pozitif olmak için tavsiyeler

korona virüsü taşıyan bir bireyle yakın temasta bulunabilirsiniz.

covid pozitif birine git ve suratına tükürmesini iste.

hastane asansörlerin tuşlarını yalamak. covid garantili aktivite,

güne erken kalkın spor yapın bol su için ve bol kitap okuyun.

insanın kendini telkin etmeyi öğrenmesi lazım.
"bugün kötüyüm kendimi x duygusunda hissediyorum ama yarın daha farklı bir gün olacak."
bu kolay mı elbette değil. peki bu telkinlere inanıyor muyuz evet.
"nasıl evet dopamin ben inanmıyorum saçma ve komik geliyor."
bana da ama beyin böyle kanıyor işte arkadaşlar. boşuna dememişler telkin büyüden etkilidir diye.

diğer bir önerim de öz şefkati öğrenmek.
salaklık yaptığımızda kendimize içten içe hakaret edip aşağılamak yerine "hata yapabilirim sonuçta ben de bir insanım." farkındalığı katıp kibar ve anlayışlı yaklaşabilirse şayet kendine o zaman acılar insanın üzerine sıkı sıkıya yapışmıyor.
su üstüne çıkmak gibi.
botuna delikler açacağına var olan delikleri kapat.

bir diğer tavsiyem ise duyguları inkar etmemek.
var olan bir duyguyu bastırmamak, görmezden gelmemek. rahatsız eden bir hissi unutmak için oyalanacak daha doğrusu o kötü histen kaçacak aktivitelerde bulunmamak.
önce duygunun adını koymak gerekiyor sonra ise nasıl hissettirdiği. geçmiş ve bugün arasında bu duyguyu tanımlamak işin kilit kısmı. burası da biraz mesai istiyor haliyle. anılarda kaybolmak veya iç dünyamızda yolculuğa çıkmak her yiğidin harcı değil.
her duygu da kolay değildir.
mesela acı hissederiz. ne kadar rahatsız edici ve stres seviyesini arttıran bir an değil mi?
yüzleşmemiz lazım ama. yüzleşip ders çıkarmazsak, üstünü kapatmaya çalışırsak o acı hep orada yaşayacak. huzursuzluk çekeceğiz. oysa kaçmasak duygularımızdan kendimize zamanlar tanısak çoğu şey daha farklı olabilir.

diyemem. meslek sırrı. kolay mı geldik biz bu günlere. *

akışına bırak, sonra zaten hafiften gülümsemeye başlarsın

etliye sutluye karismayin, caninizi sikan seyleri abinize sikayet edin, kendinizden olmayanlari otekilestirin, begenmediginize tu kaka deyin.
poncik olun kuzucum.

%100 calisiyor.

patlayana kadar negatif olun sonra patlayınca kendiliğinden pozitif olunuyor.

istediğin işi yapmak ve kendi verdiğin kararlar yönünde ilerlemek, kimsenin dediklerine kulak asmamak.

kendinizi yanında iyi hissettiniz kişi ve mekanlarda bulunun gerisinin bir önemi yok kimseye katlanmak zorunda değilsiniz dostlar

bu fotoğrafa bakın, ne kadar uzun bakılıyorsa o kadar bakın. bundan daha pozitif daha motive edici bir resim olamaz. saygı ve minnetle.

işe yaramayacak olan tavsiyelerdir.

geçmişte yaşadıklarınız, şu an yaşadığınız ya da gelecekte yaşayacağınızı düşündüğünüz sıkıntılar sizi kuşatmıştır. sonsuz bir kaygınız ve karamsarlığınız mevcut ve arkadaşınız gelip size şöyle diyor:

- hayat her şeye rağmen güzel, bardağın dolu tarafına bakalım.

nasıl oldu da düşünmediniz bunu değil mi? tabii ya bardağın dolu tarafı da var. hooop bitti gitti, pozitif bir ponçiksiniz artık.

her şeyin zıddının hayatta mümkün olduğunu kabullenmeliyiz. pozitif varsa negatif de vardır ve olmaya devam edecek. istesek de istemesek de.

bir parka git, bir banka otur, arkana yaslan ve sadece çocukları izle.

içinde bulunduğu durumu değiştirmeye hiç gönlü olmayan, sorumluluk almayan ama sürekli de şikayet eden insanlarla iletişimi azaltmak, mahremiyetlerine çok girmemek.
her gün mutlaka güzel bir yürüyüş yapmak, çok fazla ülke gündemine dikkati vermemek, kişisel bakımına dikkat etmek

mutlu bir çocukluk yaşadıysa bir insan hep pozitif olabilir sanırım. ben pek beceremiyorum neyse tavsiye okuyup gideyim.

haberleri takip etmemek olabilir.

kimseden tavsiye istemeyin.

böyle bir şey için tavsiyenin yeterli olduğunu düşünmüyorum. çok düşünmekten kafayı sıyırınca ve melankoliden sıkılınca otomatik olarak pozitif bir insan olabiliyorsun.