm ancak yaşam boyu öğrencilik durumu var imiş ve bu şikayet edilesi bir durum değilmiş te.
işte uykumdan kalkip 40 dk çalıştım ve bendeki etkisi bu oldu.

devamını gör...
3246.
iç karartıcı defter. okumayın.
devamını gör...
3247.
eskiden ne çok yazardım. büyük büyük hedefler koyar, kendimi büyük yerlerde görürdüm. yazdıklarımı insanlara ulaştıracağım ve hayatlarında yer edineceğim günü düşlerdim. her yazımı tekrar tekrar okur kendimi tebrik ederdim. hani olur ya şu lisede edebiyat hocasının gözde öğrencisi olan kişi, işte o bendim.
xxx yarışmasına deneme mi yazılacak? elzem yazar.
sunum için metin mi lazım? hadi ama elzem'e bırak..
şiir yorumu mu lazım? kitap yorumu? bir sanatçı hakkında "etkileyici"* bir yazı mı gerekiyor?
hey hey hey sakin olun. elzem yapar.
neden mi? o, yazmayı çok sever. o, kendini yazarak anlatır. o, kelimelerle arkadaştır. yazar, betimler, anlatır ve siz de onun cümlelerinde kendinizi bulursunuz.
hiç bilmediğiniz duyguları sözleriyle size hissettirir. hiç tanımadığınız kişilerle bir arada dertleşiyormuş gibi görürsünüz kendinizi. yani, görürdünüz.
sonra ne mi oldu? elzem sustu. kalemi sustu. kalemini susturdu.
kötü bir şey yaşadı, kendine kızdı. kelimeleri cezalandırdı. uzaklaştı. çekindi kendini anlatmaktan. haddini aşıyor olduğunu düşündü yazılarının başkalarına ulaşmasından dolayı. ne demekti ki birinin düşüncesinde yer edinmek? ne demekti acaba "aa bu elzemin yazısı" demek. hatırlanmak mı? nasıl bir şeydi o?
her sorunda kendini suçlamak ne saçma ne acımasızca şey değil mi?
o kadar çok yaptım ki bunu kendime, artık refleks haline geldi. 10 metre ötemde birinin ayağı burkulsa ben çelme takmışım gibi suçlarım kendimi. birilerinden önde yürüsem onları geride bıraktım diye üzülürüm.
güzel bir şeye sahip olsam hak etme durumumu sorgularım sürekli.
nasıl hayal edersem edeyim, düşünürsem düşüneyim ben kendime hiçbir şeyi layık görmem.
öyle olduğundandır belki de hayatımdan çıkar hep en güzel şeyler. ben onları terk etmem hiç ama onlar yavaş yavaş terk ederler beni. en kötüsü de milim milim şahit olurum ben her anına. ama bir şey yapmam, kılımı kıpırdatmam. "istese düzeltirlerdi" diye düşünürüm hep. istemediler demek ki derim.
aslında gayet neşeli ve enerjik biriyim. hatta bu yüzden benden hoşlanmayanlar bile olur. yapmacık da gelebilirim insanlara bu yönümden dolayı. ne bileyim işte. çok üzerim ben kendimi. kimse bir şey yapmaz aslında bana. ben hep bana yaparım.
xxx yarışmasına deneme mi yazılacak? elzem yazar.
sunum için metin mi lazım? hadi ama elzem'e bırak..
şiir yorumu mu lazım? kitap yorumu? bir sanatçı hakkında "etkileyici"* bir yazı mı gerekiyor?
hey hey hey sakin olun. elzem yapar.
neden mi? o, yazmayı çok sever. o, kendini yazarak anlatır. o, kelimelerle arkadaştır. yazar, betimler, anlatır ve siz de onun cümlelerinde kendinizi bulursunuz.
hiç bilmediğiniz duyguları sözleriyle size hissettirir. hiç tanımadığınız kişilerle bir arada dertleşiyormuş gibi görürsünüz kendinizi. yani, görürdünüz.
sonra ne mi oldu? elzem sustu. kalemi sustu. kalemini susturdu.
kötü bir şey yaşadı, kendine kızdı. kelimeleri cezalandırdı. uzaklaştı. çekindi kendini anlatmaktan. haddini aşıyor olduğunu düşündü yazılarının başkalarına ulaşmasından dolayı. ne demekti ki birinin düşüncesinde yer edinmek? ne demekti acaba "aa bu elzemin yazısı" demek. hatırlanmak mı? nasıl bir şeydi o?
her sorunda kendini suçlamak ne saçma ne acımasızca şey değil mi?
o kadar çok yaptım ki bunu kendime, artık refleks haline geldi. 10 metre ötemde birinin ayağı burkulsa ben çelme takmışım gibi suçlarım kendimi. birilerinden önde yürüsem onları geride bıraktım diye üzülürüm.
güzel bir şeye sahip olsam hak etme durumumu sorgularım sürekli.
nasıl hayal edersem edeyim, düşünürsem düşüneyim ben kendime hiçbir şeyi layık görmem.
öyle olduğundandır belki de hayatımdan çıkar hep en güzel şeyler. ben onları terk etmem hiç ama onlar yavaş yavaş terk ederler beni. en kötüsü de milim milim şahit olurum ben her anına. ama bir şey yapmam, kılımı kıpırdatmam. "istese düzeltirlerdi" diye düşünürüm hep. istemediler demek ki derim.
aslında gayet neşeli ve enerjik biriyim. hatta bu yüzden benden hoşlanmayanlar bile olur. yapmacık da gelebilirim insanlara bu yönümden dolayı. ne bileyim işte. çok üzerim ben kendimi. kimse bir şey yapmaz aslında bana. ben hep bana yaparım.
devamını gör...
3248.
şimdi yarın işin yoksa arabayla uğraş. ofisin elektriklerinin içinden geçtin bir de arabanın geç bakalım. üstüne yok ya gereksiz işleri üstüne almakta. gerçi yapıyorsun bu sporu ama sürme işte elini. olmuyor değil mi dandik. duramıyorsun. gerçi elini sürmesen en az bir hafta yapılmazlar sende mal gibi kalırsın öyle.
bunları da neden buraya yazıyorum hiç bilmiyorum. geçen yıl sana anlatıyordum. bu yıl anlatacak bir senim olmadığı için öyle boşluğa gelişine yazıyorum işte. ve sanırım benim artık hiç senim olmayacak. üzüntü ve muz kabuğu.
bunları da neden buraya yazıyorum hiç bilmiyorum. geçen yıl sana anlatıyordum. bu yıl anlatacak bir senim olmadığı için öyle boşluğa gelişine yazıyorum işte. ve sanırım benim artık hiç senim olmayacak. üzüntü ve muz kabuğu.
devamını gör...
3249.
konforu, rahatlığı sisin içinde bulan insanlara netlik kazandıramazsın diye bir cümle karşıma çıktı bugün. sorunları konuşalım, çözelim diye beklediğim, değer verdiğim insanların bir başkalaşımın arkasına koşa koşa sığınmasını izlemek beni yerden göğe vurarak kendime getirdi; sonunda ben de başkalaştım. bir içime döneyim dedim, içimden çıkamadım; ben farklı biri oldum, belki de büyüdüm ve büyüyorum. geriye şöyle bir dönüp baktığımda sise hep yakın yaşayan o çocuk, şimdi güneşlerin aydınlığında dinlendiriyor ruhunu; ışığı da en çok kendisine. tuhaf veya uyumsuz adlandırılmak umrunda değil artık, tatsızlık çıkmasın diye nabza göre şerbet vermek yerine kalkıp kendine çay koyuyor mesela. sorunu kendiyle olan insanlara sadece birer ayna olabiliyor, aynada görünenler veya söylenenler değil. peki hiç mi bulut geçmiyor bu güneşin önünden? elbette geçiyor. bulutlar da kırgınlıklar da kızgınlıklar da geçiyor. hayat da bu ya, geçmektir, kalmak değil; beklemekse belki. neye sonsuza kadar dersem, rüzgâr beraberinde alıp götürüyor hepsini. dostluğunda samimiyetini sorgulamadığım nadir canım, bir yaşımı daha alıp götürüyor şimdi benden; gelecekteki bana benden önce ulaşacak. ben bu hayatı sevdiğimi hep biliyordum ama bunu ilk defa bugün canlı canlı söyleyebiliyorum. ben bu hayatı ve sınavlarını, anlamlarımı seviyorum, en çok da olduğum gibi kendimi. ve kendinin de bir parçasını bende bulanlara duam olsun, sevgim hepinize elbet yetecek ama siz de cimri olmayın, sevin... 3 gün sonra iyi ki doğmuş olacağım.
çoktan doğmuş olan benden doğacak olana...
çoktan doğmuş olan benden doğacak olana...
devamını gör...
3250.
sevmesini istediğim, sevemedi beni
ben de kendimi sevilmez bildim
ben de kendimi sevilmez bildim
devamını gör...
3251.
bazıları, travmatik bir yaşantı sonrası travma yaşayan kişinin hemen harekete geçmesini, kendini savunmasını, korumasını, sınır çizmesini ya da ne gerekiyorsa onu yapmasını bekliyorlar. "aradan onca sene geçmiş, şimdi mi aklına gelmiş?" diyerek bir de kurbanı suçluyorlar ama insan beyninin bazen olayları yorumlayabilmesi, neler yaşamış olduğunu anlamlandırabilmesi ve ne yapması gerektiğini bildiği halde onu güçsüzleştiren o süreçlerden çıkabilmesi için belli bir zaman geçmesi gerekiyor. o yüzden de bir insan, ne zaman kendini seçmeye karar verecek gücü kendinde bulduysa, tam da o zaman ona gerekli destek sunulmalıdır diye düşünüyorum...
devamını gör...
3252.
sanıyorum bu başlığa ayda bir rutininde yazıyorum, demek ki her ay en az bir gelişim ve değişim katıyorum kendime, nays.. cidden nays..
''seviyorum'' diyebildiğim birini kattım hayatıma son birkaç ayda. tabii ki onun çabalarıyla ve emekleriyle oldu bu, o nedenle de sevdim ya zaten.
haddini hududunu bilen, saygılı, iyi şeyleri hak eden biri. sevimsiz bir gün geçirdim dediğim hiçbir zaman dilimi yaşamadık. bunun için extra teşekkür ettim kendisine.
farklı bir şeyler yaşadık, ömrümde ilk kez tecrübe ettiğim ve dolu dolu öğrendiğim durumların içerisinde oldum sayesinde, e sanırım ben de fena değildim bu bahsettiklerimle ilgili *
bunların sonucu olarak ''güven'' üzerine inşa ettik birçok şeyi. beni en yükselten de buydu zaten, pardon birbirimizi yükselttik. ''seni seviyorum'' be adam.. ne mecburi ne de zoraki bir ara bu. olabildiğine doğal ve akışında öyle olması gerektiği için. değişen hiçbir şey yok, öyle hissettiğim duygularım da yok. olgunlaşmayı yaşayan kendine ve yaşattığın ve hissettirdiğin bana, ruhuna sağlık.
en yakın zamanda yine gibi cümleler kurmamıza da gerek yok, çünkü biliyoruz ki zaten öyle olması gerekiyorsa olacaktır.
öpüyorum ve sarılıyorum ruhuna, seni seviyorum..
''seviyorum'' diyebildiğim birini kattım hayatıma son birkaç ayda. tabii ki onun çabalarıyla ve emekleriyle oldu bu, o nedenle de sevdim ya zaten.
haddini hududunu bilen, saygılı, iyi şeyleri hak eden biri. sevimsiz bir gün geçirdim dediğim hiçbir zaman dilimi yaşamadık. bunun için extra teşekkür ettim kendisine.
farklı bir şeyler yaşadık, ömrümde ilk kez tecrübe ettiğim ve dolu dolu öğrendiğim durumların içerisinde oldum sayesinde, e sanırım ben de fena değildim bu bahsettiklerimle ilgili *
bunların sonucu olarak ''güven'' üzerine inşa ettik birçok şeyi. beni en yükselten de buydu zaten, pardon birbirimizi yükselttik. ''seni seviyorum'' be adam.. ne mecburi ne de zoraki bir ara bu. olabildiğine doğal ve akışında öyle olması gerektiği için. değişen hiçbir şey yok, öyle hissettiğim duygularım da yok. olgunlaşmayı yaşayan kendine ve yaşattığın ve hissettirdiğin bana, ruhuna sağlık.
en yakın zamanda yine gibi cümleler kurmamıza da gerek yok, çünkü biliyoruz ki zaten öyle olması gerekiyorsa olacaktır.
öpüyorum ve sarılıyorum ruhuna, seni seviyorum..
devamını gör...
3253.
üzerime giydiğim hiçbir kıyafet veya edindiğim hiçbir kimlik beni mutlu etmedi. tren istasyonlarından karayollarına, hava yollarından iskelelere gittiğim her güzergahta kendimi eskittim. mahvettim.
devamını gör...
3254.
kahve zehir gibi olmuş. uykum var ve işe gitmem lazım. gerçi birazdan soğuğu yiyince açılırım.
birde herşey üstüste gelmezmiş gibi sen geliyorsun aklıma. hepsini taşıyabiliyorum ama sensizlik zor. herşeyi boşverde en iyi arkadaşını kaybetmek en zor olanı. hatırlarsın. en iyi arkadaşını hiç kaybettin mi diye sormuştum. sayende evet demiştin. inanayım mı. üzüntü ve muz kabuğu.
birde herşey üstüste gelmezmiş gibi sen geliyorsun aklıma. hepsini taşıyabiliyorum ama sensizlik zor. herşeyi boşverde en iyi arkadaşını kaybetmek en zor olanı. hatırlarsın. en iyi arkadaşını hiç kaybettin mi diye sormuştum. sayende evet demiştin. inanayım mı. üzüntü ve muz kabuğu.
devamını gör...
3255.
-neden yaşlı hissediyorsun ki kendini bu yaşında?
+yoruldum çünkü. takatim kalmadı artık ilerlemeye.
-abartma istersen. herkes bir şeyler yaşıyor bu hayatta ama sadece ergenler tribe giriyor. hişşş bana bak, hala ergenlikte olabilir misin acaba? shahahahah
+en geç kaçta bitiyor ki ergenlik?
-offf... ya sen neden her şeyi bu kadar ciddiye alıyorsun?
+aile geleneği sanırım. biz ailecek ciddiyizdir ve şaka yaptığımızda da insanlar anlamaz ciddi miyiz şaka mı yapıyoruz.
-valla içimi baydın, enerjimi düşürdün. hadi git sen artık çekemeyecem seni bu halde.
+olur. görüşürüz sonra, iyi bak kendine.
-merak etme. hadi selametle.
+ha aklıma gelmişken. ben veda etmek için gelmiştim aslında. daha görüşeceğimizi sanmıyorum.
-bunu kaçıncıya söylediğini saymayı bıraktım bi 15. de falan.
+sen de haklısın.
yalancı çoban gibiyim bu günlerde. neden bu kadar tutarsızım neden bi dediğim diğerini tutmuyor diye düşündüm biraz ve sanırım çok konuşuyorum. insan çok ve boş konuşunca bi yerden sonra kendiyle de çelişmeye başlıyor. başkasında gözlemlediğim buydu, pekala bende de durum bu olabilir. o yüzden susmayı deniyorum bu günlerde. hatta kendimle iddiaya girdim en az kaç kelimeyle günü tamamlayacağım diye.
+yoruldum çünkü. takatim kalmadı artık ilerlemeye.
-abartma istersen. herkes bir şeyler yaşıyor bu hayatta ama sadece ergenler tribe giriyor. hişşş bana bak, hala ergenlikte olabilir misin acaba? shahahahah
+en geç kaçta bitiyor ki ergenlik?
-offf... ya sen neden her şeyi bu kadar ciddiye alıyorsun?
+aile geleneği sanırım. biz ailecek ciddiyizdir ve şaka yaptığımızda da insanlar anlamaz ciddi miyiz şaka mı yapıyoruz.
-valla içimi baydın, enerjimi düşürdün. hadi git sen artık çekemeyecem seni bu halde.
+olur. görüşürüz sonra, iyi bak kendine.
-merak etme. hadi selametle.
+ha aklıma gelmişken. ben veda etmek için gelmiştim aslında. daha görüşeceğimizi sanmıyorum.
-bunu kaçıncıya söylediğini saymayı bıraktım bi 15. de falan.
+sen de haklısın.
yalancı çoban gibiyim bu günlerde. neden bu kadar tutarsızım neden bi dediğim diğerini tutmuyor diye düşündüm biraz ve sanırım çok konuşuyorum. insan çok ve boş konuşunca bi yerden sonra kendiyle de çelişmeye başlıyor. başkasında gözlemlediğim buydu, pekala bende de durum bu olabilir. o yüzden susmayı deniyorum bu günlerde. hatta kendimle iddiaya girdim en az kaç kelimeyle günü tamamlayacağım diye.
devamını gör...
3256.
balıklar denize esirdir, kuşlar gökyüzüne, insanlar kendine,
sarar misinayı, dikkatlice kaldırır oltasını havaya,
belki de balık asmıştır kendini oltaya, ama adam tuttuğunu sanır…
sarar misinayı, dikkatlice kaldırır oltasını havaya,
belki de balık asmıştır kendini oltaya, ama adam tuttuğunu sanır…
devamını gör...
3257.
sanırım sözlüğü ya bırakacağım ya da daha az aktif bir yazar olacağım.
devamını gör...
3258.
ekmeğe sürülecek aklınız yok.
devamını gör...
3259.
bir süredir hayatıma kimseyi alamıyorum. almaya çalışıyorum gerçekten ama mutlaka bir pürüz çıkıyor. flört aşamasında mesela daha bugün biriyle daha yürütemeyeceğime karar verip arkadaş oldum. flört olarak konuşurken rahat etmiyorum, mesajlarına cevap veresim gelmiyordu. çünkü onun bende beklentileri var be bu korkunç. ama arkadaş olmaya karar verdiğimiz anda içimdeki bütün rahatsızlık hissi gitti. gayet normal konuşmaya başladım. bağlanma sorunu mudur bu nedir bilmiyorum ama canımı çok sıkıyor.
devamını gör...
3260.
otuz dokuz sayfa, yedi yüz atmış beş tanım sildim. yaklaşık iki yıl demek. nasıl bir inziva arzusu ise artık. bunu başarmak iki ay aldı. inziva da herhalde bir hafta sürdü. başaramadık ama temizlendim adeta. sanki böyle buhardan gözün gözü görmediği bir hamama gitmiş de, her yerime kese attırmışım havası. merhabalar, ben bu yerlerden biriyim.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar
karalama
2