ölenler toprağın altında ne yapıyor sorusu

hayatı özlediklerine eminim, ama kanıtlayamam.

ben buraya nasıl geldim diye şok oluyorlardır.
bence en büyük şok öldükten sonra mezarda dirilme ihtimalidir, ayrıca dünyanın en korkunç şeyidir.

ben çok küçükken filmler renkler görüntüler televizyonun içinde nasıl oluşuyor diye merak etmiştim televizyonun içine açıp bakmayı o birbirine ekle binlerce kablolu zımbırtıyı anlamayı düşledim ama sonradan anladım ki herkesin ve her şeyin vazifesi başka sen elektronik mühendisi değilsin sen okulunu oku bitir bir televizyon alacak parayı kazan televizyonu al kur kumandaya bas ve filmini izle gerisini boş ver aynı mantık burada da geçerli doğan bir insanın yaşaması ölmesi öldükten sonra ruhunun cennete ve cehenneme gitmesi bu konular uhrevi konular benim bu konulara kafa yormam 6 yaşında bir çocuğun televizyondaki görüntülerini nasıl oluştuğunu anlamaya çalışması gibi yaratacının işini yaratıcıya bıraktım ve ben yaşayabildiğim kadar düzgün bir hayat yaşayıp öldükten sonra olacakları kendi doğal sürecine bırakmayı uygun gördüm özetle bu

kemikleri kalıyor sadece. ruh geziyor.

bu ne biçim sorudur ? elbette hiçbir şey yapmıyorlar.

ecel terleri döküyorlardır, şimdi hesap-kitap zamanı çünkü.

bununla ilgili, insanın çürümesi ve doğa ile bütünleşmesi ile ilgili belgeseller var. bir tanesini izledim hem de gözümü kırpmadan bitene kadar. o zaman çok bir şey ifade etmemişti realist yaklaştığım için ancak sonrasında yakınımi kaybettiğimde neler olduğunu bilmek aciticiydi.

helva yiyor.
ben de buna tutuluyorum.

öyle bir söz yok muydu?

diriler de , ölüler her gün helva yiyor znnediyor. ya da tersi...
helvalar da, ölüler her gün diri yiyor zannediyor. yok lan bu da değil.
zannedenler de, her gün ölü helva dirilitiyor... amaaaaan neyse ne.

ya da şöyle diyelim mahşer meydanındayız ve hesap için toplanmışız o an dünya aklımıza geliyor mu acaba ? keşke dünyadayken şunu şunu yapsaydım gibi..

bazıları yaptıklarının diğerleri de yapmadıklarının pişmanlığını yaşıyor.

çürüyor. toprağa vitamin oluyor.

dirilerin hergün helva yediğini sanıyorlar...

ziyafete ortak oluyorlar. ziyafet nesnesi olarak.


kurtçuklar:
-namnamnam.

koz ver koz ver koz ver - karı kız futbol devlet meselesi dünya krizi öteki taraf belirsizliği- koz ver koz ver koz ver

biyolojik olarak öldün ve bitti. bu kadar. mitolojik şeyler bekleyen yanılır.

dirilerden daha huzurlu yaşıyorlar, tşkrler.

dünyada yaptıklarıyla ne hakkettiyse onu. ya yılanlar, çıyanlar ya da çiçekler, bahçeler.

çürüyor. metan gazı, amonyak falan oluşuyor çürürken. eğer gömüldüğü toprak aşırı bazik ve nemliyse baz ve vücut yağları tepkimeye girip saponifikasyona uğruyor. sabunlaşıyor. beden hiç çürümeden kalıyor. yıllar sonra mezar açıldığında dinciler (hıristiyan müslüman yahudi fark etmez) bu basit kimyasal olaya tanrının mucizesi gibi bakıp ölüye aziz muamelesi yapıyorlar. halbuki mevta ölmeden önce lanet, musibet herifin/karının tekiydi.

öylece uzanmış çürüyorlar. tabi çürüme esnasında karınları bağırsakları şişmeye başlıyor ve bi yerden sonra da patlıyor. bazen bir aylık mezarların üstü eşelenmiş gibi bi görüntü oluşur. o görüntünün sebebi patlayan karın sebebiyle oluşan boşluğa toprağın oturması sonucu üstünün biraz oyuk gibi görünmesidir. her mezara olmaz ama bazen bu olur.

köpek eşeledi sanan da var bu durumu, dini bi anomali olarak görüp başka başka anlamlar çıkartan da.

inançlılar için beden çürüyüp gidiyor, ruh hesaba çekiliyor , işte tam da bu yüzden organ bağışı yapmak en faydalı karar. o kadar çok bekleyen var ki.