ön yargı

çok kötü bir şeymiş gibi anlatılmasına rağmen bence insanlara karşı daha temkinli olmamızı sağlar.
testte ilk düşündüğün doğrudur mantığı. insanı ilk tanıdığında neyse o oluyor. ilerisi gerisi yok sadece insanların farklı yüzleri var.

peşin hüküm. olumlu ya da olumsuz... geçmişte böyle olmuştu sözünün kolayca yeni bir işe eklenmesi durumu .
çok sevilen bir sanatçının yeni albümün de iyi olacağını düşünmek ya da kötü senaryolar çıkarmış bir senaristin yeni senaryosuna şans vermemek gibi durumlara yol açar.
fanatizmin ve ikinci şansları yitirmenin nedeni,
kırılması gereken davranış. kırılmıyorsa da esnemek için çaba gösterilmesi gereken davranış biçimi.
hayat süreklilikse biz de hep değişiyorsak neden olmasın, değişebiliriz. (bu da bir önyargı cümlesi oldu!)

zihnin at gözlüğüdür.

hayat bana yargılamamayı, yargıladığım şeyleri birebir yaşatarak öğretti. önyargılarımı uzun süre önce sıfırladım. insanın ne sebeple, hangi şartlar altında bulunduğunu sorgulamadan yapılmaması gereken eylemdir.

hayatın bana öğrettiği en değerli şeylerden birisidir. nitekim ön yargıyla yaşadığım zamanları keşke yaşamasaydım diye düşünür dururum. boşa zaman kaydı.

hayatımın anlamı

en ''kıymetli'' yazarların bile bitişik yazdığı ön yargının ilk defa doğru yazıldığına şahit oluyorum. toz kaçmadı, mutluk yaşları bunlar.

kıyafetlerimizle karşılanıp fikirlerimizle uğurlandığımız misafir evi.

bireyin yaşantısındaki benzer durumları negatif olarak sonuçlandığı veya sonuçlanacağını düşündüğünde, o olaya algısını kapatmasıdır.

hep vardır. önemli olan hemen uygulamaya geçirmemek.

yargı kelimesinin tam anlamı kişinin bir şey hakkındaki olumlu yahut olumsuz düşünceleri. başına ön gelmesi onu olumsuz yapan şey değil ama öyle algılanıyor. olumsuz olan şey yanlış ön yargıyla verilen hükmü yürürlüğe koymak.

esasında herkesin her şeyle ilgili, konunun detayına inmeden edindiği bir önyargısı vardır. bu çok insani bir durumdur. önemli olan kişinin bu önyargısını nasıl yönettiğidir.

önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargıdır. önceden yaşadıklarınızdan kaynaklı istemsiz taraflı yaklaşma durumudur. genelde olumsuz olanından bahsedilmiş ama bence olumlu ön yargılar da oldukça kötü. kafasında onu öyle kabul etmiş ve sen ne dersen ne değiştiremiyorsun. karşısındaki insana, düşünceye, olaya gereğinden fazla anlamlar atfedilmesidir. bakarken kendi yorumunu katıp o tarafa çekilmektir. herkesin az buçuk ön yargısı vardır ama önemli olan bunu fark edip kırabilmek, istisnalara yeniliklere açık olabilmek. yoksa hiçbir şey öğrenmek mümkün değil. einstein'ın dediği gibi:

ön yargı genelde olumsuz bir şey olarak empoze edilir. "çok ön yargılısın" gibisinden. halbuki gereklidir. geçmiş yaşamda edinilen tecrübelerin kullanılması önem arz etmektedir.

animelere karşı ağır bir şekilde beslediğim şey.

hande erçele karşı ağır bir şekilde beslediğim şey.

zamanın birinde çocuğu olmayan bir padişah'ın,on yıl sonra bir çocuğu olur.çocuğu yere göğe koyamazlar.beş ay sonra çok önemli bir yere gitmeleri icap eder.sonunda çocuğu vezir'e bırakma kararı alırlar.vezir bebeğin odasının kapısında on dakika bekledikten sonra, tuvalet ihtiyacı hisseder."iki saniyeden bir şey olmaz" diye düşünüp,ihtiyacını giderir. geri döndüğünde bir gelinciğ'in azında kanlar içinde odadan çıktığını görür.hemen telaşakapılıp gelinciğ'in kafasını kılıçla uçurur.içeri girdiğinde bebeğin uyuduğu ve yerde bir yılanın boğulduğunu görür.tam olarak budur.

bir kişi hakkında ya da bir olay hakkında iyi ya da kötü olarak fark etmez belirtilen düşüncedir.
aslında kötü bir şey değildir. olması da gerekir. mesele yine ölçülü davranmaktadır.

örnekler:

x kişisi bence çok iyi biri.
x kişisi bence çok kötü biri.

önyargı bakımından ikisinin de birbirinden farkı yok.

gelelim ön yargını olması gerekliliğine
durum şu: yolda yürüyorsunuz ve karşınızdan size doğru bir kişi geliyor. bu kişi iyi niyetli de olabilir kötü de ama siz kötü olduğuna kanaat
getirdiniz. biraz daha temkinli yürümeye başladınız farz edelim ki sizde de biber gazı olsun siz o kişinin kötü olduğuna kanaat getirip tehlike barındırdığını düşünüp cebinizde biber gazı ve elinizi cebinize koyup yürümeye devam ettiniz. ve birkaç saniye sonra bu kişi önünüze doğru atılıp bir çakı çıkarıp sizi gasp etmek istedi ve siz de hemen biber gazı sıkıp kişiyi kısa sürede olsa etkisiz hale getirip oradan uzaklaştınız. ilk başta olan ön yargınız olmasaydı bu durumdan siz zararlı çıkabilirdiniz. demek ki neymiş ön yargısız hayat olmazmış o da hayatın bir parçası mesele yerine göre olması.

ön yargı. ön yargı dan korkarız bazen peki neden hep ön yargılı oluruz insanlari tanima fırsatı vermeden,kendimize direk karşımızda kine ön yargıyla bakarız. hayatta tecrübe sahibi olmak çok da kolay değil çok aşamadan geçerek bir yerlere geliriz ve bu zorlu aşamadan geçmek için herkese ön yargılı oluyoruz o yüzden bize de ön yargıyla yaklaşan insanlara karşı duyarlı olmalıyız hayatta hata iki kere yapılır.

ben on yargılı değilim diyende bile bulunan bir sey