pazara gitmek

günden güne artan fiyatlardan dolayı yanıma ne kadar para alsam, pazardan istediklerimi alabileceğimi çözemediğim bir hale doğru evrilen bir alışveriş yapma eylemi. uzun zamandır pazara gitmemiştim ama, bugün bir cesaretle yanıma biraz para alıp pazar pazarına gittim. öncelikle, pazarın başından sonuna kadar gezerek bir fiyat araştırması yaparım. sonrasında, alışverişe başlarım. fiyatlar, çok acayip.
kuru soğan 25-35 lira arası.*
domates, 10 liradan başlayıp salkımı, çerisi derken çeşidine göre 25 liraya kadar uzanıyor.*
salatalık 20-25 lira
ıspanak 10-15 lira
pırasa 10-15 lira
karnabahar 10-15 lira
kıvırcık 15 lira
yeşilliklerin (taze soğan, maydanoz, dereotu, nane) demedi 5 lira.
elma, portakal 15-20 arası
muz 22-30 arası
çilek 25 lira.
istanbul'daki bir semt pazarında durumlar böyle. bu arada sözlük yazarları arasında pazara giden tek kişi ben miyim de bu başlığı 3 sene sonra açmak bana nasip oldu? (bkz: kafamda deli sorular)*

markete, avm'ye veya pazara gitmek, benim için aynı şeyler.

markette sebze ve meyve satılıyor.
eskişehirdeki çarpa'da (kadınlar arasında çarşamba pazarının ismi) pencere storuna varasıya her şey var.
avm'ler zaten karma karışık.

pazarlardaki en can alıcı yer ; marul, roka, maydanoz, turp, dere otu, acı tere, taze soğan, fesleğen ve şimdi aklıma gelivermeyen yeşilliklerin satıldığı tezgahlardır.
peysaj gibi oluyor.
natürmort gibi oluyor.

bazen bu tip tezgahları dakikalarca seyrederim.

pazar aktivitelerimden biri.hayatın akışkan olduğu yerlerden biridir pazarlar.

benim için bir hobi. hayatın tam içi. gittiğim tüm şehirlerde bir pazara gitmek isterim. bir tarafta meyveler sebzeler, diğer tarafta peynirler zeytinler, az ötede don tişört çorap satanlar. ayakkabıcılar canlı tavuk satanlar. balıkçılar mantarcilar çiçekçiler, köyden meyve sebze armut elma getirenler.
özelikle yazin iyi oluyor.

#2515481 @jess ben her hafta giderim pazara. evde iki depremzede aile olunca iki farklı pazara gider oldum. bir pazarda harcadığım para 400 lira. fazlasını bilerek harcamıyorum.
geçen yıl bu mevsimde bunun üçte birini harcardım.

hayatımda doğru düzgün pazara gitmiş biri değilimdir. geçen gün öylesine gezmeye gittim. fiyatlar çok iyiydi.
elma kg 10 tl
turp kg 5 tl
çilek kg 10 tl
istiridye mantarı 35 tl
yumurta 1 tl
bazıları fiyatları uydurduğumu düşünebilir. bana söyleselerdi ben de sktir çekerdim ama gerçekten günümüz fiyatlarına göre çok ucuz geldi.
pazar yeri silivridir.

markette bile daha ucuz kaldı artık bunların yanında, önceden ucuzluğuyla bildiğimiz için pazara giderdik.

bir zamanlar sevdiğim bir eylemdi.

evin dibinde bir pazar var. pazartesi pazarı.
toplasan on tane tezgahı yok. ürünler marketin iki katı fiyatında. çeşit namına hiç bir şey yok. beni pazardan soğutan bir pazar.

başka semtlerin pazarları, gayet pazar gibi.
ama zamanım kıt ve pazara gitme ruhunu kaybettim.

pazara gitme ruhum, nerdeysen geri gel!

kış aylarında yapmayı sevdiğim perşembe günü aktivitem.

süzme yoğurt,lor peyniri ve köy yumurtası için gidiyorum aslında..

neyse paylaşmak istedim..

kaymak tabakanın bilmediği kültür.

şuraya 256 lira verdim. diyeceklerim bu kadar. anlatmaya gerek yok.

bedava aldım desen yeridir. nerede o pazar. çabuk söyle kardeşim.

tartıda elin şaşmamasıdır.

perşembe reçel malzemesi almak için gittik. 14 kilo meyve ve biraz sebze alıp döndük. açıkçası çok yorucu ama ruhumu dinlendirici bir aktiviteydi. yarın yine pazara gidiyoruz. bu sefer dondurucu için bezelye alacağız. o da bir 15 kilo olsa, bu sefer de yanına biraz meyve alsak, mis. yarın bizi büyük maceralar bekliyor.

hayatımda en sevdiğim topluma karışma olayı. keşke her gün pazara gidebilsem.