pardon 1 dakikanızı alabilir miyim diyen anketör
başlık "kalender" tarafından 11.01.2021 11:26 tarihinde açılmıştır.
41.
taksim metro çıkışında pusuya yatan uzun çene sakallı kapüşonlu mobilya anketörcüsü.
devamını gör...
42.
kibarca teşekkür ederim deyip uzaklaşmak en güzel çözümdür. ben daha çok benim bir dakikam kıymetli deyip anketöre atar yapanlara sinirleniyorum. ulan hıyar, senin bir dakikan kiymetli de onunki değil mi?
devamını gör...
43.
eğer cidden önemli ve acele bir işim yoksa durduğum ve 1 dakikamı ayırdığım anketör.
anketörlerin de emekçi olduğunu unutmayalım, onların da günü kutlu olsun.
anketörlerin de emekçi olduğunu unutmayalım, onların da günü kutlu olsun.
devamını gör...
44.
anketörlük yapıp o eziklenmeye bizzat şahit olduğum günden sonra asla geri çeviremiyorum.
devamını gör...
45.
biktirandir.
devamını gör...
46.
bir dakika diyip saatlerinizi alan, geri çevirmek isteyip de kıyamadığınız emekçi kardeşlerimizdir.
devamını gör...
47.
sadece bir dakikanızı almayacağını ikiniz de biliyorsunuzdur.
devamını gör...
48.
eskiden alıyordu şimdi bakmıyorum bile..
devamını gör...
49.
onları görünce hızlı hızlı yürüyünüz ve yüzlerine bile bakmayınız. yapmadım ve bir işe bulaştım.*
devamını gör...
50.
ha birde sözleri bitince şunu derler “ yukarda beni izliyorlar iki dk yukarı çıkıp ismimi verin. paketi almasanızda olur” kaç dk oldu ?
devamını gör...
51.
bu kisilerden bi ara o kadar bıkmıştım ki hayvanlari sever misiniz diye önümü kesen bi anketöre hayir sevmem dedigimde(seviyorum bu arada) onlarda size bayılıyordu cevabini almıştım. anketörün darlayani degil uzatmayani makbuldur fikrimce.
devamını gör...
52.
başım gözüm üstüne.
bugüne kadar bir anketörü dahi geri çevirmemişimdir. onlar da ekmek derdinde. hepi topu 10 tane soru cevaplıyoruz.
lakin bazan, mücbir sebeplerden ötürü yardımcı olamadığım anketörler oluyor.
az evvel araçla ilgili bir ankete denk geldim, aracınız var mı dedi yok dedim, 3 ay içerisinde almayı düşünüyor musunuz dedi yok dedim, peki geçtiğimiz 1 yıl içerisinde araç sattınız mı dedi yok dedim.
kusura bakma yardımcı olmak isterdim ama arabayla işim olmaz dedim. estağfurullah abi dedi gitti.
bu da böyle bir anımdır.
bugüne kadar bir anketörü dahi geri çevirmemişimdir. onlar da ekmek derdinde. hepi topu 10 tane soru cevaplıyoruz.
lakin bazan, mücbir sebeplerden ötürü yardımcı olamadığım anketörler oluyor.
az evvel araçla ilgili bir ankete denk geldim, aracınız var mı dedi yok dedim, 3 ay içerisinde almayı düşünüyor musunuz dedi yok dedim, peki geçtiğimiz 1 yıl içerisinde araç sattınız mı dedi yok dedim.
kusura bakma yardımcı olmak isterdim ama arabayla işim olmaz dedim. estağfurullah abi dedi gitti.
bu da böyle bir anımdır.
devamını gör...
53.
tehlikebjr durum, sonunda yardım toplamak için para istiyenler de var. kıytırık bir makbuz da veriliyor.
devamını gör...
54.
1 dakika demiş ancak 3 ay çalmış olan anketördür.
üniversitede fazlasıyla yakışıklı olan bir anketörü kıramamış, anketi tamamlamış, boş boş konuşmaya devam ederek iş atmıştım.
abaza zamanlarımdan biriydi. neyseki çabam karşılıksız kalmamıştı ve 3 aylık süründürücü bir flört sürecimiz olmuştu.
bu da böyle bir anım.
3 ay flört ne ya?
üniversitede fazlasıyla yakışıklı olan bir anketörü kıramamış, anketi tamamlamış, boş boş konuşmaya devam ederek iş atmıştım.
abaza zamanlarımdan biriydi. neyseki çabam karşılıksız kalmamıştı ve 3 aylık süründürücü bir flört sürecimiz olmuştu.
bu da böyle bir anım.
3 ay flört ne ya?
devamını gör...
55.
elinizi verdiginizde kolunuzu kapan kisidir.
bilimsel calimalar icin esasinda anketler cok onemli ve degerli. sosyal bilimler alaninda anket olmazsa olmaz ancak anketorler acitasyona doktukce isin rengi degisiyor. bir de kurum amirlerinin zorunlu olarak yaptirmalarindan fenalik geldi.
bilimsel calimalar icin esasinda anketler cok onemli ve degerli. sosyal bilimler alaninda anket olmazsa olmaz ancak anketorler acitasyona doktukce isin rengi degisiyor. bir de kurum amirlerinin zorunlu olarak yaptirmalarindan fenalik geldi.
devamını gör...
56.
yabancı bir memlekette başıma gelen hadise. kızın anket yapmak istediğini anlayınca kırmamak için peki dedim. daha ilk sorudan yabancı olduğum anlaşılınca kız "ay neyse" deyip çekip gitti. kalakaldım. resmen hakarete uğramış gibi hissettim. artık anketörlere karşı mesafeliyim*
devamını gör...
57.
teşekkür ederim dediğim halde ısrar etmeleri aşırı sıkıcı oluyor. lütfen yapmayın!
devamını gör...
58.
bir zamanlar neredeyse her haftasonu yarım saatimi geçirdiğim anketördü.
efenim hayatımın en tatlış zamanları, beşiktaş'ta çok güzel bir konumda tek başıma yaşıyorum, haftasonları ya çarşı ya vapurla deniz havası alıp bi kadıköy falan derken sürekli ıhlamurdere caddesini kullanıyorum *. bi gün yine böyle hava güzel, ben hoplaya zıplaya çarşıya doğru iniyorum, köşede böyle gencecik bir çocuk dikilmiş, insanlara umutsuz bir şekilde bu soruyu yöneltiyor... insanlar suratına bakmadan geçiyorlar. içim acıdı birden çocuğa; ulan dedim zaten vaktim var iki dakika ne olacak. çocuk dilenmiyor, pleysıteyşın kafelerinde küfür ede ede pes atmıyor ya da anasının babasının binbir zorlukla gönderdiği harçlıkları belki düşer diye kızlara yedirmiyor. kuşların bile fingirdediği bu güzel bahar gününde üç kuruş para kazanacam diye saatlerce dikiliyor orada *. neyse efenim meğersem bu anket orada yapılmıyormuş. hemen dedi şuracıkta. biraz bozuldum ama hadi dedim başladık bir işe gidelim madem. girdik ara sokaklara gidiyoruz gidiyoruz yok, gidiyoruz gidiyoruz yok. ben söylendikçe çocuk geldik hemen şurası diyor. köhne bi apartmana giriyoruz, çıktıkça çıkıyoruz katları. ulan üç kuruş faydamız olsun derken bizim böbrek gitti iyi mi diye yusuflamaya başlarken en son kata ulaşıyoruz. neyse oturtuyorlar beni bir masaya. anket yeni çıkacak bir dondurulmuş pizza ile ilgiliymiş. önüme taze pişirilmiş iki farklı pizza ve sular koyuluyor. ikisini de tatmam isteniyor ve tatları, malzeme bolluğu, vırtı zırtı ile ilgili bir sürü detaylı soru tarafıma yöneltiliyor, bu açısından hangisini tercih edeceğim, şu açıdan diğerine on üzerinden kaç puan vereceğim irdeleniyor. kararsız kaldığım durumlarda tekrar tadına bakmam için teşvik ediliyorum, ikisi arada geçiş yaparken mutlaka su içmem hatırlatılıyor falan.
öyle bir ortam oluşuyor ki markanın geleceği bana bağlı, yanlış bir puan verirsem ürünü alan tüm tüketicilerin de ahları üzerimde gibi hissediyorum. neyse efendim bu büyük sorumluluk omuzlarımda görevimi tamamlıyorum. çıktığımda üzerimde öyle bir his var ki sanki bana vedat milor. neyse ertesi hafta aynı şeyler sakız için gerçekleşiyor falan derken ben bu anketlerin bağımlısı oluyorum afsha. her hafta düzenli olarak katılmaya başlıyorum.
neyse en son ürünü hatırlamadığım bir ankete katılıyorum yine, tam çıkarken elime bir poşet tutuşturuyorlar. bu ne? diyorum. diyorlar ki ankete katılanlara teşekkür için hediye veriyoruz. tabii insanlar katılmak istemediği için teşvik etme amaçlı böyle bir yol bulmuşlar. 12'li cam su bardağı seti veriyorlar. hani şu tipleri çirkin olup misafire falan çıkarmaya utandığınız, sonuçta sapasağlam diye atmaya da kıyamadığınız, bütün rafı kaplayıp boşa yer kaplayan bardaklar var ya hah işte onlardan. ben diyorum, çok teşekkür ederim diyorum, benim için bir zevti, hiç gerek yok başkasına verirsiniz diyorum ama yok abla ısrarcı. zorla alırsın almazdım derken zorla o bardaklar bana kakalanıyor. hayır o gün de aksi gibi zilyon tane işim var. istanbul'un yarısını ben ve 12 adet anket bardağı beraber turluyoruz.
neyse o noktada anketlere katılmayı bıraktım bir gecede gurmesiz kaldı bu anketörler. hiç bir karşılığı olmadan yapılınca tamamdı ama yani markanızı geliştirmeniz için o kadar yardımcı olmuşum, muhteşem damak tadım ve öngörülerimle size katkı sağlamışım bardak vermek nedir ya?! tat zerreciklerime bir hakaret kabul ederim bunu!
ayrıca pizzanın da hamuru kalındı tamam mı!
efenim hayatımın en tatlış zamanları, beşiktaş'ta çok güzel bir konumda tek başıma yaşıyorum, haftasonları ya çarşı ya vapurla deniz havası alıp bi kadıköy falan derken sürekli ıhlamurdere caddesini kullanıyorum *. bi gün yine böyle hava güzel, ben hoplaya zıplaya çarşıya doğru iniyorum, köşede böyle gencecik bir çocuk dikilmiş, insanlara umutsuz bir şekilde bu soruyu yöneltiyor... insanlar suratına bakmadan geçiyorlar. içim acıdı birden çocuğa; ulan dedim zaten vaktim var iki dakika ne olacak. çocuk dilenmiyor, pleysıteyşın kafelerinde küfür ede ede pes atmıyor ya da anasının babasının binbir zorlukla gönderdiği harçlıkları belki düşer diye kızlara yedirmiyor. kuşların bile fingirdediği bu güzel bahar gününde üç kuruş para kazanacam diye saatlerce dikiliyor orada *. neyse efenim meğersem bu anket orada yapılmıyormuş. hemen dedi şuracıkta. biraz bozuldum ama hadi dedim başladık bir işe gidelim madem. girdik ara sokaklara gidiyoruz gidiyoruz yok, gidiyoruz gidiyoruz yok. ben söylendikçe çocuk geldik hemen şurası diyor. köhne bi apartmana giriyoruz, çıktıkça çıkıyoruz katları. ulan üç kuruş faydamız olsun derken bizim böbrek gitti iyi mi diye yusuflamaya başlarken en son kata ulaşıyoruz. neyse oturtuyorlar beni bir masaya. anket yeni çıkacak bir dondurulmuş pizza ile ilgiliymiş. önüme taze pişirilmiş iki farklı pizza ve sular koyuluyor. ikisini de tatmam isteniyor ve tatları, malzeme bolluğu, vırtı zırtı ile ilgili bir sürü detaylı soru tarafıma yöneltiliyor, bu açısından hangisini tercih edeceğim, şu açıdan diğerine on üzerinden kaç puan vereceğim irdeleniyor. kararsız kaldığım durumlarda tekrar tadına bakmam için teşvik ediliyorum, ikisi arada geçiş yaparken mutlaka su içmem hatırlatılıyor falan.
öyle bir ortam oluşuyor ki markanın geleceği bana bağlı, yanlış bir puan verirsem ürünü alan tüm tüketicilerin de ahları üzerimde gibi hissediyorum. neyse efendim bu büyük sorumluluk omuzlarımda görevimi tamamlıyorum. çıktığımda üzerimde öyle bir his var ki sanki bana vedat milor. neyse ertesi hafta aynı şeyler sakız için gerçekleşiyor falan derken ben bu anketlerin bağımlısı oluyorum afsha. her hafta düzenli olarak katılmaya başlıyorum.
neyse en son ürünü hatırlamadığım bir ankete katılıyorum yine, tam çıkarken elime bir poşet tutuşturuyorlar. bu ne? diyorum. diyorlar ki ankete katılanlara teşekkür için hediye veriyoruz. tabii insanlar katılmak istemediği için teşvik etme amaçlı böyle bir yol bulmuşlar. 12'li cam su bardağı seti veriyorlar. hani şu tipleri çirkin olup misafire falan çıkarmaya utandığınız, sonuçta sapasağlam diye atmaya da kıyamadığınız, bütün rafı kaplayıp boşa yer kaplayan bardaklar var ya hah işte onlardan. ben diyorum, çok teşekkür ederim diyorum, benim için bir zevti, hiç gerek yok başkasına verirsiniz diyorum ama yok abla ısrarcı. zorla alırsın almazdım derken zorla o bardaklar bana kakalanıyor. hayır o gün de aksi gibi zilyon tane işim var. istanbul'un yarısını ben ve 12 adet anket bardağı beraber turluyoruz.
neyse o noktada anketlere katılmayı bıraktım bir gecede gurmesiz kaldı bu anketörler. hiç bir karşılığı olmadan yapılınca tamamdı ama yani markanızı geliştirmeniz için o kadar yardımcı olmuşum, muhteşem damak tadım ve öngörülerimle size katkı sağlamışım bardak vermek nedir ya?! tat zerreciklerime bir hakaret kabul ederim bunu!
ayrıca pizzanın da hamuru kalındı tamam mı!
devamını gör...
59.
ne zaman denk gelsem bir tane alır, "ben bunu doldururken siz başkalarıyla ilgilenin" der, kendi kalemimle bir köşede doldurur, iade ederim. çok eskiden gelen bir tür alışkanlık oldu. hiç unutmuyorum bir kere mağazaya giren arkadaşımı beklerken kendime ek olarak annem, arkadaşım, babam adına diş macunu anketi yapmıştım, anketör neredeyse boynuma sarılacaktı.
devamını gör...
60.
eski bir aanketör olarak söylüyorum , kötü bir amaclari yok sadece para kazanmaya çalışıyolar ve gerçekten zor bir iş . rica ediyorum zamanınız ve psikolojiniz yetiyorsa biraz vakit ayırıp karşınızdaki insani da mutlu edebilirsiniz ?
devamını gör...