öz güveni artıran şeyler

narsistlerle kendimizi üzmeden, sıkmadan baş etmeyi ve böyle bir sistemde kendimiz olarak yola devam ettiğimizi görüp kendimizi kabul etme / tebrik etme yollarını öğrenmek, doğru biçimde özgüven arttırır.

herhangi bir konuda/alanda iyi olduğunu fark etmek veya da iyi olmak, bunun için çabalamak.

ilk başta kendini sevmelisin. bunu gerçekleştiremezsen diğer yollar teoride kalır.

kendini olduğun gibi kabullen, karşıdaki sırf beğensin diye antin, kuntin hallere girme. kendini kabullenmeden, karşındakinin seni kabullenmeyecegini de unutma.

hemen bir örnekle açıklayayım. efendim öncelikle sizin için değerli olduğunu kabul ettiğiniz bir eşya hayal edelim. misal telefon ve siz telefonunuzu dışarıda gezerken düşürdünüz ancak telefonu düşürdüğünüzden haberiniz olmadan eve geldiniz. ilk öncelikle ne yaparsınız ? tabi ki de geri dönüp gezdiğiniz yerlere bakınır ve sağa sola telefonunuzu sorardınız. kısacası bulmak için elinizden geleni yapardınız. işte öz güvende bu şekilde sizin değerli bir eşyanızdır. eğer sizi üzen ve öz güveninizi sarsan birisi olursa ve eve geldiğiniz zaman özgüveninizi zedeleyecek durumu kavradıysanız , hiç bekleme yapmadan gerisin geri öz güveninizi geri almak için o kişiyle yüzleşmeli ve geri almalısınız. özgüveninizi değersiz görmeyin , kaybettiğinizi hissettiğiniz zaman geri almaya gidiniz.

önce bu durum tespitini yaparak zaten bir adım atmış olursunuz yani farkındalık önemli . sonra sizi ne rahatsız ediyor toplulukta konuşamamak mı, hayır diyememek mi , eleştirilmekten korktuğunuz için ilk adıma atamamak mı nedir problem adını koyun . ve şuana kadar yapmadıklarını yapmakla başlayın . demkki şimdiye kadar yaptıklarının bir halta yaramamış sizi bir yere götürmemiş . ya da bu hissetiğiniz şey sizle mi yoksa size hissettirilen bir şey mi o zaman bu allahın belası kişi ve gruptan uzaklaşın .

özgüveniniz çocukluktan gelen şartlanmayla düşükse ve bir erkekseniz durumunuz gerçekten zor arkadaşlar. kadına kıyasla toplum tarafından üzerinize yüklenenler dolayısıyla daha başarılı, yırtıcı, güçlü, ilişki başlatan taraf ve kendi ayakları üzerinde duran birisi olmanız gerekiyor. özgüveninizin düşük olduğu durumda bunları yapmayı nasıl bekliyorsunuz? lütfen herkes için gerekli ama özellikle erkekler, şu özgüven işini halletmeye çabalayın. peki bu kadar karamsar bir tablo çizdik, tavsiyelerimiz olmayacak mı? elbette olacak.

özgüven üzerine bolca kafa patlatmış, araştırma yapmış biri olarak kendime de uyguladığım birkaç tavsiye vermek istiyorum;

1) özgüven eksikliğinin temelinde değersizlik, yetersizlik hissi yatar. neden sevilesi birisi olduğunuzu anlatan bir liste yapın ve ara sıra açıp okuyun. "insanlara değer veririm" , "zekiyim" vs gibi.

2) korkularınızın üzerine gitmek zorundasınız. korktuğunuz ne varsa (çok saçma olmamak kaydıyla) yapmaya çalışın. insanların seninle arkadaş olmak istemeyeceğini mi hissediyorsun? bir arkadaş edinmeye çalış. derste, toplantıda söz almaktan mı korkuyorsun? bunun üzerine git. bunları yaptıkça artık yapılabilir olduklarını göreceksin ve hareket kabiliyetin artmış olacak.

3) özgüveni düşük bireyleri engelleyen bir diğer şey de gelebilecek olumsuz tepkilerdir. öne çıkamıyor olmanın iki ayağından birisi budur. ilk ayağı ise 2. maddede yazıldı. kısaca şöyle diyebiliriz: iki nedenden harekete geçemezsiniz. ilki bundan korkmaktır. ikincisi ise korkmadan harekete geçtiğimde "ya olumsuz bir tepkiyle karşılaşırsam?" dır. bunu ortadan kaldırmak için olumsuz ve aksi cevaplara karşı duyarsızlaşmalısınız. eleştirilere göğüs germelisiniz. bu da sık sık duyarak olabilir.

4) kendinize özgüven için en az bir neden verin. mesela bir sanat dalında iyileşin. ya da benim tercih ettiğim şekilde entelektüel düzeyinizi geliştirin. kendine güvenemeyip ağırlığın altında ezildiğin vakit dayanacak bir noktan olsun. çok ama çok işe yarıyor.

özgüven geliştirmek hakkında söyleyebileceklerim bu kadar. umarım bu sorunu yaşayan herkes kendine güvenebilen, değersizlik hissinden kurtulmuş bireylere dönüşebilir.

özgüven tecrübe ile gelen bir halettir. yabancıların sık sık kullandığı comfort zone hadisesinden çıkıp deneyim sahibi olmaktır.
yanlış anlaşılmasın kendinizi her şeyi denemeliyim kafasına sokmak değil.
sizin kimliğiniz olacak bir iş üzerine uzmanlık sahibi olmak size toplum içerisinde yeterlilik hissini kazandırır.
şimdiki gençlerin problemi de tam olarak bu. illüzyon bir özgüven mevcut hayatları sosyal medya sayfalarında birbirlerini dikizleyip trolleme yapmakla, daha ne kadar eglenebilirim arayışı ile geçiyor. hiç bir şeye doğru düzgün tutku öğrenme isteği mevcut değil, bahane üretmek ve konuşmak ile ömür tüketiyor.
bu yüzden hayat sert yüzünü gösterdiği zaman çok çabuk kırılacak kendini ayakta tutacak bir iç gücü bulayamayacak. çünkü tecrübesi yok çabası yok özgüveni yok.

kilo verin ve dik yürüyün. dik yürümek bu işin başıdır

özgüven; neredeyse herkeste olan veya olması gereken bir özelliktir. hayat ile mücadele eden, sorunlarla gerçekçi şekilde başa çıkan ve zorluklara karşı güçlü durabilen insanlar, özgüvene sahip insanlardır. aynı şekilde yaşamın kritik sorunlarıyla başa çıkma potansiyeline sahip olma ve huzurlu, mutlu olmayı hak eden bir kişi olma tecrübesi şeklinde tanımlanmaktadır. insan psikolojisi ile ilgili olan bu konu, insana enerji kazandırmakta olup, güç sağlayarak, daha fazla çaba sarf etmeye teşvik eder.

çocukluk döneminde yaşanan travmalar çocuğun özgüvenli bir birey olarak yetişmesinin önündeki en büyük engel. bu nedenle geçmiş ile acı da olsa yüzleşecek cesareti göstermek, bu travmaları tamamen çözmek olmasa da etkisini minimize etmek açısından önemlidir.

büyük acılar dilsizdir diye bir cümle okumuştum. yaşadıklarınızı anlatacak profesyonel bir insan olursa bu bile geçmişin sizde yarattığı olumsuz duyguların etkisini azaltacaktır.

(bkz: sonunda herkes eve döner)

kendinizi sevin.

bir üstteki tanımı kedinizi sevin olarak okumayın. o kendi kendine artar zaten.

size kendinizi değersiz hissettiren herkesi terk edin. ve bunu onların çat diye yüzüne söyleyin. artık o kişiye ulaşamasanız bile bir mektup yazıp terk edin. "seni ne hayatımda ne de kafamın içinde istemiyorum. sen benim değerime yükselemediğin için kendi değersizliğine beni çekiyorsun. ben senin kadar değersiz değilim. şu andan itibaren benim için yoksun." diyin ve terk edin orayı. bırakın arkanızdan salak salak bakakalsın. isterse "sen ne diyorsun" diye bağırsın. hiç bir şekilde geri dönmeyin. onu orada bırakmak sizin için hiç kolay olmayacak ama bir gün gözleriniz dolmadan o kişinin yüzüne bakıp "ben kendimi senden kurtardım." demek inanılmaz bir haz.

ah bir de hani o 'herkes yapar, ne var ki' dediğiniz, 'basit' gördüğünüz şey var ya... heh onu kimse sizin gibi yapamıyor. buna ancak sizi hiç tanımayan biri söyleyince ihtimal veriyorsunuz ama gerçekten sizin gibi onu yapan yok. onu biricik yapan sizsiniz.

kendi kendinize yapabileceğiniz bir şey degil arkadaşlar boşuna yorulmayın. çevrenizde sizi destekleyen size güvenen birileri varsa otamatik olarak artıyo.

kendini sev, kendine değer ver, gerisi gelir.

psikiyatriste gidip tedavi olmak.

bir başarımınız, takdir görecek bir yeteneğiniz, ya da entellektüel bilgi birikiminiz olduğunda zaten yüksek bir özgüven sahibi olunuyor.

hayatınızda tek başına da mutlu olacak bir güce sahip olun. kendinize her anlamda dürüst olun. dürüst olursanız zaten özgüveninizi zedeleyen şeyleri farkedip düzeltebilirsiniz. düzeltemezseniz de onunla yaşamayı öğrenin. acı verici olsa da bazı gerçekleri kabul ederseniz hayatı kendinize mundar etmemiş olursunuz.

cok basit, toplum icinde agir sekilde utandirilirsaniz bir daha ozguvensizlik olmaz.