3381.
aynı kitapları okumadığımıza eminim,aynı duygularla okumadığımıza da eminim.
devamını gör...
3382.
biriyle anlaşamayıp ayrılma veya araya mesafe koyma eylemlerimde tek etken kendi fikirlerim oluyor. biri beni etkileyemiyor. kendimi kendim dolduruşa getirebiliyorum sadece. bitirme olsun veya barışma olsun hiç düşünmüyorum. nasıl olur, sonucunda ne olur, dışarıdan ne düşünürler, ne anlaşılır, diğer insanların benim eylemim veya bizim hakkımızdaki fikirleri ne asla umursamam. bir adım atarken kimseye sormadım hiç. sormam. ben bu kararı aldım derim. kimsenin etkisi de olmaz bilgisi de olmaz. etrafımdaki herkes çevre görüşünü çok önemsiyor. sürekli fikrimi almaya çalışıyor. ne saçma. ya da biri attığı adımlar hakkında konuşmasın diye adım atmıyor. birini affetmeyi aklıma koyduysam bunu istiyorsam bana ne yapmış o bile umrumda olmuyor af dilemesini bile beklemiyorum. yine adım atan ben olabiliyorum. ki görüyorum ki onların çoğu; kendini, olanları, çevresinin ne diyeceğini düşünmekten adım atamıyorlar. bakıyorum hayatı kendi bildiği gibi yaşamaya devam ediyor, değişmiyor, açık fikirli olamıyor; pes ediyorum. sen iç hesaplaşmalarınla, kim ne der düşüncesiyle kal diyorum, bırakıyorum. uzun süreli arkadaşlıklar bitiyor çevremde, sebebi haklılığını ispatlama ve yaşanılan değişime asla uyum sağlayamama. karşındaki insanın değiştiğini anlıyorsun mesela. eskiden vermediği tepkileri veriyor. çünkü belki başka bir düzene girdi, belki gündem konuları değişti. onu anlamak, yeni beklentilerine ve yeni kendisine uyum sağlamak yerine bazı olaylara ve eski haline tutunup drama yaratıyorsan arkadaşlığının devam etmesini daha az önemsiyorsun gibi geliyor bana. ben tartışmayı, gönül kırmayı değil de çabayı önemsiyorum. yoksa her gün başka bir tavra kolayca kırılabiliyoruz. özel günleri çok önemserim üzülsem de kusura bakma demesi içten bir kelam etmesi tamam devam sorun yok dedirtebiliyor. konuları ısıtıp ısıtıp önüne getirmeyen biri olmak önemli. konuları ve sorunları konuşarak aşabilen insanların hayatında olması önemli. şu gün aramadın bekledim demeyeyim bile. bana hı, hangi gün?? oyunculuğunu oynamasın. anında kabul etsin anında af dilesin. farkında olsun konuşsun. hayalet insanlara ve hatalarına tahammül edemiyorum. samimiyetsiz geliyor.
devamını gör...
3383.
fiziksel ve mental dayanıklılık bakımından doğada insandan daha zayıf bir canlı var mı acaba?
hayır konunun uzmanı falan değilim de olan biri ciddiye alıp şu dediğimi, aydınlatsa beni aksi bir gerçeklik söz konusuysa şayet, ikna olur muyum emin değilim yaa...

standart bir beyaz yakalı olduğum için özellikle hafta içi rutinimde düzenli olarak günde en az iki litre su tüketiyorum. içtiğim kahvenin santilitresinden, yediğim yemeğin saatine, uyuduğum uykunun ±60 dk sapma sabitine, alkol, fast food gibi oyunbozanların etkilerini nötrleyecek formüllerime kadar her şeyim belli. emek bu. ilmek ilmek oluşturdum bu sabitleri yıllar, yollar, dertler tasalar, ayaklarımı yerden kesen mutluluklar gibi her bir varyasyonumda geçerliliklerini koruyacak şekilde bok varmış gibi. o kadar içine almış ki beni, o kadar müptelası haline gelmişim ki bu düzenin, en ufak bir denge yitimi ile perişan oluyorum. plansız bir seyahat, aniden kendimi içinde bulduğum bir dert, stres, az su içilen bir gün, 3 gün üst üste hazır/kötü gıda tüketmek. bu kadar sıradan şeyler bile günlerce kendime gelememe sebep oluyor rutin hayatıma döndüğümde. hep mi böyleydi diye düşünüyorum. hayır değildi. haliyle bu benim özelimde, benim bedenimle, fizyolojimle ilgili bir durum olmasa gerek. yaşlandım, artık mı böyle diye düşündüm, bunun da cevabı hayır. düzensizliğin düzen olduğu dönemler oluyor hayatımda bazen istemsiz şekilde ve buna da perişan geçen uzunca bir sürenin ardından uyum sağlıyor bedenim en nihayetinde bir zahmet. özetle şuraya geldim; bedenlerimiz dayanıklıklarını yitirmek, bize kendimizi hasta hissettirmek için neredeyse bahane arayacak kadar kırılgan. bu zayıflık o kadar bariz, o kadar yadsınamayacak düzeyde yüksek ki en ufak bir değişkenden bile tetiklenebiliyor.

hayatta kalmak için yapabildiğimiz ve yapamadığımız şeylerin sayısı çok az. çok az şeye kabiliz kendimizi doğadan izole ettiğimizden beri. hastalanırsak ölüyoruz, ölmemek için de yapabileceğimiz şeyler çok çok sınırlı. başka bir canlı gibi know-how ile edinilmiş 129 kalem bilgi yok mesela kendimizi tehlikeden korumak için takip etmemiz gereken bir çırpıda sayabileceğimiz. öylece yaşıyoruz, hayatta kalıyoruz işte. kendimize kurduğumuz dünya düzeni canlılık halimizi devam ettirmemize direkt olarak engel olacak unsurları zaten temizlemiş. bize yapacak bir şey kalmamış. yapmayacak da. sanırım tam da bu noktada bedenlerimiz tembelleşmeye ve haliyle de zayıflamaya başlamış. doğanın her birimize sen kimsin deme şekli adaptasyon kabiliyetimizi elimizden almak olmuş galiba. müstahak mı ne dersiniz? yorgunum.
devamını gör...
3384.
ışık hüzmesine dâhi küskün olduğum karanlıklar içindeki dönemimdeyim. odada olanları göremiyorum. ya ışıklardan kör olmuşum ya da karanlık beni buldu tamamen. yalvarma, yakarma ve müteaddit şey.
devamını gör...
3385.
bir kez kaybettim bin kez kaybetmeye eş değer oldu. mutlu günlerde birinin eksikliğini hissedip mutsuz olacağına emin olmak diye bir his var. bu his yüzünden mutlu gün diye adlandırılan tüm özel günleri yaşamayı reddediyorum. düşüncesi dahi acı veriyor. farklı ve eksik olmak.
devamını gör...
3386.
ey aynadaki yüz, hiç laf dinletemeyecekmisin bu gönlüne, dinlesede seni böyle üzmese,
yasakların peşinden sürüklemese, saçların güzel misali tel tel dökülmese.
ölüm gelse..
ne güzel olurdu değilmi ölüm gelse, çektiğin acılar bir anda kesilse, yüreğin çekeceğin acılara yönelse.
bence cekeceğin acıları hiç düşünme aynadaki yüz onlar gerçek acılar olacak. ne yarin gözleri dağlayacak sineni, ne yarin yar gibi tutamadığın elleri..bakarsın acı çekmezsin ölünce, bakarsın çektiğin acılar kafi gelmiştir.
feleğin kimseye göstermediği acıları gördün, insan kılığına girmiş şeytanları da gördün, şeytana taş çıkarttılar değilmi?
şeytan artık ne yapabilir ki sana;
yar mı çıkarır karşına, önünde tel örgüler, ağzın mühürlü, herşey yasak,
yardan mı ayırır seni, uğruna ölümü kabullendiğin yarin ağzından, yar diyemediğin yarin ağzından şamar gibi laflar mı çarpar yüzüne.
günahlaramı bular seni, sevdiğini söyleyemeyen dilinin mührünü isyan edeceğin zaman mı çözer.
seytan artık sana ne yapabilir ki
felek yaptı yapacağını..
devamını gör...
3387.
tüm acı geçip, açılan yaranın kanaması durduğunda ve hafif hafif kabuk bağlamaya başladığında geriye yalnızca hüzünlü bir gülümseme kalır. işte o hüzünlü gülümseme yüze öyle bir yerleşir ki bir zaman sonra dudağın ve gözün kenarında bir iz olarak yer eder. başka birisi o izleri gördüğünde durumu sizin yaşınıza yorar. ama siz her aynaya baktığınızda o çizgilerin hikayesini tekrar ve tekrar hatırlarsınız.
devamını gör...
3388.
konuşmak isterken susturulmamın, gülmek isterken somurtmamın eserleridir.
devamını gör...
3389.
dkwjxjajdja yakıyorum ben kardeşim, arkada delil ve hatıra kalmasın
devamını gör...
3390.
buraya ağlayarak yazdığım şeyler aslında çok anlam ifade etmiyormuş.
son iki haftadır başımda olanlar yeterince yıprattı.
artık uzun uzun yazmak da buraya kafa yormak da istemiyorum.
hiçbir şeyden keyif alamıyorum.
yalnız kalınca hep bir ağlama geliyor öyle saçma sapan bir haldeyim.

şu kandilin yüzüsuyu hürmetine üniversitesiyi kazanıp da gideyim nolur. tahammül edemiyorum.
devamını gör...
3391.
oh be! oh! sonunda koca bir, derin bir, gerçek bir oh... o kadar özlemişim ki kendimi. dolanıp durup, arayıp bulmayı beni; bakındığımda içime...

büyük bir özlemle karşılıyorum senem'i sonunda. yine, yeniden bunun mümkünlüğünü deneyimlemek çok, çok mutlu ediyor beni. yolunda gitmeyen şeylere, aksaklıklara ve hatta hüzünlere rağmen, dümdüz, basit, sıradan hayata rağmen yani, dönüp dolaşıp kendimle karşılaşmaya, tanıdığımı, bildiğimi bulmaya öyle hasret kalmışım ki. hissettiğim tatminin, teşekkürün ifası yok. tam şu an. şu saniye.

hep biliyordum, sırf burda bile yüzlerce kez söylemişimdir illa ki; ben kendimden razıyım. kendime bakamadığım ya da daha kötüsü bakabildiğimde kendimi göremediğim zamanlarımlaysa büyük kavgalıyım. bu defa çok korkmuştum. bir daha bu hissiyatı yakalayamayacağımı düşünmüştüm hiç, yalan yok. bazı bedeller, kayıplar ve hatta geri dönüşü olmayabilecek değişimlere gebe olacağından bu uzuuunn sürecin; ürkmüştüm, temkin zırhlarımı kuşanıp. neyse ki değilmiş. neyse ki yanlış alarmmış. nereye, kime şükrediyorduk şimdi? epey bir süre oldu da :)

görüşemeyiz artık pek sık sanıyorum. ekseri miko ile görüşülemez yani bu sözlüğün alıştığı doğrultuda en azından. düşülen imlerin en güzellerinden biri değilse ne bu? oh be! oh!
devamını gör...
3392.
sıfırdan bir insanla tanışmak ne kadar zor görünüyor şu an sözlük. tanınması zor biriyim, kendimle bile zor anlaşıyorum.
devamını gör...
3393.
hayat çok anlık. bugün bir adım önde olsam araba vurmuş geçmişti. ya da o an beynim ufak bir kararsızlık yaşasa çarpmıştı bana. durdum ve bir adım geri attım. uzun bir aradan sonra ilk defa kalp atışlarımı hissettim. ticari bir taksi bir sokak arasında hiç yavaşlamaya gereksinim duymadan dönüş yaparak önümden geçti gitti. dönüşte yavaşlanır öyle devam edilirin aksine. ya kalakalsaydım. bazen kazadan şans eseri kurtulduğumu ve beni sürekli yokladığını düşünüyorum.
devamını gör...
3394.
anlayışsız insanlara tahammülüm kalmadı. insan olmak bu kadar zor olmamalı. boğazım düğüm düğüm. yutkunamıyorum. hayatımdaki herkese ve her şeye çok kızgınım.
bu kuyunun dibinde daha ne kadar oyalanmam gerekiyor rabbim? çek kurtar beni tez zamanda, hayırlı şeylere, güzel şeylere kavuştur.
devamını gör...
3395.
bir gün hiçbir şey hissetmemiş gibi bakıcam olanlara buna mecbur kalmış olma kırgınlığım bile geçecek, geçti şahidim. sevgiyi taşımak üzüntüyü taşımaktan daha zor. tek başına üzülürsün de tek başına sevemezsin.
devamını gör...
3396.
bir anlık ilham ile yazdığım serbest stil şiir;

derdimin dermanı vardı aslında,
köşe başlarında satılıyordu mutluluk.
kalbimin derinliklerinde ve zihnimin en ücra köşesinde,yenik düşmenin acısı.
hiçbir yasal ezca bastiramazdı bu acıyı.
sevinç nobetlerinin de, var bir mide bulantısı.
korkuyor ve üşüyorum, dengem hayli şaştı .

farkındalık kazanmak bana zarar verdi.
kendimle çelişmek bazen güzeldi.
bitse şu gönlümün derdi, intikam duygusu bitmiyor.
her şeye rağmen, mutlu anılar birikiyor.
devamını gör...
3397.
bugün o kadar çok yoruldum ki, bir an pes edeceğimi sandım. hala da edebilirim ama belli olmaz. ihanet başta olmak üzere çok şey tattım bugün. bunları birer tecrübe mi addetmeliyim, yoksa zayıflık olarak mı? fikrim yok. ne yapmalıyım fikrim yok, nere gitmeliyim ona da fikrim yok. hani yutkunamazsınız da boğazınız da bir düğüm oluşur ya? saatlerdir ondan var işte. zoruma gidiyor, aldırış etmedikçe daha çok. bu da geçer dediklerimizin hepsi bize geçirdi. hepsi birikti ve yıkılmamı istiyorlar. umarım öyle bir şey olmaz.
devamını gör...
3398.
arka arkaya ayrılıp tanıştığım iki eski sevgilim de acayip takıntılı kişilermiş. ikisi de yaklaşık 2 sene sonra yazıp başlarına gelen her konuda beni suçladılar, her şey benim yüzümden oluyormuş gibi davrandılar. çok tuhaf ya. ayrılıyorsun sonra her sorun senin suçun oluyor...

bir daha ekşi sözlükten biriyle tanışırsam oevladıyım. (az önce girdiğim entry silindiği için küfürü sansürleyip yazıyorum)
devamını gör...
3399.
dışarıda tartışan çiftler gözüme çarpıyor adamın sesi gereksiz yükseliyor ben de haliyle bakıyorum. kadın kendini anlatmaya sessiz ol çaktırma demeye çalışıyor. benim gözümün değdiğini de anlayan kadın oluyor tabi. biz daha çok etrafı önemsiyoruz belki. sonra ben de rahatsız etmemeye çalışıyorum. çok utanıyorum. kimse dışarıda alanen tartışmamalı bence.
devamını gör...
3400.
en son 1 hafta önce bir şeyler karalamışım buraya...
şu an ise paralamak istiyorum.
çabuk söyle izin var mı seni paralamama?
yoksa gidip kendimi paralayacağım.
karar ver hadi.
yorgunum beya...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim