olacak o kadar

şimdiki mizaha kıyasla daha sert bir mizah anlayışı vardı ama kimsenin de itirazı olmazdı. şimdi bir genel başkanı taklit edecek olsan en iyi ihtimalle programın iptal olur.

burnum da tüten, 90'lı yılların en güzel skeç programı. jenerik müziğinin de yeri ayrıdır.

aç gözünü seyret tekrarı yok bunun
işimiz muhabbet efkarı yok bunun
arada bir dilimiz sürcer ise affola
susmasını biliriz de kemiği yok bunun

olacak, olacak, olacak o kadar
olacak, olacak, olacak o kadar

niyetimiz kimseyi kırmak değildir
şuradakini buraya koymak değildir
arada bir zülfü yare dokunduk
tam yerine rast geldi manzara koyduk

olacak, olacak, olacak o kadar
olacak, olacak, olacak o kadar.

çocukken izlediğim, skeçlerden oluşan bir komedi programıydı. hükümet sağlı sollu eleştirilirdi. levent kırca'nın akıllara zarar sarhoş rolleri... peki ya mevlüt usta, yusuf yusuf usta... yeniden yayinlansa da izlesek.

günümüzde emsali uzaktan yakından olmayan unutulmayan programdır. levent kırca ülkedeki gündemi o kadar iyi analiz ediyordu ki hem güldüruyor hem üzüyordu. ama mizacı tiplemeleri mükemmel otesiydi.

çocukluğumda cuma gününün gelmesini iple çekerdim, akşam olacak o kadar izleyeceğiz diye. dizi izlemeyi hiç sevmeyen değerli aile büyüklerim için olacak o kadar söz konusu olduğunda akan sular dururdu. hey gidi günler hey. mekânın cennet olsun levent kırca. eksikliğin çok hissedildi televizyonlarda.

levent kırcan'ın zamanında kara mizah dediğimiz, düşündüren ama bir yandan da inanılmaz güldüren komedi programıdır. o zamanlar her şeyi eleştirebilirdiniz, sanat bunun için bir araçtı, aynı dünyada olduğu gibi.

doksanlarda çocuk aklımla o ince nükteleri anlamasamda bayılırdım levent kırca'ya. şimdi bu yaşımda izlediğimde tüm taşları yerine oturtuyor ve ustalık eseri skeçleri keyifle izliyorum. zihnimize kazınan jenerik müziğinide buraya bırakıyorum.

ülkemin mizah sevmesinden yola çıkarak yapılmış bir programdır. yıllarca bize gülerek gerçekleri anlattı levent üstat. hala büyük bir zevkle 90'lardaki skeçlerini izliyorum çünkü bazı şeyler hiç değişmemiş.

tekrarı mümkün olmayan ender islerden biri. olacak o kadar bu ulkenin ciddi anlamda sosyal ve tv kültürünün henuz lağım cukuruna dönmediği zamanlardan kalma icinde gerçekten işinde usta insanların olduğu güçlü bir mizah programiydi.

doksanlı yıllardaki versiyonunu hala bulabilirsem izlerim (bkz: beni özleyin anacığım). hem çocukluğumdan ötürü hem kalitesinden ötürü yeri bende ayrıdır. televizyonun modern olduğu dönemlerden biri sayılabilir belki. en son yayımlanan versiyonu bence bozmuştu.

90'lı yılların bölümlerini 2020'lerin türkiye'sinde izleseniz sırıtmayacak, protest senaryoları kara mizah hamuruyla yoğurarak, fırından yeni çıkmış ekmek tadında kısa skeçlerle izleyiciye sunan televizyon programı. o eşsiz sarhoş taklidiyle güldürürken düşündüren büyük üstad levent kırca'nın ruhu şad olsun.

o dönemler komik geldiği için izlerdim şimdi arada bir denk gelip izliyorum bu sefer de gülüyorum ama sinirden... insan çocukken komik bulduğu şeylerin ilerleyen zamanlarda aslında çok acı bir gerçek olduğunu anlıyor.

aslında mizah kavramının tam olarak jenerikten başladığı güzel program. şimdi olsaydı ne söylenirdi acaba skeçlerde diye düşünüyor insan. çünkü susmasını bilseler de dilin kemiği yoktu.

bizim dönem için (80'lerin sonu 90'ların başı) gerçekten ofansif mizahın en üst seviyesi idi. son dönemleri hariç her görüşten siyasetçiyi eleştirel skeçler yapıyordu. bu dönem kesinlikle mümkün olmayan bir yapım.

zamanının en başarılı komedi/eleştiri programı.

fox tv’deki son çırpınışları olmasa iyiydi, zirvede iken bırakılmalıydı, biraz zorlama oldu.

ancak yıllarca 7’den 77’ye her kesimden insanlarca izlendi. jenerik müziği ise programın kalitesine eş değerdi ve dillere pelesenk olmuştu.

şimdiki sözümona politik yergi komedileri yanına bile yaklaşamaz.

ilk bölümü 1988 yılında trt'de yayınlanan başrollerini oya başar,levent kırca gibi usta oyuncu kadrosunu içeren komedi programıdır. program gerek yaptığı eleştriler, gerekse kullandığı üslup nedeniyle birçok eleştiriyi toplamıştır. çeşitli kanallarda yayınlanan bu program 2010 yılında son programını yapmıştır.

akıllarda koca bir iz bırakmış, güldürürken düşündürmeyi, kahkahalarımız arasında koca bir ders çıkarmamızı sağlayan levent kırca'nın ve daha birçok usta oyuncunun yetenekleriyle bizi bizden alan, ekran başlarına kitleyen nadir dizilerden bir tanesi. mizahi bir dille siyasi muhalefet rolü üstlenen program. değişen rejim ve toplum ile bizler gibi endişesi olacak ki, oda gündelik ve politik olaylarla ilgili tepkisini skeçler ile dile getiriyor. buna ek olarak o kadar sene olmasına rağmen hala izleniyor oluşu iyi bir etki yaratmaya devam etmektedir. eski şeylerin tadı tuzu kalmadı artık.

siyasetin/siyasetçinin acımasızca eleştirildiği dönemde kalan bir program. şimdilerde en ufak bir eleştiriden bile korkar oldu programlar. aynı döneme denk gelen plastip show’da aynı misyonla yola çıkmıştı. olacak o kadar, yıllarca ekranda kaldı; sonrasında eski popülerliğini yitirse de …

çocukluğumuza ait güzel bir ayrıntı idi. kimin yazdığı, kimin oynadığı ile ilgili hiçbir ayrıntı önemli değildir. çünkü yapılan iş; işi yapan ekipten daha büyüktü.

cuma akşamı yayınlanırdı. kinayeli bir dille dönemin siyasi figürleri eleştiri yağmuruna tutulurdu. işin ilginç yanı, hiçbir siyasi figür de, yapılan eleştirilerden alınmazdı.

bazen polis teşkilatı, bazen belediye başkanı, bazen bakanlar, bazen başbakan bu eleştiri sanatından nasibini alırdı.

bir televizyon işinin toplumsal yönünün olması, o televizyon işini unutulmaz kılar. o dönemi değerlendirirken, televizyon patronlarının, bu ve benzeri programlara izin verdiğini düşünmek o dönemi eşsiz kılıyor.

hani deriz ya; "e olacak o kadar" diye, işte bu eleştiri sanatı, bu ismi sonuna kadar hak ediyordu.

levent kırca'nın, eleştirilecek çok düşüncesi ve söylemi vardır. ancak, olacak o kadar bu bahsin konusu değildir.

bir levent kırca programıdır.

çocukluğum boyunca her hafta başlamasını sabırsızlıkla beklerdim bu programın. olacak o kadar bizim evin eğlenceli olduğu zamanların bir göstergesi idi. o akşamlar babamın en yakın arkadaşı ve benim resim öğretmenin olan turan amca mutlaka bizde olurdu çünkü.

programın başrollerinde levent kırca, oya başar ve sinan bengier ile birlikte birçok oyuncu yer alırdı. o dönemler için sıradan ama günümüz için oldukça tehlikeli siyasi taşlamalar yapılırdı.

siyasilerin ve ünlülerin kılıklarına plastik makyajla giren levent kırca çoğu insana demediğini bırakmazdı ama hakkında dava açıldığını hatırlamıyorum.

benim sabırsızlıkla beklediğim tiplemelerden ilki sarhoş tiplemesi idi. diğerleri ise muhabir hamit el sabah ve tam teçhizatı kameraman arkadaşı cevat kelle, küçük hüsamettin, bestami idi.

olacak o kadar'ın en güzel yanlarından biri ise grup gündoğarken'in yaptığı muhteşem şarkısı idi. benim yaşımdaki birçok insanın hala ezberindedir bu şarkı. tanımı burada bitiriyorum ama arada bir dilimiz sürçerse affola.